Ali Rıza Avcan
Bugün Kurban Bayramı arifesi ve kitapçı dükkanları açık. Şayet gittiğiniz tatil yerinde kitap okuyacak zamanınız olacaksa ya da büyük çoğunluk gibi tatile çıkamadıysanız, yedi günlük bayram tatili süresince okumak üzere lütfen en yakınınızdaki kitapçıya gidip Çağatay Edgücan Şahin‘in derlediği “21. Yüzyıl Türkiye’sinde Tarım ve Kooperatifler” isimli kitabı alın ve her güne bir makale olmak üzere okuyun. 2021 yılının Haziran ayında Notabene Yayınları‘ndan çıkan 256 sayfalık kitabın fiyatı 36 lira…
Derlemenin konusu, son zamanlarda hepimizin gündemine giren tarım, tarım içinde değişip dönüşüp bir şeyler yapmaya çalışan kooperatifler ve yeni kooperatifçilik…
Tabii ki bu kooperatifler bizim gençliğimizin geçtiği 1970’li yıllardaki kooperatifler değil… Hepsi özelleştirmelerden ve neoliberal darbelerden nasibini almış, giderek küçülüp etkisizleşmiş kooperatifler…
Hele ki bizim gibi İzmir’de yaşayıp tanık olduğumuz o dillere destan direnişiyle ünlenen TARİŞ‘in bugünlerdeki eriyip kayboluşunu izliyorsanız…

Evet, adını verdiğim bu güzel derleme bize TARİŞ özelinde incir, zeytin ve zeytinyağının, üzüm ve pamuğun, FİSKOBİRLİK özelinde fındığın, ÇAYKUR, Hopa Çay ve Özçay özelinde çayın, PANKOBİRLİK özelinde pancarın ve Edirne ili Sulama Kooperatifleri özelinde çeltiğin hikayesini, bu tarımsal ürünler çevresinde gelişen kooperatiflerin dününü, bugününü ve “Yeni Kooperatifçilik” çerçevesindeki geleceğini sorguluyor.
Ama bence derleme kitabın mücevher taşı ya da kilittaşı Mahir Can Göçer‘in yüksek lisans tezi üzerinden hazırlanan “Bir Dayanışma Ekonomisi Örneği Olarak Ovacık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi: Deneyimler ve Tartışmalar” makalesi. Bu makale bize, özellikle de İzmir Büyükşehir Belediyesi himayesindeki İzmir Köy Koop bünyesindeki kooperatiflerin belediyenin hegemonik kontrol alanında yaptıklarıyla Ovacık‘taki kooperatifin piyasa ve devlet dışı alanlarda yaptıkları arasında mukayese olanakları sunuyor.
Başta da belirttiğim gibi derleme 8 yazarın 7 makalesinden oluşuyor:
Abdullah Aysu, “Tarımda Kooperatifçilik Geçmişin Ütopik Bir Hatırası mı? Geleceğin Reel Politikası mı?“.
Betül Ergün, “Türkiye’de Çay Üretiminde Özel Sektöre Alternatif Üretim Modeli: ‘Yeni Nesil’ Tarımsal Üretici Kooperatifçiliği“.
Özal Çiçek, “Şeker Sanayiinde Özelleştirme Süreci Karşısında Alternatif Arayışlar: Pankobirlik Örneği Üzerinden Eleştirel Bir Değerlendirme“.
İhsan Seddar Kaynar, “Fındık Üretiminde Sınıf İlişkilerinin ve Piyasanın Değişen Dinamikleri“.
Murat Yercan, Filiz Kınıklı, “Pamuk, Zeytin, Üzüm ve İncir: TARİŞ’in Öyküsü ve Bölge Kalkınmasına Etkileri“.
Mahir Can Göçer, “Bir Dayanışma Ekonomisi Örneği Olarak Ovacık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi: Deneyimler ve Tartışmalar“.
Okan Ceylan, “Bir Tahılın Örgütleyici Gücü: Çeltik Tarımının Edirne İli Sulama Kooperatiflerinin Gelişimindeki Rolü“.
Söz konusu derlemeyi yapan Çağatay Edgücan Şahin, kitabın tanıtımı amacıyla kaleme aldığı metinde aynen şunları söylüyor:
“Son yıllarda Türkiye tarımı, işgücü arz yetersizliği, aracıların üreticilerden fazla kazanması, zaman zaman farklı tarım ürünlerinin ithalatında sağlanan kolaylıkların yerel üreticileri zor durumda bırakması gibi üretim sürecine içkin bir dizi yapısallaşmış problemin yanı sıra iklim değişikliği ve kuraklığın getirdiği olumsuz etkilerle birlikte anılmaya başlanmıştır. Bu problemlerin çözümünde öne çıkan seçenekler ise ya halihazırdaki rekabetçi şirket modeli ya da dayanışmacı ve eşitlikçi toplumsal ilişkileri geliştirme potansiyeli olan kooperatif modelidir.
Bu derlemeyi ortaya çıkaran ana fikir, sanayi toplumunun ortaya çıkardığı sorunlara bizzat o sorunları deneyimleyenlerce üretilmiş çözüm yollarından biri olan ve günümüzde yeniden gündeme gelen kooperatifçiliğe, tarımsal kooperatifler ve Türkiye tarımına odaklanarak bakmak ve olası çözümlere ışık tutmaktır. Derlemede, Türkiye tarımının güncel sorunlarının çözümünde kooperatifçiliğin sunabileceği olanaklar gerek belirli ürünler gerekse de geleneksel ve yeni kooperatifçilik açısından model niteliği taşıyan pratikler üzerinden tartışmaya açılmaktadır.
Derleme kapsamına giren yazılara konu olan ürünler belirlenirken gerek üretim sürecinde geniş üretici toplulukların katılımının olmasına gerekse mümkün olduğunca çay, şeker, zeytin ve pirinç gibi toplumun gündelik tüketim alışkanlıklarında yer edinmiş olan ürünlere öncelik verilmiştir.
Herkese iyi okumalar dileğiyle…