Nur topu gibi yeni bir kaçak yapı! Hem de herkesin gözünün önünde!

Ali Rıza Avcan

Bugünkü yazımda size İzmir ili, Konak ilçesindeki mini minnacık, hepitopu 20,80 metrekarelik bir parselden ve o parselin üstüne ustalıkla kondurulan bir yapıdan söz edeceğim…

Üstüne üstlük eski fotoğraflarda yola isabet ettiğini görürken şimdilerde güneydoğusunda Basmane/Çorakkapı Camii, kuzeydoğusunda Basmane Garı ve Dokuz Eylül Meydanı, arkasında daha sonraki tarihlerde Sadık Bey Oteli, öncesinde Uşakizade Konağı olarak bilinen ve şu anki değeri itibariyle paha biçilmez bir yerden, yeniden yaratılan bir işyerinden bahsedeceğim…

Teknik dille anlatmaya kalkarsam, Konak Belediyesi‘nin yakın zamanda uygulamaya koyduğu e-İmar modülüyle Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü‘nün Parsel Sorgu Uygulamasından edindiğim bilgilere göre;

Tapu kayıtlarında, İzmir ili, Konak ilçesi, Fettah mahallesi, 23M2C/58 pafta, 371 ada, 24 parselinde yer alıp hiç yoktan yaratıldığı için “tapu alanı değildir” ibaresiyle kayıtlı, Konak Belediyesi‘ne göre 20,80, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bilgilerine göre 20,50 metrekare büyüklüğündeki bir parselden söz edeceğim…

Ayrıca yine aynı e-İmar modülünden öğrendiğimize göre, bu parselin 12 Haziran 2017 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre, 3. derece arkeolojik sit ve kentsel sit alanında kaldığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi‘ne ait 2 Boyutlu İzmir uygulamasına göre de bu parseldeki 6 metre yüksekliğindeki yapıda kapı numaraları 1/2, 777 (Kuaför) ve 779 (Lokanta) olan üç ayrı bağımsız bölüm bulunduğunu ifade edeceğim.

Bu parsel ve üstündeki yapı aynı zamanda, Basmane/Çorakkapı Camii‘nin batısındaki Anafartalar Caddesi ile 1296 sokağın köşesinde yer alıp daha sonraki yıllarda Sadık Bey Oteli olarak kullanılan ve Mustafa Kemal Atatürk‘ün eşi Latife Uşşakî‘nin doğduğu, onun kuzeni olan ünlü yazar Halid Ziya Uşaklıgil‘in gençliğinde ailesiyle birlikte yaşadığı ünlü Uşakizade Konağı‘nın arka kısmında önce tek katlı, daha sonra iki katı çıkılan gecekondu yapıların en önde bulunanı, o nedenle de en göze batanıdır.

Basmane Garı ile Çorakkapı Camii‘ni gösteren eski fotoğraflara baktığımızda cami burada önce bir, daha sonra iki katlı barakaların yapıldığını ve son yıllarda da tam köşedeki iki katlı yapıda Osman Usta adının yazılı olduğu Ankara Lokantası tabelasının karşımıza çıktığını görürüz…

Basmane, 1967
Yıl 2007, Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi 2 ve 3 Boyutlu Kent Rehberi
Yıl 2013, Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi 3 Boyutlu Kent Rehberi

Bugün ise burası içinde üç ayrı bağımsız bölümü barındırdığı söylenen; aslında tek bir işyerinden oluşan neredeyse Basmane bölgesinin en değerli gayrimenkullerinden biri…

Çünkü 31 Mart 2024 seçimlerinin; daha doğrusu onca başarısızlığına rağmen oynadığı Özgür Özel kumarıyla Karşıyaka‘dan havalanıp İzmir Büyükşehir‘e konan Cemil Tugay‘la eş zamanlı olarak, tüm şubeleri Karşıyaka‘da bulunan Ege Tat firmasının 13. şubesi olarak Karşıyaka aşırı topraklara; yani, kentin tarihi merkezi Basmane‘ye, Basmane‘nin en görünür yerine gelip yerleşen “Ege Tat Fırın” isimli işletme bugün burada faaliyet göstermeye başladı… Hem de, 100 metre ötesindeki meşhur Tarihi Basmane Fırını‘nın, daha avantajlı bir yerde konumlanan yeni bir rakibi olarak…

Seçim sonrası buradan her geçişimde, bu ufacık yapıda alt katı üst kat seviyesine getirerek adeta beyaz bir küp yaratma marifetiyle sonuçlanan inşai faaliyetler, kurulan iskeleler, yapılan badanalar nedeniyle buranın el değiştirdiğini ve yeni bir dükkanın açılacağını anlamam zor olmadı. O nedenle de mümkün olduğunca inşaatın her aşamasını fotoğraflayarak mevcut durumu belgelemeye çalıştım… Tabii ki hiçbir belediye yetkilisinin görmediği, bilmediği ve duymadığı böylesi bir durumun farkında olan bir yurttaş olarak…

Ardından da 5 Kasım 2024 ile 5 Aralık 2024 tarihleri arasındaki tam 1 aylık sürede Konak Belediyesi‘ne CİMER kanalıyla iki ayrı kez aynı soruyu sorarak ve taksit taksit verilen cevapların sonunda bu yapının 8 Mart 1984 tarih, 18335 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan 2981 sayılı “İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesini Değiştirilmesi Hakkında Kanun” sayesinde; yani, tamı tamamına 30 yıl önce, 12 Eylül Faşist yönetiminin son günlerinde atama ile görevlendirilen İzmir Belediye Başkanı Ceyhan Demir zamanında çıkarılan, Turgut Özal döneminde de uygulanan imar affı nedeniyle 1993 yılında geçici ruhsat ve yapı kullanma izni aldığını öğrendim.

İnşaat, inşaatın kime ait olduğunu, ruhsatın tarih ve sayısını gösteren hiçbir tabela asılmaksızın, gerekli güvenlik tedbirleri alınmaksızın sıva ve boya iskeleleri kurulmak suretiyle devam ediyor… Tarih: 25 Ağustos 2024
Yapının iç ve dış duvarları yapılıyor ve içeriden çıkan molozlar çuvallarla kapı önüne konuluyor… Tarih: 1 Eylül 2024
Sıra geldi kepenklerin yapımına… Tarih: 20 Eylül 2024
Tabelalar da asıldı… Tarih: 25 Eylül 2024

Ancak geçtiğimiz yaz aylarında bu parseldeki inşaattan gördüğüm kadarıyla, iş bu af kanunu sayesinde alınan geçici inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izni ile bitmiş vaziyette değil…. 1984 tarihi af kanunu sayesinde geçici ruhsatla yapı kullanma izni alınan bu yapıdaki hukuksuzluk; daha doğrusu imar/kent suçu işleme hali, aradan 31 yıl geçmiş olmasına karşın tekrarlanmakta ve 31 yıl sonra gelen yeni bir hamleyle yapıdaki 3 ayrı bağımsız bölüm birleştirilerek ve yapının öne doğru çıkması suretiyle tekrarlanmakta ve kimseler, özellikle de Konak Belediyesi yetkilileri buna itiraz etmiyor ve böylelikle Basmane yeni bir kaçak fırının sahibi oluyor!

Oysa 1984 tarihli 2981 sayılı kanunun 20. maddesine göre kanunda yer alan ruhsat ve kullanma izni ile ilgili af işlemleri bir defaya mahsus olmak üzere uygulanıp devamında gelen suçları kurtarması, onlara dayanak olması mümkün değil. O nedenle, Konak Belediyesi‘nin CİMER kanalıyla verdiği bilgiye göre 2024 yılı içinde yapının alt ve üst katında gerçekleştirilen esaslı inşai faaliyetler için inşaat ruhsatı ve inşaat bittikten sonra da yapıdaki değişiklikler dikkate alınarak yapı kullanma izni ile işyeri çalışma ruhsatı alınmamış olması, günlük dildeki söylemiyle bu yepyeni ve bembeyaz yapının kaçak bir yapı olduğunu ortaya koyuyor.

Şimdi karşımızda üç maymunu oynarcasına görülmeyerek, duyulmayarak ve konuşulmayarak yapımına izin verilen ya da göz yumulan nur topu gibi bembeyaz ve yepyeni bir küpümüz var! Böylelikle, yakın bir zamanda önüne atılacak masa ve sandalyelerle işgal ettiği alanı daha da genişletecek kaçak bir yapımız daha olacak!

Bu yazının sonunda, burası da bu yazıya konu edecek kadar büyük değil pek küçükmüş diyebilirsiniz; ama, biliyorsunuz büyük de olsa küçük de olsa, önemli de olsa önemsiz de olsa suç suçtur; hele ki hepimizin gözü önünde herkesin hakkını ihlal eden bir imar, bir kent suçu işlenmişse…

Nur topu gibi yeni bir kaçak yapı! Hem de herkesin gözünün önünde!’ için 2 yanıt

Doğan Doganoglu için bir cevap yazın Cevabı iptal et