Belediye meclis komisyonları ve “huzur hakkı demokrasisi” (2)

Ali Rıza Avcan

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi örneğinde, meclis üyelerinin hem büyükşehir hem de kendi ilçe belediye meclisi üyesi olmaları nedeniyle görev yaptıkları meclis başkan vekilliği, siyasi başkan yardımcılığı, encümen, ihtisas komisyonu ve şirket yönetim kurulu üyeliği nedeniyle ne kadar maaş ve huzur hakkı aldıkları konusunu araştırdığımız iki bölümden oluşan yazı dizimizin geçen haftaki bölümünde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘ndeki durumu ele almıştık.

Bugünkü ikinci ve son bölümde ise, yine aynı meclis üyelerinin kendi ilçe belediyeleriyle meclislerinde siyasi başkan yardımcılığı, meclis başkan vekilliği, encümen, ihtisas komisyonu ve şirket yönetim kurulu üyeliği görevleriyle ilçe belediyesinin üye olduğu birlik, kurum ve kuruluşlardaki huzur hakkına konu üyeliklerini araştırarak maaş ve huzur hakkı adı altında kendi ilçe belediyelerinden aldıkları ödemelerin sayı ve miktarını belirlemeye çalışacağız.

Tabii ki, hem 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Seçimi Hakkında Kanun‘un antidemokratik düzenlemeleri, hem de üyesi oldukları siyasi partiler tarafından diğer adaylardan farklı bir şekilde öne yerleştirildikleri için seçilip İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘ni oluşturan bu ayrıcalıklı siyasetçilerin, belediyelerin karar ve denetim organının üyesi olmalarına rağmen; hakkında karar verip denetleyecekleri belediyenin uygulama birimlerinin başına getirilerek; ayrıca, ihtisas sahibi olup olmadıklarına bakılmaksızın encümenlerde ve meclis ihtisas komisyonlarında görevlendirilerek kendilerine yapılan birden fazla huzur hakkı ve maaş ödemesi nedeniyle, asıl olarak gönüllü olarak yapılması gereken siyasi faaliyetleri, bir meslek ve kazanç kapısına dönüştürdüklerini net bir şekilde ortaya koymak ve bunun bir adım ötesinin “maaşlı meclis üyeliği” olacağını hatırlatarak…

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin, büyükşehir ve ilçe belediye başkanları dışında ilçe belediye meclislerinden gelen toplam 153 üyesi bulunuyor ve bunlar kendi ilçe belediyelerinde belediye başkanlarının takdiriyle siyasi başkan yardımcısı ve şirket yönetim kurulu başkanı, başkan vekili ve üye olarak görev yapabildikleri gibi büyükşehir hem de ilçe belediye meclislerindeki 1. ve 2. meclis başkan vekillikleriyle oluşturulması zorunlu olan ya da olmayan ihtisas komisyonlarında, kendi partilerinden gelen meclis üyelerinin oyuyla görev alıyorlar ve bu seçimler yapılırken “plan ve bütçe” ya da “hukuk” komisyonu gibi zorunlu ve temel bazı komisyonlarda, partilerin oy oranlarına göre muhalif parti üyeleri de yer alabiliyor.

Konak Belediye Meclisi

Belediye ve şirketlerin İnternet sayfaları, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi (TTSG) web kayıtları, belediye yayınları ve Google taramalarıyla ilgili belediyelerle yaptığım telefon görüşmeleri çerçevesinde gerçekleştirdiğim uzun, yorucu ve zorlu araştırmalar sonucunda, İzmir Büyükşehir Meclisi üyelerinin aldıkları huzur haklarına esas olan büyükşehir ve ilçe belediye meclislerindeki meclis, meclis başkan vekilliği, encümen ve ihtisas komisyonu üyeliği ile belediyeyi temsilen görev yaptıkları birlik ve benzeri kurum ve kuruluşlardaki görevlerini; ayrıca, büyükşehir ve ilçe belediyesi şirketlerinde huzur hakkı aldıkları şirket yöneticilikleri ile kendi ilçe belediyelerinde belediye başkanlarının takdiri ile üstlenip başkan yardımcısı maaşı aldıkları siyasi başkan yardımcılığı görevlerini aşağıdaki listede bir araya getirmeye çalıştım.

Ancak bu araştırma sırasında bazı ilçe belediyelerine, özellikle de Çiğli, Kınık, Beydağ ve Foça gibi ilçe belediyelerinde siyasi başkan yardımcılığı, 1. ve 2. meclis başkan vekilliği, encümen ve ihtisas komisyonu üyeliğini üstlenenlerin kimliklerini belirlemenin mümkün olmadığını öncelikle belirtmem gerekiyor. O nedenle eksiği gediği ile aşağıdaki tablo bize İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi 153 yerel siyasetçinin, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘ndeki 2 meclis başkan vekilliği, 153 meclis, 8 encümen, 216 ihtisas komisyonu üyeliği ve 5 şirket yöneticiliği dışında kendi ilçe belediyelerinde 7 siyasi başkan yardımcılığı, 18 meclis başkan vekilliği, 153 ilçe belediye meclisi üyeliği, 15 encümen, 230 ihtisas komisyonu ve 8 şirket yöneticiliği olmak üzere toplam 815 görevi üstlendiğini; böylelikle ortaya çıkan bu tablo sayesinde Onur Saatli, Esra Koçdemir, Gökalp Erhan Güzel, Günay Önder, Banu Ayhan, Ayhan Kaya, Ali Bor, Osman Selim Tok, Tamer İmal ve Ufuk Aykol gibi bazı meclis üyelerinin 2024 yılı itibariyle hem büyükşehir hem de ilçe belediyeleri boyutunda 8, 9, 10, 11 ve hatta 12 ayrı yerden siyasi başkan yardımcısı maaşı ya da huzur hakkı aldığını göstermektedir.

Bu ise, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinde siyasi başkan yardımcısı, meclis başkan vekili, meclis, encümen ve ihtisas komisyonu üyesi olarak her birine ne miktarda maaş ya da huzur hakkı ödendiği; ayrıca, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin üyesi olduğu birlik, kurum ve kuruluşlarla büyükşehir ve ilçe belediyesi şirketlerinin yönetim kurullarına başkan, başkan vekili ve üye olunması durumunda, bu siyasetçilere ne miktarda huzur hakkı ödendiği konularının adeta devlet sırrı gibi saklanması nedeniyle herkesin aklına gelen oldukça yüksek rakamlar değişik yerlerde, değişik nedenlerle dile getirilmektedir… Aynen eş zamanlı olarak AKP’li siyasetçiler ve yandaşlarının birden fazla görev üstlendiği durumlarda dile getirilen rakamlar gibi…

Karabağlar Belediye Meclisi

Gelelim uzun zamandır merak edip öğrenmek istediğim İzmir ilçe belediyelerinin şirketlerine…

Uzun ve yorucu araştırmalar sonucunda hazırladığım aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere, İzmir‘in 30 ilçe belediyesinde toplam 71 adet belediye şirketi bulunmakta olup; en fazla şirkete sahip ilçe belediyesi 8 şirket ile Çeşme Belediyesi, tek bir şirketi olan belediyeler ise sırasıyla Beydağ, Foça, Güzelbahçe, Kınık, Narlıdere ve Seferihisar belediyeleridir. En fazla şirket sahibi Çeşme Belediyesi‘ni ise 7 şirket ile Çiğli, 4 şirket ile Bergama belediyeleri izlemektedir. Diğer yandan, 30 ilçe belediyesi arasında şirketi bulunmayan herhangi bir belediye bulunmamaktadır.

30 ilçe belediyesinin 42 (% 59,16)’si anonim, 29 (% 40,84)’u limitet olan 71 adet sermaye şirketinin toplam sermayesi ise 3.569.670.293,04 TL olup; bu sermaye içindeki belediye hisselerinin karşılığı ise 1.973.214.814,76 TL.’dır.

Bu rakamlara İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin 27 şirketine ait güncel 11.574.724.676.-TL tutarındaki sermayesini ilave ettiğimizde İzmir‘de belediyeler eliyle kurulan ve sermayesinin yüzde yüzde yüzüne sahip belediyelere ait şirketlerle belediyelerin ortak olduğu toplam 98 şirketin toplam sermayesinin 15.144.394.969,04 TL.’ya ulaştığını görürüz.

Bu arada söz konusu belediye şirketleri yıllık cirolarıyla kar ve zarar tablolarını kamuoyundan titizlikle sakladıkları için, bu şirketlerin gerçek performansları hakkında bilgi sahibi olmanın mümkün olmadığını da hatırlatmam gerekiyor.

Bugüne kadar Sayıştay tarafından denetlenmeyen bu şirketlerin 46 (% 64,79)’sının sermayesinin yüzde yüzü belediyesine ait olup, 25 (% 35,21)’inin sermayesine de kendi belediyesi ile başka belediye, kuruluş ya da şahısların ortak olduğu anlaşılmaktadır.

30 ilçe belediyesine ait bu 71 sermaye şirketinde bizzat belediye başkanı tarafından belirlenen yönetim kurulu başkanı, üyesi ve “münferiden temsile yetkili” görevlilerin toplam sayısı 2024 yılı itibariyle 197’yi bulmakta olup; bu şirketlerden ücret alan binlerce belediye işçisinin gerçek sayısı -ne yazık ki- bilinememektedir.

Ayrıca şunu belirtmem gerekir ki, belediyelerle ilgili olan İçişleri Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘na CİMER ya da başka kanallarla ilettiğim sorular karşılığında, bakanlıklar ve bağlı genel müdürlükler düzleminde ülkemizdeki belediye şirketleriyle ilgili hiçbir kaydın tutulmadığını, bu şirketlerin sermayesi, faaliyet alanları, yöneticileri, ciroları, kar-zarar tabloları ve çalıştırdıkları işçi sayıları vb. konularda hiçbir bilginin bu kurumlarda olmadığını, bakanlıkların bile şirketler konusundan bihaber olduğunu öğrenmiş durumdayım.

İzmir‘in 30 ilçe belediyesine ya da ortak olduğu şirketlere ait bilgileri daha ayrıntılı olarak incelediğimiz takdirde karşımıza oldukça ilginç bilgiler çıkmakta… Bu bilgileri ise şu şekilde özetleyebilirim:

1. 36 şirket yönetim kurulu başkanı ve üyeleri şeklinde belirli bir üst yönetime sahipken geriye kalan 35 şirket; özellikle de nüfus itibariyle küçük belediyelerin şirketleri, doğrudan doğruya belediye başkanına karşı sorumlu “münferiden temsile yetkili” bir ya da iki kişinin yönetimine bırakılmış durumda.

2. Karabağlar, Karaburun ve Menemen belediyelerine ait şirketlerde belediye başkanlarının doğrudan doğruya yönetim kurulu başkanlığı görevini üstlendiği, diğerlerinde ise aralarında belediye müdürlerinin ya da meclis üyelerinin yer aldığı belediye başkanınca “güvenilir” kişilerin yer aldığı, böylelikle bu kamu görevlilerine ya da siyasetçilere ek bir gelir kapısı yaratıldığı görülmekte.

3. İlçe belediyelerine ait 71 şirketten 15’inin isminde “personel” sözcüğü geçtiği için bu şirketlerin, belediye işçilerinin taşeron eliyle istihdam edilmesi işinde kullanıldığı ve bu durumun emeğin sömürüsü açısından oldukça sakıncalı olan taşeronlaşmanın sürecine katkıda bulunduğu görülmektedir.

4. İlçe belediye şirketleri arasındaki en ilginç özellik, 8 şirket ile en fazla şirkete sahip Çeşme Belediyesi‘nde karşımıza çıkmaktadır. Zira Sayıştay‘ın Çeşme Belediyesi 2022 yılı denetim raporu bilgilerine göre, bu şirketlerin sadece ikisinde belediye sermayenin % 100 ve % 99,98’ine sahipken; diğer 6’sında % 0,004 ila % 5 arasında değişen çok küçük oranlarda hisse sahibi olduğu görülmektedir. (1)

Durum bu şekilde ilginç bir tabloyu sergilemekle birlikte, belediyenin % 99,98 oranında hissedar olduğu Alataş, Alaçatı İmar İnşaat Turizm San. ve Tic. A.Ş.‘nin % 5 oranında hissedar olduğu ve adı Port Alaçatı isimli yatırımı ile gerçekleştirilen kıyı yağması ve vergi yolsuzlukları nedeniyle sıkça anılan Alaçatı Turizm Yatırım ve İşletme A.Ş.‘ndeki yönetim kurulu başkanlığı makamının, Alataş A.Ş.‘ye; yani 2019-2024 ve 2024-2029 hizmet dönemlerinde sırasıyla Çeşme belediye başkanları Muammer Ekrem Oran‘la Lal Denizli‘ye ikram edilmiş olması, bir yandan belediye başkanlarından alınan destekle kıyı yağmasıyla vergi yolsuzluklarını gerçekleştirip bunu sürdürülebilecek dokunulmaz bir güce ulaşmak istendiğini, diğer yandan da Alaçatı eski belediye başkanı Remzi Özen‘in bile sırf bu şirketin projelerindeki usulsüzlük ve yolsuzluklar nedeniyle bir zamanlar hapse düşmesini sağlayan belediye pay ve desteğini; böylelikle, bir belediye şirketinin çok ufak bir payla hissedar olduğu özel bir şirket eliyle suç işlemeyi nasıl kolaylaştırdığını ortaya koymaktadır. (2)

Ayrıca “Alaçatı” ismi kullanılarak nerede kurulduğu belli olmayan; ancak, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi (TTSG)‘nde yayınlanmış ilk ilamının Ankara‘dan alındığı anlaşılan bu şaibeli ve vergi yüzsüzü şirketin, 3 Kasım 1995-21 Nisan 2015 tarihleri arasındaki ilamlara göre Ankara‘da, 14 Haziran 2013-27 Ekim 2020 tarihleri arasındaki ilamlara göre İstanbul‘da, 1 Eylül 2020 tarihi sonrasındaki ilamlara göre de İzmir‘de faaliyet gösterdiği, 29 Aralık 2010-18 Nisan 2019 dönemindeki ilamlara göre Çeşme‘de bir şubesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.

5. İlçe belediye şirketleri ile ilgili bilgilerin şeffaflık ilkesine aykırı olarak yayınlanmaması nedeniyle, bu şirketlerde yönetim kurulu başkanı, üyesi ve “münferiden temsile yetkili” unvanı ile görev yapanların bunun karşılığında ne kadar huzur hakkı aldığı, -kolaylıkla tahmin edeceğiniz gibi- belediyeler ve şirketler açısından devlet sırrı gibi saklanan bilgilerdir.

Çeşme Belediye Meclisi

İki ayrı yazı bütününde yaptığımız araştırma, inceleme ve değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliğinin meclis, meclis başkan vekilliği, encümen, ihtisas komisyonu, siyasi başkan yardımcılığı, üye olunan birlik ve belediye şirketleri üzerinden alınan maaş ve huzur haklarıyla adeta “ekmek kapısı“na dönüşen bir meslek haline gelmesi karşısında, belediyelerin ve meclislerinin kurumsal saygınlığını korumak amacıyla aynen kamu görevlilerini kapsayan düzenlemeler gibi belediye başkanları ve meclis üyeleri için hazırlanan “Belediye Başkanları ve Meclis Üyeleri İçin Etik İlkeler Bildirgesi” çerçevesinde yaşama geçirilmesini diliyorum: (3)

1. İlçe belediye meclislerinde herhangi bir ihtisas komisyonunda görev yapan bir meclis üyesinin, büyükşehir belediye meclisinde de aynı konu ile ilgili ihtisas komisyonunda görev alamaması,

2. Her yıl yenilenen meclis ihtisas komisyonlarındaki üyelerin üst üste iki yıl aynı komisyonda görev yapmaması,

3. Belediye meclislerinin görevlerinden biri de belediye başkanlarıyla encümen arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlamak olduğu için meclisi yönetme yetkisi olan ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesi meclisi birinci başkan vekilinin encümen üyesi olmaması gibi etik normların belirlenmesi,

4. Siyasi başkan yardımcısı olan meclis üyelerinin büyükşehir belediye başkanı tarafından başkan vekili olarak görevlendirilememesi, hiyerarşisi altında olan birimlerle ilgili konuların görüşüldüğü komisyonlara üye olamaması veya toplantılarına katılmaması ya da oy hakkı olmadan katılabilmesi, encümen üyesi olmaması, olması halinde ise başkanın katılmadığı toplantılarda encümene başkanlık yapmaması,

5. İlçe belediye meclis üyesinin, ilçe belediyesinde encümen üyesi olması halinde büyükşehir belediyesinde encümen üyesi seçilmemesi,

6. İlçe belediye meclis üyesinin, hem siyasi başkan yardımcısı hem de ilçe veya büyükşehir encümen üyesi olması halinde denetim komisyonlarında görev almaması,

7. İlçe belediye başkanlarının, büyükşehir belediye meclis üyesi sıfatı ile büyükşehir belediye encümenine üye olamaması.

8. Belediye meclisi üyelerine verilen görevlerle bunun karşılığında ödenecek huzur haklarının, belediye meclisindeki tüm üyeleri kapsayacak şekilde üye olabilecekleri komisyon sayıları itibariyle sınırlanıp yapılan tüm ödemelerin şeffaflık ilkesi doğrultusunda kamuoyuna açıklanması,

9. Belediye meclisleriyle ihtisas komisyonlarının bir yıl içinde yaptıkları çalışmalarla ilgili faaliyet raporlarının, aynen belediye başkanının faaliyet raporu gibi düzenlenerek kamuoyuna açıklanması,

10. Merkezi ve yerel yönetimlerde tasarruf uygulamasının gerçekleştiği ya da belediyelerin büyük miktarlarda borçlu olduğu dönemlerde belediye çalışanlarından istenen fedakarlık çerçevesinde meclis, encümen ve ihtisas komisyonu üyelerinin de gönüllü olarak fedakarlık yapıp huzur hakkı talep etmemesi,

11. Belediyelerin karar ve denetleme organı olan belediye meclisi üyelerinin, belediyelerde siyasi başkan yardımcısı, şirketlerde de yönetim kurulu başkanı, başkan vekili ve üyesi gibi görevler almaması ve bu üyelere bu şekilde görevler verilmesi durumunda herhangi bir şekilde ödeme yapılmaması,

12. Belediyelere ait tüm kamu hizmetlerinin, belediye şirketlerinin tek başına ya da başka şirketlerle birlikte “ticari sır” perdesi arkasına saklanarak kolaylıkla suç işlemesini sağlayan, bu nedenle de kamu yararı açısından suç mahalli olarak nitelediğim şirketler eliyle özelleştirilmesinden vazgeçilerek, belediyelerin Toplumcu Belediyeciliğin temel ilkelerinden biri olan Anti-Kapitalist Belediyecilik anlayışı çerçevesinde “yeniden belediyeleşme” hareketiyle birlikte belediyeler tarafından yürütülmesi sağlanmalıdır.

……………………………………………………………………………………………..

(1) Çeşme Belediyesi 2022 Yılı Denetim Raporu, sh. 7-8, https://www.sayistay.gov.tr/reports/download/47o8yvLgy6-izmir-cesme-belediyesi (Erişim Tarihi: 25.10.2024)

(2) https://www.evrensel.net/haber/529571/cesme-alacati-portta-vergi-usulsuzlukleri-bitmiyor, https://www.evrensel.net/haber/524696/cesme-alacati-portta-buharlasan-milyon-avrolar-meclis-gundeminde, https://www.evrensel.net/haber/505159/alacati-port-davasina-buharlasan-milyon-eurolar-damga-vurdu, https://www.evrensel.net/haber/519481/cesme-alacati-portta-milyonlarca-avro-vergi-usulsuzlugu

(3) Keleş, R., Gençkaya, Ö. F., Yerel Yönetimlerde Etik Mevzuatı ve Uygulaması, Marmara Belediyeler Birliği Kültür Yayınları, İstanbul, 2022, s.383-386.

Yararlanılan Kaynaklar

Alıcı, O. V., Kızılboğa Özaslan, R., “Büyükşehir Belediye Meclislerinde Temsil Sorunu ve Meclis Üyelerinin Üstlenebilecekleri Görevlerdeki Orantısızlık, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 29, Sayı 1, Ocak 2020, s.95-115. https://library.dogus.edu.tr/mvt/pdf.php

Demir, M. A., “Türkiye’de Belediye Meclis Üyelerinin Temsilde Adalet Bakımından Değerlendirilmesi, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 78, No.2, 2023, s.311-332. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2297330

Dikyol, Z., Açıklamalı ve İçtihatlı Belediye Meclisinin Görevleri, Türkiye Belediyeler Birliği, Ankara-2024.

Güler, F., “Büyükşehir Belediye Meclisi Üyeliği Seçim Sisteminin Sebep Olduğu Sorunlar“, Akademik İzdüşüm Dergisi, Yıl: 2023, Cilt 8, Sayı 1, S.155-184. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2888506

Belediye Meclisi Toplantı ve Çalışmasına Dair Yönetmelik

Şeffaflık ve İzmir belediyeleri (2)

Ali Rıza Avcan

Şeffaflık ve İzmir belediyeleri” başlıklı yazı dizimizin dün yayınlanan ilk bölümünde ‘şeffaflık‘ olgusunun katılımcı ve çoğulcu demokrasi açısından önemini ve katılım olgusunun temeli olan bilgi edinme ya da bilgiye erişim hakkı ile ilişkisini ortaya koyarak, İzmir’in 30 ilçe belediyesinin, İnternet sayfaları ve sosyal medya kanalları düzleminde ne kadar şeffaf olduklarını belirlemek amacıyla dört ana ve 26 alt düzeyde belirlediğimiz şeffaflık kriterleri hakkında bilgi vermeye çalışmıştık.

Yazı dizimizin bugünkü ikinci bölümünde ise ilçe belediyelerinin bu 4 ayrı ana kriterden ilk ikisi; yani, kurumsal düzeydeki şeffaflık ile karar süreçleri ile ilgili şeffaflık anlamında ne ölçüde şeffaf olduğunu ya da olmadığını belirlemeye çalışacağız.

Yazımızın ilk bölümündeki açıklamalardan da anımsayacağınız gibi, 4 ana kriterin ilki ‘Kurumsal Saydamlıkla İlgili Kriterler‘ boyutunda, o kentte yaşayanların belediye başkanı ile belediye meclisi üyelerini yeterince tanıması; özellikle de kendilerine kolaylıkla ulaşabilmeleri için iletişim bilgilerinin paylaşılıp paylaşılmadığına bakacağız. O nedenle belediye başkanlarıyla başkan yardımcılarının ve meclis üyelerinin kişisel özellikleri (Doğum yeri, yılı, eğitim düzeyi, medeni durumu, mesleği, iletişim bilgileri vb.) ile ilgili bilgilerin İnternet sayfalarında yazılı olup olmadığına; ayrıca belediye yapılanması ile ilgili örgüt çizelgesinin ve bu çizelge içinde yer alan birimlerin görev, yetki ve sorumluluklarını gösteren yönetmeliklerin paylaşılıp paylaşılmadığına baktığımızda:

Belediyelerin, belediye başkanları üzerinden tanıtıldığı, belediye başkanları dışındaki belediye başkan yardımcısı gibi diğer üst yöneticilerle belediyelerin karar organı olan belediye meclisi üyelerinin sanki hiç yokmuşlar gibi ihmal edilip unutulduğu, belediyelere ait her türlü basılı malzeme ile ekran görüntülerinde belediye başkanı fotoğraflarının boy boy yer aldığı bir ortamda belediye başkan yardımcıları ve belediye meclisi üyeleri kendilerine ne ölçüde yer bulmakta, belediyenin karar organı meclis üyelerine ne ölçüde saygı duyulmaktadır acaba?

Bu sorulara en iyi yanıtın verildiği bu ilk kategoride beş alt kriterden dördüne olumlu yanıt veren Çiğli Belediyesi‘nin kurumsal saydamlık anlamında en önde geldiğini; bu belediyeye ait İnternet sayfasında sadece meclis üyeleri ile bilgilerin paylaşılmadığını, garip bir durum olarak kayyum yönetiminde olduğu için antidemokratik bir yapılanmaya sahip olduğunu düşündüğümüz olan Urla Belediyesi‘nde, bu antidemokratik yaklaşım nedeniyle fiilen görev yapamayan belediye meclisi üyeleriyle ilgili ayrıntılı bilgilere yer verildiğini görüyoruz.

Ama her şeye rağmen hiç bir ilçe belediyesinde vatandaşın belediye başkanından ayrı olarak oy verip seçtiği belediye meclisi üyeleri hakkında ayrıntılı bilgi edinip onlara ulaşması mümkün görülmemektedir.

Beş ayrı alt kriterden üçüne olumlu yanıt veren Aliağa, Balçova, Bayraklı, Bornova, Karabağlar, Karşıyaka, Buca, Menderes ve Seferihisar belediyelerinde, Aliağa hariç belediye başkanı hakkında ayrıntılı bilgilere yer verildiği, sadece Aliağa ve Menderes belediyelerinde belediye başkan yardımcıları hakkında bilgi verildiği, bu grupta meclis üyeleri hakkında bilgi veren hiç bir belediyenin olmadığı, Menderes hariç tüm belediyelerin örgüt çizelgesini paylaştığı ve yine tüm belediyelerin kurumsal yönetmeliklerini yayınladığı anlaşılmaktadır.

Beş ayrı alt kriterden ikisine olumlu yanıt veren Bayındır, Bergama, Dikili, Güzelbahçe, Konak, Narlıdere, Ödemiş, Selçuk, Tire ve Urla belediyelerinden oluşan üçüncü grupta ise sadece Urla Belediyesi‘nde, muhtemelen belediye başkanı yerine atanan kayyumun kaymakam olması nedeniyle belediye başkanı ile ilgili kişisel bilgilere yer verilmediği, sadece Bergama, Dikili ve Selçuk belediyelerinde belediye başkan yardımcılarıyla ilgili kişisel bilgilere yer verildiği, Urla hariç hiç bir belediyede meclis üyeleriyle ilgili kişisel bilgilerin bulunmadığı, Bayındır, Güzelbahçe, Konak ve Tire belediyelerine ait İnternet sitelerinde örgüt çizelgesinin bulunduğu, Narlıdere, Ödemiş ve Urla belediyelerine ait İnternet sitelerinde kurumsal yönetmeliklerin barındırıldığı belirlenmiştir.

Beş ayrı alt kriterden sadece birine olumlu yanıt veren Beydağ, Çeşme, Foça, Gaziemir, Karaburun, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Menemen ve Torbalı belediyelerinin oluşturduğu son grupta, sadece Gaziemir ve Kemalpaşa belediyelerine ait İnternet sitelerinde belediye başkanlarının kişisel özelliklerine ait bilgilerin bulunmadığı, tüm belediyelerin İnternet sayfalarında başkan yardımcılarıyla belediye meclis üyelerine ait kişisel bilgilere yer verilmediği, sadece Gaziemir Belediyesi‘ne ait İnternet sayfasında örgüt çizelgesinin yer aldığı ve yine sadece Kemalpaşa Belediyesi‘nin İnternet sayfasında kurumsal yönetmeliklerin var olduğu belirlenmiştir.

Belediyelerdeki şeffaflık konusunda kullanacağımız ikinci ana kriter ise, ‘Karar Süreçleri İle İlgili Kriterler“‘ olup; bu ana kriterin altında da belediye meclisi ve encümeni kararlarıyla ihale kararları ve imar planı ile ilgili kararların ‘askıya çıkarılma‘ olarak ifade edilen duyurularıyla ilgili 11 ayrı alt kriter bulunmaktadır.

İzmir’deki 30 ilçe belediyesine ait İnternet sayfalarını bu 11 ayrı alt kriter açısından incelediğimizde ise aşağıdaki şu sonuçlara ulaşılmaktadır:

11 alt kriterden oluşan bu kategoride en iyi durumda olan belediyenin 9 olumlu yanıt itibariyle Konak Belediyesi olduğu, bu sırayı 7 olumlu yanıta sahip Karabağlar ve Seferihisar belediyelerinin takip ettiği görülmektedir. Konak Belediyesi‘nin bu kategorilerdeki olumsuz yanı ihaleleri canlı yayınlamayışı ve ihale kararlarını duyurmayışıdır. Karabağlar Belediyesi belediye meclisi komisyon kararlarıyla belediye encümeni ve ihale kararlarını,; ayrıca ihaleleri canlı olarak yayınlamamaktadır. Seferihisar Belediyesi ise meclis kararlarıyla ihaleleri canlı yayınlamamakta, encümen kararlarını paylaşmamaktadır.

Karar süreçlerinin şeffaf olup olmadığını gösteren 11 kriterden 5’ini olumlu yanıtlayan Ödemiş, Bayraklı, Karşıyaka ve Tire‘den oluşan üçüncü grupta ise Ödemiş, Bayraklı ve Tire belediyelerinin kararın tümünü yayınlamadığı, sadece Bayraklı Belediyesi‘nin görüşme tutanaklarını yayınladığı, komisyon raporlarının ise sadece Bayraklı ve Tire belediyeleri tarafından yayınlandığı görülmüştür. Meclis görüşmelerini canlı yayınlayan tek belediye Karşıyaka, belediye encümeni kararlarını tek yayınlayan belediye Tire, ihale duyurularıyla imar planı değişikliklerini tek yayınlamayan belediye Karşıyaka Belediyesi olup; hiç bir belediye ihaleleri canlı yayınlamamakta ve sonuçlarını duyurmamaktadır.

Aslında ihalelerin hem ihale duyurusu hem de ihale sonucu gösteren karar olarak yayınlanmamış olması ya da bazı ihale duyurularıyla kararlarının yayınlanıp bazılarının yayınlanmamış olması bu konularda şeffaf olmayan belediyelerdeki yolsuzlukların halk tarafından bilinmemesine ve bu suçların üstüne gidilmesini engellemektedir. O nedenle ihale duyurularıyla kararlarını gizleyip yayınlamayan belediyeler özel bir şekilde izlenmeli, bu belediyelerle ilgili her türlü öncelikle değerlendirilmelidir.

Bu durum halkın, adını andığımız tüm belediyelerde çok önemli konularda bilgi edinme ya da bilgiye erişim hakkının bulunmadığını ve belediye yönetimi ile ilgili konularda edindiği bilgiler çerçevesinde yönetime katılımının söz konusu olamayacağını, belediye başkanı, meclisi ve encümeninin denetiminde olan karar alma süreçlerinde yer almasının ya da o süreçlere etki etmesinin hem kağıt üstünde hem de fiilen mümkün olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bugün ele aldığımız kurumsal ve karar süreçleri ile ilgili şeffaflık kriterlerinin de gösterdiği gibi 30 ilçe belediyesinden hiç birinde 16 kriterin tümüne olumlu yanıt veren verilmesi mümkün gözükmemektedir.

Bugün ele aldığımız toplam 16 kriterden 11’ine olumlu yanıt veren Konak Belediyesi başı çekerken Konak Belediyesi’ni 10 kritere olumlu yanıt veren Karabağlar ve Seferihisar belediyeleriyle 8 kritere -yani yarısına- olumlu yanıt veren Bayraklı ve Karşıyaka belediyeleri izlemektedir. Ancak bu durum bile 30 ilçe belediyesinin ‘kurumsal‘ ölçekte ve ‘karar süreçleri‘ itibariyle istenen düzeyde şeffaf olmadığını, bu konularla ilgili bilgi ve belgeleri halkla paylaşmadığını göstermektedir.

Yarın: mali konularla yapılacak ya da yapılan büyük iş ve faaliyetler konusundaki şeffaflık ne düzeyde?

Devam Edecek…

Şeffaflık ve İzmir belediyeleri (1)

Ali Rıza Avcan

Uluslararası Şeffaflık Derneği‘nin, “kararların, kurallar ve düzenlemeler doğrultusunda alınması ve uygulanması, alınan kararlardan etkileneceklerin bilgiye erişiminin sağlanması ve bu bilginin de ulaşılabilir, anlaşılır ve somut olması prensibidir.” diye tanımladığı şeffaflık olgusu, temsili demokrasinin temel uygulaması olan genel ve yerel seçimlerle belirlenmiş temsilcilerin, o temsilcileri seçen halkın izleyip denetleyebilmesi açısından oldukça önemlidir.

Seçimlerde verdiği oyla belediye başkanını ve belediye meclis üyelerini seçen yurttaşların, kendi vekillerinin seçim sonrasındaki karar ve uygulamalarını izleyip değerlendirebilmesi için, vekillerin aldığı ya da alacakları kararlarla yaptıkları ya da yapacakları uygulamalar hakkında önceden bilgi sahibi olması, sahip olduğu bu bilgilerle verilen/verilecek ya da yapılan/yapılacak uygulamaların doğru, yerinde ve sonuç alıcı olup olmadığı konusunda kanaat sahibi olması gerekmektedir. Bu bir anlamda vekillerin, seçmenin çıkarları doğrultusu çalışıp çalışmadığının izlenip denetlenmesi anlamına da gelmektedir.

Bu çerçevede şeffaflık ilkesinin ‘katılım‘, ‘bilgi edinme‘ ya da ‘bilgiye erişim‘ hakları ile de ilişkisi olduğu; günümüzde tüm inandırıcılığını kaybetmiş olan temsili demokrasinin yerine koymaya çalıştığımız katılımcı ve çoğulcu demokrasinin, ‘şeffaflık‘, ‘katılım‘, ‘bilgi edinme‘ ya da ‘bilgiye erişim‘ haklarının varlığı ve bu varlık içinde karşılıklı olarak birbirlerini etkileyip beslemesi durumunda gelişip güçlenebileceği söylenebilir.

Şeffaflık olmadan bilgiye erişim ya da bilgi edinme hakkının yaşam bulması ya da bilgiye erişim ya da bilgi edinme hakkının olmadığı bir ortamda sahici ve etkili bir katılımın gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu nedenle, bilgiye erişim, bilgi edinme ve katılım hakkının temeli ya da ana kaynağı bilgiye ulaşma konusundaki şeffaflıktır diyebiliriz…

Şeffaflık açısından önemli olan diğer bir husus da, kamu yönetimi ile ilgili bu bilgilerin ‘düzenli‘, ‘anlaşılabilir‘, ‘tutarlı‘ ve ‘güvenilir‘ bir şekilde kamuoyuna aktarılmasıdır. Arada sırada düzensiz yapılan bilgilendirmeler, teknik ya da mesleki bir dille yapılan anlaşılamayan açıklamalar, birbiri ile ya da diğer bilgi kaynaklarıyla uyuşmayan bilgilerin bu anlamdaki şeffaflığın kapsamına girmesi mümkün değildir.

Katılımcı ve çoğulcu demokrasi açısından çok önemli olan şeffaflık ilkesinin belediyeler düzleminde, özellikle de İzmir’deki 30 ilçe belediyesindeki uygulama pratiği nedir? Belediyeler bilgi vermek, tanıtım yapmak ve yönetsel bir araç olarak kullanmak amacıyla tasarlayıp yayına koydukları İnternet siteleri ve sosyal medya kanalları ölçeğinde ne ölçüde şeffaftır? Şeffaf olma adına ne yapmaktadırlar? İsterseniz, gelin bu soruların yanıtlarını her bir belediyenin İnternet sayfasıyla sosyal medya kanallarını inceleyerek ortaya koymaya çalışalım.

Ama ondan önce sahip oldukları bilgi ve belgeleri anlaşılır bir dil ve yöntemle nasıl paylaştıklarını ortaya koymak amacıyla önceden belirlediğimiz şeffaflık kriterleri hakkında bilgi verelim:

Belediyelerdeki şeffaflık kriterlerinin neler olabileceği konusunda değişik kurum ve kişilerin yaptığı çalışmalar olmakla birlikte; bu kriterlerin belediyelerde belge üzerinde yapılan incelemeler, belediye İnternet sitelerinde yapılan incelemeler, hemşehrilerin yaptığı başvurular üzerinden gerçekleştirilen incelemeler gibi farklı şekil ve düzlemleri bulunmaktadır. Örneğin, Uluslararası Şeffaflık Derneği‘nin, ilgili belediyenin talebi üzerine yaptığı değerlendirmelerde kullandığı kriterlerin temeli mahallinde belge üzerinde yapılan incelemelerle belediye görevlileri ve yurttaşlarla görüşmelere dayanmaktadır. Bizim bugün yapmaya çalışacağımız inceleme ise İnternet sayfalarıyla sosyal medya kanallarının tasarım ve uygulaması üzerinden yapılan tespitlere dayanmaktadır.

2020 yılı Ağustos ayı içinde İzmir’deki 30 ilçe belediyesine ait İnternet sayfaları ve sosyal medya kanalları üzerinden yaptığımız incelemede başlıca 4 ana kriter ve bu kriterlere bağlı toplam 26 kriter dikkate alınmıştır.

Bu 4 ana kriterle toplam 26 alt kriteri şu şekilde açıklayabiliriz.

I. ANA KRİTER: KURUMSAL ŞEFFAFLIK – Bu bölümde, belediyenin kurumsal yapısı hakkında bilgi verilip verilmediğine ve hemşehrilerin belediye üst yönetimine kolaylıkla ulaşıp ulaşmadığını gösteren bilgilerin olup olmadığına bakılmaktadır.

1. Belediye başkanı ile ilgili kişisel bilgiler: Belediye başkanının kişisel özellikleri (Doğum yeri, yılı, eğitim düzeyi, medeni durumu, mesleği, iletişim bilgileri vb) ile ilgili bilgilerin var olup olmadığı,

2. Belediye başkan yardımcılarıyla ilgili kişisel bilgiler: Başkan yardımcılarının kişisel özellikleriyle (Doğum yeri, yılı, eğitim düzeyi, medeni durumu, mesleği, iletişim bilgileri vb) ilgili bilgilerin var olup olmadığı,

3. Belediye meclisi üyeleriyle ilgili kişisel bilgiler: Belediye meclisi üyelerinin kişisel özellikleriyle (Doğum yeri, yılı, eğitim düzeyi, medeni durumu, mesleği, iletişim bilgileri vb) ilgili bilgilerin var olup olmadığı,

4. Örgüt şeması: Belediye örgüt yapısını gösterir çizelgenin var olup olmadığı,

5. Kurumsal yönetmelikler: Belediye meclisi tarafından kabul edilen yönetmeliklerin var olup olmadığı dikkate alınmıştır.

II. ANA KRİTER – KARAR SÜREÇLERİ İLE İLGİLİ ŞEFFAFLIK – Belediye başkanı, meclisi, encümeni ve ihale komisyonu gibi karar organlarının aldığı kararların yayınlanıp yayınlanmadığı,

6. Belediye meclisi gündem duyurusu: Belediye meclisi gündemlerinin yayınlanıp yayınlanmadığı,

7. Belediye meclisi kararları: Belediye meclisi kararlarının yayınlanıp yayınlanmadığı,

8. Belediye meclisi karar özetleri: Belediye meclisi karar özetlerinin yayınlanıp yayınlanmadığı,

9. Belediye meclisi görüşme tutanağı: Belediye meclisi görüşmelerinin tümünü gösteren görüşme tutanağın yayınlanıp yayınlanmadığı,

10. Belediye meclisi komisyon raporları: Belediye meclisi kararlarına dayanak olan komisyon raporlarının yayınlanıp yayınlanmadığı,

11. Belediye meclisi toplantısının canlı yayınlanması: Belediye meclisi toplantılarının canlı yayınlanıp yayınlanmadığı ve buna ilişkin videoların kayıtlı olup olmadığı,

12. Belediye encümeni kararları: Encümen kararlarının yayınlanıp yayınlanmadığı,

13. İhale duyurusu: İhalelere ilişkin tüm ilanların yayınlanıp yayınlanmadığı,

14. İhale kararı: Yapılan tüm ihale kararlarının yayınlanıp yayınlanmadığı,

15. Canlı ihale yayını: İhalelerin canlı olarak yayınlanıp yayınlanmadığı ve buna ilişkin videoların kayıtlı olup olmadığı,

16. Askıdaki imar planı duyuruları: İmar planı yapım ve değişiklikleriyle ilgili ilanların yayınlanıp yayınlanmadığı dikkate alınmıştır.

III. ANA KRİTER – MALİ ŞEFFAFLIK – Gelir ve giderle ilgili bilgi ve belgelerin yayınlanıp yayınlanmadığı,

17. Stratejik plan: Dört yıllık stratejik plan belgesinin yayınlanıp yayınlanmadığı,

18. Performans programı: Yıllık performans programının yayınlanıp yayınlanmadığı,

19. Faaliyet raporu: Belediye başkanı tarafından hazırlanan faaliyet raporunun hazırlanıp hazırlanmadığı,

20. Bütçe: YIllık bütçelerin yayınlanıp yayınlanmadığı,

21. Aylık bütçe gerçekleşme raporu: Bütçenin aylık gerçekleşmesini gösteren raporun yayınlanıp yayınlanmadığı,

22. Kurumsal mal durum ve beklentiler raporu: Kurumsal mali durum ve beklentiler raporunun yayınlanıp yayınlanmadığı,

23. Kesin hesap: Belediyenin yıllık kesin gelir ve gider hesaplarını gösteren raporun yayınlanıp yayınlanmadığı,

24. İç ve dış denetim raporu: Belediye meclisi, İçişleri Bakanlığı ve Sayıştay tarafından hazırlanan denetim raporlarının yayınlanıp yayınlanmadığı dikkate alınmıştır.

IV. ANA KRİTER – UYGULAMA İLE İLGİLİ ŞEFFAFLIK – Belediyenin yapmayı hedeflediği ve yaptığı büyük proje ve faaliyetler hakkında bilgi verilip verilmediği,

25. Gerçekleştirilen projeler: Hizmet dönemi içinde gerçekleştirilip bitirilen projeler hakkında bilgi verilip verilmediği,

26. Devam eden projeler: Hizmet dönemi içinde halen devam etmekte olan projeler hakkında bilgi verilip verilmediği dikkate alınmıştır.

Önceden belirlenmiş bu kriterler dikkate alınarak yapılan değerlendirmelerde, her bir kriterin varlığı (1), yokluğu ise (0) değeri ile belirlenmiş, yerleşik nüfusu 50.000’e ulaşmadığı için stratejik plan ve performans programı hazırlama zorunluluğu bulunmayan belediyelerde bu değerlendirme (0) üzerinden yapılmıştır.

Bu değerlendirmeler öncesinde söylenmesi gereken diğer bir husus ise, Urla Belediyesi’ne 18 Aralık 2019 tarihi itibariyle kayyum atanması nedeniyle birçok şeffaflık kriteri açısından dezavantajlı bir durumda olduğunun hatırlatılması ve değerlendirmenin bu durum dikkate alınarak yapılması gereğidir.

Şeffaflık konusunda unutulmaması ve yapılacak değerlendirmelerde özel olarak ele alınması gereken bir ilçe belediyesi, 2108 yılında Uluslararası Şeffaflık Derneği ile ortak çalışmalar yapıp şeffaflık konusunda özel bir rapor hazırlatan ve Türkiye’de ilk kez Şeffaf Belediyecilik Ödülü‘nü alan Seferihisar Belediyesi‘dir. O nedenle Seferihisar Belediyesi’nin şeffaflık düzeyi bu çalışmalar nedeniyle daha dikkatli bir şekilde ele alınacak ve daha önce yapılan bu çalışmaların bugünkü şeffaflık düzeyine etki edip etmediği araştırılacaktır.

Devam Edecek…