Ali Rıza Avcan
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2014 yılından bu yana sürdürdüğü yerel kalkınma odaklı tarımsal hizmetlerin sonucunu izleyip değerlendirmekte ve başarısını ölçmekte midir?
Bu soruyu, 16 Nisan 2017 tarihinde Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiğimiz soru formunda, “2014-2017 döneminde çiftçiye ya da tarımla uğraşanlara dağıtılan araç, gereç ve malzemelerin kullanımı ile ilgili bir izleme ve denetleme çalışmasının yapılıp yapılmadığının bildirilmesini rica ederim.” şeklinde sorarak verilecek yanıtın resmi bir yanıt olarak doğru bilgileri içermesini arzuladık.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Halkla İlişkiler Merkezi (HİM) kanalıyla ilettiğimiz bu soruya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nca iadeli taahhütlü olarak gönderilen 28.04.2017 tarih, 61566613-622.01-E.111644 sayılı yazıda ise aynen şu şekilde yanıt verildi:
“Başvurunuzda 2014-2017 döneminde dağıtılan araçlar ile ilgili denetim yapılıp yapılmadığı ifade edilmektedir. 18 İlçe Ziraat Odası ve belediyemiz arasında yapılan protokol ile ortak makina kullanımı kapsamında verilen tarım alet ve makinalarının denetimi Daire Başkanlığımız elemanlarınca sürekli yapılmakta olup protokol hükümlerinde yer alan 6 aylık dönemlerde performans raporları istenmektedir. Ortak makina kullanımı Ziraat Odaları ile tesis yenileme ve yeni tesisler kurulması Kooperatif ve Birliklerle yapılmaktadır.
Projelerimizde hedeflenen sonuçlar ile yapılan harcamaların performans bilgilerini gösteren çalışmalar Strateji Daire Başkanlığımızca yapılmakta olup dönemsel olarak işlenmektedir.“
Sorduğumuz sorunun içeriği ile verilen yanıtın içeriğini karşılaştırdığımız takdirde bize sadece 2017 yılı içinde 18 ilçe ziraat odası ile yapılan protokol çerçevesinde ortak kullanımı sağlanan tarım alet ve makinaları ile ilgili bilginin verildiğini, bunun dışında kalıp 2014-2017 döneminde çiftçiye ücretsiz dağıtılan meyve fidanları, küçükbaş hayvanlar, arı kovanları, ana arılar ve arıcılık bakım setleri konusunda herhangi bir bilginin verilmediği; ayrıca Tarım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın Strateji Daire Başkanlığı tarafından yapılmakta olan dönemsel performans çalışmaları hakkında bilgi sahibi olmadığı anlaşılacaktır.
Oysa şu ana kadar düzenlenmiş performans raporları ile faaliyet raporlarına girmiş olan ücretsiz dağıtılan meyve fidanlarının sayısı 2015 yılı itibariyle 1.136.527 olup, bu sayıya 2016 ve 2017 yıllarında dağıtılan meyve fidanlarıyla küçükbaş hayvanlar, arı kovanları, ana arılar ve arıcılık malzeme setleri dahil edilmemiştir.
2016 ve 2017 yıllarına ait performans hedeflerinin % 100 gerçekleştiğini varsaydığımızda ise dağıtılan meyve fidanı sayısının 3.136.527, küçükbaş hayvan sayısının 6.000, arı kovanı sayısının 2.000, ana arı sayısının 2.500, arıcılık malzeme seti sayısının 400 olacağını varsaydığımızda; dağıtılan bitki, hayvan ve malzeme miktarının İzmir’in tarımsal üretiminde olumlu, anlamlı ve doğrudan bir etkisinin olup olmadığının anlaşılması açısından izlenip değerlendirilmesi gerektiği daha iyi anlaşılacaktır.
Bu anlamda üzerinde öncelikle durulması gereken konu da, konunun sadece belediyeye ait bir mal varlığının ücretsiz dağıtılması suretiyle bu mal varlığının titizlikle izlenmesinden çok; bu kadar bitki, hayvan ve malzemenin dağıtılması suretiyle yapılan ayni yardımın toplam üretim üzerinde nasıl bir etki yarattığının bilinip ölçülmesine önem verilmesidir.
Böylelikle, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarım destekleri açısından anlamlı görülen bir süre sonra, “benim verdiğim fidanlar, küçükbaş hayvanlar ya da arıcılık malzemeleriyle İzmir’deki meyve, et, süt ya da bal üretimi şu kadar artmıştır, bu da benim yaptığım desteklemeler sayesinde gerçekleşmiştir” ya da “Bütün bu destekleri verdiğim halde şu, şu, şu nedenlerle üretim artışı gerçekleşmemiştir” şeklinde bir değerlendirme yapması mümkün olabilecektir.
Şimdiki halde, böyle bir başarıya ulaşıldığını göstermek amacıyla; örneğin süt alımlarının yapıldığı kooperatifler üzerinden, o kooperatifin ortak ve üretim miktarı açısından nasıl olağanüstü boyutlarda büyüdüğüne vurgu yapılarak bir başarı hikayesi oluşturulmaya çalışılmaktadır. Oysa bu tür doping niteliğindeki desteklemelerde o dopingi bir hormon gibi alan mal ya da hizmet üreticisi firmalar ya da kooperatifler üzerinden, sadece onların büyüme eğilimleri ya da aldıkları uluslararası ödüller dikkate alınarak bir başarı değerlendirmesi yapılması hem yanlış hem de yanıltıcı olacaktır.
Çünkü dağıtımı yapılan bitki, hayvan ve üretim malzemeleriyle yapılan dolaylı desteklerin hepsi İzmir’in bir bölgesi ya da ilçesi için değil; İzmir’deki tüm bölge ve ilçeler açısından geçerli olduğu için asıl başarı göstergesi, bir ilçe, bölge ya da firma veya kooperatif üzerinden değil, İzmir’in bütünü açısından elde edilecektir.