“Sokakta Siyaset”

Bugün tanıtımını yapacağımız kitap fırından yeni çıkmış gibi taptaze, yepyeni… Ayşen Uysal’ın 2017 yıl başında İletişim Yayınları’ndan çıkmış olan “Sokakta Siyaset, Türkiye’de Protesto Eylemleri, Protestocular ve Polis” isimli kitabı…

aysen2(2)Üstüne üstlük Ayşen Uysal da 1973 İzmir doğumlu; yani bizim hemşehrimiz… 1995 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra, aynı üniversitede Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı’nda “Türk Anayasa Mahkemesi Kararlarında Sosyal Devlet” isimli tezi ile yüksek lisans derecesi almış. 1999 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla Paris’e giderek Paris I Panthéon – Sorbonne Üniversitesi’nde ikinci yüksek lisansını, 2005 yılında da aynı üniversiteden siyaset bilimi doktoru unvanını almış. Ardından da sırasıyla 2010’da doçent, 2015’te profesör olmuş. Tarihsel Sosyoloji, Stratejiler, Sorunsallar ve Paradigmalar (Ferdan Ergut ile birlikte, 2007), Siyasal İslam ve Liberalizm (2009) ile İsyan, Şiddet, Yas: 90’lar Türkiye’sine Bakmak (2016) başlıklı kitapları derlemiş. Particiler: Türkiye’de Partiler ve Toplumsal Ağların İnşası (Oğuz Toprak ile birlikte) kitabı 2010 yılında İletişim Yayınları’ndan çıkmış. Toplumsal hareketler, polis ve siyasal partiler alanlarında uluslararası ve ulusal dergi ve kitaplarda farklı dillerde yayınlanmış çok sayıda makalesi bulunan Uysal, halen Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde görev yapmakta.

Eylem kendini sergilemektir” deyişi ile başlayan kitabın “Sokakta Siyaset” başlıklı giriş bölümünden sonra “Kuramsal Yaklaşım ve Yöntem” isimli ilk bölümünde kitaba konu olan toplumsal araştırma ile ilgili kuramsal yaklaşım ve kavramlar tanımlanarak araştırmanın sınır,  yöntem ve örneklem seçimi konusunda bilgi veriliyor.

Protesto Döngüleri, Eylemlerin Frekansı ve Niteliği” başlığını taşıyan ikinci bölümde basındaki ve polisin elindeki veriler çözümlenmekte, “Protestocular ve Örgütleri” başlıklı üçüncü bölümde ise eylemcilerin toplumsal ve siyasal profili belirlenerek eylemci örgütler ele alınmakta.

Protesto Eylemlerinin Talepleri” başlıklı dördüncü bölümde siyasal ajanda kapsamındaki protestolar, döngüsel eylemler, Kürt meselesi ve özgün gündemler çerçevesinde taleplerin içeriği analiz edilmekte.

Eylem Repertuvarı, Performanslar ve Epizotlar” başlığını taşıyan beşinci bölüm protesto eylemlerindeki ritüelleri ve araçlarıyla sembolik eylem biçimlerini, eldeki mevcut repertuvar ile mekânın ilişkisini ele alınarak İzmir ve Mersin’deki eylemlerin repertuvarı sergilemekte.

Eylemlerin ‘Diğer Tarafı’ Olan Polis” başlıklı altıncı bölümde ise polisin teşkilat yapısı, polis evreninin özellikleri, polisin denetim ve baskı için kullandığı araçların repertuvarı ele alınarak protesto eylemlerinin ‘diğer taraf’ı irdelenmekte.

Eylemcilerin Gözüyle Polis ve Eylemcilerin Karşı Stratejileri” başlıklı yedinci bölümde eylemcilerdeki polis algısı tanımlanarak eylemcilerin devlet şiddetine yanıtları ve geliştirdikleri karşı stratejiler ele alınmakta.

Olağanlaşamayan Bir Siyaset Tarzı” başlığını taşıyan sonuç bölümünde ise geniş bir alanda yapılan araştırma sonucunda sokakta yapılan siyasete ilişkin genel çıkarımlar ele alınıp değerlendirilmektedir. Bu bölümde ele alınan çıkarım, düşünce ve değerlendirmeleri daha iyi anlayabilmek amacıyla kitabın tanıtımında kullanılan aşağıdaki metni ve kitabın ilk 16 sayfasını içeren İletişim Yayınları’na ait linki sizlerin ilgisine sunuyor, gündemimize yerleşen bu değerli kitabı sizlerle birlikte aynı zamanda okumayı teklif ediyoruz.

58aee91440201111e8b523b0“Sokak, çatışma, müzakere ve temsil alanıdır. Sokak, mevcut hakları korumanın, yeni hak taleplerinde bulunmanın, kamu politikalarına müdahale etmenin aracı ve mekânıdır. Sokak, siyasal düşünceyi dışa vurmanın, düşünceyi simgesel düzeyde açıklamanın aracıdır. Düşünceler sokakta pankartlar, dövizler, semboller, ritüeller, grafitiler, mizah, kılık kıyafetler, aksesuarlar aracılığıyla açıklanır. Temsili demokrasilerde seçimden seçime aktif hale gelen yurttaşın, iki seçim arası dönemde de etkin olmasını sağlayan kolektif eylemler, özelde de sokak eylemleri, demokrasinin yaygınlaştırılmasının ve derinleştirilmesinin yollarından biridir.”

Sokak gösterileri, kamusal alandaki protesto eylemleri son yıllarda bütün dünyada yaygın. Türkiye’de de bu küresel eğilime koşut bir gelişme varken, son yıllarda sokakta siyaset -özellikle muhalif siyaset- gitgide “tehlikeli” hale geldi. Hatta bu temel yurttaş hakkını kriminalize eden bir tutum hâkimiyet kazandı.

Elinizdeki kitap İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Adana, Mersin’den farklı saiklere ve taleplere dayanan deneyimleri gözleyerek, Türkiye’de sokak siyasetinin “doğasını” araştırıyor. Protestocuların toplumsal profili nasıl çizilebilir? Ne istiyorlar? Eylem repertuvarı nasıl biçimleniyor, nasıl çeşitleniyor?

Polisin eylemlere ve eylemcilere bakışını, zihniyet ve davranış kalıplarını da göz ardı etmiyor çalışma. Karşılıklı geliştirilen stratejileri sokak siyasetinin bir dinamiği olarak ele alıyor. Ayşen Uysal bu kapsamlı incelemesiyle sokak gösterilerini ve protestolarını hem anlamaya katkıda bulunuyor hem de onları meşru ve “normal” bir siyasal-toplumsal faaliyet olarak kabul etmeye…”

http://www.iletisim.com.tr/images/UserFiles/Documents/Gallery/sokakta-siyaset.pdf

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s