İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yarımada Çalıştay ve Forumu’nu düzenliyor…

Ali Rıza Avcan

Evet, işin doğrusunu söylemek gerekirse; İzmir Büyükşehir Belediyesi 4 Haziran 2021 tarihinde İzmir Kent Konseyleri Birliği ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ile birlikte “Yarımada’nın Sorunlarını Ortak Akılla Çözüyoruz” iddiasıyla Yarımada Çalıştay ve Forumu‘nu düzenliyor.

Hem de kendisine ait Tarihi Havagazı Fabrikası’nda…

Düzenlenen davet yazısı ile afişlerde bu organizasyonu İzmir Kent Konseyleri Birliği düzenlediği belirtilmiş olsa da; işin aslı, bu organizasyonu İzmir Büyükşehir Belediyesi düzenliyor. Hem de İzmir eski milletvekili Zeynep Altıok ve danışmanı Taylan Üstün Özgür‘ün sorumluluğunda… TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve bazı meslek odalarıyla işbirliği içinde…

Evet, son 15-20 gündür bu organizasyonun yapılacağını biliyorduk ve bu bilgi çerçevesinde düzenleyici kuruluş olarak ilk önce Tunç Soyer yandaşlarının bir araya getirildiği İzmir Düşünce Topluluğu‘nun düşünüldüğünü; ancak hem bu grup içindeki huzursuzluklar hem de organizasyonun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile bağlantısı ortaya çıkar kaygısıyla bu topluluktan vazgeçildiğini öğrenmiştik.

Ardından düzenleyici kuruluş olarak İzmir Kent Konseyi‘ne gidildiğini; ancak, yine şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Kent Konseyi arasındaki vesayet ilişkisi ve İzmir Kent Konseyi Başkanı Seniye Nazik Işık‘ın bu göreve Tunç Soyer‘in desteği ile gelmiş olması nedeniyle bu niyetten de vazgeçildiğini biliyoruz.

Sonunda anlaşılıyor ki, çalıştay ve forum düzenleme ihalesi tüzel kişiliği bile olmayan ve çoğu İzmirlinin bilgi sahibi olmadığı İzmir Kent Konseyleri Birliği‘ne kalmış gibi gözüküyor. Açıkçası hangi ilçe kent konseyinin üye olduğunu kesin olarak bilmediğimiz, üstüne üstlük üye olduğunu tahmin ettiğimiz Buca ve Seferihisar kent konseylerine ait genel kurulların mahkeme kararları ile iptal edildiği bir süreçte, bu organizasyonla ilgili kararın tüm kent konseylerine ve o konseylerin başkanlarına sorulup danışılmadan verildiğini, bu nedenle bazı kent konseylerinin kurumsal özgürlüğü ortadan kaldıran bu durumdan hoşnut olmadığını biliyoruz.

Şimdiye kadar Çeşme Projesi boyutunda bir sorunla ilgilenmemiş, bu konuda çalışmalar yapmamış bir oluşumun çıkıp ben bu konuda çalıştay düzenleyip forum yapacağım demesi İzmir kamuoyu ve toplumsal mücadeleler tarihi açısından hem görülmüş bir şey değil, hem de bu mücadeleyi başlatmış olan kurum ve şahıslar açısından akılcı, etik ve sonuç alıcı değil…

Ortada bu sorunla bugüne kadar ilgilenip koskocaman 70 küsur sayfalık rapor yazmış bir TMMOB İKK ve bu sorunu hukuki yoldan çözmek için avukat Şehrazat Mercan ve Senihi Özay gibi değerli hukukçuların liderliğinde dava açmış kurum ve kişiler varken çıkıp onlara bilgi dahi vermeden ya da danışmadan, alakasız bir oluşumu öne sürerek ve onun ismi altında TMMOB‘ye bağlı bazı odalarla eski bir milletvekilinin kendince düzenlemeler yapması İzmir’deki demokratik yaşamın geleceği açısından sorunlu gözüküyor.

Çünkü bir toplumsal hareket ya da mücadelenin nasıl başlarsa öyle devam edip sonuçlanacağına inanıyoruz. Başlangıçta yapılacak yanlışlık ya da eksikliklerin o mücadeleye ve bu kentteki demokratik yaşama zarar vereceğini, mücadele süreci içinde yolların ayrılmasına neden olacağını biliyoruz. Aynen Kültürpark mücadelesinde yaşadıklarımız gibi…

4 Haziran tarihli Yarımada Çalıştay ve Forumu ile ilgili olarak ayrıca 31 Mayıs 2021 tarihinde gönderilen davet mektubu ile 1 Haziran 2021 tarihinde dağıtılan afişlere baktığımızda Çeşme Yarımadası‘nın geçmişi, bugünü ve geleceğine dair araştırmalar İYTE öğretim üyesi Koray Velibeyoğlu‘nun başkanlığında İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi (İYTE) tarafından hiç incelenmemiş ve Yarımada Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi Raporu gibi koskocaman bir araştırma hiç yapılmamış gibi ifadelerin kullanıldığı, Çeşme Yarımadası sanki ilk kez keşfedilip araştırılıyormuş gibi cümlelerle bugüne kadar yapılanlara; özellikle de bu çalışmayı geçmişte yıllarca yapmış Koray Velibeyoğlu‘na haksızlık edildiğini görüyoruz.

Ardından da organizasyonu yapan perde önündeki ve arkasındaki kurum ve şahıslara şu soruları sormak istiyoruz:

📌 Niye bu konu ile şimdiye kadar hiç bir ilgisi olmayan bir oluşum, düzenleyici kurum olarak seçilmiştir?

📌 Niye böylesi bir organizasyonun içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri yoktur?

📌 İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nde, TMMOB İKK‘da ya da İzmir Kent Konseyleri Birliği‘nde herhangi bir görevi olmayan eski bir İzmir milletvekili ile danışmanının organizasyon içindeki varlığı ne anlama gelmektedir?

📌 Konuşmacılar arasında bir adet CHP Bursa milletvekili varken niye bir İzmir milletvekili yoktur?

📌 Ülkemizin Akdeniz ve Ege sahillerinin yağmalandığı dönemlerde önce TÜRSAB başkanlığı ardından Refah Yol Hükümeti‘nin Turizm Bakanı ve ANAP milletvekilli olan eski bir siyasetçi, akil insan olarak programa nasıl dahil edilmiştir?

📌 Niye böylesi önemli bir organizasyonun içinde Millet İttifakı‘nı oluşturan CHP ve İyi Parti‘nin il ve ilçe başkanları ve örgütleri yoktur?

📌 AKP İktidarının dayattığı Çeşme Turizm Projesi‘nin tartışması niye bu belediye başkanları, İzmir milletvekilleri, CHP ve İyi Parti‘nin il ve ilçe örgütleriyle siyasi bir platforma taşınmamaktadır?

📌 Niye bu organizasyon için İzmir’de faaliyet gösteren EGEÇEP ve İzmir Yaşam Alanları (İYA) gibi örgütlerle Çeşme’de faaliyet gösterdiğini bildiğimiz Ekinoks Çevre ve Kültür Derneği‘nden destek alınmamış, organizasyon komitesine bu örgütler niye dahil edilmemiştir?

📌 Niye Çeşme Turizm Projesi için dava açan gruplar organizasyon komitesine dahil edilmemiştir?

📌 Niye, iki adet belediye başkan danışmanı hazırlanan programda bu görev unvanlarıyla değil de, “Doğa Derneği Eski Başkanı” ve “Akademisyen” gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilişkileri gizlenerek takdim edilmiştir?

📌 Niye Çeşme Turizm Projesi‘nin değerlendirilmesi, konuşmacılar arasında sadece 15 dakika süre ile konuşacak Prof. Dr. Erdoğan Atmış‘a verilerek diğer konuşmacıların bu konudan uzak tutulması sağlanmıştır?

İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin bu soruları doğru, inandırıcı ve samimi bir şekilde yanıtlamasını beklerken; böylesi büyük ve önemli bir mücadelenin davaya inanmış ilgili ve doğru seçilmiş kurum ve kişilerin yapacağı doğru ittifaklarla ve doğru yöntemlerle yönetilmesi gerektiğini, hiç bir kurum ya da şahsın perde arkasında kalma hakkı olmadığını ve hiçbir kurum ya da şahsa böyle bir pozisyonu kullanma hakkının verilmemesi, tüm kurum ve kişilerin cesaretle sorununun üstüne giderek korkak, sinik ve teslimiyetçi tutumlardan uzak durmasını gerektiğini söylemek istiyoruz.

Ama her şeyden önce;

Bu kentte yaşayan ya da bu kenti temsil eden tüm siyasetçilerin ve belediye başkanlarının Çeşme Turizm Projesi’ne karşı politik bir tavır alarak; aynen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Kanal İstanbul” projesine yaptığı gibi tüm varlığıyla karşı çıkmasını, korkusuzca ortaya atılarak bu çalıştay ve formu ben düzenledim, “Çeşme Turizm Projesi’ne Hayır!” diyorum demesini,

“Betonlaşma çok olmazsa, yeşil büyük ölçüde korunursa ülkeye döviz getirecek bir projeye negatif bakmayı asla düşünmüyoruz” şeklinde ifade edilen teslimiyetçi CHP politikalarına izin verilmemesini talep ediyoruz.

Yorum bırakın