İzmir şiirleri (3)

Gezdim tüm dünyayı gördüm

Güzel İzmir sana geldim

Benim şirin güzel yurdum

Güzel İzmir sana geldim

 

Güzelsin asil duruşlu

Medenisin hoşgörülü

Olduğun gibi içli dışlı

Güzel İzmir sana geldim

 

Gönüllere ışık saçan

Unutamaz görüp geçen

Gariplere kucak açan

Güzel İzmir sana geldim

 

Kimdir necidir sormayan

Kimseyi hakir görmeyen

İnsanlıktan ödün vermeyen

Güzel İzmir sana geldim

 

Nice yıllar çok uzağım

Seni seviyor yüreğim

Güzel yurdum, son durağım…

Güzel İzmir sana geldim

Neşet Ertaş

Neşet Ertaş Fotoğrafları

 

Nasıl ki

kalkar, doğup büyüdüğün şehre

gidersin bir gece

ve bakarsın temelinden yıkılıp yeniden

kurulmuş o şehir

ve yakalamaya çalışırsın geçen yılları

onları yeniden bulmanın umudu içinde.

Yorgo Seferis / Çeviri: Cevat Çapan

seferis

Şimdi İzmir’de sabahın sekizi

Karşıyaka’da, Alsancak’ta, Güzelyalı’da 

Bir ağ dolusu balık gibi gençliğimizi 

Daha yeni çektik denizden, rüyalarımızı da…

Türküler övüyor sevgimizi 

 

Şimdi İzmir’de sabahın sekizi 

Şu deniz, şu gemiler, bizim malımız 

Altın saçar gibi güneş tembelliğimizi 

Karınca gibi çalışıyor adamlarımız 

İncir işleyen kızlar sayıklar hikâyemizi 

 

Şimdi İzmir’de sabahın sekizi 

Rüzgâr yalnız saçların için 

Tanrı öyle birleştirmiş ki sevincimizi 

Ne umutsuzluk var, ne korku, ne kin…

Fotoğraflar çekiyor resimlerimizi.

 

Şimdi İzmir’de sabahın sekizi 

Okaliptüs, yosunlar aşkımızla öpüşür 

Anneler emzirir hayallerimizi 

Bütün kızlar bizim için salınarak yürür 

Ama zaman boş koydu hayallerimizi 

 

Şimdi İzmir’de sabahın sekizi 

Gözyaşlarım yüzüne döküldü, anlamadı

Aynı yastıkta bitirdik birbirimizi 

Altın kemerlerin içi boş kaldı 

Hangi zalim eller biçti ekinimizi?

Cahit Külebi

maxresdefault

İZMİR

Şimdi kalkıp İzmir’e gitseniz

Kızlar hep şen yüzlüdür

Gündüzleri evlerde

Geceleri inceciktirler

Ve karpuzların ortasında

Ve kavunların ortasında

Ve hepsi de al yanaklı

Ve yaşamın içindedirler.

Şimdi kalkıp İzmir’e gitseniz

Duvarlar canlıdırlar

Sokaklar çıtkırıldım

Evler çapkın gibidirler

Ve çocukların o dokunaklı

Erişilmezliğindedirler

Şimdi kalkıp İzmir’e gitseniz

Aklınız başınızdan uçar

Parklar selam durur

Vapurlar gülüşürler

Şimdi kalkıp İzmir’e gitseniz

Körfezde geçen günler

Yalnızlığın ölmezliğindedirler

SALAH BİRSEL

 

Edip Cansever2

URLA’DA

Ah Urla, Viran Urla!

Ömrümü yedin bitirdin

 

Derdim günüm hasretlik

Gözlerim yolda

 

Dört duvar oldu bana

Bağ, bahçe, tarla

 

Kalktım İzmir’e gittim

Kalbim darala darala

 

Güler’im canım ciğerim

Seviştiğimiz günleri hatırla

 

Sen gittin

Ben kaldım kurtlar kuşlarla

NECATİ CUMALI

6365d0fb265e5c80d4076bf13564faf2

İZMİR ÖZLEMİ

Bir uğultudur bu, uzaklardan gelen

Bana denizlerin selamını taşır

Beyaz bulutlarla geçerken üstümüzden

O zengin iklime doğru uzaklaşır

Dumanlı dağlarından çağırır her yönlü

Bir sabah rüzgârı ardından Ege’ye

O büyük deniz, o kahramanlar gölü

Başlar düşüncemin içinde gezmeye

Bir gök gemisinde geniş yelkenlerle

Eski şarkıların havası içinde

Tanrılar ışığı sızan gecelerle

Sefere çıkarım Ege denizinde

Kıyılarda salkım, dağlarda aydınlık

İncir yaprakları altında güzeller

En eski günlere bu kadar yakınlık

Geçmiş zaman yüklü sepetlerden güler

Sonra o, elinde dolu bir testiyle

Özlemler içinde bekler beni her an

Çağırır köpüklü dalgalar sesiyle

Gönlümü, yıllarca dağlar arkasından.

CEYHUN ATUF KANSU

ae2c3e12f6f201a04697ae762ff1a9b7