Ali Rıza Avcan
Envanter sözcüğü, son zamanlarda olur olmaz yerlerde karşımıza çıkan bir sözcük… Bilenin ya da bilmeyenin sık sık kullandığı, çoğu kez de anlamını çarpıtarak yanlış kullandığı bir sözcük… Diğer bir anlatımla, yanlış kullanıldığı için devamlı erozyona uğrayıp yıpranan, anlamını hızla yitiren bir sözcük…
Vikipedi envanter sözcüğünü, “belirli bir tarihe ilişkin borç, alacak ve varlıkların miktarlarının ve değerlerinin, sayım, kontrol ve düzeltme yaparak saptanması” olarak, Türkçe sözlük ise “mal sayımı” ve “mal sayımını gösteren liste ya da defter” olarak tanımlıyor. Bu anlamda envanter sözcüğü nakit ve mal olarak elde bulunan ya da sahip olunan değerlerin tam ve eksiksiz sayımını, bu sayıma ilişkin doğru bilgileri gösteren listeyi ifade ediyor.
Ben de bu sözcüğü tam da bu anlamda öğrenip uygulamış biri olarak, kamu denetçiliği yaptığım dönemlerde bir belediyeye girdiğim ilk dakikalarda belediyede şayet bir kasa ya da vezne varsa kasadaki veya veznedeki nakit paraları eksiksiz sayarak kayıt altına almaya, belediyenin sahip olduğu demirbaş eşyalarla gayrimenkulleri gösteren liste ve defterleri ivedilikle inceleyip kontrol etmeye çalışır, eksik ya da yanlış bir durum tespit ettiğimde kamu adına bunun hesabını sormaya çalışırdım. Hatta Bursa Belediyesi‘ne ait otobüs işletmesini denetlediğim günlerde aklıma gelen hınzır bir düşüncenin ürünü olarak gece 24.00’den sonra ana garaja park eden belediye otobüslerini sayarak bir adet otobüsün eksik olduğunu belirlemiş, o eksik otobüsün de tamir için verildiği özel tamirhanede uzun süre kalması nedeniyle unutulduğunu anlamış ve bunu yazdığım denetim raporunda dile getirmiştim. Askerlik yapığım dönemde de her sabah ve akşam tabur alanında yapılan ve “tadat” adı verilen sayımların da aslında kaçak asker olup olmadığını belirlemeye yönelik devamlı güncellenen bir envanter çalışması olduğunu görmüştüm.
Ayrıca, 1994-1997 döneminde ülkemizdeki ilk kent bilgi sistemi olarak oluşturduğumuz İstanbul Bahçelievler Belediyesi Kent Bilgi Sistemi Projesi çalışmalarında sahadan, belediyeden ve diğer kamu kurumlarıyla muhtarlardan topladığım mevcut tüm verinin doğru bir şekilde işlenip bilgisayar ortamına aktarılması dışında bu verinin yine aynı kaynakların kullanılması suretiyle sürekli güncelleşmesinin hayati öneme sahip olduğunu, bunu yapmadığımız takdirde toplayıp düzenlediğiniz tüm verinin zaman içinde toplanıp çöpe atılması gereken bir atık haline geleceğini öğrenmiştim.
Daha sonraları Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA)‘nin 20232027 döneminde yayınladığı Kültür Envanteri Dergisi‘nin altı sayısında yer alan makaleleri ilgiyle okumuş, Kuşadası, Bursa Gölyazı/Apollonia, Bergama ve özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan kültür envanterlerini inceleyip bir envanterin nasıl olması gerektiği ya da olmaması gerektiğini görmüştüm. (1) (2) (3) (4).
Bu anlamda bir envanter çalışmasında olması gereken temel özelliğin, envanter kapsamına giren tüm değerleri bu çalışmaya dahil edilip değerlerin düzenlendiği ortamda doğru bilgilerle ifade edilmesi ve bu bilgilerin sürekli güncellenmesi gerektiğini öğrenip uygulamaya çalışmış biri olarak envanter olarak önüme konulan bütün çalışmalarda bu üç temel özelliğin olup olmadığına bakar, “bu envanter bütün değerleri kapsıyor mu?“, “bu envanterde yazılı olan bilgiler doğru mu?” ve “bu bilgiler sürekli güncelleniyor mu?” sorularının cevabını ararım.
Olması gereken bu olmakla birlikte; son zamanlarda İzmir‘in kültürel mirasını belirleyip envanterini hazırlamaya yönelik bir çok çalışmada -ne yazık ki- bu kente ait tüm kültürel değerlerin yer almadığını, hiçbir evrensel ve bilimsel formata bağlı kalınmaksızın envanter adıyla hazırlanan bu belgelerin “eksiklik” ve “yanlışlıkla” malul olduğunu ve bu şekilde oluşturulan veri yığınlarının sürekli güncellenmemesi nedeniyle çöpe atılmaya layık bir hale geldiğini görüyorum.
Çünkü İzmir‘de bu konularda görevli, yetkili ve sorumlu olan kamu kurumlarının; başta İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü‘nün, İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin ve ilçe belediyelerinin bugüne kadar arkeolojik, tarihi, toplumsal ve kültürel değerleri; yani somut ve somut olmayan kültürel mirasla ilgili eksiksiz, doğru ve güncel bir envanter hazırlamadığını, böylesi önemli bir çalışmayı gerçekleştirmek için bir araya gelmeyi bile düşünmediklerini, tek başına ya da birlikte böylesi bir çalışmaya başlamadıklarını görüyor ve biliyorum. Hatta bir dönem, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü‘nden sorumlu vali yardımcısı olan arkadaşıma böylesi bir çalışmanın öneminden söz ederek şayet böyle bir çalışma yapılırsa hiçbir karşılık beklemeksizin bir amele gibi bu çalışma içinde yer almak istediğimi ifade etmiş olmama karşın, böylesi bir çalışma bugüne kadar ne yapıldı, ne de yapılacakmış gibi gözükmüyor…
Bu kamu kurumları yasalarla kendilerine verilmiş bu görevleri bugüne kadar yerine getirmemekle birlikte envanter adıyla hazırladıkları eksik ve yanlış bilgilerle dolu güncellenmemiş yayınlarla “mış gibi” yapmayı tercih etmekte, kamuoyunu ve bizleri yanlış, eksik ve bayat bilgilerle yanıltıp zaman, emek ve kaynak israfına neden olmaktadırlar.
1. Bu tür çalışmaları tarih sırasıyla ele aldığımızda karşımıza çıkan ilk yayın İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü‘nün 2012 yılında 1 ve 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurullarındaki tescil fişlerini esas alarak hazırladığı ve benim de büyük zorluklarla edindiğim üç ciltlik “İzmir Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri“dir. Envanter adıyla hazırlanan bu çalışma daha baskı aşamasında birçok yanlışı içerdiği için beraberindeki 28 sayfalık bir “Düzeltme Eki” ile yayınlanmış ve burada yer alan bilgiler aradan geçen 12 yıla rağmen güncellenmemiştir.
2. Ardından 2021 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Vakfı iş birliğiyle hazırlanıp ilk günlerde “Dijital Turizm Envanteri” çalışması olarak tanıtılan ve aynı zamanda İzmir’deki kültür mirasının envanteri olduğu iddia edilen http://www.izmirvisit.org isimli İnternet portalinde sevgili dostum Orhan Beşikçi ile birlikte yaptığımız ortak çalışma sonucunda Balçova’daki İnciraltı Doğal Sit Alanı, Bayraklı Turan’daki yeni restore edilen Braggiotti Köşkü, Bayraklı’daki Saint Antoine Kilisesi, Bergama’daki Elaia ve Perperene antik kentleri, Bornova’daki Peterson Köşkü, Gaziemir’deki tarihi tren istasyonu ve William Sherard botanik bahçesi, Selçuk’taki Dünyanın 7 harikasından biri olduğu söylenen Artemis Tapınağı kalıntıları gibi toplam 103 adet taşınmaz kültür varlığının dikkate alınmadığı, dikkate alınanların ise eksik ya da yanlış bilgilerle tanıtıldığı ortaya çıkmış ve bu bilgiler aradan 3 yıl geçmiş olmasına karşın hem yeni tescillenen değerler hem de tescilli değerlerdeki değişimler dikkate alınarak güncellenmemiştir. (5) (6) (7)
3. İzmir tarihi kent merkezindeki Kemeraltı ve Basmane bölgelerindeki soylulaştırma çalışmalarını gerçekleştirmek amacıyla 2012 yılında kurulan TARKEM, Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret Anonim Şirketi’nin yan kuruluşu olarak niteleyebileceğimiz Kentimiz İzmir Derneği’nin Avrupa Birliği fonlarından aldığı destekle Ekim 2021-Temmuz 2022 döneminde İzmir metropolündeki 12 ilçeyi (Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Konak, Narlıdere) dikkate alınarak Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Ayşegül Altınörs Çırak ile Doç. Dr. Şakir Çakmak‘ın hazırladığı “Kültürel Mirasın Korunmasında Daha Güçlü Bir Sivil Toplum” başlıklı projenin çıktısı olarak yayınlanan İzmir Somut Kültürel Miras Envanteri belgesinin oldukça yetersiz kaldığı görülmektedir. (8)
İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 2012 yılında İzmir’in 30 ilçesindeki tescillenmiş tüm taşınmaz kültür varlıklarının tescil fişlerinin dikkate alınması suretiyle hazırlanan üç ciltlik İzmir Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri kayıtlarına göre, söz konusu projenin ele aldığı 12 ilçede toplam 1.887 adet tescilli taşınmaz kültür varlığının kaydı bulunduğu halde; aradan 10 yıl geçtikten sonra Kentimiz İzmir Derneği tarafından yürütülen proje kapsamında su yapısı olarak 113, eğitim yapısı olarak 25, endüstri yapısı olarak 25, kilise olarak 23, mezar anıtı/yapısı olarak 10, sinagog olarak 13, ticari yapı olarak 54, cami olarak 82, ulaştırma yapısı olarak toplam 356 adet somut kültürel mirasa yer verildiği, bu itibarla hazırlanan belgenin İzmir’deki tüm somut kültürel mirası kapsayan bir envanter olma özelliğine sahip olmadığı anlaşılmıştır.
4. Bu alanda hazırlanan en son envanter olma unvanına sahip olduğu anlaşılıp İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ile İzmir Vakfı tarafından hazırlanan İzmir Endüstriyel Miras Envanteri isimli yayının hangi tarihte nerede yayınlandığı kitabın künyesinde yazılmamış olmakla birlikte bu çalışmanın, muhtemelen 2021-2022 döneminde Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şebnem Gökçen, Doç. Dr. Gürhan Aktaş ve araştırma görevlisi Soner Söyler ile İZKA, İzmir Kalkınma Ajansı‘nın iki görevlisi tarafından hazırlandığı anlaşılmaktadır. (9)
Söz konusu yayın üzerinde yapılan inceleme sonucunda bu yayında toplam 125 adet endüstriyel miras alan ve yapısının uluslararası alanda kullanılan envanter formları dikkate alınmaksızın; örneğin söz konusu endüstriyel mirasın bulunduğu yerler koordinatları belirtilmeden bilimsel makale formatında ele alındığı, bunun dışında kalıp sevgili dostum fotoğraf sanatçısı Erol Şaşmaz‘la birlikte belirlediğimiz 109 adet alan ve yapının ise çalışmaya dahil edilmediği; bu itibarla bu çalışmanın da İzmir’deki tüm endüstriyel miras alan, yapı ve peyzajlarını kapsamadığı; ayrıca düzenleme biçimi itibariyle bir envanter olma özelliğine sahip olmadığı görülmektedir.
Bütün bu eksik, yanlış ve bayat bilgilerle dolu yayınlarının da gösterdiği gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri tarafından kültürel miras envanteri hazırlanmamış, bunun için bir adım olsa bile atılmamış koskoca bir kentte, bir takım gayretkeş derneklerin, kalkınma ajanslarının ve yaptıkları işin kalitesini pek de düşünmeyen akademisyenlerin hazırlayacağı her türlü envanter eksik ve yanlış bilgileriyle hiç bir zaman güncellenme şansına sahip olmayacak, “mış gibi” yapılan bütün bu işler için harcanan paralar da gerçek bir israf olarak hepimizin cebinden çıkıp bizleri yoksullaştırmaya devam edecektir.
……………………………………………………………………………………………
(1) TÜBA Kültür Envanteri Dergisi, 1/2003, 2/2004, 3/2004, 4/2005, 5/2006, 6/2007 sayıları.
(2) Kuşadası Envanteri, Kuşadası Belediyesi, 2010.
(3) Şahin, M., Gölyazı/Apollonia Kültür Envanteri, Nilüfer Belediyesi, Bursa 2014.
(3) Ulusoy Binan, D., Bergama Kentsel Kültür Varlıkları Envanteri ve Çözümlemesi, Bergama Belediyesi, 2018 Ege Yayınları.
(4) Berk, S., Zamanı Aşan Taşlar, Zeeytinburnu’nun Tarihi Mezar Taşları, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları 7, İstanbul.
(5) https://www.visitizmir.org/
(6) wwww.kentstratejileri.com/2021/03/18/izmir-turizmi-adina-uzun-ince-bir-yol-1/
(7) www.kentstratejileri.com/2021/03/22/izmir-turizmi-adina-uzun-ince-bir-yol-2/
(8) https://drive.google.com/file/d/1lya1wAXcol3oJkIOTWJbTazFic5S297X/view
(9) https://izka.org.tr/wp-content/uploads/2021/08/endustriyel-miras.pdf