II. Dünya Savaşında Adalardan Türkiye’ye Mülteci Akını
Prof. Dr. Esra Danacıoğlu Tamur*
Mülteci İtalyanlar
Ancak adalarda beklenmedik direnişler ortaya çıktı. Örneğin İyonya Adaları’ndan Zante, Korfu ve Kefolonya’da bazı İtalyan birlikleri silahlarını verip Almanlara teslim olmayı reddederek çatışmaya girdiler. Zante’deki direniş hemen bastırıldı. Kefolonya’daki 155 İtalyan subayı ve 4 bin 750 askeri kurşuna dizdi. Korfu’da çok sayıda İtalyan subayı vurularak denize atıldı. (9) Benzer bir süreç Rodos’ta da yaşandı. Silahlarını Almanlara teslim etmemekte direnen bazı İtalyan birlikleri iki gün boyunca hava desteği de alan Almanlarla çatıştı. Birinci günün sonunda Oniki Ada Genel Valisi faşist eğilimli Campioni’nin girişimiyle direnişçilerin büyük kısmı teslim olacak, bir kısmı ise bir gün daha mevzi çatışmalara devam edecek ve sonunda bulabildikleri deniz ulaşım araçlarıyla Türkiye’ye sığınacaklardı. (10) Gazetelere bu biçimde yansıyan çatışmalara ilişkin detaylar resmi ifadelerde farklıydı. 11 Eylül’de Marmaris’in kadırga Limanı’na sığınan İtalyanların verdikleri ifadelere bakılırsa, Rodos’ta 6 bin Alman ve 50 bin İtalyan askeri bulunuyordu. İngilizlerin İtalyanlarla mütareke yapmaları üzerine, Almanlar İtalyanlara “şimdiye kadar olduğu gibi yine kardeşçe yaşayacaklarını söyleyerek” toplu halde bulundukları Rodos’un Kalako köyü dahilindeki garnizona çekilmişlerdi. Ancak ertesi gün telefon hatlarını kesip adada dağınık bulunan İtalyan askerlerinin büyük kısmını esir almış ve dağlar arasında sıkıştırdıkları 2 bin İtalyan askerini hafif makineli tüfeklerle öldürdükten sonra limanlardaki İtalyan savunma birlikleriyle silahlı çatışmaya girmişlerdi. Ardından Rodos kenti ve limanına top ve hava desteği ile saldırıya geçerek İtalyanların motorlarla ayrılmalarından sonra Rodos Limanı’nı bütünüyle kontrol altına almışlardı. (11)

Başbakanlık Arşivi’ndeki belgelere göre 10 Eylülde başlayıp 24 Eylül’de sonlanan bu iltica dalgasıyla birlikte Rodos’tan 1.232 kişi iltica etmiştir. Bunlardan 861’i İtalyan askeri, 60’ı sivil İtalyan, 7’si Yunanlı ve 103’ü de milliyeti belirtilmeyen sivillerden oluşmaktadır. İlk İtalyan mülteciler 10 Eylül’de Marmaris Limanı’na gelen, Rodos Limanı’na bağlı iki İtalyan motorunun 14 kişilik askeri mürettebatıydı. Yapılan soruşturmada, “Alman askerleri ile anlaşamadıklarından kaçtıkları ve benzinleri olmadığından Marmaris Limanı’na iltica ettikleri” anlaşıldı. (12) Bunları 11 Eylül’de Kaş’a mürettebatıyla gelen bir İtalyan motoru, Marmaris’in Kadırga Limanı’na sığınan bir İtalyan hücumbotu, bir gümrük motoru ve dokuz motor izledi. (13) Sığınan İtalyan asker ya da subaylarının sahip oldukları silahların azlığı herhangi bir direnişi sürdürme güçlerinin olduğunu açıkça göstermekteydi. (14) Örneğin 16 Eylül’de Rodos’tan gelen 21 subay, 12 erbaş, 1 onbaşı ve 31 erin yanında 12 tabanca, 1 dürbün ve 1 gaz maskesi vardı. Bazı örneklerde İtalyan askerlerine İtalyan ve Yunanlı sivillerin de dahil olduğu görülüyor. Örneğin 11 Eylül tarihinde Marmaris’in Kadırga Limanı’na İtalyan motorlarıyla 64 küçük rütbeli subay, 252 er, üç ağır yaralı asker ve 103 sivil mülteci birlikte iltica etmişlerdi. Rodos’tan bir motorla kaçıp Kalkan’a gelen 27 bahriyeli, 16 tayyareci, iki piyade, 12 topçu ve bir polis olmak üzere bakkal, terzi, postacı ve hamal olan yedi Rum vardı. (15)

İngilizler Ege Adalarına Veda Ediyor
İngilizler 17 Eylül’de İstanköy’e, 21 Eylül’de Leros’a, 23 Eylül’de Sisam’a çıkartma yaparlar. (16) Ancak Mısır’dan, yani yaklaşık 400 mil uzaktan Ege’deki savaşı idare etmenin zorlukları, yetersiz hava ve deniz desteği, Almanların Adalar ve Yunanistan’ın savunması için kaydırdıkları özel birliklerin savaş gücü, hava savaşındaki üstünlükleri, Hitler’in her ne olursa olsun Adaların bırakılmaması konusundaki ısrarı tutumuyla da birleşince İngilizlerin Ege Savaşı Trajik bir biçimde sonlanır. (17) 16 Kasım 1943’te Leros’ta direnen son İngiliz birlikleri de teslim olduktan sonra, Ege’deki İngiliz varlığı bütünüyle biter. Bu süreçte İtalyanların tutumunun bir adadan diğerine farklılık taşıdığına işaret etmek lazım. Örneğin İstanköy’de bulunan 4 bin İtalyan askeri adada İngilizler ve Almanlar arasında geçen savaşa seyirci kalırken, Leros’ta 12-16 Kasım tarihleri arasında 1943’te 6 bin İtalyan askeri 4 bin İngiliz askeriyle birlikte Alman taaruzuna karşı savaşmışlardır. (18)

Ege adalarının İngilizler ve Almanlar arasında sürekli el değiştirmesi, iltica sürecine yeni grupların eklenmesine yol açmıştır. İlk ani misafirler sürekli Türk karasularına giren İngiliz savaş gemileriydi. Fethiye’nin, Bodrum’un ve Kuşadası’nın korunaklı koyları, Kaş’ın Bayındır ve Bucak limanları Ege Denizi’ndeki çatışmalarda İngiliz donanması için uygun sığınaklar oluşturuyordu. (19) Ekim’den itibaren ilticacılar arasında İngiliz askerleri de görülmeye başladı. Ne yazık ki Cumhuriyet Arşivi’nde sadece 5-10 Ekim tarihleri arasına ait sığınma belgeleri bulunmakta. Yine de bu kısa dönem içerisinde dahi 511 kişinin Bodrum, Datça, Marmaris ve Güllük’e iltica ettiği görülüyor. Mültecilerin büyük kısmını, 3 Ekim’de İstanköy’ün yeniden Almanların eline geçmesinden sonra adayı terk ederek Bodrum ve Datça kıyılarına ulaşan 98 İtalyan sivil ve 166 asker, 121 İngiliz askeri ve 18 Yunanlı sivil oluşturuyordu.


Kasım ayı içerisinde mülteci akınında büyük bir patlama oldu ve 8 bin 811 mülteci Ege kıyılarına ulaştı. Artık Rodos’tan Marmaris’e yönelen mülteci dalgası bütünüyle bitmiş, onun yerini Sisam, Patmos ve Leros’tan ya da diğer adalardan Söke kıyıları, Kuşadası, Karina, Güllük, Dipburnu ve hatta Antalya’ya sığınanlar almıştı. Ege Adaları’nda müttefik varlığının sona ermesinden ve bölgenin bütünüyle Alman yönetimine geçmesinden sonra, Türk ve Yunanlı sivillerin göçü başladı. İtalyan asker ve sivillerinin Türkiye’ye ilticası son kez Kasım sonu ve Aralık başında yoğunlaştı. 1943 Eylül’ü ile 1944 Kasım’ı arasındaki mülteci sayılarına baktığımız zaman, toplam 21 bin mülteci arasında asker sayısı açısından İtalyanların birinci sırayı aldığını, toplamda da Yunanlılardan sonra ikinci geldiklerini görürüz.
Devam edecek…
Dipnotlar
(9) Mazover, age. s.150
(10) Bu konuda bkz. Tan Gazetesi, 14, 16 ve 20 Eylül 1943. Rodos’taki çatışmaların yerel basındaki yankıları için bkz. Muğla’da Halk Gazetesi, 18 Eylül 1943, aktaran Dr. Bayram Akça, “İkinci Dünya Savaşı’nda Muğla“, Askeri Tarih Bülteni, sayı: 49, Yıl: 25, (Ağustos 2000) ss. 155-165, s. 156, dn.11
(11) Dahiliye Vekaleti’nden Başvekalet Yüksek Makamına, 14.9.1943, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 030 10 55 367 25.
(12) Dahiliye Vekaleti’nden Başvekalet Yüksek Makamına, 14.9.1943, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 030 10 55 367 24.
(13) Aynı belge.
(14) Gümrük ve İnhisarlar Vekaleti’nden Başvekalet’e. 21.9.1943 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 030 10 55 367 30.
(15) Dahiliye Vekaleti’nden Başvekalet Yüksek Makamına, 18.9.1943. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 030 10 55 367 29.
(16) Robin Deniston, Churchill’in Gizli Savaşı: Diplomatik Yazışmalar, İngiliz Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye 1942-1944, Çev: Sinan Gürtunca, Sabah Kitapları, İstanbul, 1998, s.170.
(17) Jeffrey HOLLAND, The Aegean Mission: Allied Operatins in the Dodacanese, 1943, Greenwood Press New York, London, 1998. İki aylık Ege Operasyonunun İngiliğz donanmasına maliyeti dördü kruvazör, yedisi denizaltı, onu destroyer olmak üzere otuz iki savaş gemisinin batırılması ya da yaralanmasıydı. Age. s.112
(18) Son Posta, 25 İkinci Teşrin 1943.
(*) Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyaset Bilimi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Esra Danacıoğlu Tamur’a ait bu bilimsel makale, Toplumsal Tarih Dergisi’nin Şubat 2006, 146. sayısında yayınlanmıştır. ss.50-55
Yazının Birinci Bölümü: https://kentstratejileri.com/2022/08/23/egede-buyuk-kacis-1/