İzmir’de kamu yayıncılığı… (3)

Ali Rıza Avcan

Başlangıçta iki bölüm olmasını düşündüğüm; ancak, gelen yeni bilgi ve yayınlar nedeniyle üç bölüme çıkarmak zorunda kaldığım “İzmir’de kamu yayıncılığı” başlıklı yazı dizisinin bugünkü üçüncü ve son bölümünde, İzmir‘deki bazı ilçe belediyelerinin yayıncılık faaliyetlerini ele alıp değerlendirmek istiyorum. Özellikle de kentin merkezinde yer alan Konak ve Karşıyaka belediyelerinin bugüne kadar yayıncılık adına neler yaptığını ya da yapamadığını ortaya koymak suretiyle…

Konak Belediyesi…

Bildiğimiz gibi Konak Belediyesi uzun bir süredir KNK isimli bir tarih ve edebiyat dergisi çıkarıyor. Bugüne kadar 52 sayı çıkan ve sorumlu yazı işleri müdürlüğü görevini 35. sayıya kadar Işık Teoman‘ın, 36. sayıdan sonra Ozan Yayman‘ın üstlendiği bu derginin editörlüğünü ise, İpek Yaşar ve Teodora Hacudi birlikte yapıyorlar. Bu derginin ilk 30 sayısı hakkındaki düşüncelerimi, 18 Şubat 2017 tarihli “KNK Kent Konak Dergisi” başlıklı yazımda; ayrıca, Yunan yazar Georges Poulimenos‘un 2022 Nisan ayında Yakın Yayınevi tarafından yayınlanan “Smyrna Seyahat Rehberi 1922” isimli kitabının sosyal medyada yoğun bir şekilde eleştirilmesi üzerine kitabın yazarıyla aralarında KNK dergisinin editörlerinden birinin de bulunduğu iki çevirmenden ve kitaba katkıda bulunduğu söylenen emekli bir akademisyenden oluşan dört kişilik bir grubun, Konak Belediyesi‘ne ait bu kurumsal dergiyi kullanarak eleştirilere cevap vermeye kalkması üzerine, 13 Haziran 2022 tarihli ve “İşgal ve savaşlar şehrin, uygarlığın ve insanlığın düşmanıdır…” başlıklı yazımla yanıt vermiş, bu dört kişiye ait şahsi cevabın Konak Belediyesi‘ne ait resmi ve kurumsal bir dergide yayınlanmasını doğru bulmadığımı ifade etmeye çalışmıştım. (1), (2)

18 Şubat 2017 tarihli “KNK Kent Konak Dergisi” başlıklı yazımda da belirttiğim gibi, bir belediyenin KNK gibi bir tarih ve edebiyat dergisi yayınlamaktan çok, görevli, sorumlu ve yetkili olduğu mahalle, cadde ve sokaklarda yaşayan halkın sorun, talep, beklenti, şikayet ve önerilerini kapsayan; bu anlamda, halkın sesi olup belediye yönetimi ile hizmet birimlerine yardımcı olacak, onların önünü açacak yayınlar yapması gerekir diye düşünüyorum. Yoksa örneğini, hem Konak Belediyesi‘nde hem de diğer belediyelerde çokça gördüğümüz gibi belediye başkanının, başkanı destekleyen milletvekili ve siyasetçilerin tanıtımının yapıldığı, sayfaların belediye başkanının fotoğraflarla doldurulduğu, yapılan belediye hizmetlerinin övülerek anlatıldığı gazete ve dergilere bu anlamda bir kent yayını dememiz mümkün değildir.

O nedenle, Konak Belediyesi‘ne önerimiz belediye yönetiminin uygun gördüğü isimlerin kaleme aldığı yazılarla dolu bir tarih ve edebiyat dergisi yayınlamak yerine, halkın sorun, ihtiyaç, beklenti, talep, şikayet ve önerilerine yer verilen; böylelikle belediye ile halk arasındaki karşılıklı iletişimin gelişmesini sağlayan bir yayın politikasını benimseyip uygulaması doğrultusunda olacaktır…

Karşıyaka Belediyesi…

Gelelim Karşıyaka Belediyesi‘ne… Karşıyaka Belediyesi, yeni belediye başkanı Cemil Tugay‘ın döneminde 23 Haziran 2020 tarihinden itibaren “haftalık süreli yerel gazete” olarak tanımladığı Gazete Karşıyaka isimli bir gazete çıkarmaya başladı ve bu gazetenin 117. son sayısı, 12 Eylül 2022 tarihinde yayınlandı. Gazetenin genel yayın yönetmenliğini Haluk Işık, sorumlu yazı işleri müdürlüğünü ise aynı zamanda belediye başkanı Cemil Tugay‘ın basın danışmanlığını yürüten İlker Çoban yapıyor. Gazetenin yazarlarını ise çoğu kez belediye yönetimine yakın ya da CHP‘li diye bilinen isimler oluşturuyor.

Şimdi bu yayın hakkında ne düşündüğümü bana sorarsanız, yerel basının büyük zorluklar yaşadığı günümüz koşullarında, İzmir‘deki bir belediyenin çıkıp yerel bir gazete çıkararak diğer yerel gazetelere rakip olmasını doğru bulmadığımı; hatta, bir dönem bu gazetenin Karşıyaka Çarşısı‘ndaki işyerlerinden reklam topladığı haberlerinin ortalarda dolaştığı bir ortamda, büyük borçları nedeniyle personel ücretlerini bile ödemekte zorlanıp çocuk parklarını bile ipotek ettiren bir belediyenin gazete çıkarmasının doğru olmadığını söylemek isterim.

Karşıyaka Belediyesi‘nin yayıncılığı konusunda beni hayrete düşüren ve dizi yazımızın bir bölüm daha uzamasına neden olan konu ise, geçtiğimiz günlerde bir tesadüf nedeniyle edindiğim iki ayrı belediye yayınından kaynaklanıyor.

Beni hayretlere düşüren bu yayınların her ikisi de Karşıyaka Belediyesi‘nde çalıştığını ve çok mütevazi bir kişiliğe sahip olduğunu öğrendiğim fotoğrafçı Can Yücel‘in fotoğraflarını bir araya getiriyor. Karşıyaka‘nın değişik yerlerinden çekilmiş fotoğraflardan oluşan 172 sayfalık ilk kitap “Karşıyaka 2021” ismini, büyük boy karton kapaklı şık tasarım ve cilde sahip olup Karşıyaka‘daki heykel fotoğraflarından oluşan kitap ise “Karşıyaka Heykelleri” adını taşıyor.

Oldukça masraflı olduğu anlaşılan bu kitaplardan ilki, 2021 yılının Aralık ayında, “Karşıyaka Heykelleri” isimli kitap ise 2021 yılının Mart ayında basılmış. Karşıyaka Belediyesi‘nin kültür hizmeti olarak basılıp parayla satılmayan her iki kitabın kaç adet basıldığı ve kimlere verildiği ise, -ne yazık ki- bilinmiyor.

Ancak her iki kitapta da, kitabın yazarı ya da sahibi Can Yücel‘le, “Karşıyaka Heykelleri” isimli kitapta “Kentler ve Heykeller” başlıklı dört sayfalık sunum yazısının sahibi Kamil Fırat‘ın kim olduklarına, hangi özellikleri nedeniyle bu kitapları hazırladıklarına ya da yazılarının bu kitapta yer aldığına dair tek bir bilgi yok. İşte o nedenle, hemen bir Google taraması yapıp Can Yücel‘in Karşıyaka Belediyesi‘nde çalışan bir fotoğrafçı olduğunu, Kamil Fırat‘ın da Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Marmara Üniversitesi‘nde fotoğraf konusunda eğitimler veren bir akademisyen olduğunu ve fotoğrafçı Can Yücel‘in hocası olduğunu öğreniyoruz.

Buraya kadar her şey normal… Normal olmayan şeyler ise her iki kitabın ilk yapraklarının arkasında saklı…

Zira “Karşıyaka 2021” isimli kitabın ilk yaprağının arkasında Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın kitabın “danışmanı” olduğu, “Karşıyaka Heykelleri” isimli kitabın ilk yaprağının arkasında da Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay‘ın “katkıda bulunanlar” bölümünün ilk sırasında “Dr. Cemil Tugay” adıyla yer aldığını görüyorsunuz. Yani kitapların hazırlanıp basılması ve dağıtılması konusunda son karar verici olan belediye başkanının bir “danışman” ya da “katkıda bulunan” olarak takdim edildiğini görüyorsunuz.

Bildiğim kadarıyla Dr. Cemil Tugay bir hekim ve uzmanlık alanı da estetik; tıp dilindeki adıyla söyleyecek olursak, “Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı“. Yine bildiğimiz kadarıyla ve Karşıyaka Belediyesi‘nin resmi İnternet sayfasındaki özgeçmişine göre kendisi fotoğraf ya da heykel konusunda bir uzmanlık bilgisine sahip değil. Ama gelin görün ki, bir önceki belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar‘ın “ben yüksek lisans tezi yazdım” diyerek tezsiz yüksek lisans programında yaptığı bir ödevi yüksek lisans teziymiş gibi takdim etmeye kalktığında, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı‘ndan aldığımız resmi yazı ile bunun bir tez değil, bir dönem ödevi olduğunu nasıl belgeleyip ortaya koymuşsak; şimdi de, bir belediye başkanının belediyece yayınlanan iki yayından birine “katkıda bulunduğu“, diğerine de “danışmanlık” yaptığı iddiasıyla karşı karşıya kalıyoruz.

Şimdi bu durumda; yani karşımızdaki belediye başkanı heykeltraş olmadığı, bugüne kadar heykel sanatı ile ilgilenip uzmanlaşmadığı, bir fotoğraf sanatçısı olarak tanınıp bilinmediği halde kendisini kitapların ilk sayfasına “danışman” ya da “katkıda bulunan” sıfatlarını yazdırarak bizleri yanıltmaya kalktığında, o belediyenin diğer yayınlarındaki bilgilerin doğruluğundan da şüphe etmemiz gerekir diye düşünüyorum…

Karşıyaka Heykelleri” isimli kitap, bunca eksiklik ve yanlışlığı barındırmasına karşın, en güzel ve doğru olan bir yanı da, kitabın 318. sayfasında, 2018 yılında yıprandığı gerekçe gösterilerek yıktırılıp yerine daha büyüğü yapılan “Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı“nın 1971 yılında halkın katılımı ile yapılan ilk özgün örneğinin telif hakkı sahibi olarak, -bir önceki belediye yönetiminin yaptığının aksine- heykeltraş Tamer Başoğlu dışında, o anıtın mimari tasarımını yapan mimar Erkal Güngören‘den de söz etmiş olmasıdır. İşte o nedenle, Karşıyaka Belediyesi‘ni ve fotoğrafçı Can Yücel‘i Karşıyaka‘daki heykellerin fotoğraflarını çekerek bir tür envanter hazırlayıp bu gerçeği gündeme getirdikleri için teşekkür edip kutlamak isterim.

Şimdi bu aşamada, birbirini izleyen üç ayrı yazıda yaptığım bunca tespit, araştırma, istatistik, analiz, yorum ve değerlendirmeleri bir araya getirip bir sonuca ulaşmaya ve uygulanabilir ve sürdürülebilir öneriler geliştirmeye kalktığım takdirde;

1. Kurumsal Yayıncılık: Merkezi ya da yerel yönetimler düzeyindeki tüm yayın faaliyetlerinin, yayını yapacak kurumun özellikleri dikkate alınarak yayın politikasıyla önceliklerinin, stratejilerinin, amaç ve hedeflerinin, bunlara ilişkin plan ve programların, ilke ve değerlerle performans kriterlerinin önceden belirlenmesi suretiyle kurumsallaşması için çaba gösterilmesi,

2. Liyakat İlkesi: Tüm kurumsal yayıncılık faaliyetlerini yürütecek insan kaynağının, “adama iş bulmak yerine işe adam bulmak” anlayışıyla; önceden belirlenen politika, strateji, hedef, amaç, plan, program, ilke, değer ve performans kriterleri ışığında bilgi, birikim, deneyim, beceri ve yetenek; yani liyakat ilkesine uygun olarak gerçekleştirilmesi; böylelikle, elinde çanta belediye belediye gezip eş, dost, akraba, hatır gönül ilişkisi, siyasi ilişki, etnik kimlik ve şirinlik gibi gerekçelerle kitaplarını yazdırmaya kalkan, bunun için eski öğrencilerinden yararlanan ya da öğrencilerini yönetici yaptırmaya kalkan, bu uğursa menfaat şebekeleri kuran “tacir” akademisyenlerden, uzmanlardan, araştırma yapmayı bilmeyen araştırmacılardan, gazeteci kimliği taşımayıp tehditle iş yapan haber tacirlerinden, belediye ve şirket yöneticilerinden uzak durulması,

3. Hukuka Uygunluk ve Kamu Yararı: Hukuki zemine oturtulan tüm kurumsal yayıncılık faaliyetlerinde ‘kamu yararı‘ ilkesine öncelik verilmesi,

4. Demokratik yapılanma: Yayınlanacak eserlerin seçiminde kayırmacılıktan uzak demokratik bir yapılanmanın oluşturulması,

5. Açıklık: Yapılan kurumsal yayıncılık faaliyetleri konusunda, halkın anlaşılır bir dille bilgilendirilmesi,

6. Kolaylık ve basitlik: Yayıncılık faaliyeti sonucunda ortaya çıkan tüm kitap, dergi, broşür ve benzerlerinin halka ücretsiz ya da düşük bir bedelle ve kolay ulaşılabilir yöntemlerle sunulması,

7. İzleme, Ölçme ve Değerlendirme: Tüm kurumsal yayınların ne ölçüde okunduğunu ve yararlanıldığını gösterecek şekilde izlenip ölçülmesi ve yapılan yayıncılık faaliyetin fayda-maliyet boyutunda değerlendirilmesi,

uygun ve doğru olacaktır diyebiliriz.

………………………………………………………………………………………………………….

(1) https://kentstratejileri.com/2017/02/18/knk-kent-konak-dergisi/

(2) https://kentstratejileri.com/2022/06/13/isgal-ve-savaslar-sehrin-uygarligin-ve-insanligin-dusmanidir/

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s