Ali Rıza Avcan
18 Şubat 2018 tarihinden bu yana Aliağa-Selçuk güzergahında çalışan İZBAN hattında uygulanan “Artı Para Sistemi” içerdiği haksızlıklar nedeniyle İzmir kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
“Artı Para Sistemi” adıyla anılan bu sistem,
• Sosyo-ekonomik açıdan birbirinden farklı düzeylerde olan kentin değişik bölge, ilçe, semt ve mahalleleri arasındaki eşitsizlikleri dikkate almayışı; bu nedenle sosyal belediyecilik anlayışından uzak olması,
• Dar gelirli emeklilerle yoksulların, öğrencilerin ve uzun mesafeler arasında işe gitmek zorunda olan işçi ve emekçilerin ekonomik sıkıntılarını zorlaştırması,
• 25 kilometreyi aşan mesafelerde % 270’e ulaşan bir zammı içermesi,
• Kullanılan kartlarda en az 10,60 liralık bir bakiyenin mevcudiyetinin aranması, aksi takdirde yolcunun ulaşım hakkından yararlanamaması,
• Karttaki en az bakiye miktarının yükseltilmesi nedeniyle belediyenin ve dolayısıyla İzmirim Kart uygulayıcısı Kartek şirketinin haksız kazanç elde ediyor olması,
• Yolcuların bloke edilen paralarının çözülmesi için ek bir çaba ve zaman gerektirmesi,
• Arkadaşlar ya da aile üyeleri arasında kartın birden fazla kullanılması suretiyle ortaya çıkan dayanışma ilişkilerini bozması,
• Sistemin katılımcı bir süreç izlenmeden ve halkın görüşü alınmadan, adeta bir emr-i vaki olarak uygulamaya konulması
gerekçeleriyle yoğun eleştirilere konu oluyor.
Bugün bizim gündeme getireceğimiz diğer bir eleştiri konusu ise, insani bir durum olan unutma hali nedeniyle belediyenin nasıl haksız bir kazanca sahip olmak istediğiyle ilgili olacak.
İZBAN istasyonlarında dağıtılan ve İZBAN’a ait http://www.izban.com.tr isimli İnternet sayfasında konulan turuncu, bej ve beyaz renklerle tasarlanmış “Artı Para Sistemi” başlıklı el ilanında bize yöneltilen soruların arasında şöyle bir soru var:
“Bakiye blokajımı kaldırmazsam ne olur?“
Bu soruya verilen yanıt ise kelimesi kelimesine aynen şöyle:
“İlk binişinizi takiben 3 SAAT içerisinde blokajı kaldırmadığınız takdirde, sonrasında, herhangi bir blokaj kaldırma işlemi yapılmaz“
Evet, siz İZBAN’dan indikten sonra unutmanız ya da blokajı yine aynı istasyondan daha sonra çözerim dediğinizde, karşınıza İZBAN’a indiğiniz anda başlayan 3 saatlik bir işlem süresi çıkartılıyor.
Örneğin sabah saat 08.01’de Aliağa istasyonundan İZBAN’a binip, web sayfasında yazılı normal yolculuk süresine göre sabah saat 09.03’de Alsancak istasyonuna vardığınızda, size tanınan 3 saatlik süreden 1 saat 2 dakikalık yolculuk süresini düşerek bulacağınız 1 saat 58 dakikalık sürede blokajı çözme işlemini aynı istasyonda yapmanız ve -tabii ki- bunu unutmamamız koşuluyla…
Evet, kartınıza konulan blokajı İZBAN’a bindiğiniz anda başlayan 3 saatlik süre içinde herhangi bir nedenle; örneğin blokajı çözmeyi unuttuğunuz takdirde geri almanız gereken tutar belediyeye gelir yazılıyor.
Bu şekilde yolcuların unutup gitmesi nedeniyle çözemediği paralara 3 saatten daha az bir zamanda el konulup İZBAN geliri olarak kabul edilmesi insani ve ticari ahlaka, insafa ve sosyal adalete; kısacası insan olmakla ilgili her türlü değer, ilke ve inanca aykırı bir eylem olmakla birlikte; ayrıca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Sebebsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri” başlığını taşıyan 3. ayırımındaki 77 . madde ile izleyen madde hükümleri uyarınca sebebsiz zenginleşmeden doğan soygun niteliğindeki bir suçun haksız kazancıdır.
Bankalardaki hesaplarda unutulan paraların ya belediye toplu ulaşım araçlarında unutulan kayıp eşyaların bile daha uzun süreler içinde iade edildiği günümüz koşullarında, unutulması nedeniyle çözülmeyen bloke paranın bu şekilde gasp edilmesi, aslında kendi hemşehrisine güvenmeyen, onun cebindeki paraya göz koyan fırsatçı bir belediye yönetiminin en son icraatı olarak kabul edilmelidir.
Oysa aklı başında olan, hemşehrisinin cebindeki paraya göz koyup onu gasp etmek yerine onun üreyip çoğalması için çabalayan bir belediye yönetiminin yapması gereken tek şey, bloke edilen bu paranın her zaman ve koşulda, örneğin ilk İZBAN yolculuğunda tahsil edilecek yolculuk bedeli olarak mahsup edilmesi olabilirdi.
Ama tabii ki bütün bu akılcı çözümlerin aslında hemşehrisinin iyiliğini isteyen bir belediye yönetiminin yapacağı bir iş olduğunu bilerek…
Kesinlikle bu bir soygun.Kaç defa bu yöntemle dolandırılmış oldum.Böyle bir saçmalık olamaz.Sene 2023 ve insanların unutkanlığını bu şekilde fırsata çeviriyorlar.Kimin eli varsa bu süreçte haksızlık yapıp ah aldığının farkına varmalı.Biz toplum olarak daha çok suya götürülürüz.Tepki vermekten korkan çekinen bir toplum olduk.Bu sürecin siyasetle ilgili bir yanı yok. Herkes evine ekmek götürmek uğruna ömrünün her gününden minimum 8 saat veriyor ve koltuklarında oturan uyanıklar hile ve düzenle benim ekmeğine benim refahına el koyuyor.Bunun adı olsa olsa anca düzenbazlık olur.
BeğenBeğen