Ali Rıza Avcan
Demiryollarında haç şeklinde birbirini dik kesen rayların kesişim noktalarına halk ağzında “takatuka“, demiryolcu dilinde “tekatu“, yabancı dillerde de “diamond” (elmas) ya da “diamondcross” (elmas haç) dendiğini ve bu şekilde yapılmış demiryolu geçişlerinden birinin İzmir’de olduğunu ilk kez Orhan Berent‘in İnternetteki 28.06.2006 tarihli yazısından öğrenmiştim.
Orhan Berent, “Hilal İstasyonu” başlıklı yazısında aynen şunları söylüyordu:
“Basmane ve Alsancak’tan gelen demiryolunun kesiştiği yer alan Hilal mevkii demiryolcu dilinde buraya ‘tekatu’, halk arasında da ‘takatuka’ deniyordu. Daha önce 1976 ve 1977 yıllarında, buharlı lokomotiflerin İzmir banliyölerinde çalıştığı sırada İngiliz gezgin Robin Lush burada çok güzel fotoğraflar çekmişti. Daha sonra 1979 yılında ‘Karabük’ takma adını kullanan bir Alman demiryolu sevdalısı da Hilal’de fotoğraflar çekmişti.” (1)
44017 plaka numaralı lokomotifin çektiği katar Hilal Geçidinde – 21.03.1976
46102 plaka numaralı lokomotif Hilal geçidinde – 21.03.1976
46106 plaka numaralı lokomotif Hilal geçidinde – 21.03.1976
46104 plaka numaralı lokomotif Hilal geçidinde – 07.03.1977
44071 ve 57000 plaka numaralı lokomotiflerin çektiği katar Hilal geçidinde – 07.03.1977
Orhan Berent ayrıca 19. yüzyılın ortalarında yapılan İzmir-Aydın ve İzmir-Kasaba (Turgutlu) demiryolu hatlarının birbirleriyle 90 derece açı ile kesiştiği ve o günlerde o kesişim noktasına yakın istasyonun Hıristiyan haçına benzediği için Rumlar tarafından “Stavros“, Cumhuriyet döneminde de bunun karşıtı olan “Hilal” adının verildiğini, dünyada çok az yerde bulunan bu teknik yapının varlığından, bu bölgede çalışan demiryolcularla birkaç araştırmacı dışında çoğu akademisyenin ve İzmirlinin haberdar olmadığını belirtiyordu.
Daha sonrasında ise Orhan Beşikçi‘nin 29.102012 tarihinde kentyasam.com haber portalinde yazdığı “Tekatu“, 16.07.2017 tarihinde Milliyet gazetesinde yazdığı “Hilal Kavşağı’nın (Tekatu) benzeri var mı?” başlıklı yazılarını okudum. (2) (3)
Orhan Beşikçi de bu yazılarında bu tür kavşakların dünyada sadece İngiltere’de, Batı Hindistan’da ve ABD’nin California eyaletinin Calton kentinde bulunduğunu, İzmir’e özel bir zenginlik olan bu değerin tescillenerek tanıtılması için önerilerde bulunduğunu öğrendim.
Devamında da İnternet üzerinden yaptığım araştırmalar sonucunda İzmir dahil dünyanın sekiz yerinde (Avustralya’nın Victoria eyaletinin güney batısındaki Ararat kentinde, Hindistan’ın Nagpur, Eski Delhi ve Kerala eyaletindeki Ernakulam yerleşimlerinde, Galler’in Welsh Highland Railway hattındaki Portmadog‘da, ABD Pennsylvania eyaletinin Darby kenti ile Chicago‘da, İngiltere’de New Castle) bu tür geçitlerin bulunduğunu belirledim.
Avustralya’daki Ararat ve Hindistan’daki Ernakulam geçişlerinin fotoğraflarını bütün araştırmalarıma karşın bulamadığım için sizinle İzmir hariç 5 geçişin fotoğraflarını paylaşmak isterim.





Genellikle İngiliz demiryolculuğunun klasik bir uygulaması olan karşılıklı dik geçiş noktalarının tüm dünyada sadece sekiz adet olması ve bu sekiz geçişten birinin İzmir’de bulunması haliyle İzmir açısından büyük bir fırsat ve sahip olunan büyük bir değerdir.
O nedenle de, Hilal İstasyonu’ndaki bu tekatunun olası bir yok etme ya da hasara karşı tescillenerek korunması gerekmektedir.

İşte bu düşünce ile 05 Mart 2015 tarihinde bu geçiş yerinin 2863 sayılı yasa uyarınca tescillenmesi talebi ile İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne yaptığım başvuru, İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun 25.12.2015 tarih, 3952 sayılı kararı ile “TCDD İşletmesi 3. Bölge Müdürlüğü’nün görüş yazısında belirtilen hususlar da dikkate alınarak, ayrıca 2863 sayılı yasada belirtilen tescil kriterlerini taşımadığı belirlendiğinden” gerekçesiyle kabul edilmemiştir.
TCDD İşletmesi 3. Bölge Müdürlüğü’nün İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne gönderdiği görüş yazısında belirtilen hususların ne olduğu tarafımızca bilinmemekle birlikte 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu‘nun “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları” başlığını taşıyan 6. maddesinin (a) fıkrası hükmüne göre 19. yüzyılın sonuna kadar yapılmış taşınmazların korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmesi gerekip bu işlemde sözünü ettiğim tren yolu yapısının ülkemizdeki tek yapı örneği olduğu da dikkate alınmalıdır.
İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na yaptığımız başvuruda Hindistan’ın dünya çapında tanınmış Nagpur geçidinin tescilli olduğunu özellikle belirtmiş olmama karşın, söz konusu kurul bu geçişin dünya örneklerini araştırmadığı gibi Nagpur‘daki geçidin tescilli olduğu gerçeğini de görmezlikten gelmiş; böylelikle elimizdeki bir değerin korunması fırsatını kaybetmiştir.
Evet, Orhan Beşikçi‘nin de önerdiği gibi TCDD bu geçidin aynen Hindistan Nagpur’daki geçit gibi dünya ölçeğinde bilinip tanınması için elinden geleni yaparken bir yandan tescillenip korunması için girişimde bulunmalı, bu nadide 19. yüzyıl yapısının olası özelleştirmelere kurban gitmemesini sağlamalıdır.
(1) http://web.deu.edu.tr/berent/tren/geziler/trgz_280606.html
(2) http://www.kentyasam.com/orhan-besikci-yazar-32.html
(3) http://www.milliyet.com.tr/hilal-kavsagi-nin-tekatu-benzeri-ege-2485542/
Yararlanılan kaynaklar
https://en.wikipedia.org/wiki/Level_junction
http://www.sinfin.net/railways/tourist/touristcym.html