Kültür-sanat hizmetleri ve belediyeler

Ali Rıza Avcan

Bir belediye yaptığı kültür ve sanat hizmetlerini düzenlediği kurs ve etkinlik sayısı ile bunlara katılanların sayısı üzerinden değerlendirebilir mi?

Evet, bu şekilde değerlendirip şu kadar kurs, şu kadar etkinlik, şu kadar tiyatro ve sinema gösterimi düzenledik, bu etkinlikleri de şu kadar katılımcı izledi diye faaliyet raporu düzenleyip konuşmacı olarak katıldıkları toplantılarda bu şekilde sunumlar yapıyorlar.

Kimse de çıkıp kültür ve sanat etkinliği bu demek değil, siz sadece kültür ve sanatı kullanarak kendi amacınıza uygun etkinlikler düzenliyorsunuz diyemiyor, demiyor.

Bu anlattıklarınız arasında sahip olduğunuz kültürel değerler, taşınır, taşınmaz ve somut olmayan kültür varlıklarının, onları ortaya çıkarmak, restore edip değerlendirmek ve yayınlamak için yaptığınız çalışmalar, hazırlamanız gereken kültür envanterleri nerede, sahibi olduğunuz müzelerin daha etkin yönetimi için ne düşünüyorsunuz, müzeler konusundaki politikalarınız nedir, bir anlamda halkı oyalayan boş zaman (rekreasyon) etkinlikleri dışında sanatı ve sanatçıyı gerçek anlamda nasıl destekliyorsunuz diye konunun daha da derinine inip sorular soramıyor. 

Color painters

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir panelde bu soruları Konak ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin kültür ve sanat hizmetlerinden sorumlu yöneticilerine sorarak plansız programsız yaptığınız bu hizmetleri özetleyen, yaptığınız çalışmaların vizyonunu, amaç ve hedeflerini gösteren bir politikanız, stratejileriniz ve eylem planınız var mı diye sorduk.

Tabii ki her ikisinden de tatmin edici yanıtlar alamadık. 

Çünkü bu her iki yöneticinin uzmanı oldukları konular ne kültürdü ne de sanattı. Tesadüfe bakın ki her ikisi de yakın zamanda Ankara’dan gelmiş, bu nedenle İzmir’i yeterince tanımayan bölge ve şehir planlama uzmanıydı.

Ama ne olmuşsa olmuş, her iki belediye başkanının her ikisi de bu işin uzmanları bir yanda dururken bu iki şehir plancısını kültür ve sanat hizmetleri konusunda görevli, yetkili ve sorumlu kılmıştı. 

Ayrıca kültür ve sanatın yönetimi konusunda da bilgili, birikimli ve deneyimli değillerdi.

Kısacası, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kamu görevinde liyâkatı vurgulayan söylemlerinin tam aksine bir görevlendirme söz konusuydu.

Bu iki kamu görevlisine haksızlık yapmamak adına, belki kendileri bu işin uzmanı değiller ama belki uzmanlardan oluşan bir danışma kurulu kurmuşlardır ve tüm kültür ve sanatla ilgili konularda bu danışma kurulunun görüş, düşünce ve önerilerinden yararlanıyorlardır diyerek ufak bir araştırma yaptık.

Ama o araştırma sonucunda da gördük ki, kendilerine bu konularda yardımcı olan bir kültür sanat kurulu yoktu.

İşin özeti bu iki bölge ve şehir plancısı bilmedikleri ve yeni yeni öğrendikleri bir kentte işi yaparak ya da yapmayıp alakasız başka işler yaparak öğreniyorlardı.

Haliyle kendi görev alanlarındaki kültür ve sanat envanterini çıkarmak, belediyenin kültür ve sanatla ilgili politika ve stratejileriyle eylem planlarını hazırlamak, bu kapsamdaki tüm etkinlikleri bu plan ve programlara göre yapmak, yaptıkları her şeyin başarısını ölçmek, bu ölçüm ve değerlendirmelere göre gereken düzenlemeleri yapmak gibi bir düşünce ve kaygıları yoktu.

Kısacası, kültür ve sanat hizmetleri konusunda “kervan yolda düzülüyordu“…

Oysa bu görevlere kültür ve sanat konusunda bilgili, birikimli ve deneyimli uzman kişilerin getirilmesi gerekirdi…

Kültür ve sanat gibi ciddi işlerin sadece bu yöneticilere ve onların yönetimindeki çalışanlara değil; bu alanda uzmanlaşmış kültür insanlarıyla sanatçılardan destek alınarak kurulan danışma kurulları tarafından şekillendirilmesi gerekirdi…

Belediyenin kültür ve sanatla ilgili vizyon, misyon, politika, strateji, hedef, amaç, faaliyet, proje ve envanterlerinin hem belediyelerin kültür ve sanatla ilgili hizmet birimleriyle bu danışma kurullarının hem de kültür ve sanatla ilgili hemşehrilerin katılımıyla bir bütünlük içinde tartışılıp hazırlanması gerekirdi…

05

Hazırlanan politikalar, stratejiler, planlar ve programlar çerçevesinde yapılan her çalışmanın izlenip ölçülmesi ve değerlendirilerek her şeyin uygulamadan kaynaklanan geri bildirimler dikkate alınarak yeniden ve yeniden güncellenmesi gerekirdi…

Ama burası işi bilmeyenlerin, bilmediğini kabul etmeyenlerin ve bilir gibi davrananların ülkesi ve kentiydi…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s