Eksik olan nedir?

Ali Rıza Avcan

Yine bir saldırı karşısında İzmir. Aynen 15 Mayıs 1919 tarihi öncesinde olduğu gibi varlığını, özgürlüğünü ve geleceğini dikkate almayan büyük bir saldırı karşısında.

O tarihlerde İzmir, kafalarındaki büyük siyasi idealler uğruna emperyalist devletlerin emrine girmiş silahlı güçlerin tehdidi altındaydı. Kent halkı güçsüz ve çaresiz olmasına karşın bu saldırıya karşı hazırlanıyor, nasıl karşı koyacağını düşünüyor, isyanın ilk alevlerini nasıl yakacağını konuşuyordu. Bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadele etmek isteyenler bulundukları her yerde karşı çıkışın örgütlerini kuruyor, işgale hayır demek için bir araya geliyorlardı. O günlerdeki düşman, sırtını emperyalist devletlere dayamış olanların silahlı güçleri ve onun İstanbul’daki işbirlikçileriydi.

bls0506433001363160618

Şimdi ise İzmir yine başka bir saldırı ile karşı karşıya.

Kendine, doğasına; alışkanlık ve değerlerine tümüyle ters, doğasını yok edip kentini talan etmek isteyen vahşi bir saldırıyla karşı karşıya…

Mesut Sancak, Ali Ağaoğlu gibi İstanbul’dan, Ankara’dan; hatta yurt dışından koşturup gelenler bu kentteki işbirlikçileriyle birlikte her şeyi teslim alıp yok etmek istiyorlar. Denizleri, gölleri, deltaları, sulak alanları, verimli toprakları, zeytinlikleri, akan suları, madenleri, rüzgarları; hatta İmbat’ımızı bile tüketip yok etmek istiyorlar…

İzmir’i de geldikleri yerlere benzetmeye, bize ait olan her şeyi sonuna kadar sömürüp tüketmeye çalışıyorlar.

Bu saldırıya, bu işgale bir kent halkı olarak hep birlikte karşı durmamız, eskisinden daha fazla itiraz edip mücadele etmemiz gerekiyor.

Bunun için bir araya gelip örgütlenmemiz; mahalleler, semtler, ilçeler; hatta cadde ve sokaklar itibariyle dayanışma ve mücadele ateşleri yakmamız gerekiyor. 

Bir süredir Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Peyzaj Mimarları Odası, EGEÇEP , HDK Ekoloji Meclisi, Konak Kent Konseyi Çevre Meclisi gibi kurumlarla birlikte bir şeyler yapıp mücadele etmeye çalışıyoruz, kurduğumuz sosyal medya gruplarıyla sesimizi duyurmak istiyoruz; ama bu büyük saldırıya yeterince karşı koyamıyoruz. Yer yer ya da zaman zaman yetersiz kaldığımız, yetişemediğimiz durumlar ortaya çıkıyor. Hatta kentimize, yaşadığımız yerlere yönelik olası tehditlerden bile zamanında haberimiz olmuyor.

Sözünü ettiğimiz dernek, vakıf, platform ve benzerlerinin asıl çalışma alanı çoğu kez çevre mücadelesi olduğu için  İzmir’i kent ölçeğinde kucaklayan bir kent mücadelesinin eksikliğini fazlasıyla hissediyoruz.

Çoğu kez her birimiz nerede ne şekilde çalışıyor, mücadele ediyor, neler yapıp neleri yapamıyor, çalışırken ya da mücadele ederken yardıma ihtiyacı var mı, varsa ne şekilde yardımcı olabiliriz; bu soruları bile cevaplamaya ya da düşünmeye fırsatımız olmuyor.

Uzun yıllardır kent ölçeğinde mücadele edip başarılar kazanan Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası gibi kurumlar ise hem kendi içlerindeki sorunlar ya da iktidardan kaynaklanan baskılar nedeniyle hem de kısıtlı olanaklarıyla her şeye, her soruna çözüm bulmakta zorlanıyorlar. Bu nedenle bizlerin sivil toplum alanında örgütlenip çalışarak onların çalışmalarına yardımcı olmamız; hatta mücadeleyi birlikte yürütmemiz, kente yönelik çalışma ve mücadele alanlarını çoğaltmamız gerekiyor.

Bu yardımı da, sosyal medyadaki bir araya gelişlerimizi aşacak şekilde daha somut düzeylerde gerçekleştirmemiz, anti-kapitalist kent mücadelesini kucaklamak amacıyla güçlü bir şekilde bir araya gelmemiz gerekiyor.

Yaşadığımız kenti daha iyi tanımamız, onu daha iyi öğrenmemiz, onunla ilgili her olumlu ya da olumsuz gelişmeyi titizlikle takip etmemiz, sorunların arkasından gitmek yerine ön almamız, bunun için de doğru bilgiye ulaşıp analizler, tartışmalar, değerlendirmeler yaparak kentle ilgili politika ve stratejiler belirlememiz, uygulanabilir ve sürdürülebilir plan, proje ve programlar yaparak bunları gerçekleştirmemiz gerekiyor.

Protesto 020

Kısacası güçlü ve yaygın bir mücadele ile tüm kenti, anti-kapitalist kent mücadelesi boyutunda, bağımsız ve muhalif bir kimlikle ekolojik mücadele alanlarıyla bütünleyerek kucaklamamız gerekiyor.

Çünkü yaşadığımız kenti bu şekilde koruyup sahip çıkacağımıza inanıyoruz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s