Ali Rıza Avcan
Yazı dizimizin konusu olan ‘İzmir Körfez Geçişi Projesi‘nin ilgili olduğu bir diğer bir konu da, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce 2015 yılı Ağustos ayından bu yana hazırlanmakta olan ‘İzmir Ulaşım Ana Planı Güncellenmesi’ işidir.
Çünkü 2007-2009 döneminde hazırlanıp halen yürürlükte olan ‘İzmir Ulaşım Ana Planı‘nda ‘İzmir Körfez Geçişi Projesi‘nin uygulanmasını gerektiren bir hedef bulunmamakta..
Ayrıca sözkonusu plan Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik ya da Kalkınma Bakanlığı tarafından onaylanmış da değil. Çünkü büyükşehir belediyeleri tarafından hazırlanan ulaşım ana planları şu bakanlık ya da bu genel müdürlük tarafından onaylanır ve onaylandıktan sonra yürürlüğe girer şeklinde bir kanun hükmü mevcut değil.
O nedenle de, ‘İzmir Ulaşım Ana Planı’nın hazırlandığı 2009 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi haklı olarak bu planı kendi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) dışında herhangi bir bakanlığın kararına ya da onayına sunmadı.
Ancak ulaşım ana planları üzerinden büyükşehir belediyelerinde kendine yeni bir iktidar alanı yaratmak isteyen Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı, sırf bu plan kendisine gönderilip onayı alınmadığı için raylı toplu taşıma sistemleri gibi kendisinden onay alınması gereken diğer projelerde büyük sorun ya da zorluklar çıkararak birçok işi sürüncemede bıraktı.
Şimdi işte tam da bu nedenle, İzmir Büyükşehir Belediyesi güncellemekte olduğu ‘İzmir Ulaşım Ana Planı‘nı Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı’na gönderip onun onayını alarak kendisine birçok konuda zorluk çıkaran bakanlığı ikna etmeye, onun istediklerini yapmaya çalışıyor.
Ancak bunu da nasıl yapacağını sanırım şimdilik bilmiyor. Çünkü mevcut yasal düzenlemelere göre bir planın bakanlığın onayına sunulması için önce Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ne (UKOME) yerine belediyenin en üst karar organı olan belediye meclisince incelenerek karara bağlanması, ardından da onaylanmak üzere bakanlığa gönderilmesi gerekiyor.
Mevzuatın gösterdiği yol bu olmakla birlikte; “ya bakanlık karara bağlanıp gönderilen plan üzerinde değişiklik yapılmasını isterse ya da doğrudan doğruya kendisi bir değişiklik yaparsa, ne olacak?” diye tereddüt ediliyor. Ardından da “eğer bir değişiklik yaparsa yaptığı değişiklik tekrar belediye meclisince incelenip karara bağlanacak mı? Belediye meclisi bu değişikliği kabul etmeyip eski kararında ısrar ederse ne olacak?” soruları soruluyor.
Alın size, mühürlü seçmen zarflarına ne yapılacağı gibi çok bilinmeyenli önemli bir problem daha !
Hem de bu konuda hiçbir yasal düzenleme yapılmadığı, bakanlığın herhangi bir yasal yetkisi olmadığı halde… Aynen, “ben yaptım, oldu” mantığıyla yapılan başka işlerde olduğu gibi bir iş…
Bütün bunları niye bu kadar ayrıntılı bir şekilde anlatıyorum dersiniz?
Çünkü, ‘İzmir Körfez Geçişi Projesi‘ ile ilgili ÇED raporunun, “11.03.2009 Tarih ve 2009/50 no.lu UKOME Kararıyla Onaylanan İzmir Ulaşım Ana Planı İle Entegrasyonu” başlığını taşıyan bölümünde aynen şu ifadelere yer veriliyor:
“5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile birlikte büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ulaşım hizmetleri büyükşehir belediyelerine ve sınırlarında il trafik komisyonlarının görevleri de Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ne (UKOME) devredilmiştir.
İKG Projesi, İzmir Ulaşım Ana Planı kararları arasında yer almamaktadır. Ancak 2009 yılında onanan İzmir Ulaşım Ana Planı’nın, gerek talep tahminlerinin sınanması ihtiyacı, gerekse yasal mevzuat kaynaklı olarak revize edilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
Bu amaçla 2015 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “İzmir Büyükşehir Alanı Kent İçi ve Yakın Çevre Ulaşım Ana Planı Revizyonu Yapılması Hizmet Alım İşi” ihale edilerek revizyon çalışmalarına başlanmıstır. Çalışmasının temel amacı; 6360 sayılı Yasa gereğince, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetki sınırlarının, il sınırlarına dayandırılması sonucunda, kent içi ulaşımda yasanan sorunların ve darboğazların 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda ortaya çıkan strateji ve gelişme önerileri çerçevesinde yeniden çözümlenmesi, ulaşım ve trafik altyapısı ve işletmeciliğinin yeniden düzenlenmesi, toplu ulaşım sistemlerine öncelik verilerek, kentte günümüzde yasanan ve gelecekte oluşması beklenen ulaşım sorunlarının çözümü için kısa, orta ve uzun dönemlerde uygulanacak çözüm önerilerinin getirilmesidir.
İzmir Ulaşım Ana Planı çalışmaları; Ulaşım Ana Planının Hazırlanması, Kısa Dönem Ulaşım ve Trafik İyileştirme Etüt ve Projeleri hazırlanması, Toplu Tasıma Ön Projelerinin Hazırlanması aşamalarını içermektedir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB)’nin 16.01.2017 tarih ve 10604 sayılı görüş yazısında çalışmaları devam ettirilmekte olan “İzmir Büyükşehir Alanı Kent İçi ve Yakın Çevre Ulaşım Ana Planı Revizyonu Yapılması İşi” kapsamında, ÇED dosyasında yer alan Körfez Geçiş Projesine ilişkin Ulaşım Etüt Raporu detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir. Ayrıca model kalibrasyonu aşaması devam etmekte olan ve önümüzdeki birkaç ay içerisinde tamamlanması öngörülen İzmir Ulaşım Ana Planı Revizyonu çalışması kapsamında test edilmesi neticesinde söz konusu projenin kentin ulaşım sistemine etkileri değerlendirilebilecektir ve proje hakkındaki görüşlerimiz iletilebilecektir, denilmektedir. Bu hususta İBB’nin değerlendirmesi beklenmektedir.
Ulaşım Ana Planı çalışması sonucunda; kentin ulaşım altyapılarının (toplu tasıma sistemlerinin, karayolu sisteminin, yaya ve bisiklet altyapısının, otopark sisteminin, ulaşım türleri arasında entegrasyonun) planlanması, ulusal yatırım projeleri ile entegrasyon ve kurumlar arası eşgüdüm ve sürekliliğin sağlanması hedeflenmektedir. Bu anlamda projenin toplu taşımaya yönelik ihtiva ettiği raylı sistem (tramvay) hattı da göz önüne alınarak halihazırda çalışmaları devam eden Ulaşım Ana planına entegre edileceği öngörülmektedir.”¹
Bu uzun anlatımdan da görüleceği gibi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, kendisinden istenen ‘İzmir Körfez Geçişi Projesi‘nin kentin ulaşım sistemine etkileri konusundaki değerlendirmesini, ÇED dosyasında yer alan ulaşım etüt raporunun, hazırlanmakta olan ‘İzmir Ulaşım Ana Planı Revizyonu’ çalışması kapsamında ayrıntılı bir şekilde incelenerek test edilmesi suretiyle hazırlayarak iletileceğini ifade etmiştir.
Ancak bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi kadrolarında esaslı bir operasyon yapılarak ‘İzmir Ulaşım Ana Planı’ güncellemesi işinden sorumlu Ulaşım Dairesi Başkanı Fidan Arslan görevden alınarak yerine yeni genel sekretere daha bağlı olduğu bilinen bir görevli getirilmiştir.
Bu anlamda, ‘İzmir Ulaşım Ana Planı‘nın güncellenmesi işini başlatan üst düzey bir kamu görevlisinin bu plan hazırlığının bitmesi dahi beklenmeden; hatta hazırlıkların son aşamasında alelacele ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin görevden alınması da oldukça önemli ve anlamlı bir gelişme olarak yorumlanabilir.
Şimdi ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden istenen değerlendirmeyi içeren görüşlerle güncellenmiş ‘İzmir Ulaşım Ana Planı‘nın Ulaştırma Bakanlığı’na verilme zamanı gelmiştir.
Bu anlamda, aşağıdaki soruları okuduğumuzda İzmir Büyükşehir Belediye başkanıyla üst yönetiminin, “kırk katır mı, yoksa kırk satır mı” şeklindeki meşhur ikircikli durumu anımsatan bir yol ayrımı karşısında olduğu söylenebilir:
“Güncellenen ulaşım ana planına ‘İzmir Körfez Geçişi Projesi’ni koyalım mı yoksa koymayalım mı? Koymazsak zaten bakanlık koyacak; o halde onların suyuna gidip koyalım, böylelikle bundan böyle işlerimiz kolaylaşır“
“Büyük Başkan” medyaya yaptığı açıklamalarda açıkça “ben bunu destekliyorum; zaten bu işi ilk ben düşünmüştüm” dediğine göre bu problem çözülmüş, ‘İzmir Körfez Geçişi Projesi‘nin belediyeden geçen yolu açılmış; İzmir Körfezi’ne, Gediz Deltası’na, Ramsar Sözleşmesi ile korunan Kuş Cenneti’ne ve kentin son yeşil alanı İnciraltı son hançer darbesi vurulacak demektir…
Hem de kendi belediyesi, kendi belediye başkanları tarafından…
Böyle bir durumda insan ister istemez, İzmir Büyükşehir Belediyesi cephesinde görülen böylesi bir kabullenmişliğin, böylesi bir teslimiyetin, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu fiili durumun kabullenilip yasallaştırılması girişiminden ne farkı vardır? sorusunu sormadan edemiyor…
Bunu bir bilen varsa şayet, iki adım öne çıkıp lütfen tüm İzmirliler’e izah etsin…
¹ İzmir Körfez Geçişi Projesi (Otoyol ve Raylı Sistem Dahil) Son Şekli Verilen ÇED Raporu, 2017, Ankara, s.153