İzmir Ermenileri

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen 21. TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nın açılış gününde “İzmir Ermenileri: Ege Kıyılarının Yitip Gitmiş Sakinleri” adlı kitabın yazarı Zakarya Mildanoğlu’nu dinledik.

Zakarya Mildanoğlu konuşmasının başında 1950 yılında Kayseri’nin Ekrek (Köprübaşı) köyünde doğduğunu söyledi. Konuşma sonrasında ise ilkokulu İstanbul Şİşli’deki Karagözyan Yetimhanesi’nde, ortaokul ve liseyi ise Üsküdar Surp Haç Tıbrevank Okulu’nda okuduğunu, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde mimarlık eğitimi aldığını, üniversite yıllarında gençlik hareketlerinde ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) faaliyetlerinde aktif olarak yer aldığını, 1976’da Türkiye Komünist Partisi’ne girdiğini, 12 Eylül döneminde TKP İstanbul davasından tutuklanarak üç yıl hapis yattığını öğrendik.

berge_photo_zakarya_mildanoglu_1542

Her görüşten İzmirlinin izlediği ve yönelttiği sorularla zenginleştirdiği bu sunum sırasında  Zakarya Mildanoğlu’ndan Ermeni toplumu açısından eğitimin, kilisenin ve basının nasıl üç önemli şey olarak kabul edildiğini, İzmirli Ermenilerin tarihini, bir zamanlar birlikte yaşadığımız bu insanların bir ulus olarak kötülenip ötelenmesi ve yok sayılması için belgeler ve fotoğraflar üzerinde nasıl tahrifatlar yapıldığını, buna bir örnek olarak İzmirli Ermenilere ait bir avcı kulübüne üye olan avcıları gösteren bir fotoğrafın üst kısmındaki bez afişin olduğu kısmın yok edilerek bu fotoğrafın Ermeni terör örgütlerine ait bir fotoğraf olarak takdim edildiğini öğrenmiş olduk.

01
Osmanlı Ermeni Avcılar Kulübü, İzmir
02
“Ermeni Çeteleri”

İki bölümden oluşan kitabın “İzmir Ermenilerine bakışlar – Literatürden Katkılar” başlığını taşıyan birinci bölümünde Raymond Kévorkian ile Paul B. Paboudjlan’ın “Aydın Vilayetinde Ermeniler“, Anahide Ter Minassian’ın “İzmir Ermenileri: Küçük Bir Cemaatin Dinamizmi“, Hervé Georgelin’in “Geç Dönem Osmanlı Smyrna’sında Ermenilerin Toplumsal İlişkileri“, Robert H. Hewsen’in “Madteos Mamuryan: Batı ERmeni Rönesansına Katkıda Bulunan Bir İzmirli“, Christina Maranci’nin “İzmir’in Ermeni Yapıları ve Dokumacılık Sanatı“, Barkev Balımyan’ın “İzmir Ermeni Hastanesi’nin Tarihine Bakış (Surp Krikor Lusavoriç Hastanesi) 1801-1922“, Raymond Kévorkian’ın “Aydın Vilayetinde Yapılan Tehcirler ve Katliamlar” isimli makaleleler ile “Bir Tasnif Denemesi” başlığını taşıyan ikinci bölümünde ise Zakarya Mildanoğlu’nun “İzmir ve Çevresindeki Ermeni Cemaatleri, Yerleşimler, Kurumlar, Matbuat, Ticaret, Şahıslar” başlıklı inceleme-makalesi yer alıyor.

Zakarya Mildanoğlu’nun “İzmir Ermenileri: Ege Kıyılarının Yitip Gitmiş Sakinleri” isimli kitabının tanıtım yazısında ise şunlar yazıyor:

İzmir Ermenileri sahiden yaşadılar mı? Ege’nin yeryüzünde bir cenneti andıran bu kıyılarında var oldular, nefes aldılar, yürüdüler, konuştular, doğdular ve öldüler mi? Türkiye’nin en büyük ve en özel şehirlerinden biri olan İzmir’de ve çevresinde yüzyıllarca süren yaşantılarından geriye kalan neredeyse hiç düzeyindeki izlere bakılırsa, bu sorulara “Evet, yaşadılar, vardılar!” cevabını vermek hiç de kolay değil. Bir avuç iyi niyetli araştırmacı hariç, Türkiye’de yazılan İzmir tarihçelerine bakarsak da durum aynı. Pek çok Türkçe kaynağa göre, onlar adeta 1922 İzmir Yangını’nın sorumluları olmaktan başka hiçbir rol oynamadılar kentlerinin tarihinde. Yoklardı, sonra bir gün mahallelerini ateşe verdiler ve gemilere binip gittiler!

İzmir Ermenileri kitabı, bu güzel şehrin ve çevresindeki bazı yerleşim yerlerinin tarihine özellikle Ermenilerin orada nasıl yaşadığı çerçevesinden, yoğunluklu olarak Ermenice kaynaklardan yararlanarak bakan yazıları bir araya getiriyor. Ermenilerin kentteki yerine; kilise, okul, hastane, matbaa, basın gibi kurumlarına; mimarilerine, sanatlarına, ticaretteki rollerine, komşu topluluklarla ilişkilerine ve hatta giyim kuşamlarına, çok sayıda fotoğrafın da yardımıyla bakarak, İzmirli kimliğini taşımanın nasıl bir hal olduğunu tahayyül edebilmemizi kolaylaştırmayı, böylece başta bu kitaba konu olan insanların günümüz İzmir’inde yaşayan hemşerileri olmak üzere, kentin tarihine ilgi duyanlar için bazı temel kaynak ve tartışmaları aşina kılmayı hedefliyor.

SCX-3200_20170430_15045701

Kentler, doğaları gereği, birbirine hem benzeyen hem benzemeyen, ancak her halde ortak yaşam alanlarını ve ortak bir kültürü paylaşan insanları bir araya getiren mekânlardır. Geçmişte bir arada yaşamaya dair fırsatları ıskalamış olabiliriz, ancak bu, geçmişe bakıp kimi sonuçlar çıkarmamıza hiçbir zaman engel değil. İzmir Ermenileri, bu açıdan son derece değerli bir kaynak. İzmir’in dününü ve bugününü daha iyi anlamak için…”

Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni toplumunun başına gelenleri tartışmaya başlamadan ve -eğer illa ki olacak diyorsanız- tarafınızı belirlemeden önce bu konudaki doğru bilgilere -tabii ki artık doğru tarihi bilgi kalmışsa- ulaşmak dileğiyle…

İzmir Ermenileri” için bir yanıt

  1. Çok teşekkür ederim. Bu kentin sakinlerini tanımak gerek gerçekten. Sabah üst kat komşum Paul’ e dedimki….sen benden eski İzmirlisindir…kaç yıl oldu??….400 yıl…dedi. Bense epi topu 47 yıllık İzmir’liyim…

    iPad’imden gönderildi

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s