İzmir kayıkları…

Ali Rıza Avcan

Bugün 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı…

Bugün, denizlerine, boğazlarına ve limanlarına bile hakim olamayan çökmüş bir imparatorluğun ardından, bu alanlardaki egemenliğini 1 Temmuz 1926 tarihinde kabul ettiği Kabotaj Kanunu ile dosta düşmana duyuran Cumhuriyet’in önemli bir bayramını kutluyoruz.

İzmir Kayıkları 003

Aradan geçen 91 yıl içinde yürürlüğe giren kanunlar, kabul edilen uluslararası sözleşmeler ve pratikteki uygulamalarla bu kanunun getirdiği egemenlik hakkı yer yer delinip zedelenmiş olmakla birlikte Türkiye’nin kendi deniz ve limanları üzerindeki egemenliği fikri esas olmuş ve bu durumun önemi her geçen gün daha fazla anlaşılır hale gelmiştir.

Aslında bir ülkenin denizler ve limanlar üzerindeki egemenliğini kurmak ve sürdürmek asıl olarak o ülkenin ve halkının denizle, daha doğrusu suyla kurduğu iyi ilişkilerle mümkündür. 

Suyu sevmeyen, suyu aynen kara toprağa yaptığı güzellemelerdeki gibi sadık yâri olarak görmeyen, açıkçası sudan korkup kaçan bir halkın suyun bulunduğu yerlerde egemen olması, oraları koruyup kollaması mümkün olmayacaktır.

O nedenle su ve akarsular üzerinde ya da kıyısında yaptıkları spor, ulaşım, konaklama, yeme içme, tatil, üretim ve eğlence etkinlikleriyle öne çıkmayan birey ve kentlerin, sudan, denizlerden ve akarsulardan elde ettikleriyle yaşamlarını zenginleştirmeleri mümkün olmayacaktır.

İzmir Kayıkları 002

Kısacası deniz ve akarsuların kullanımından kaynaklanan bir kültüre sahip olmadığımız sürece sular üzerinde bir etkimiz, egemenliğimiz de olmayacaktır.

İşte o nedenle yaşadığımız kent güzel bir körfezin etrafında kurulmuş olmakla birlikte, kentin merkezine kadar girmiş olan o suyu kullanarak eğlenmeyi, gezmeyi, bir yerlere gitmeyi, ondan yeterince yararlanmayı ve suyu yaşamımıza sokmayı beceremiyoruz.

Körfez içindeki vapur seferlerimiz o nedenle her geçen yıl azalıyor, deniz yoluyla bir yerlere gidenlerin sayısı artan kent nüfusuna oranla her yıl azalıyor, dere, çay ve nehirlerimize kanalizasyon muamelesi yaparak onları yüksek beton duvarlar içine alıyor, üstlerini kapatarak onları adeta unutmaya başlıyor, suyu büyük köprü ve tünellerle aşmaya çalışıyor, sahillerimizdeki kumsalların yerine taş döşeli sedler oluşturarak insanlarımızı sudan uzaklaştırmaya çalışıyoruz.

İzmir Kayıkları Tabelası 01

Ayrıca 2005 yılında, bu kentin kendi özgün tasarımı olarak hatırlanan tarihi İzmir Kayıkları sevgili dostum Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şube eski başkanı Yrd. Doç. Dr. Emrah Erginer’in de içinde olduğu 360 Derece Araştırma Grubu sayesinde tekrar canlandırılmış ve 12 adet İzmir Kayığı yapılmış olmakla birlikte bugün o proje kapsamında imal edilen kayıklar İnciraltı’ndaki İzmir Kayıkları Tesisi’nde çürümek için sıraya girmiş durumdalar…

Evet, bir kent halkı olarak sudan korkuyor, sudan kaçıyor ve geçmişimizde suyla ilgili ne varsa hepsini birer birer bırakmaya ve unutmaya başlıyoruz…

Suyu sadece enerji üretilen, üstünden köprülerle geçilen ya da sadece yaz aylarında İzmir çevresindeki plajlara gittiğimizde içine girip yüzdüğümüz bir eğlence nesnesi olarak görüyor; o nedenle de çoğu kez bir deniz kentinde yaşadığımızı unutuyoruz.

IMG_3907

Suyu ve suyla ilgili her şeyi bu şekilde sevmediğimiz, koruyup kollamadığımız, onu yaşamımıza katmadığımız sürece, bayramını kutlamış ya da kutlamayı unutmuş olsak da deniz, liman ve boğazlarımızı koruyup kollamamız, onlar üzerindeki egemenliğimizi sürdürmemiz ne yazık ki mümkün olmuyor, olamıyor…

Ve tabii ki, bu önemli günde anılarımızla birlikte, sırf daha çok balık avlansın düşüncesiyle Karaburun açıklarında batırılan 9 Eylül Vapuru’nu unutmamak , onu devamlı anımsamak dileğiyle…

 

 

İzmir kayıkları…’ için 2 yanıt

  1. Bir İzmirliden, İstanbul’dan selamlar.
    Mükemmel bir makale; teşekkürler.
    Arkadaşım sayesinde haberdar oldum.
    Tabii ki kayıklarımızın durumuna çok üzüldüm.
    Aklıma şöyle bir proje geldi:
    1 Temmuz Kabotaj Bayramında Büyükşehir Belediyesi tarafından, İZDENİZ sponsorluğunda bir yarış düzenlenebilir.
    İzmir’deki üniversitelerin öğrencilerinden kurulu takımlar, eşit sayıda kadın-erkek olmak üzere, kurayla çekecekleri standart teknelerle yarışırlar; örneğin Karşıyaka – Konak arasında.
    Belki zamanla Oxford – Cambridge kürek yarışı gibi gelenekselleşir.
    Paylaşmak istedim.
    Saygılarımla.

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s