Oldum olası öğretilmiş heyecan ya da yerleşmiş kadim geleneklerle köpürtülen bayram kutlamalarına katılmak, böylesine bir durumu yaşamak istemem. Bu anlamda bir zaman diliminin benim için bayram olabilmesi ya da bayrama dönüşmesi için ortada o heyecanı, o sevinci, o mutluluğu yaratacak bir nedenin olması gerektiğine inanırım.
Bazı yer ve zamanlarda görünürde katılmak zorunda kalsam bile içimden gelen ses tüm evrende, yurtta ya da yaşadığımız yerlerde faşist, otokrat ve kötülük üreten sistem ve yöneticilerin neden olduğu insanlık suçları, zorbalıklar ve adaletsizlikler var olduğu sürece bunun bir bayram kutlamasına olmadığını söyleyerek benim bu kutlamalar dışında kalmamı sağlayıp ruh sağlığımı korur.
Neyse ki bu kez diğer bayramlardan farklı olarak, bayram günleri öncesi günlerde ve halen çevremdeki insanların, özellikle de gençlerin maruz kaldığı insanlık suçları nedeniyle benim bu duygumu paylaşıp yaşanan bayram günlerinin kendileri için de bayram olmadığını söyleyen birçok arkadaş ve dostum oldu… Onların sosyal medyada paylaştıkları bu türden düşünceleri görüp okudukça aynı şeyleri hisseden insanlar olarak yalnız olmadığımı, onların da benim gibi düşünüp tepkilerini dile getirdiğini anlıyor ve seviniyorum…
Bu dostlarımdan biri de sevgili dostum gazeteci ve belgeselci Handan Türkeli oldu… Geçtiğimiz Cumartesi günü yazdıklarını okuyunca, bugün sizlerle paylaştığım bu yazının bu tepki ile ilgili olması gerektiğini düşünerek kendisinden izin alıp bana göndereceği görseli paylaşacağımı söyledim.
Şimdi onun geçtiğimiz 29 Mart 2025 Cumartesi günü Facebook’taki kişisel sayfasında paylaştığı metni bir kez daha paylaşarak aynı dilekleri dile getirmek isterim:
“Yüzlerce yetişmiş beyin gücünü yurtdışında ekmek aramaya mecbur etmiş, yetişmekte olan gençlerini de sırf umutlu bir gelecek talep etti diye sopadan geçirip gözaltına almış bir ülkenin bayramı olamaz. Mübarek de olamaz, kutlu da olamaz. Bu gelenekçilik yavanlığını bırakalım. Bize adalet lazım. Bize emeğimizle geçinebildiğimiz bir ülke lazım. Bizim bu ülkede bir geleceğimiz olduğuna dair inanç lazım, sahte bayram sevinçleri değil.
Haksız yere gözaltına alınmış ve hala salıverilmemiş TEK bir evladın bile varsa, bayramlaşamazsın Türkiye.”
Handan Türkeli
Kent Stratejileri Merkezi 