Adaylar, vaatler, projeler ve danışmanlar…

Ali Rıza Avcan

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere tamı tamamına 20 gün kaldı… İnternet gazeteleriyle sosyal medyadan aldığımız haberlere göre partilerin gösterdiği adaylarla bağımsız adaylar kendilerince önemli olan kişi ve kurumlarla görüşüyor, verdikleri sözler, vaatler, projeler ise havalarda uçuşuyor…

Yüksek Seçim Kurulu’nun 3 Mart 2024 tarihinde duyurduğu kesinleşmiş aday listelerine göre 31 Mart 2024 tarihinde İzmir’de yapılacak yerel seçimde ;

1. 21 siyasi partinin aday gösterdiği aday ile 6 bağımsız adaydan oluşan toplam 27 büyükşehir belediye başkan adayı,

2. 22 siyasi partinin aday gösterdiği 511 partili aday ile 27 bağımsız adaydan oluşan toplam 538 ilçe belediye başkan adayı ve

3. 28 siyasi partinin aday gösterdiği 6.319 partili aday ile 14 bağımsız adaydan oluşan toplam 6,.333 adet asil, yedek ve kontenjan belediye meclisi üye adayı;

Toplam olarak 6.898 aday aday seçilip başkanlık ve meclis üyeliği koltuklarına oturabilmek amacıyla birbirleriyle yarışacaklar.

Şu ana kadar gözlemleyebildiğim kadarıyla adayların bir kısmı çevrelerindeki geniş ekiplerle oldukça profesyonel yöntemlerle çalışıyor, bir kısmı babadan, dededen gördüklerini uyguluyor, geriye kalan kısmı ise adeta kendini ve yapacaklarını kimselere duyurmak istemezcesine sessiz sedasız çalışıyor…

Geçtiğimiz günlerde iki gün Çiğli Balatçık‘taki Katip Çelebi Üniversitesi‘ne gidip gelmek amacıyla bindiğim otobüs, tramvay ve İZBAN‘dan gördüğüm kadarıyla; ayrıca bundan bir iki gün sonra bir dostumu ziyaret edip sohbet etmek amacıyla Balçova, Narlıdere ve Güzelbahçe üzerinden dolmuşla Urla‘ya gittiğimde 20 gün sonra yapılacak bu seçimin sanki sadece Çiğli ve Narlıdere‘de yapılacağı gibi bir manzarayla karşılaştım. Kentin merkezinde, Karşıyaka‘da, Konak‘ta ve hatta Balçova ve Güzelbahçe‘de ortada kimseler gözükmezken yoğun iç göç nedeniyle büyüyen Çiğli ve Narlıdere‘de, sanırım aday ve parti bolluğu ile etnik ve dinsel kimlik zenginliğinden kaynaklanan bir heyecan, bir enerji ile ortalığın, bulvar, cadde ve sokakların afiş, pankart, billboard gibi reklam malzemeleriyle donatıldığına, hoparlörlü araçların bir aşağı, bir yukarı dolandığına tanık oldum.

Gelelim İzmir‘deki belediye başkan adaylarının hazırlayıp kendilerine ait İnternet siteleri eliyle duyurdukları seçim bildirge ve projelerinden ulaşabildiklerime dair değerlendirmelerime:

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay‘ın yerel seçimlerdeki adaylığı için hazırlattığı www.cemiltugay.com isimli İnternet sayfasındaki “Projeler” bölümü, uzun bir süre boş kalmakla birlikte en nihayetinde seçime 25-24 gün kala 5 ve 6 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenerek 49 ayrı proje ile ilgili bilgi ve görseller yerleştirilmiş vaziyette. Tabii ki Cem Tugay‘ın daha önce “uçuk proje” olarak dile getirdiği “Şehir Hastanesi Monorayı” ya da İzmir Ticaret Odası‘na ikram ettiği “Konak Pier-Pasaport Marinası” gibi projeler bunların dışında bırakılarak…

AKP İzmir büyükşehir belediye başkan adayı Hamza Dağ‘ın, 19 Şubat 2024 tarihinde yazdığım “AKP adayı Hamza Dağ’ın vaat ettikleri ve etmedikleri” başlıklı yazımda da belirttiğim gibi, www.avhamzadag.com isimli İnternet sayfasındaki 11 ana başlık altında toplanan 53 proje görseline daha sonraki bir tarihte “Tarım ve Hayvancılık” başlığı altında 17 görsel daha eklenmiş durumda.

CHP Konak belediye başkan adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu‘nun 9 Mart 2024 tarihinde incelediğim www.nilufercinarlimutlu.com isimli İnternet sayfasında ise 14 ana başlık altında 15 sayfadan oluşan bir seçim bildirgesinin yer aldığı, her bir ana başlık altında çok fazla sayıda amaç, hedef ve vaadin yer aldığı, bu seçim bildirgesinin PDF formatında indirilebildiği görülmekte.

İnternette yaptığım taramalar sırasında, CHP Karabağlar belediye başkan adayı Helil Kınay‘a ait www.helilkinay.com isimli İnternet sayfasının halen yapım aşamasında olduğunu, CHP İzmir Büyükşehir, Konak ve Karşıyaka belediye başkan adaylarının cadde ve sokaklarda dağıtılan broşürlerinde kendileri ile ilgili bilgi ve projelere ulaşabileceğimiz İnternet adreslerinin belirtilmediğini, adayların basınla iletişimlerini sağlayan sorumluların, Gmail‘de üyesi olduğum “İzmir Basın Grubu” üzerinden bugüne kadar gönderdikleri mesajlarda bu konuda bilgi vermediklerini, CHP‘nin diğer ilçe başkan adaylarına ait İnternet adreslerini bütün aramalarıma rağmen bulamadığımı, o nedenle de değerlendirmelerimi AKP ve CHP‘nin büyükşehir belediye başkan adayları ile CHP‘nin Konak belediye başkan adayının İnternet sayfalarındaki bilgiler üzerinden yapabildiğimi ifade etmek isterim.

Bu şekilde, seçim bildirgesi ve projelerine ulaşamadığım diğer adaylara da bir haksızlık yapmamak adına, bu yazımı okuyan adaylarla taraftarlarının bana bu konuda bilgi verip yaptıkları vaatler, verdikleri söz ve projeler ve seçim bildirgeleri ile ilgili linkleri göndermelerini beklerim.

Örnek olarak aldığım bu üç belediye başkanının seçim bildirgeleri ile projelerini incelediğimde ise karşıma şu ortak eksiklik ve yanlışlıkların çıktığını görüyorum:

AKP adayı Hamza Dağ haricindeki CHP‘li diğer iki adayın selefi; yani, bir önceki belediye başkanları CHP‘li olduğu halde kendilerinin eski başkanlardan ve onların yönetimlerinden farkı ortaya koymamakta, eski başkanların neleri yapıp neleri yapmadıkları ya da hangi konularda başarılı olup hangi konularda başarısız olduklarını belirtmemekte. Evet, bu durum biraz da, “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” benzeri bir durumu ortaya koyuyor; ama, hem parti içinde, hem de kent ve ülke düzleminde demokrasinin gelişip güçlenmesi için tercih edilenle edilmeyen arasındaki farkın bilinip açıkça konuşulup tartışılması gerekir. CHP Genel Merkezi tarafından yapılan anket sonuçlarına göre halkın teveccüh göstermeyişi nedeniyle tercih edilmeyen eski başkanların neden yeniden aday gösterilmediği, halkın onları neden tercih etmediği tüm açıklığıyla ortaya konulmalı, yeni adaylara yol açmak ve rehber olmak amacıyla eski dönemin artı ve eksileri gösterilerek özeleştirisi yapılmalıdır. Bu bağlamda, tercih edilen bu yeni adayların eski başkanlardan farklı olarak, onların eksiğini ya da yanlışını gidermek amacıyla ne yapacakları, mevcut yaraya nasıl merhem olacakları ortaya konulmalı, “kol kırılır, yen içinde kalır” anlayışıyla hareket edilmemelidir.

İlk kez eski belediye başkanları tarafından başlatılıp halen devam etmekte olan birçok hizmet, sanki bugüne kadar yapılmıyormuş da, bu yeni adayların belediye başkanı olması durumunda başlatılacakmış gibi vaatler sıralanmakta, bu hizmetlerin halen devam ediyor olması dikkate alınmamaktadır. “İş olsun, torba dolsun” mantığıyla ortaya konulan bu duruma, AKP adayı Hamza Dağ‘ın projeleri de dahil olup belediyenin imkanları ile başlatılıp sürdürülen birçok hizmet, eski döneme haksızlık yaparcasına yeni dönemin seçim bildirge, proje ve vaatlerine dahil edilmektedir.

Anlaşılan o ki, hiçbir belediye başkan adayı devralacağı belediyenin mali durumunu ve özellikle belediye şirketlerinin dibe vurmuş halini, mevcut borçları, belediye ve şirketlerinin elindeki gayrimenkullerle bunların sayısını, dağılımını ve hangilerinin ipotek altında olduğunu, belediyenin kurumsal yapılanmasındaki hasar ve aksaklıkları, çalışanların kalite düzeyini ve aralarındaki gruplaşma ve güç mücadelelerini, eldeki teknik olanakları, stratejik plan, performans programı ve faaliyet raporu gibi resmi belgelere yansıtılmayan ya da değişik manipülasyonlarla gizlenip saklanan problemleri bilmemekte, sanki o belediyeyi sıfırdan devralacakmış gibi bir tavır sergilemektedir. Özgeçmişlerini, seçim bildirgelerini yazıp projelerini hazırlayan ve çoğu gazetecilerden oluşan danışmanlar ekibi ise bu tür konulardan bihaber insanlardan oluşmaktadır. Tercih edilmeyip çöp kutusuna atılan belediye başkanı ve onun adamları da gelene küçük sürprizler hazırlamak niyetiyle bu tür önemli bilgileri adaydan ve onun danışmanlarından kaçırıp yeni belediye başkanına tuzak kurmakla meşguller.

İşte o nedenle, seçilen bir belediye başkanının koltuğa oturur oturmaz yaptığı ilk iş, hesap işlerinden sorumlu genel sekreter yardımcısını, daire başkanını ya da şube müdürünü yanına çağırarak onlardan aldığı bilgileri güvendiği bir adamına doğrulatmak şeklinde olmaktadır. Tabii ki bu doğrulatma sonucunda henüz koltuğunu ısıtamamış belediye başkanlarının yaşadığı travmaları da dikkate almak suretiyle…

Bu bilgilere sahip olmayan belediye başkan adayları, aynen İZDENİZ‘in içinde bulunduğu içler acısı durumdan haberdar olmayıp bize körfezde çalışacak deniz taksilerini vaat eden CHP adayı Cemil Tugay gibi “olmayacak duaya amin dercesine” vaatlerde bulunurlar ve hepimizin önünde güllük gülistanlık pembe bir tablo çizmeye çalışırlar. Ta ki, koltuğa oturup gerçek durumu öğrenene kadar… Hem de kendisi, Karşıyaka Belediyesi eski başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar‘dan devraldığı mali tablo nedeniyle ilk travmayı 2019 yılında yaşayan “deneyimli” biri olduğu halde…

Tüm adayların bir belediyenin mevcut anayasa ve kanunlara göre yapamayacağı işler için vaatte bulunduğuna tanık oluyoruz. AKP adayının Karayolları Genel Müdürlüğü‘nün görev alanına giren “İzmir Körfez Geçiş Projesi“ni ya da aynı kuruma karayollarında çalışmalar yapacakmış gibi vaatlerde bulunması, CHP adayı Cemil Tugay‘ın da İzmir Körfezi kıyısında iskele ve marina yapma görevi Ulaştırma Bakanlığı‘na, okul kantinlerini işletme ya da işlettirme görevi Milli Eğitim Bakanlığı‘na, semt pazarları kurma ve işletme görevi ilçe belediyelerine ait olduğu halde bu konularda vaatlerde bulunması bu durumun en iyi örnekleridir.

Belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları Anayasa ve kanunlarla belirlenip bunun dışında hizmet yapmaları hukuki anlamda mümkün olmadığı için, yapılması ve işletilmesi başka kamu kurumlarına ait görevlerin üstlenilmesi doğrudan doğruya kamuoyunun ve seçmenin yanıltılmasından ya da yalan söylemekten başka bir şey değildir.

Bir belediye başkanının beş yıllık hizmet süresi içinde belediyelere verilen tüm görev, yetki ve sorumlulukları en üst düzeyde yerine getirip başarılı olması belediyelerin sahip olduğu mali, teknolojik ve insan kaynağı itibariyle mümkün olmadığına göre; yerleşimin mevcut sorunlarıyla halkın talep ve beklentilerine önem ve öncelik verilerek vaatlerde bulunulması, seçim bildirge, program ve vaatlerinin; hatta seçim sonrasında hazırlanacak olan stratejik planların da önem ve öncelikler verilecek konular üzerinden dile getirilmesi mantığın ve bilimin gereğidir. O anlamda, her bir belediye başkanının çağdaş stratejik yönetim ve planlama anlayışı çerçevesinde kendi farkını ortaya koyacak şekilde önem ve öncelik verdiği hizmetleri ön plana çıkararak vaatlerde bulunması, bunlara ilişkin projeler hazırlaması gerekmektedir.

Şu son günlerde, bağlı olduğu belediye başkanının çöpe atılması nedeniyle 1 Nisan sonrasında işsiz kalması muhtemel bir takım kişilerin kendilerine verdikleri değişik ad ve unvanlar altında başkan adaylarının çevresine doluştuğuna veya “toplumcu belediyecilik“, “İzmir’in belediyecilik geçmişinin muhasebesi” ya da “ekolojik kentler, yerelden ve yerinden yönetim” gibi adlar altında organizasyonlar yaparak, kendi kendilerine bildiriler hazırlayarak kendilerini, arkadaşlarını ya da mensup oldukları grubu ön plana çıkarıp parlatmaya çalıştıklarına tanık oluyoruz. Hatta geçtiğimiz dönemde belediye başkanlarının çevresine doluşmuş olan kişilerin bu kişi ve gruplarla işbirliği içinde bir gün içinde “kral öldü, yaşasın yeni kral” diyerek saf değiştirdiklerini görüyoruz.

İşte tam da bu nedenle yeni belediye başkan adaylarının, her seçim öncesi ve sonrasında ortaya çıkan bu danışman, uzman, yönetim kurulu üyesi piyasasının herhangi bir bilgi, birikim ve tecrübeye sahip olmadan yeni başarısız başkanlar yaratmak amacıyla yürüttüğü çalışmalardan uzak durması gerektiğine inanıyorum.

Bu düşüncem nedeniyle, her zaman olduğu gibi bundan kendime bir pay çıkaracağımı iddia ederek bel altından vurmak isteyenlere de, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarını ülkemizin değerli bilim insanlarının rehberliğinde kent, kentleşme, yerel yönetimler üzerine yapmış, 1979’dan bu yana bu alanda ve farklı cephelerde fiilen çalışıp mücadele etmiş biri olarak bu yeni dönemde, sahip olduğum ilke ve değerler nedeniyle anti-demokratik yöntemlerle seçilmiş ve bunu içine sindirmiş hiçbir belediye başkanına yardımcı olmayacağımı, hiçbiriyle gönüllü ya da profesyonel düzlemde bağlantı kurmayacağımı ifade ediyor; şayet benim yaptığım araştırma ve analizlerden yararlanmak isteyen bir belediye başkanı çıkarsa, onların da yazdıklarımı ve bundan böyle yazacaklarımı okumalarının yeterli olacağını düşünüyorum.

2019 seçimlerinde Tunç Soyer‘in projelerini dinleyen herkes bu projelerde hep Seferihisar‘dan izler yakalıyor ve 40.000 nüfusa sahip küçük bir ilçeden gelen belediye başkanının İzmir‘e hitap eden proje hazırlamakta yetersiz olduğunu söylüyordu. Şimdi yine buna benzer bir durum yaşanıyor ve 2019-2024 döneminde Karşıyaka belediye başkanı olan Cemil Tugay‘ın İzmir‘in bütünü için hazırladığı 49 projede yoğun bir şekilde Karşıyaka‘nın ağırlığı hissediliyor.

İzmir için hazırlandığı söylenen 49 projeden 6’sı (“Mavişehir Opera Binası”, “Karşıyaka İskelesi ve Çevresi Yeniden Düzenlenecek”, “Karşıyaka Çiğli Tramvayı İZBAN’a bağlanacak””Örnekköy Tramvayı”, “Karşıyaka Stadı”, “Deniz Taksiler Faaliyet Geçecek”) aynı şahsın 2019 yılında Karşıyaka için dile getirip yerine getirmediği projeler arasında yer almakta ya da Karşıyaka için hazırlanmış projeler olmakla birlikte; İzmir Ulaşım Master Planı‘nda yer alan “Karabağlar-Gaziemir Metrosu“ndan söz edilirken aynı planda yer alan “Halkapınar-Kemalpaşa Merkez Hattı“nın dile getirilmemesi ya da Aliağa, Bergama, Torbalı ve Urla gibi diğer ilçelerde yapılacak tek bir projeden söz edilmemesi, bu yeni belediye başkan adayının halen Karşıyaka boyutunda düşündüğünü, kafasındaki İzmir olgusunun Karşıyaka merkezli olduğunu ve bu nedenle yeni hizmet döneminde Karşıyaka‘dan yana bir tutum geliştireceğini göstermektedir.

Sonuç olarak;

İzmir‘de, kendilerine sorulmadan, adeta partileri tarafından atanan adaylarla karşı karşıya kalan seçmeni;

1) İzmir‘in sorun ve ihtiyaçları yerine sağdan sola gördüklerini taklit eden ya da “sürdürülebilirlik“, “ortak akıl“, “çevre dostu“, “katılımcılık” gibi moda olan sözcükleri arka arkaya sıralayıp alışıldık ezberleri bozamayan,

2) 2019 seçimleri öncesinde Karşıyaka için verdiği sözlerle hazırladığı projeleri hayata geçiremeyen; üstüne üstlük belediye mallarını düşük bedelle Mehmet Cengiz gibi bir yandaşa satma hatasını yapan ve bu nedenle aynı tür yanlışlığı tekrarlayabilecek olan,

3) Halen yapılmakta olan hizmetleri ilk kez kendileri yapılacakmış gibi ortaya çıkan, üzerlerine vazife olmayan işleri yapabilme güçleri varmış gibi sözler veren,

4) Projelerini hazırlayıp sunarken başkanı olacakları belediyeler hakkında hiçbir ön bilgiye sahip olmayan,

5) Yarın öbür gün göreve geldiklerinde karşılaşacakları büyük sorunlar için hem teknik hem de siyasi anlamda kriz plan ve programı hazırlamayan,

6) Eskiyip çöpe atılmış eski belediye başkanlarının çevresindeyken mevzi değiştirip kendi çevrelerini kuşatmaya başlayan ATM memurlarının söyleyip yazdıklarıyla yetinen,

7) Akıllarına gelen her şeyi seçim bildirgesine doldurarak yarın öbür gün yapmayacakları şeyler konusunda söz veren,

8) Seçim döneminde yaptıkları muazzam harcamalar konusunda yeterli ve inandırıcı bilgiler vermeyen

Adaylar konusunda uyarıyor ve bu tür adaylara oy verirken anlatmaya çalıştığım bu konuları dikkate almalarını diliyorum.

En azından şimdiden söylemiş olup uyarayım niyetine…

………………………………………………………………………………………….

Son bir not: Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm iletişim fakültelerinde; özellikle birinci sınıf derslerinde “basın bildirisi” ve “basın bülteni” adı verilen mesajları hazırlarken mesaja o mesajın hangi tarihte yazıldığını göstermek için tarih; hatta saat konulması gerektiğini anlatılıp gazeteci adaylarına öğretilir. O nedenle, adayların basın ekiplerindeki arkadaşların bu konuya dikkat etmelerini, yazılı olarak hazırladıkları metinlere tarih koymalarını rica ediyorum.

“Defolu” ve başarısız bir belediye başkanından, “sütte leke var, onda yok” deyişiyle bir büyükşehir belediye başkan adayı yaratmak: “Hokus pokus” değişim” bu olsa gerek…

Ali Rıza Avcan

Yaklaşan 31 Mart 2024 seçimleri nedeniyle İzmir‘deki büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları ile ilgili inceleme ve değerlendirmelere devam ediyorum.

Bu çerçevede İki hafta önce CHP İzmir büyükşehir belediye başkan adayı Cemil Tugay‘ın Karşıyaka belediye başkanı olarak Beşli Çete‘nin önemli isimlerinden Mehmet Cengiz ile hikâyesini dilimin döndüğünce anlatmaya çalışmış, geçtiğimiz hafta da AKP‘nin İzmir büyükşehir belediye başkan adayı Hamza Dağ‘ın açıkladığı İzmir projelerini inceleyip genel bir değerlendirmesini yapmıştım.

Bugün ise yine “defolu” olarak nitelediğim CHP adayı Cemil Tugay‘ın, hem 2019 seçim kampanyası sırasında, hem Karşıyaka belediye başkanı olarak görev yaptığı dönemde hem de 2024 seçim kampanyasında dile getirdiği ya da getirmekte olduğu vaatleri, kendi deyimiyle “uçuk fikirleri“, 2019 ve 2024 tarihli gazete ve televizyon kayıtlarıyla Karşıyaka Belediyesi‘nin 2020-2024 dönemine ait stratejik plan, performans programı ve faaliyet raporlarını inceleyip değerlendirerek ne ölçüde başarılı ya da başarısız olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Güvenilir kaynaklardan aldığım ve sonrasında doğrulattığım bilgilere göre, 2019 seçimleri öncesinde Tunç Soyer, CHP İzmir büyükşehir belediye başkan adayı olduğu kesinleştikten sonra CHP MYK‘na davet edilerek kutlanır ve kendisinden Urla ve Karşıyaka belediye başkan adayları için isim vermesi istenir. Tunç Soyer bunun üzerine Urla için daha sonra FETÖ davasından yargılanıp ceza alan Burak Oğuz‘un, Karşıyaka için de bir önceki belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar‘ın adını verir. Çünkü 2014 seçimlerinde Hüseyin Mutlu Akpınar‘ı destekleyip yanında duran Rıfat Nalbantoğlu ile Mustafa Özuslu bu kez Tunç Soyer‘in yanındadır, onun belediye başkan adayı olması için ellerinden gelen ya da gelmeyen her şeyi yapmışlardır.

Karşıyaka belediye başkanlığı için Hüseyin Mutlu Akpınar isminin verilmesi üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu o ismi kabul etmesinin mümkün olmadığını söyleyerek ikinci bir isim vermesini ister. Bu kez önerilen ikinci isim ise, iki dönem CHP Karşıyaka ilçe başkan yardımcısı olan Cemil Tugay olur ve genel başkanca kabul görür. Böylelikle Cemil Tugay‘ın başına, belediye başkan ya da meclis üyeliği için herhangi bir başvurusu olmadığı halde talih kuşu konar ve yapılan seçimde kullanılan oyların % 70,85’ini alarak belediye başkanı seçilir.

Cemil Tugay rekor düzeydeki bu oy oranı ile Karşıyaka belediye başkanı olur; ama büyük borçlar içinde elini ayağını oynatamadığı belediyede ne yapacağını bilemez. Nasıl ödeyeceğini bilmediği borçlar nedeniyle bir süre susup sessiz kalmakla birlikte sonrasında feryat figan edip eski belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar‘ı suçlamaya başlar. Bu suçlama tarafların karşılıklı atışması sonucunda mahkemeye kadar gider. Ama Cemil Tugay bu arada TMMOB‘nin İzmir‘deki eski şube başkanlarını yanına çekerek, onlara makam ve koltuklar takdim etmeye; böylelikle kentteki muhalefetin önemli bir cephesini kendisine bağlamaya, hatta onları yanına çekmeye çalışır. Böylelikle TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi‘nin üç eski başkanı, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şubesi eski başkanı ile TMMOB Tapu ve Kadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yöneticileri Karşıyaka Belediyesi meclisinde ve yönetici kadrolarında bir araya gelip Cemil Tugay adına çalışmaya başlarlar.

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın bu dönemdeki diğer bir kozu ise, bir zamanlar YARSAV‘da başkan yardımcılığı yapan Karşıyaka ve İzmir Büyükşehir belediyeleri meclisi üyesi eski hakim Murat Aydın‘dır. O nedenle Murat Aydın‘ı kendini ne zaman sıkıntıda hissetse cepheye sürer, onun hukuk bilgisinden ve ilişkilerinden yararlanır. O dönemde bu ilişki üzerine öyle söylentiler gelişir ki, gelecekteki Karşıyaka, hatta İzmir büyükşehir başkanının Murat Aydın olacağı bile söylenmeye başlar. Kısacası, Murat Aydın o dönem vitrinindeki flaş isimdir. Bu durum öyle bir noktaya varır ki, belediye Mehmet Cengiz‘e satılan arsa payı ile ilgili konuda belediyeyi ve belediye başkanını savunması için Murat Aydın‘a belediyenin resmi web sayfasında özel bir sayfa tahsis eder ve bu sayfadan CHP‘li parti üyelerini tehdit edip hizaya getirmesine izin verir. Ama aynı Murat Aydın bugün hiçbir yerden aday gösterilmeyerek yalnız bırakılmış, eski vitrin değerini ve geçerliliğini kaybetmiş durumdadır. Çünkü o tarihlerde ona uygun görülen makam onun yerine, Cemil Tugay‘a uygun görülmüş, Murat Aydın da yeni dönemde kaybedenler kulübüne üye yapılmıştır.

İnşaatı halen devam etmekte olan Zübeyde Hanım Mahallesi Kütüphane ve Taziye Evi, 23 Kasım 2023.

Hüseyin Mutlu Akpınar yerine Karşıyaka belediye başkanı olarak seçilen Cemil Tugay ise seçim kampanyası sırasında “uçuk projeleri” olduğu iddiasıyla açıklamalar yaparak, televizyon televizyon gezerek hayallerini anlatmaya başlar. Ona göre en “uçuk” projesi Karşıyaka‘nın görünür bir yerine Batı’daki örneklerine benzer şekilde büyük bir dönme dolap yapmaktır. O dönem az buçuk bilgi sahibi olduğu büyük belediye borçları için sesini çıkaramasa da belediyedeki gelir ve gider dengesizliğini gidermenin diğer bir öncelikli amacı olduğunu ifade ederek bu sorunu gündeme getirmeye çalışır. Dile getirdiği diğer fikir, proje ve vaatlerin arasında ise yeni yeraltı otoparklarının yapılması, üretimi arttırıp yerel kalkınmayı sağlayacak yenilikçi projelerin uygulanması, belediye araç filosunun elektrikli araçlarla yenilenmesi, yeni poliklinik, tıp merkezi, kanser danışma merkezi ve “Bülent Zeren” adının verileceği bir sporcu sağlık merkezinin açılması, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yeni iskeleler yapılması, geliştirilecek deniz ulaşımının hız kazanması için küçük teknelerin alınması, Demirköprü ve Şemikler‘deki İZBAN hattının yer altına alınması gibi işler bulunmakla birlikte; bu fikir, proje ve vaatlerden hiç birinin 2019-2024 hizmet döneminde hayata geçirilmediği Karşıyaka‘da yaşayan ya da çalışanlar tarafından yakından bilinmektedir.

Nerede benim dönmedolabım?

Üstüne üstlük 31 Mart 2019 tarihli seçimler öncesinde Karşıyaka belediye başkan adayı olarak katıldığı Ege Türk TV‘nin “Şehrimin Adayları – Cemil Tugay” başlıklı programında siyasetçilerin vaat ettiklerini yapamadıkları takdirde çıkıp bunun nedenlerini açıklayıp özür dilemeleri gerektiğini belirtmiş olmasına karşın!

Ben de dahil, belki siz de dahil, hepimiz artık siyasetçilerden farklı bir şey bekliyoruz. Yani, kendini, kendi siyasetini ya da içinde bulunduğu siyasi hareketi değil de, yani öncelikli olarak onu değil de, gerçekten ülkesini, vatandaşını düşünen, onun için bir şeyler yapma isteğini çok dürüstçe hisseden ve hissettiren siyasetçiler arıyorlar. Yani, siz acaba böyle bir insan mısınız diye gözünüzün içine bakıyorlar. İnanın, her geçen gün bunu biraz daha iyi anlıyorum. Karşıyaka’nın da, halkın da, insanların genel olarak bir numaralı sorunu siyasetçilere güvenmemeleri, siyasetçilerden bekledikleri o halkçı, dürüst çalışmayı görememeleri. Yani, bu Karşıyaka’da da bir numaralı sorun, bence Türkiye’de bir numaralı sorun. Yani, bir şey yaparım deyip de yapmamak, söz verip de yapmamak ya da yapmadığı zaman, gücü yetmediği zaman dönüp de neden yapamadığını açıklamamak, hatta bundan dolayı özür dilememek bence bu ülkedeki insanların şu andaki en büyük sorunu hepimizin sorunu bu.

Ayrıca bu fikir, proje ve vaatlere ek olarak, belediye başkanı seçildikten sonra 2020- 2024 hizmet dönemi için hazırlanıp Karşıyaka Belediye Meclisi‘nce kabul edilen Karşıyaka Belediyesi Stratejik Planı‘nda yazılı olan ve söz konusu planın en önemli ve öncelikli projeleri olarak takdim edilen “Kent ve Kurtuluş Tarihi Müzesi“, “Kültür Evi“, “Yüzme Havuzu“, “Buz Pisti“, “Sergi Sarayı ve Kent Kütüphanesi“, “Cemevi” yapılması, yeni “çiftçi pazarları” kurulması, “su bahçeleri oluşturulması” gibi stratejik önemi ve önceliği olan projelerin 2020-2024 dönemi performans programlarıyla 2019-2022 dönemi faaliyet raporlarında yazılı bilgilere göre uygulanmaması yada uygulanıp da kendi hizmet döneminde bitirilmediğini dikkate aldığımızda; seçim döneminde halka söz verdiği bütün bu hizmetlerin yapılmaması nedeniyle Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın başarısız olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Öte yandan Karşıyaka Belediyesi‘nin ve onun başkanı Cemil Tugay‘ın 2020-2024 dönemindeki performansını, belediyenin 2020-2024 Dönemi Stratejik Planı, 2019, 2020, 2021, 2022, 2023 ve 2024 yıllarına ait performans programları ile 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait faaliyet raporları üzerinden inceleyip değerlendirmeye kalktığımızda gördüğümüz hususları şu şekilde özetleyebiliriz:

1) Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın hizmet dönemi için hazırlanıp belediye meclisince kabul edilen stratejik plan 5 stratejik amaç, 17 stratejik hedef kapsamında 67 ayrı faaliyet/projeden oluşmaktadır. Stratejik planda 67 olarak belirlenen faaliyetlerin/projelerin sayısı, performans programları itibariyle 2020’de 39’a indirilirken 2021’de 42’ye, 2022, 2023 ve 2024’de de 49’a çıkarılmış, başlangıçta öngörülen birçok faaliyetin yürütülmesinden vazgeçilmiştir.

2) Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın 2023 yılına ait faaliyet raporu henüz hazırlanmadığı için 2020-2024 dönemine ait stratejik planın 2023 dilimine ait uygulama sonuçları henüz bilinmemektedir.

3) Karşıyaka Belediyesi eski başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar‘ın hazırlattığı 2015-2019 dönemi stratejik planının son dilimini oluşturan 2019 yılı faaliyet raporuna bakıldığında;

a) 2019 yılı itibariyle Karşıyaka Belediyesi‘nde toplam olarak 337 memur, 40 işçi ve 41 sözleşmeli personelin çalıştığı

b) 2019 yılı gelir ve gider bütçesi arasındaki farkın – 27.514.896,89 TL düzeyinde olduğu; yani, belediyenin gelirinden çok gideri olduğu,

c) 2019 yılında performans göstergeleri ortalamasının % 77,90 olduğu,

d) Belediye şirketlerinden Karşıyaka Kent Anonim Şirketi‘nde yıllık ortalama 677, Karşıyaka Personel Anonim Şirketi‘nde de 1.417 adet personelin çalıştığı,

e) Karşıyaka Kent Anonim Şirketi yönetim kurulu başkan ve üyelerine 2019 yılında toplam olarak 308.096.- TL tutarında huzur hakkı ödendiği ve

f) Karşıyaka Kent Anonim Şirketi‘ne ait 2019 yılı zararının -13.364.965,94 TL düzeyinde olduğu belirtilmekle birlikte;

Karşıyaka Belediyesi‘ne ait üç anonim şirkete (Karşıyaka Kent, Karşıyaka Personel ve Kordelion) ait bilançolarla yıllık kar-zarar miktarlarının 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait faaliyet raporlarında belirtilmediği; ayrıca, Karşıyaka Kent Anonim Şirketi‘ne ait İnternet sayfasının “Bilgi Toplumu Hizmetleri” bölümünde tüm yasal zorunluluklara rağmen 19 Aralık 2019 tarihinden sonrasına ait genel kurul kararlarıyla bilanço ve kâr-zarar tablolarının, bu belgelerdeki bilgilerin gizlenmesi amacıyla yayınlanmadığı görülmüştür.

Ancak bütün bu gizleme ve saklama çabalarına rağmen, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi‘nin 15 Ocak 2024, 11000 sayılı nüshasındaki ilama göre Karşıyaka Kent Anonim Şirketi‘nin 2023 yılı zararının 80 milyon lira düzeyinde olduğu, 17 Mart 2022 tarih, 10539 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi‘ndeki ilamda da görüldüğü gibi belediyeye ait “Macera Parkı” isimli parkın ve diğer birçok park ve çocuk bahçesinin şirketin sermayesini arttırmak, zararını karşılamak amacıyla karşılık ya da teminat olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.

4) Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay 2019 seçimleri öncesinde yaptığı her konuşmada belediyenin gelir ve gider dengesinin bozuk olduğunu belirtip ilk hedefinin bu dengeyi sağlamak olduğunu belirtmiş olmasına karşın; 2019 yılında -27.514.896,89 TL olan bu açık, 2020 yılında -41.375.327,70 TL, 2021 yılında -62.416.540,62 TL, 2022 yılında da -159.954.716,97 TL düzeyine yükselmiş, şirket zararları ise 2019 yılı faaliyet raporunda açıklanmış olmakla birlikte 2020, 2021 ve 2022 yılları faaliyet raporlarında açıklanmaz olmuştur.

5) Karşıyaka Belediyesi‘ne ait yıllık performans programlarındaki hedeflerin bilinçli bir şekilde düşük tutulması, temizlik, denetim ve imar hizmetleri gibi günlük, rutin işlerin sanki stratejik bir önem ve önceliği olan faaliyetlermiş gibi stratejik plan ve performans programlara dahil edilmesi nedeniyle performans göstergeleri dikkate alınarak hesap edilen ortalama başarı oranının 2020, 2021 ve 2022 yıllarında adeta şahlanarak % 100’ün çok üstüne çıktığı görülmektedir. Ortalama performans oranının 2019’daki % 77,90 oranından 2020 yılında % 120,37’ye, 2021 yılında % 134,01’e, 2022 yılında da % 134,72’ye çıkması bu durumun en somut örneğidir.

Belediye bürokrasisinin bu bilinçli ve maharetli manipülasyonu ile ortaya çıkan ilginç durumun en iyi örneği, Karşıyaka‘da yaşayan ya da çalışan hemşerilerin belediye hizmetlerinden duyduğu memnuniyet düzeyini belirlemek amacıyla belirli tarihlerde yapılan anketlerle hedeflenen memnuniyet hedefinin 2020 yılında % 50, 2021 yılında % 60, 2022 yılında da % 70 gibi çok alt düzeylerde tutulması, bu düzeyin yıl sonu itibariyle bir iki puan üste çıkması durumunda bunun sanki bir başarıymış gibi takdim edilmesidir. 2021 yılında % 60 olarak hedeflenen memnuniyet ortalamasının yıl sonunda % 61,2 düzeyinde çıkması nedeniyle bunun bir başarı olarak takdim edilmiş olması bu manipülasyonun ne şekilde kullanıldığını gösteren en iyi örnektir.

Evet böylelikle, Hüseyin Mutlu Akpınar‘ın hanesine yazılacak olması nedeniyle düşü tutulan başarı ortalamaları belediye başkanı ve onun bürokrasisi tarafından gerçekleştirilen bilinçli manipülasyonla resmi belgelere yansıtılmış, böylelikle başarısız bir belediye başkanı Karşıyaka halkına başarılı gibi takdim edilmiştir.

6) Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, 2019 tarihli seçimler öncesine belediyedeki yapısının yeniden düzenleneceğini ve çalışanlara değer verileceğini ısrarlı bir şekilde belirtmekle birlikte; 20219-2024 döneminde maaş ve ücretlerin zamanında ödenmeyişi nedeniyle hem sendikalarla hem de işçilerle karşı karşıya gelinmiş, zaman zaman işçilere karşı emniyet güçlerinden yardım istemiştir.

7) CHP genel merkezi tarafından “Arpalık Aile Şirketi A.Ş.” adıyla çıkarılan broşürün, kullanılan “arpalık” sözcüğü bahane edilerek AKP iktidarının müdahaleleriyle dağıtımı engellendiği tarihlerde sosyal medyada Karşıyaka Belediyesi şirketi Karşıyaka Kent Anonim Şirketi‘ndeki arpalıkları gündeme getiren Karşıyakalı finans danışmanı Basri Koyuncuoğlu ile şehir plancısı Ercüment Şahin, belediye başkanı Cemil Tugay tarafından Cumhuriyet Savcılığı‘na şikayet edilmiş ve bu davayı aynı şirkette yönetim kurulu üyesi olarak çalışan avukat Aylin Öz takip etmiştir. Bu konuda aldığım yeni bilgilere göre ilk derece mahkemesinin verdiği “hakaret yok” kararına rağmen, konu Cemil Tugay tarafından Yargıtay‘a taşınmış; böylelikle, Cemil Tugay, “arpalık” sözcüğünü hakaret olarak görüp CHP‘nin “Arpalık A.Ş.” isimli broşürü yasaklayan AKP zihniyeti ile aynı yere düşmüştür.

8)Uçuk” ve de “kaçık” fikirleriyle tanıdığımız Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, 2023 yılının Şubat ayında hiçbir araştırmaya dayanmaksızın ve bu işin yapılabilirliğini düşünmeden “Bostanlı ve Mavişehir Yamanlar’a taşınmalı” fikriyle öne çıkarak “uçuk” ve “kaçık” fikirlerine bir yenisini katmış, aynen dönmedolap fikrinde olduğu gibi bir gece önce rüyasında gördüğü bir hayali binlerce yapıda binlerce insanın yaşadığı bir bölgeyi hiçbir çevre kaygısı taşımadan Yamanlar‘a taşıyalım diyerek ortaya çıkmış, gerçeklik algısından ne kadar kopuk bir belediye başkanı olduğunu kanıtlamıştır.

9) Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, belediye başkanı olmadan önce verdiği tüm röportajlarda halktan yana, halkın menfaatleri için çalışacağını belirtmiş olmasına rağmen hem Cumhuriyet, İnönü ve Örnekköy mahallelerindeki imar planı değişikliklerinde, hem de Atakent Venedik Evleri Sitesi‘ndeki ortak spor alanının imar planında değişiklik yapılarak özel Bilfen Koleji‘ne “özel eğitim alanı” olarak tahsis edilmesi işlemlerinde; halkın menfaatine aykırı davranması nedeniyle Cumhuriyet, İnönü ve Örnekköy mahalleleri için hazırlanan imar planı değişiklikleri CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun halkı dinledikten sonra verdiği talimatla iptal edilmiş, Atakent Venedik Evleri Sitesi‘ndeki spor sahasının özel Bilfen Koleji‘ne “özel eğitim alanı” olarak tahsis edilmesi girişimi ise, TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi‘nin açtığı dava neticesinde idare mahkemesi marifetiyle iptal edilmiştir.

Dün kendisine makam beğenmeyip sonunda İzmir Kent Konseyi başkanlığı yetinen; ancak son aday belirleme çalışmaları sırasında ne belediye başkanı, ne de meclis üyesi adaylığına layık görülmeyip, aynen CHP Karşıyaka ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Murat Aydın gibi yalnızlığa mahkum edilen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü avukat Nilay Kökkılınç‘ın İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 17 Temmuz 2020 tarihli oturumunda, AKP‘li üyelerin yoksul ve dar gelirli ailelere ait öğrencilerin burada özel bir kolej yapılması durumunda haklarının zarar göreceği iddiası karşısında “… özel eğitim kurumları zaten yoksul öğrencileri de, başarılı öğrencileri de belli bir kontenjanla okutmakla yükümlü. Bu da bence son derece kutsal bir tasarruf” diyerek bir CHP‘li olarak yoksul ve dar gelirli aile çocuklarını özel okul sahiplerinin insafına bırakması da halen hafızamıza kayıtlı bir kent suçudur…

10) 2019 seçimleri öncesinde CHP Karşıyaka ilçe başkanı Uğur Yıldırım ile CHP İzmir milletvekili Özcan Purçu‘nun Örnekköy‘de gerçekleştirdiği bir yeni üyelik organizasyonu neticesinde Karşıyaka Belediye Meclisi üye adayı olup seçilen Cemil Yüm‘ün, 2019’a kadar nerede kimlerle neler yaptığını ortaya koyan tüm İnternet ve sosyal medya kayıtlarını temizlenmiş olmasına rağmen; Karşıyaka Belediyesi eski başkanı Cihan Türsen‘in sosyal medya paylaşımıyla görüp öğrendiğimiz sarıklı, cübbeli fotoğrafları sonrasında görüşüp bunun nedenini sorduğum Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, bu durumun kendisini aşan bir genel merkez müdahalesi ile gerçekleştiğini belirtmekle birlikte; aynı Cemil Yüm şimdilerde yeniden CHP genel merkezi tarafından belirlenen Karşıyaka Belediye Meclis üyesi adayları listesinin 24. sırasında yer almaktadır. CHP‘nin, 37 meclis üyesine sahip Karşıyaka Belediye Meclisi‘nde bugün itibariyle 33 üyeye sahip olduğunu dikkate aldığımızda; 24. sıradaki bir adayın yeniden Karşıyaka Belediye Meclisi üyesi olacağı ortadadır ve 2019 seçimlerinde bu duruma itiraz edemediğini, bu konunun kendisini aştığını söyleyen Cemil Tugay‘in 2024 seçimlerinin büyükşehir belediye başkan adayı olarak bu şahsın aday listesine alınmasına neden itiraz etmediğini, bu kez bu konuda nasıl bir mazeret beyan edeceğini merak etmekten kendimi alamıyorum.

Monoray: Dünyanın en pahalı ulaşım türü…

Gelelim bugüne ve Cemil Tugay‘ın bugün dile getirdiği “uçuk fikirlere“…

Geçmişte dillendirdiği hayallerini dikkatli bir dil kullanımı ile “proje” olarak değil de sanki şahsi fikriymiş gibi sunan; ancak bu fikirleri bir türlü hayata geçiremeyen Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay şimdi de her biri ayrı bir siyasi rüşvet olan fikirleriyle İzmir gerçeğinden ne kadar uzak olduğunu göstererek bir fikrin bir projeye dönüştürülmesi konusunda ne kadar tecrübesiz olduğunu kanıtlamaktadır. Bunun en iyi örnekleri ise AKP iktidarının kent içindeki Alsancak, Yeşilyurt ve Tepecik gibi hastaneleri kapatarak İzmir‘deki bütün hastaları yönlendirmek istediği Bayraklı tepelerindeki Şehir Hastanesi isimli özel ticarethanenin ulaşımı için dünyanın en pahalı ulaşım türü olan Monoray yapacağını söyleyerek AKP‘nin değirmenine su taşımakta, AKP‘li adayların bile aklına gelmeyen bu “uçuk” proje ile daha iktidara gelmeden iktidara yaranmanın yollarını arıyor; ayrıca, bu kentin en değerli kültürel varlıklarından biri olup mülkiyeti İzmir Büyükşehir Belediyesi‘ne ait olmayan Konak Pier‘i, bu mekânla ilgili büyük hukuki sorunları bilmeden ya da bu mekânı Maliye Hazinesi ile Denizcilik İşletmeleri‘nden satın alıp belediyeye kazandırmak yerine Konak Pier ile Pasaport iskelesi arasında yapılacak bir marinanın AVM‘si olarak kullanılmasını fikrini İzmir Ticaret Odası‘na teklif edip bu değerli kamusal mekânı peşkeş çekmekte beis görmemektedir.

Evet, bugün çevresini danışman ya da uzman sıfatıyla bir zamanlar Tunç Soyer’e yaranan, ona koltuk ve mevki karşılığında hizmet edip şimdilerde “kral öldü, yaşasın yeni kral” anlayışıyla onu terk edip yalnız bırakan ya da Binali Yıldırım‘ın “has evladı” olarak ünlenen insanlar doldurmuş olabilir; ama Şehir Hastanesi denilen özel ticarethane tuzağına lastik tekerlekli araçlarla kolay ve ucuz bir ulaşım sağlamak varken dünyanın en pahalı ulaşım türünü düşünüp önermek, inşaatına usulsüz bir ihale sonrasında Aziz Kocaoğlu döneminde başlanıp Tunç Soyer zamanında kilitlenip kalan Mavişehir Opera Binası‘nı, milyonlarca liralık kamu zararına yol açan görevlilerden hesap sormadan bir kültür merkezine dönüştürme fikri ya da asıl olarak eski bir Ekrem Demirtaş projesi olup Pasaport sahilini halka kapatıp orada özel tekne sahiplerine hizmet edecek bir marina yapımının nasıl bir çevre felaketi yaratacağını düşünmeden veya Konak Pier‘i o marinanın para basacak bir makinası olarak takdim etme cinliğini göstererek bu şehrin sermayedarlarına yaranma fikri, kendi başına başarılı bir kazanma taktiği olabilir; ama aynı taktiğin, hem CHP‘nin kağıt üzerindeki ilkelerine ne kadar uyduğunu ve yarın öbür gün demokratik kent muhalefetinden nasıl bir tepki alacağını, hem de bugün bu zatın vaat ettiği birçok şeyin, bugüne kadar gerçekleşmediğini ya da kendisi tarafından unutulup unutulmayacağını baştan bilip ona göre desteklememiz ya da muhalefet etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

İzmir Ticaret Odası’na ikram edilen Pasaport Rıhtımı ve Konak Pier…

Sonuç olarak,

Karşımızda Karşıyaka Belediye Başkanı olmadan önce ortaya attığı; hatta olduktan sonra kaleme aldırıp belediye meclisince onaylanmış yazılı tüm resmi belgelerdeki büyük, önemli ve öncelikli fikir, düşünce, proje ya da vaatleri zaman içinde hayata geçiremeyen ve bunun için -kendi deyimiyle- dönüp özür bile dilemeyen, üstüne üstlük Mavişehir’deki belediye hissesini ucuza Mehmet Cengiz’e satan ve bütün bu eylediklerini büyük bir başarıymış gibi gösterip genel başkanı tarafından “sütten daha ak” şeklinde takdim edilen “yanlış seçilmiş“, “defolu” bir büyükşehir belediye başkan adayı var. Kendisi 2019 yılında yaptığı gibi bugün de “uçuk” fikirlerini beyan ediyor, vaatlerde bulunuyor… Hiçbir araştırma, analiz ve değerlendirme yapmadan, halka sormadan, sırf kazanmak, rakiplerinin bir adım önüne geçmek için hesapsız kitapsız vaatlerde bulunuyor… Ama biz onun, “uçuk” fikirler üretip vaat ettiklerini yapamayan “başarısız” bir belediye başkanı olduğunu, bu yeni adaylığını şimdiye kadarki başarılarına değil, adeta bir kumar oynarcasına kendisini yeniden aday yapmayacağını bildiği Kemal Kılıçdaroğlu yerine onun alternatifi olan Özgür Özel‘i destekleyip onun kazanması nedeniyle bu desteğin diyetini talep edip alan biri olarak tanıyor, biliyoruz.

İşte o nedenle, bu yeni adaylık sürecinde Monoray, Konak Pier, Mavişehir Opera binası, içme suyu ücretleri gibi “fikir” adı altında ortaya attığı araştırılmamış, analiz edilmemiş, fizibilitesi bile hazırlanmamış ham fikirleri var; ama, yeni belediye hizmet binasını nereye nasıl yapacağı, AKP adayı tarafından yeniden gündeme getirilen İzmir Körfez Geçiş Projesi hakkında ne düşündüğü, Kültürpark‘taki yapılaşmalar ve bugün içinde bulunduğu bakımsızlık, Kültürpark‘ın belediye tarafından işgalinin ne zaman biteceği, TARKEM, Basmane Çukuru, Hilton Oteli, İnciraltı, körfez kirliliği, imar aflarıyla aklanan yapılar, doğal afetlere karşı dayanıklılık, gökdelen tarlaları, örneğin Yeşildere‘deki İZKA gökdeleni, her yağmurda su basan Mavişehir ve Alsancak, yerinde kentsel dönüşüm ya da kendi kötü yönetimi ile milyonlarca lira zarara uğramış Karşıyaka Belediyesi şirketleri yanında 27’ye ulaşmış sayısı ile adeta bir holding oluşturan ve her biri kendi çapında büyük zararlara yol açan İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketleri gibi can yakan sıkıcı konularda söylemediği, söyleyemediği, yazıp ortaya koyamadığı fikirler, düşünceler, projeler ve taahhütlerin olduğunu, asıl cevaplanması gereken soruların bu sorular olduğunu hatırlatmamız gerekiyor…

Evet, 2019 yılında verdiği söz ya da vaatleri yerinde getirmemiş, üstüne üstlük bu konuda bir özeleştiri yapıp bizlerden özür dilememiş; bu nedenle başarılı olamamış birini bu kez de İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin başına getirip getirmemek konusunda ne düşünüyor, ne yapmayı öneriyoruz? İzmirlilerin bu kez nasıl bir tepki vermesini bekliyoruz?

Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!” ya da “uçuk” bir ifadeyle;

Nerede benim dönmedolabım?

…………………………………………………………………………………………………………….

Yararlanılan Kaynaklar

Şehrimin Adayları – Cemil Tugay, Ege Türk TV, Erişim Tarihi: 24.02.2024, https://www.youtube.com/watch?v=JufpiVKN3Nc&t=140s&ab_channel=EgeT%C3%BCrkTv

Cemil Tugay Karşıyaka Projelerini Açıkladı, Gündem Özel 25.02.2019, https://www.youtube.com/watch?v=Go_tiiwrt-o&t=22s&ab_channel=Kanal%C4%B0zmir

– “CHP’li Tugay: Bir Monoray Fikri Var Aklımda“, Erişim Tarihi: 25.02.2024, https://www.youtube.com/watch?v=MbCMQtT58yo&t=4s&ab_channel=35Punto

– “Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay Habertürk’te. Neden İzmir Büyükşehir’e aday oldu“, Erişim Tarihi: 25.02.2024, https://www.youtube.com/watch?v=UE3l-6qmemA&ab_channel=Habert%C3%BCrkTV

Monoray, https://tr.wikipedia.org/wiki/Monoray, Erişim Tarihi: 25.02.2024

– “CHP Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay: Halkla İç İçe Üreten Belediyecilik Olacak“, https://www.birgun.net/haber/chp-karsiyaka-belediye-baskan-adayi-cemil-tugay-halkla-ic-ice-üreten-belediyecilik-olacak-249843, Erişim Tarihi: 25.02.2024

– “CHP Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay’ın Seçim Ofisi Coşkulu Bir Törenle Açıldı“, https://egeninsesi.com/haber/239402-chp-karsiyaka-belediye-baskan-adayi-cemil-tugayin-secim-ofisi-coskulu-bir-torenle-acildi, Erişim Tarihi: 25.02.2024

– “Karşıyaka’da Milyarlık Bütçeye Onay“, https://www.egedesonsöz.com/haber/Karsiyaka-da-milyarlik-butceye-oany/1117856, Erişim Tarihi: 25.02.2024

– “Ak Partili Kaya’dan Rakibe Salvo: Tugay’a CHP’liler Başarısız Diyor“, https://www.egedesonsöz.com/haber/ak-partili-kaya-dan-rakibe-salvo-tugay-a-chp-liler-basarisiz-diyor/1176554, Erişim Tarihi: 25.02.2024. Erişim Tarihi: 25.02.2024

Tugay’ın Eleştiriye Tahammülü Sıfır“, https://www.yeniasir.com.tr/izmir/2022/01/18/tugayin-elestiriye-tahammulu-sifir. Erişim Tarihi: 25.02.2024

– “Bostanlı ve Mavişehir Yamanlar’a Taşınmalı“, https://www.yeniasir.com.tr/izmir/2023/02/18/bostanli-ve-mavisehir-yamanlara-tasinmali, Erişim Tarihi: 25.202.2024.

Tekmili birden Cemil Tugay-Mehmet Cengiz hikayesi…

Ali Rıza Avcan

Yazının başlığında gördüğünüz “tekmili birden” deyimi eski bir deyim olmakla birlikte; pop müzik sanatçısı Hande Yener şayet “32 Kısım” başlıklı şarkısında “32 kısım tekmili birden gelse de korkmuyorum” diyorsa ve bu sözleri şarkıyı dinleyen günümüz gençleri anlıyorsa, “tekmili birden” deyiminin bu şarkı sözleri sayesinde gençleşip yenilendiğini söyleyebiliriz…

Bense bu deyimi, 1984 yılından bu yana devam eden tam 40 yıllık bir hikayeyi ve bu hikayenin başrol oyuncularından sadece ikisini oluşturan Cemil Tugay ile Mehmet Cengiz‘in 2019-2024 döneminde yapıp eyledikleri herşeyi anlatmak için kullanıyorum… Hem de bu hikayenin daha rahat anlaşılabilmesi için başlangıç, gelişme ve sonuç kısımlarını içeren süreci, madde madde sağlam ve doğru kaynakları kullanarak anlatmak suretiyle…

Her hikaye anlatısının başında yapıldığı gibi, “bir varmış, bir yokmuş, gözünü toprağın bile doyurmadığı insanların bataklık üstünde bir şehir yaratmak istedikleri Mavişehir diye bir yer varmış” diyerek söze başlamak isterim ve gerisini de ta 40 yıl öncesine giderek anlatmak isterim…

1. Hikayenin geçtiği yer, tapu kayıtlarında hala Şemikler mahallesi olarak gözüken İzmir‘in en pahalı mutena semti, dairelerin 20-30 milyona, villaların ise daha uçuk fiyatlara satıldığı, çoğunlukla varlıklı, münevver, mevki sahibi insanların yaşadığı, her dairenin 2 ve daha fazla araca sahip olduğu ve genellikle mutlu ve mesut İstanbullu ve Ankaralı göçmenleri ağırlayan Karşıyaka ilçesinin Batı ucundaki Gediz Nehri deltasındaki Mavişehir bölgesidir. Bölgenin tam ortasından geçen Caher Dudayev Bulvarı‘nın güneyini oluşturan deniz yönünde Mavişehir, kuzeyindeki tren hattı/İZBAN yönünde de Yalı mahallesi bulunmaktadır. Her iki mahallenin yüzölçümleri sırasıyla 1,558 ve 1,839 km², 2022 yılı nüfusları sırasıyla 13.909 ve 37.761 kişi, mahalle sınırları içindeki yapı sayısı da sırasıyla 417 ve 1.570 adettir. Ancak bu verileri değerlendirirken, İzmir‘in en fazla nüfusa sahip olan Yalı mahallesindeki nüfusun büyük bölümüyle bina sayısının mahallenin Mavişehir yakınındaki küçük bölümde değil de; Şemikler mahallesine yakın bölümünde yoğunlaştığını unutmamak gerekir. Her iki mahalledeki en önemli ticari yapılar ise her iki mahalleyi birbirinden ayıran Caher Dudayev Bulvarı kenarında sıralanan ve her gün binlerce İzmirlinin, sanki bu iş için yapılan Karşıyaka tramvayı sayesinde adeta Kabe gibi tavaf ettiği Mavibahçe ve Hilltown alışveriş merkezleriyle Koçtaş mağazasıdır.

Mavişehir ve Yalı mahalleleri…

2. Bu bölgedeki gayrimenkullerin mal sahipleri asıl olarak ilk yıllarda Türkiye Emlak Bankası (TEB), bu bankanın kapatılmasından sonra da Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (Emlak Konut GYO) ile Toplu Konut Ortaklığı İdaresi (TOKİ) olup; bu gayrimenkulleri daha sonraki tarihlerde açılan ihalelerle TOKİ‘den satın alma yönetimiyle sahiplenen Cengiz İnşaat, Bozoğlu İnşaat ve Mesa İnşaat gibi büyük inşaat şirketleridir.

3. İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin 1984-2024 döneminde belediye başkanları sırasıyla Burhan Özfatura (DYP, 1984-1989, 1994-1999), Yüksel Çakmur (CHP, 1989-1994), Ahmet Piriştina (DSP, 1999-2004), Aziz Kocaoğlu (CHP, 2004-2019), Tunç Soyer (CHP, 2019-2024), Karşıyaka Belediyesi‘nin aynı dönemindeki başkanları ise sırasıyla Nevzat Çobanoğlu (1984-1989), Cihan Türsen (1989-1994), A. Kemal Baysak (DYP, 1994-1999), Şebnem Tabak (DSP, 1999-2004), Cevat Durak (CHP, 2004-2014), Hüseyin Mutlu Akpınar (CHP, 2014-2019) ve Cemil Tugay (CHP, 2019-2024)’dır.

4. TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından hazırlanan 12 Haziran 2020 tarihli “Mavişehir Planlama Süreci” başlıklı 17 sayfalık rapordan öğrendiğimiz bilgilere göre, Mavişehir bölgesi ile ilgili ilk imar planı 21 Aralık 1984 tarihinde onaylanan 1/1.000 ölçekli Bostanlı İmar Planıdır.

Bu ilk planı, izleyen yıllarda 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli onlarca yeni imar ve revizyon planı, yüzlerce idare mahkemesi ve Danıştay kararı izlemiş, Mavişehir bölgesi neredeyse İzmir Büyükşehir ve Karşıyaka belediyeleriyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye Emlak Bankası, Emlak Konut GYO, TOKİ ve İzmir Valiliği tarafından ortalığın hallaç pamuğu gibi atıldığı, birlikte ya da tek tek işlenen kent suçlarıyla adeta bir suç mahalline dönüşmüştür. Buna dair ayrıntılı bilgileri yukarıda sözünü ettiğim TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi‘nin 17 sayfalık raporunda görebilirsiniz. (1)

5.

Kamu alanında yer alan parsellerin uygulama öncesi ve sonrasındaki durumları ile yoldan ihdas edilen kısım.

Gelelim bugünkü yazımızın asıl konusunu oluşturan Mavişehir‘de, Gediz nehrinin eski yatağının kenarındaki üç parselin (25471 ada, 1 parsel, 25493 ada, 1 parsel, 25494 ada 1) halkı yoksullaştırıp birilerini zenginleştiren hikayesine…

5. Ama şu sıralar tartışılan o hikayeye geçmeden önce, o dönemde geçmiş dönemden gelen milyonlarca liralık borcun içinde kıvrandığını bildiğimiz Karşıyaka Belediyesi‘nin, arkasına İzmir Büyükşehir Belediyesi‘ni de alarak ve 12 Aralık 2019 tarihinde İstanbul‘da yapılan TOKİ ihalesine katılarak Mavişehir‘deki TOKİ‘ye ait 8,5 dönümlük bir arsayı 21 milyon 400 bin liraya satın aldığını ve bu gelişmeyi de “Halkın Arsasına Başkan Tugay Sahip Çıktı” başlıklı belediye haber bülteniyle duyurduğunu hatırlatmak isterim. (2, 3)

6. Tapunun Karşıyaka İlçesi, Şemikler mahallesi 25471 ada, 1 parselinde, 25470 ada, 1 parselinde ve 25495 ada, 1 parselinde kayıtlı olan üç ayrı arsa 13 Ocak 2012 tarihinde Emlak Konut GYO tarafından Cengiz İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’ ne satılır. Bu üç parsel, satış sonrasında Karşıyaka Belediye Encümeni‘nin 31 Ekim 2013 tarihli kararı ile, imar parseli dışında kalan 6416,56 m2’lik kısmının bedelsiz terki ve terkten sonra oluşan yeni parselin imar planında kapanan yoldan gelen 2.293,01 m2lik kısmıyla birleştirilmesi suretiyle 46.866,41 m² toplam inşaat alanına sahip 2.705.945 m²’lik 25470 ada 2 parsel numaralı yeni bir parsel olarak ortaya çıkar ve bu parsele dahil edilen kamu yolu nedeniyle Karşıyaka Belediyesi bu parselde % 8,48 oranında pay sahibi olur.

7. Aradan geçen altı yıl içinde bu parselin % 91,52 oranındaki büyük hissedarı Cengiz İnşaat San. ve Tic. A.Ş.‘nden herhangi bir talep gelmediği halde, Karşıyaka Belediye Meclisi‘nin 1 Kasım 2019 tarih, 196 sayılı kararı ile, 25470 ada 2 parseldeki % 8,48’lik belediye hissesinin, 3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 17. maddesi gereğince parseldeki diğer hissedara satılmasına, diğer hissedarın satın almaktan kaçınması halinde belediye hissesinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu‘na göre satılmasına karar verilir.

8. Karşıyaka Belediye Encümeni‘nin 26 Kasım 2019 tarih ve 2183 sayılı kararı ile de % 8,48 oranındaki arsa payının, 31 Aralık 2019 tarihine kadar, kıymet takdir komisyonunun belirlediği 32.102.140,00 TL’lık bedelle diğer hissedara satışına karar verilir.

9. Parselin büyük ortağı Cengiz İnşaat San. ve Tic. A.Ş.‘nin bu bedele itiraz etmesi üzerine Karşıyaka Belediye Encümeni de 31.12.2019 tarih ve 2650 sayılı kararı ile bu itirazı görüşür ve kabul etmez.

10. Cengiz İnşaat San. ve Tic. A.Ş.‘nin 30 Ocak 2020 tarihinde bu bedele ikinci kez itiraz edip; dilekçe ekinde sunduğu Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Gayrimenkul Değerleme Şirketi tarafından hazırlanan rapora dayanarak 20.000.000.-TL’lık değeri teklif etmesi üzerine bu payla ilgili değerin, 2012 yılında Emlak Konut GYO tarafından Cengiz İnşaat San. ve Tic. A.Ş.‘na satışında uygulanan bedelle 2015 yılında 25494 ada, 5 parseldeki payın diğer hissedara satışındaki bedelin dikkate alınıp günümüze uyarlanması suretiyle yeniden hesaplanmasına karar verilir.

11. Karşıyaka Belediye Encümeni‘nin 06.02.2020 tarih ve 329 sayılı son bir kararı ile, kıymet takdir komisyonunun yeniden hazırladığı 06.02.2020 tarihli rapor ile 22.01.2020 tarihli TSKB Gayrimenkul Değerleme Şirketi‘ne ait raporun birlikte incelenmesi sonucunda, Karşıyaka, Şemikler Mahallesi 25470 ada 2 parseldeki 27.059,45 m2 alanlı taşınmazdaki belediyeye ait % 8,48 oranındaki (2.293,01 m²) hissenin, m²’si 8.700,00 TL’den tama iblağ edilmek suretiyle 20.000.000,00 TL bedelle parseldeki diğer hissedara, 3194 sayılı yasanın 17. maddesi gereği satışına karar verilir.

12. Cengiz İnşaat San. ve Tic. A.Ş.‘ne yapılan bu arsa payı satışının kamuoyu tarafından öğrenilmesi üzerine ilk tepkiler, gazeteci dostum Serdar Öztürk‘ün A3 Haber İnternet gazetesinde çıkan yazılarıyla ortaya çıkar. Serdar Öztürk 20 Nisan 2020 tarihli “Belediyenin denize sıfır arsasını Cengiz İnşaat’a sattılar: Halkçı belediye!“, 27 Ocak 2021 tarihli “Bu bir “çuvaldızı kendine batır” haberidir: Sen bana destek ver, ben sana koltuk!” başlıklı haberleriyle konuyu kamuoyunun gündemine taşıyarak belediyenin mali açından zor durumda da olsa, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun gündeminde olan Beşli Çete‘nin önemli bir üyesine CHP‘li bir belediye tarafından düşük bir bedelle arsa payı satmanın siyasi anlamda yanlış olduğunu söyler. Onun bu haber ve yorumunu başka gazete ve televizyonlarda yayınlanan yorumlar izler ve olay hak ettiği ilgiyi görür. (4)

13. Bunun üzerine bu satışı yapan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın kurtarıcıları ortaya çıkar. Bir yandan meclis üyesi Murat Aydın, diğer yandan meclis üyesi ve harita ve kadastro mühendisi Nilüfer Bakoğlu Aşık’ın örgütlediği TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yayınladığı bir bildiri ile yapılan işlemin hukuki olduğunu iddia ederler. Ancak hukuken doğru olmakla birlikte siyasi olarak yanlış olan bu büyük destek mesajı, Ankara‘daki Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Merkezi tarafından iptal edilip yapılanın bir kent suçu olduğu söylenir. (5, 6) O güne kadar hiçbir bir belediyenin İnternet sayfasında görmediğimiz şekilde, o tarihlerde belediye başkanının yakınında durup ona hukuki destek veren belediye meclisi üyesi Murat Aydın, belediyede onca avukat olmasına karşın Karşıyaka Belediyesi‘nin yaptığı bu yanlışı, “Karşıyaka Belediye Meclisi Üyesi Av. Murat Aydın’ın Açıklamasıdır” başlıklı paylaşımla savunmaya kalkmış, hatta CHP‘li parti üyelerine, kendisi topu topu 2 yıllık bir partili olmakla birlikte, “Partili Olma Sorumluluğu” adı altında aba altından sopa gösterircesine disiplin işlemlerini hatırlatmış, böylelikle ilk kez bir belediye İnternet sayfası CHP‘li partilileri uyarmak için hukuk dışında kullanılmış ve bu sayfa halen belediyenin İnternet sayfasındaki yerini korumuştur. (7, 8, 9)

Diğer yandan da CHP genel merkezi Karşıyaka belediye başkanı Cemil Tugay hakkında bir soruşturma başlatıp; Ankara’ya çağırdığı belediye başkanını zor durumda bırakıp uyarmakla birlikte yapılan soruşturma belediye başkanının CHP’den atılması ya da cezalandırılması şeklinde sonuçlanmayıp olayın üstü kapatılır.

14. Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, bu satışın ortaya çıktığı günlerde, şimdi olduğu gibi acemiliğini öne sürmemekte, ısrarlı bir şekilde doğru yaptığını iddia etmektedir. Hatta benim yerel yönetimlerle ilgili eğitimimi, 48 yıllık mesleki çalışmalarımı bilmeden “sen bunları nereden biliyorsun. Aslında bilmeyip şeytanlık yapanlara hizmet ediyorsun” diyerek nasıl saldırgan tutum aldığını, bunun üzerine benim Linkedin sayfasındaki özgeçmişimi okuyup benim niye konuları iyi bildiğimi anlamasını istedim. O tarihlerde kaydedip kişisel arşivime koyduğum benimle yaptığı Facebook ve Messenger yazışmaları o halis munis, kibar, ince insanın içinde nasıl bir canavar yattığının kanıtıydı. Benim gayrimenkul değerleme işi yapan Mülkiyeli arkadaşlarımın, satışı yapılan parsel payının güncel değeri konusunda bana telaffuz ettikleri rakamı boşa çıkarmak için o arkadaşımın ve çalıştığı şirketin kim olduğu konusundaki sorularıyla beni nasıl taciz ettiğini, benimse hem profesyonel iş ahlakı, hem de KVKK uyarınca böyle bir bilgiyi kendisiyle paylaşamayacağımı söyleyerek kendisini uyardığımı; ayrıca, kurumsal iletişim yerine sosyal medyada yazdığı bireysel çıkışlarıyla hem kendine hem de belediyesine zarar vereceği konusundaki uyarılarımı gayet iyi hatırlıyorum…

15. Ardından Karşıyaka Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak ülkemizdeki bu tür yolsuzlukları dile getiren değerli gazeteci Çiğdem Toker‘e “Basın Özgürlüğü Ödülü“nü vermeye kalktıklarında, arsa payının Mehmet Cengiz‘e satıldığını öğrenen bu değerli araştırmacı gazetenin nasıl ödülü almaya gelmediğini, bu nedenle de ödül töreninin iptal edildiğini hatırlıyorum. İşte o nedenle, Mehmet Cengiz‘e belediye hissesi arsa payını satıp bu defosuyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapılan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ı bir de gazeteci Çiğdem Toker‘e sorup onun söyleyeceklerini dinleyelim derim. (10)

16. Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın belediyeye ait arsa payının düşük bedelle Mehmet Cengiz‘e satması, Cumhuriyet ve Örnekköy mahallelerinde vatandaşın haklarını dikkate almaksızın hazırladığı imar planlarının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile iptal edilmesi, Menzil tarikatından birinin CHP‘ye üye olup Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapıp Pandemi döneminde Sosyal İşler Komisyonu başkanı olarak ev ev dolaşıp yardım kolisi dağıtması, belediye başkanının yanlış uygulamaları nedeniyle belediyeyi ve şirketlerini büyük boyutlarda zarara uğratması nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP tarafından yeniden aday gösterilmeyeceğini bildiği için, bir zamanlar birlikte çalıştığı Tunç Soyer‘i karşısına alarak bir kumar oynayıp genel başkan adayı Özgür Özel’i desteklemiş ve Özgür Özel‘in genel başkan seçilmesi üzerine geçmişteki bütün defolarına rağmen bu desteğin diyeti olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına soyunmuş ve bu girişiminde -tabii ki şimdilik- başarılı olmuş gözüküyor.

Sonuç olarak;

Siyaset sahnesinde bilgi, deneyim ve birikim gibi değerlere sahip olmayan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın 2019-2020 döneminde yaptığı arsa payı satışı hukuki anlamda doğru olmakla birlikte; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun “Beşli Çeteye” mensup inşaat şirketleri konusunda geliştirdiği siyasete karşı tutumu nedeniyle “tecrübesizlik“le açıklanamayacak kadar büyük bir yanlış oluğunu, sahip olmadığı oyun kurucu siyaset becerisi ile Karşıyaka‘ya ve İzmir‘e zarar vereceğini düşünüyorum. Hele ki, yakın çevresinde İzmir siyasetiyle ilgili olarak bilgili, deneyimli ve becerikli bir siyasi ekip olmadığını düşündüğümüzde… Anlaşılan o ki, önce 12 Aralık 2019 tarihinde TOKİ‘den 21 milyon 400 bin lira verip arsa alıp bunu halkın hakkını koruyorum söylemi ile kendi hanesine yazan bir belediye başkanının, hesapsızlığın ve plansızlığın sonucu olarak aradan 1 ay 24 gün geçtikten sonra borcumuz var diyerek sahip olduğu arsa payını, CHP genel merkezinin ve kamuoyunun hiç de memnu olmayacağı şekilde Mehmet Cengiz‘e satması, “defolu bir başkan adayı” olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı‘na ne kadar hazırlıksız olduğunu, yeni tecrübesizlikler yapmaya müsait olduğunu göstermektedir. Oysa o tarihlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile 20 milyon 400 bin liraya TOKİ’den arsa almak yerine o desteği belediyenin borçlarını kapatmak için kullanabilir, Mehmet Cengiz’e satılan arsa payı için de öncelikle başka gayrimenkul değerleme şirketlerinden satış fiyatı konusunda rapor istenebilir ya da Mavişehir’deki 25494 ada, 5 parsel için Karşıyaka Belediye Encümeni’nin 15.08.2013 tarih, 2339 sayılı kararına dayanılarak imzalanan; ancak, yaşanan gecikmeler nedeniyle feshedilen belediye hissesine karşılık kat karşılığı inşaat anlaşmasında olduğu gibi kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılıp şimdilerde her biri 20-30 milyona satılan birden fazla daire alınabilir; böylelikle CHP Genel Merkezi’nin politikaları doğrultusunda hareket edilmiş olurdu. Tabii ki doğru, isabetli ve yerinde bir siyasi öngörüye sahip değilseniz, işinizi kumar oynayarak çözüp çekirgenin hakkı olan üç sıçrayış yapıp diyet olarak bir adaylık alırsınız.

………………………………………………………………………………………………

(1) “Mavişehir Planlama Süreci”, TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, İzmir.

(2) https://karsiyaka.bel.tr/halkin-arsasina-baskan-tugay-sahip-cikti

(3)https://www.egedesonsoz.com/haber/Mavisehir-de-bas-donduren-ihale-trafigi-TOKI-satisa-cikti-belediye-aldi/1024547

(4) https://www.a3haber.com/2020/04/20/belediyenin-denize-sifir-arsasini-cengiz-insaata-sattilar-halkci-belediye/

(5) https://www.a3haber.com/2021/01/27/bu-bir-cuvakdizi-kendine-batir-haberidir-sen-bana-destek-ver-ben-sana-koltuk/

(6)https://www.egedesonsoz.com/haber/sehir-plancilari-ndan-mavisehir-tepkisi-planlarin-gecerliligi-kalmamistir/10396048)

(7) https://karsiyaka.bel.tr/karsiyaka-belediye-meclis-uyesi-av-murat-aydinin-aciklamasidir

(8) https://karsiyaka.bel.tr/harita-muhendislerinden-aciklama

(9) https://www.karsiyakahaber.com/gundem/tartismali-arsaya-bir-aciklama-da-ankaradan/23244

(10)https://www.egeyebakis.com/igc-ve-karsiiyaka-nin-cigdem-toker-e-verecegi-basin-ozgurlugu-odulu-cengiz-insaata-takildi/59903/

Hukuka saygı adına…

Son üç gündür İzmir’in 30 ilçe belediyesinin, İnternet sayfası ve sosyal medya hesapları üzerinden ne ölçüde şeffaf olduğunu, ellerindeki bilgi ve belgeleri halkla ne ölçüde paylaştıklarını gösteren bir yazı dizisini sizlerle paylaştım.

Bu çalışma, 30 ilçe belediyesinin İnternet sayfası ile sosyal medya hesaplarının ayrıntılı bir şekilde incelenip analiz edilmesini sağlarken, aynı zamanda İnternet sayfalarının ya da sosyal medya hesaplarının kıyısında köşesinde kalmış bazı iyi, güzel, doğru ve yanlış bilgi ve paylaşımlara da ulaşmamı sağladı.

Bu tespit, analiz ve karşılaştırma çalışmalarını yürütürken karşılaştığım ilginç ve olumsuz konulardan biri de, bir süre önce şiddetle karşı çıkıp itiraz ettiğimiz Mehmet Cengiz‘e satılan arsa payı satışıyla ilgili bir “haber“den kaynaklanıyordu.

Bildiğiniz gibi, bir süre önce Karşıyaka Belediyesi Mavişehir‘de kendisine ait bir arsa payını, alınan meclis kararına aykırı bir şekilde, Karşıyaka Belediye Encümeni‘nin kararıyla ve arsanın diğer maliki Mehmet Cengiz‘in kendilerine verdiği değerleme raporunu temel alarak, belediye tarafından belirlenmiş 32 milyon liralık bedel yerine 20 milyon liraya -bir çırpıda- Mehmet Cengiz‘e satmış, meclis kararına aykırı olan encümen kararı nedeniyle dönüp belediye meclisinin onayını bile almamıştı.

Belediye, A3 Haber İnternet gazetesinin bu konuyu gündeme getirmesi üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Mehmet Cengiz‘i gündeme getirdiği günlerde yapılan bu satış işleminin aynı zamanda, CHP’li bir belediye açısından siyasi bir skandal olduğunu dikkate almadan kendini savunmaya çalışmış, arsa maliklerinin fiyatta anlaşamamaları üzerine konunun mahkeme kararı ile çözümleneceğini ve mahkemelerin de emlak vergisi bildirimlerindeki düşük rakamları dikkate alması nedeniyle böyle bir karar aldıklarını ifade ederek kendini haklı çıkarmaya çalışmıştı.

Ama ortada, milletin namusu ile pek bir ilgilenen ve bu nedenle de büyük çoğunluğunu CHP’li yurttaşların oluşturduğu büyük bir kitlenin açık bir şekilde nefret ettiği yandaş müteahhit Mehmet Cengiz‘e 20 milyon bedelle satılan; daha doğrusu hediye edilen bir arsa payı ve Mehmet Cengiz‘e arsa payını satmış olma gerçeği vardı.

Olayın gündeme geldiği günlerde belediye kurumsal bir açıklama yapmamış, ya kendilerine yakın gördükleri televizyonlara giderek ya da kendilerine yakın gazetelere demeç vererek olayı geçiştirmeye çalışmış, hayret edilecek bir şekilde kendilerini sosyal medya üzerinden savunmaya çalışmışlardı.

Bugün sizinle paylaşacağım İnternet sayfası ise o günlerden kalma bir sayfa… O günlerde, sahip olduğu hukuki bilgisi ile belediye başkanının yanında durup onu savunan, A3 Haber İnternet gazetesini arayarak gazeteci arkadaşlarımızı ikna etmeye çalışan hukukçu bir belediye meclisi üyesi Murat Aydın‘ın konuyla ilgili bir açıklamasının olduğu bir sayfa…

Bu açıklama, fazla sorun çıkarmasın düşüncesiyle belediye İnternet sayfasının “Haberler” bölümünde bir habermiş gibi yayınlanmış olmakla birlikte; bir belediye meclisi üyesinin düşünceleri, kendisinin de görev yaptığı belediyenin İnternet sayfasında haber olarak verilmesi doğru olmadığı; ayrıca, belediyeyi ilgilendiren bu tür konularda belediyeyi temsil etme ve onun adına görüş belirtip açıklama yapma yetkisi belediye başkanında olduğu için, herhangi bir meclis üyesine ait görüşlerin haber olarak belediyeye ait resmi İnternet sayfasında da yayınlanmış olması, pek rastlanmayan garip bir durum…

Şayet böylesi bir hukuki açıklama yapmak gerekli ise, o zaman belediye başkanına ya da belediye başkanına bağlı hukuk işleri müdürlüğünün ne gereği var diye düşünmekten de kendimizi alamayız…

Karşıyaka Belediye Meclisi üyesi Murat Aydın‘ın açıklamasının bulunduğu bu sayfayı görüp hayretlere düştüğüm ilk anlarda, önce İzmir’de tanıdığım ve güvendiğim hukukçu arkadaşlarımı arayarak kendisi hakkında bilgi almaya çalıştım. Görüştüğüm hemen herkes kendisinin iyi bir hukukçu olduğunu ve İzmir Barosu ile iyi ilişkileri olduğunu anlattı.

Ama kendisi bir hukukçu olarak büyük bir yanlış yapmış ve resmi bir kurum olan Karşıyaka Belediyesi‘ne ait İnternet sayfası üzerinden tartışma konusu olan olayı hukuki olarak açıklıyorum gerekçesiyle, olay hakkındaki hoşnutsuzluğunu sosyal medyada ifade eden partili arkadaşlarına ayar vererek onları uyarmaya çalışmıştı.

Murat Aydın’ın arsa payı satışı ile ilgili açıklamasının son kısmını oluşturan ve belediye ait İnternet sayfasında halen bulunan “Partili Olma Sorumluluğu” başlıklı metin aynen şu şekilde:

Partili Olma Sorumluluğu

Benim için kişisel olarak en üzücü olan kısım ise bazı partililerin tavrı oldu.

Daha önce kamu görevlisi olduğum için aktif siyasetin içinde olmadım. Bazıların söylediği gibi “babadan, deden CHP’li” de değilim. Parti üyesi olalı iki yıldan az zaman oldu. Ama benim bildiğim örgütlü mücadele, yol arkadaşlığı, partilinize yönelik bir itham yapılınca; önce gerçeği öğrenmek, yapılan itham doğru ise yol arkadaşınızla hesaplaşmak, itham gerçek değilse yanında durup omuz vermektir.

Yukarıda açıklamaya çalıştığım konular gündeme gelince sosyal medyada bazı partililerin hiçbir araştırmaya girişmeden, gerçeği sorgulamadan, önceden kalma kızgınlıklarından kaynaklanan nedenlerle yapılan saldırının içinde oldular.

Anladığım kadarıyla örgütlü mücadele, yol arkadaşlığı konusunda benim inandığım doğrular bazıları için doğru değil.

Ama ne yapalım Nazım ustanın dediği gibi;

“Yürümeyenleri boş sokaklar gibi arkada bırakarak” ve “yolunda pusuya yattıklarını, arkadan çelme attıklarını bilerek” ve de “bir mavzer gözü gibi karanlığın gözüne bakarak” yürümeye devam etmek gerek.

O halde biz de öyle yapalım.”

Bu durum, benim bugüne kadar CHP’li, AKP’li, MHP’li ya da diğer partilere mensup belediyeler dahil ilk kez karşılaştığım bir durum…

Belediyeye ait resmi ve kurumsal İnternet sayfası üzerinden partililere nasıl davranmaları gerektiği konusunda uyarılar yapmak!

Açıkçası, belediyeye ait resmi İnternet sitesinde “haber” adı altında kendisine sayfa tahsis edilen hukukçu bir belediye meclisi üyesi, bu olay hakkındaki hoşnutsuzluğunu sosyal medya üzerinden ifade eden CHP’li arkadaşlarına uyarılar yapıyor, onların bir partili olarak nasıl davranması gerektiğini belirtiyor…

Şimdi bu durumda Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘a şu soruları sormak gerekiyor:

1. Karşıyaka Belediyesi’ne ait resmi İnternet sitesinde CHP’lilerin nasıl davranması gerektiğini ifade eden bu metnin hukuka ve yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere aykırı olduğunu bilmiyor musunuz?

2. Bu ifadelerin yer aldığı bir metnin İnternet sayfasına konulması konusunda sizin bilginiz var mı ya da bu metin sizin talimatınızla mı İnternet sayfasına konuldu?

3. Hadi diyelim ki, belediye meclisi üyesi Murat Aydın hızını alamayıp CHP’li muhalifler hakkındaki görüşlerini söyledi ya da yazdı. Siz ya da basın danışmanınız bu haber metnini görmedi mi, bu bölümü buradan kaldıralım, hem hukuki anlamda hem de etik olarak uygun olmaz demedi mi?

4. Diğer partilerin; özellikle de AKP’nin ya da MHP’nin yönetimindeki belediyelerde böyle uygulamalar olması durumunda ne düşünür ve ne söylersiniz? Onlar için uygun görmediğinizi siz kendi belediyenizde nasıl yaparsınız?

5. Belediyeye ait İnternet sayfasında, “haber” adı altında Murat Aydın‘a verdiğiniz sayfa gibi diğer belediye meclisi üyelerine de sayfa tahsis etmeyi düşünüyor musunuz?

6. Karşıyaka Belediyesi meclis üyesi Murat Aydın‘a sağladığınız olanak çerçevesinde uyardığı CHP’liler çıkıp başka bir CHP’li belediyenin resmi İnternet sayfası üzerinden “haber” adı altında cevap vermeye, kendilerini savunmaya ve tartıştığımız konularda bilgiler vermeye kalksalar ne düşünür ve ne yapardınız?

Çünkü bizler, sade yurttaşlar olarak belediyelerin İnternet sayfalarında bu tür partililer arasındaki anlaşmazlıkları ve uyarı yazılarını değil; belediye hizmetleriyle ilgili bilgi, belge ve haberlerin yer almasını, belediyeye ait resmi İnternet sayfalarının hukuki bir şekilde tasarlanıp kullanılmasını istiyoruz…

Cevaplarınızı, her zaman yaptığınız gibi sosyal medya ya da kişisel Messenger hesabı üzerinden değil; belediyenizin kurumsal iletişim kanalları üzerinden vermenizi; böylelikle bu tür gelişmelerin bir ibret notu olarak tarihe geçmesini sabırsızlıkla bekliyoruz…

Yazıya konu olan İnternet sayfası ve bu sayfa ile ilgili linkin yayından kaldırılması ihtimali nedeniyle hazırladığımız imajlar aşağıda bilginize sunulmuştur:

https://karsiyaka.bel.tr/karsiyaka-belediye-meclis-uyesi-av-murat-aydinin-aciklamasidir