‘Bir başka tarım’ iddiasının Seferihisar macerası… (1)

Ali Rıza Avcan

Niyetim, 2021 yılının Ocak ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği büyük bir kampanya ile İzmir kamuoyuna duyurulan İzmir’de ‘Bir başka tarım mümkün‘ hamlesine ilişkin araştırma ve incelemeler yapıp bu yeni girişimin arka planını ortaya koyup ayaklarının ne ölçüde yere bastığını göstermekti.

Çünkü daha önce buna benzer bir çalışmayı bir önceki belediye başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde önce ‘Tarım’da İzmir modeli‘ olarak lanse edilip daha sonrasında tarım dışı hizmetleri de kapsayacak şekilde genişletilip ‘İzmir Modeli‘ olarak kabul edilen çalışmalar hakkında da yapmış, yazdığım birden fazla yazı ile işin içyüzünü ortaya koymaya çalışmış ve aradan geçen zaman içinde tespit ve uyarılarımın ne ölçüde doğru olduğu, ortada model olarak adlandırılabilecek bir şeyin olmadığı görülmüştü. Ayrıca Sayıştay Başkanlığı’nın düzenlediği 2016 yılı Denetim Raporu da yapılan tarım yardımlarının ne ölçüde hukuksal dayanaktan uzak olduğunu ortaya koymuştu.

2017-2018 döneminde yazdığım yazıların linklerini bu yazımın sonunda görebilir ve geçmişle günümüz arasındaki bağlantıyı görmek istediğiniz takdirde istediğiniz takdirde okuyabilirsiniz.

Başlangıçtaki niyetim 2021 yılı Ocak ayında duyurulan bu yeni proje hakkında derinlemesine bir araştırma ve inceleme yapmak olmasına karşın; bu yeni girişimde kullanılan “Bir başka tarım mümkün” sloganı bana başka bir zaman ve yerden çağrışımlar yaptığı için Google’da yaptığım kısa bir araştırma sonucunda bu sloganın 2015-2016 döneminde o zamanlar Seferihisar Belediye Başkanı olan Tunç Soyer tarafından kullanıldığını, o tarihte de aynen şimdi yaptığı gibi bir lavanta tarlasına kasketi ile girerek Seferihisar için “Bir başka tarım mümkün” dediğini hatırladım. Bu benzerlik, bu tıpatıp aynı olma hali müthiş bir şeydi… Ortada resmen dejavu gibi gibi bir durum vardı ve o tarihlerde Seferihisar’ın, şimdi de İzmir’in belediye başkanı olan Tunç Soyer zamanın ve mekanın farklılıklarını dikkate almadan; hatta “aynı ırmaklara girenlerin üzerinden farklı sular akar” (ποταμοῖσι τοῖσιν αὐτοῖσιν ἐμϐαίνουσιν, ἕτερα καὶ ἕτερα ὕδατα ἐπιρρεῖ.) diyen ve her şeyin akıp değiştiğini söyleyen Efesli İlkçağ filozofu Herakleitos‘un söylediklerine meydan okurcasına başka bir tarım olabileceğini iddia ediyor, farklı yer ve zamanlarda aynı sloganı kullanmaktan kaçınmıyordu.

Oysa Tunç Soyer‘in Seferihisar Belediye Başkanı olarak görev yaptığı süre içinde bütün çalışmalarında dikkate aldığı “5 Hedef, 41 Proje” ve “Bu Daha Başlangıç!” başlıklı 2014 Seçim Bildirgesi ile “Seferihisar’da Güzel Şeyler Oluyor” isimli broşürde anlattığı mandalina işleme tesisi kurmak, soğuk hava deposu yapmak, üretici pazarlarıyla Seferipazar’ı kurmak, narenciye işleme ve paketleme tesisini kurmak, mevcut kooperatiflere destek olmak, bereketli su projesini uygulamak, tohum takas şenlikleri düzenlemek gibi her biri birbirinden bağımsız projelerden söz etmekle birlikte ilçe düzeyindeki tarımsal faaliyetleri bir bütün olarak başka bir şekilde yapmayı hedefleyen ya da bu bir “başka tarımın” ne olduğunu anlatıp tanımlayan bir araştırma, rapor, plan ya da program da ortada yoktu.

Bu anlamda, 2014 seçimlerinden iki yıl sonra, daha önce hiçbir resmi belge, plan ya da programa yansımamış ve dile getirilmemiş “Bir başka tarım mümkün” sloganın, aynı tarihlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından dile getirilen “Tarımda İzmir Modeli” isimli çıkıştan etkilendiğini, eş zamanlı olarak Seferihisar’da Tunç Soyer, İzmir’de de Aziz Kocaoğlu tarafından dile getirilen ya da getirilmek istenenkerin aslında aynı şeyler olduğunu varsayabiliriz.

Ama belli olmaz… Belki de bu tekrarda, aynı sloganı farklı yerlerde atma olayının arkasında Seferihisar’da elde edilmiş bir başarıdan alınan cesaret de olabilirdi. Belki de Seferihisar’da başarılı olunduğu için o başarıya neden olan aynı bakış, aynı düşünce ve yaklaşımla İzmir’de de başarılı olunabileceğini, memnun olunmayan mevcut tarım sistemi yerine herkesin memnun olacağı başka bir sistemin oluşturulabileceğine inanıyordu… Olur mu? olurdu….

İşte o nedenle, şimdinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer‘in, 2015-2016 döneminde Seferihisar için ortaya attığı “Bir başka tarım mümkün” sloganı sonrasında; yani 2015 yılından görevden ayrıldığı 1 Nisan 2019 tarihine kadar Seferihisar’da, mevcut tarım sistemi yerine başka bir tarım sistemi oluşturup oluşturamadığına bakıp “Bir başka tarım mümkün “sloganının 2015-2019 dönemindeki Seferihisar macerasını araştırıp incelemeye ve sonuçlarını da sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Gelelim Seferihisar tarımının 2008-2019 dönemindeki gelişimini izleyip inceleyerek, “Bir başka tarım mümkün” sloganının ilk kez kullanıldığı 2015-2019 döneminde Seferihisar’daki tarım sisteminde bir değişim olup olmadığını belirlemeye…

Seferihisar, İzmir’in 30 ilçesinden biridir. İlçenin kuzeyinde Urla, kuzeydoğusunda Güzelbahçe ve Karabağlar, doğusunda Menderes ilçeleri, güneyinde ve batısında Ege Denizi bulunmaktadır. Seferihisar, 1884 yılında ilçe olmuştur ve il merkezine uzaklığı 45 kilometredir. İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre 386 km2 (38.600 hektar, 386.000 dekar) büyüklüğü ile 30 ilçe arasında 15. sıradadır ve 2020 yılı nüfusu 48.320 kişidir.

Sosyo-ekonomik gelişmişlik endekslerine göre Seferihisar…

Seferihisar, ülkemizin diğer il ve ilçelerini dikkate aldığımızda sosyo-ekonomik yönden gelişmiş bir ilçedir. (DPT) Devlet Planlama Teşkilatı’nın 1996 ve 2004 yıllarında yaptığı İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması sonuçlarına göre 1996 yılında 858 ilçe arasında 90. sırada, 30 İzmir ilçesi arasında Çeşme, Aliağa, Urla ve Selçuk’tan sonra 5. sıradadır. 2004 yılı araştırmasında da 872 ilçe arasında 61. sırada olup, İzmir’in 30 ilçesi arasında Aliağa, Çeşme, Urla ve Torbalı’dan sonra 5. sıradadır.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2017 yılında yapılan İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmasına göre toplam 970 ilçe arasında 130. sıraya, İzmir’in 30 ilçesi içinde de 15. sıraya düşmüştür. Bu durum Seferihisar’ın 2004-2017 döneminde hem İzmir’in ilçelerine hem de diğer illerin ilçelerine göre sosyo-ekonomik gelişmişlik kriterlerine göre gerileyerek arka sıralarda kaldığını göstermektedir.

Ayrıcalıklı konum, ayrıcalıklı tarımsal yapı

Seferihisar, Çağlar Keyder ile Zafer Yenal‘ın “Bildiğimiz Tarımın Sonu, Küresel İktidar ve Köylülük” isimli kitaplarında da belirttikleri gibi, tarımsal ve coğrafi konum açısından ayrıcalıklı bir bölgede bulunmaktadır. Her türlü tarımsal ürünün yetiştirilebildiği, hayvancılık faaliyetinin yürütüldüğü ve su ürünlerinin değerlendirilebildiği bir bölgede bulunması nedeniyle bu yerleşimdeki tarımsal üretimin kapitalist piyasa sistemine uyum sağlanması, üretimin çeşitlendirilmesi ve tarım dışı gelir kaynaklarına yönelme konusunda bugüne kadar ciddi dönüşümler yaşanmış, özellikle istihdam stratejileri bağlamında son yıllarda önemli farklılaşmalar ortaya çıkmıştır. İster kısa süreli ya da mevsimlik istihdam olanaklarına yönelmek yoluyla olsun, ister farklı aktarımlar ve kira/rant gelirleri vasıtasıyla olsun yaratılan tarım dışı (turizm, inşaat vb.) gelirlerle topraktan elde edilen kazancın takviye edilmesi gelir yaratma ve arttırma stratejilerinin çok önemli bir parçasını oluşturmuştur. Bu nedenle 19. yüzyılın son yarısından bu yana kapitalist tarım sistemine eklemlenen Seferihisar’da tarıma yönelik farklı politika ve stratejileri uygulamaya kalkmak sistemin gelişmişliği ve olası direnci nedeniyle hem kolay, hem de zordur. (1)

1990’dan 2018’e arazi kullanımının gelişimi

1990, 2000, 2006, 2012 ve 2018 yıllarında alınmış hava fotoğrafları üzerinden CBS ve uzaktan algılama Corine programı sınıflamasına göre üretilen aşağıdaki tablonun da gösterdiği gibi, 1990 yılında mevcut Seferihisar topraklarının % 26,62’sini oluşturan tarım toprakları 2018 yılında % 18,84’e inerken orman ve meralarla kaplı alanlar % 71,17’den % 76,06’ya, su ile kaplı alanlar % 0,29’dan % 0,96’ya, yerleşim alanları da % 1,92’den % 4,14’e yükselmiştir. Bu durum bize son 28 yıllık sürede yerleşim alanlarının, tarım alanlarının aleyhine aşağı yukarı 2,15 oranında arttığını göstermektedir. (2)

Tarım alanları azalırken yerleşim alanları düzenli ve yaygın bir şekilde artıyor…

Evet, yukarıdaki verilerin de ortaya koyduğu gibi, 1990 yılından bu yana Seferihisar’da tarım alanları sürekli azalırken kentsel yerleşime ait alanlar genişlemekte ve bu durum yeni yapılaşmalarla son hızla devam etmekte; böylelikle verimli tarım arazileri yeni yerleşme alanları için heba edilmektedir.

Tarım alanlarının kullanımı

Eski yıllardan bu yana bir tarım yerleşimi olan Seferihisar’daki tarım alanlarının kullanımı ile ilgili olarak elimizde biri İzmir İl ya da Seferihisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, diğeri de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) olmak üzere iki ayrı kurum tarafından üretilmiş iki ayrı veri seti olmakla birlikte; 2018 yılından sonra üretilen veriler arasındaki büyük farklılıklar nedeniyle İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından veri üretilmesinden vazgeçilmiştir. Biz ise, İzmir İl ya da Seferihisar İlçe Müdürlüğü tarafından üretilen veriler daha ayrıntılı olmakla birlikte daha güvenilir bulduğumuz Türkiye İstatistik Kurumu’na ait Bitkisel Üretim veri setinde yer alan rakamları kullanacağız.

TÜİK – Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2008-2020 dönemine ait verilerine göre, Seferihisar’da üretilen tahıl, sebze, süs bitkisi, meyve, içecek ve baharatlı bitkilerle ve nadasa bırakılan tarım alanlarının miktar, oran ve endeks ölçeğindeki gelişimini gösteren aşağıdaki üç ayrı tabloya baktığımızda;

1. Dört çeşit tahılla (buğday, arpa, yulaf, mısır) dokuz çeşit bitkisel ürünün (kuru nohut, susam tohumu, patates, tütün, fiğ, yonca, hayvan pancarı, yemlik kuru bakla, yemlik bezelye) yetiştirildiği tarımsal alanların 2013 yılındaki azalışa rağmen 2008-2019 döneminde 3 kat arttığı,

2. Nadas alanlarının yıllar içinde azalmakla birlikte 2013, 2014 ve 2020 yıllarında, başlangıçtaki büyüklüğü aşacak şekilde büyük oranlarda arttığı,

3. Yirmi yedi çeşit sebzenin ekildiği alanların 2008-2013 döneminde hızla artmakla birlikte 2014-2020 döneminde azalıp genellikle aynı düzeyde kaldığı,

4. 2011 yılından itibaren ekimi yapılan süs bitkileri alanının 2014 yılında en yüksek değerine ulaşıp 2020 yılına kadar bu düzeyde kaldığı,

5. İçinde satsuma cinsi mandalina, sofralık ve yağlık zeytinle zeytinyağının da bulunduğu 24 çeşit meyve, yağ ve baharatlı bitki tarımının yapıldığı alanların 2015 yılına kadar az bir gelişme göstermekle birlikte 2016 yılından sonra azalıp genellikle aynı düzeyde kaldığı belirlenmiştir.

Tarım yapılan toplam arazi miktarını dikkate aldığımızda ise 2008 yılında 72.829 dekar olan alanın 2020 yılına kadar % 116,52 oranındaki artışla 84.866 dekara ulaştığı görülecektir.

Başka bir tarımı mümkün hale getirmek sadece Seferihisar Belediyesi ile onun başkanına ait bir görev midir?

Yazımızın bu bölümüne son vermeden önce Seferihisar ilçesindeki tarım faaliyetlerini yürütmek için resmi, özel ve sivil ölçekte bir çok kurum ve kişinin görevli olduğunu; bu nedenle 2008-2019 döneminde tarımsal faaliyetler nedeniyle ortaya çıkacak bir başarı ya da başarısızlık durumu olursa bunda bu kurum ya da şahısların da payının olduğunu unutmamamız gerektiğini hatırlatmak isteriz…

İsterseniz tarımsal faaliyetler konusunda görevli, yetkili ve sorumlu olan bu kurum ya da şahıslardan aklımıza ilk gelenleri bir çırpıda sıralamaya çalışalım….

1. Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlükleri,

2. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü,

3. Kalkınma Bakanlığı’na bağlı İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA),

4. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ),

5. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO),

6. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı, tüzel kişiliğe sahip ve özel bütçeli Türkiye Su Enstitüsü Başkanlığı (SUEN),

7. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanlığı (TKDK),

8. İzmir Valiliği İl Yatırımları İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı,

9. İzmir Büyükşehir Belediyesi,

10. Seferihisar Belediyesi,

11. T.C. Ziraat Bankası Seferihisar Şubesi,

12. 85 Sayılı Seferihisar Tarım Kredi Kooperatifi,

13. SS Seferihisar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi,

14. SS Doğanbey Tarımsal Kalkınma Kooperatifi,

15. SS Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi,

16. SS Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi,

17. SS Ulamış Tarımsal Kalkınma Kooperatifi,

18. Seferihisar Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi,

19. Seferihisar İlçesi Mandalina Üreticileri Birliği,

20. Seferihisar İlçe Ziraat Odası.

İlk çırpıda aklımıza gelip sıraladığımız ve Seferihisar’daki tarım faaliyetleri konusunda, değişik düzey ve paylar içinde görevli, yetkili ve sorumlu olduğunu bildiğimiz bu kadar fazla sayıdaki resmi, özel, sivil kurum, kuruluş ve kişinin varlığından çıkaracağımız gerçek sonuç ise, Seferihisar’daki mevcut tarım sistemi yerine başka bir sistemi kurma gibi önemli ve büyük bir görevin, sadece ve tek başına Seferihisar Belediyesi ile onun başkanına ait bir görev olmayıp geriye kalan kurum, kuruluş ve kişilerle birlikte gerçekleştirilecek bir hedef olduğudur.

Devam Edecek…

Alıntılar

(1) Keyder, Ç., Yenal, Z. (2013) Bildiğimiz Tarımın Sonu, Küresel İktidar ve Köylülük, İletişim Yayınları, 1. Baskı 2013 İstanbul, s.54

(2) Aygün, A., Kalonya, D.H., Gülhan, G. (2021) “Analyzing the Impacts of Slow City Branding on Urban Space: The Case of Sığacık“, Planlama Dergisi, 2021.

Yararlanılan Kaynaklar

Aygün, A., Kalonya, D.H., Gülhan, G. (2021) “Analyzing the Impacts of Slow City Branding on Urban Space: The Case of Sığacık“, Planlama Dergisi, 2021.

Gülersoy, A.E. (2014) “Seferihisar’da Arazi Kullanımının Zamansal Değişimi (1984-2010) ve İdeal Arazi Kullanımı İçin Öneriler“, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan 2014, Sayı:31, ss.155-180

Özyurt Ökten, S.S. (2015) Bir Yerel Kalkınma Modeli Olarak Sakinşehir (Cıttaslow) Kavramı: Seferihisar (İzmir) Örneği, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Adana.

İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İstatistikleri 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019.

Türkiye İstatistik Kurumu Bitkisel Üretim İstatistikleri, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020.

…………………………………………………………………………………………………

2017 ve 2018 Yıllarında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı tarım hizmetlerini inceleyip değerlendirmek için yazdığım yazılar:

https://kentstratejileri.com/2017/04/29/yerel-tarimsal-hizmetlerin-model-olabilmesi-1/

https://kentstratejileri.com/2017/05/02/yerel-tarimsal-hizmetlerin-model-olabilmesi-2/

https://kentstratejileri.com/2017/05/04/yerel-tarimsal-hizmetlerin-model-olabilmesi-3/

https://kentstrajileri.com/2017/05/08/yerel-tarimsal-hizmetlerin-model-olabilmesi-4/

https://kentstratejileri.com/2017/05/10/tarim-hizmetlerinin-yerel-kalkinma-modeli-olabilmesi-5/

https://kentstratejileri.com/2017/05/14/tarim-hizmetlerinin-yerel-kalkinma-modeli-olabilmesi-6/

https://kentstratejileri.com/2017/07/14/model-mi-ornek-mi-yoksa-yontem-mi-1/

https://kentstratejileri.com/2017/07/17/model-mi-ornek-mi-yoksa-yontem-mi-2/

https://kentstratejileri.com/2017/07/24/model-mi-ornek-mi-yoksa-yontem-mi-3/

https://kentstratejileri.com/2017/07/26/yanlislardan-yanlis-begen-yanlis-1/

https://kentstratejileri.com/2017/07/28/yanlislardan-yanlis-begen-yanlis-2/

https://kentstratejileri.com/2017/08/05/yanlislardan-yanlis-begen-yanlis-3/

https://kentstratejileri.com/2018/06/20/ismarlama-raporlar/

‘Bir başka tarım’ iddiasının Seferihisar macerası… (1)” için bir yanıt

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s