Kamu zararına yol açan bedava otopark ve karavanlar…

Ali Rıza Avcan

Değişik marka ve modeldeki otomobil fiyatlarıyla bu araçlara ait vergilerin milyonlarla ifade edildiği günümüz tüketim toplumunda karşımıza çıkan yeni ve pahalı başka bir alışkanlığı, daha doğrusu yine birilerine keyif verirken kentte yaşayan bizlere yeni sorunlar yaratan, yarattığı otopark sıkıntılar nedeniyle yeni mali yükler getiren zenginlerin yeni bir oyuncağını gündeme getirmek istiyorum:

Motorsuz olduğu için diğer bir araçla çekilen karavanlar, minik ev (tiny house) olarak tanımlanan ve minimalist yaşam felsefesinin sadelik anlayışıyla tasarlanan, genellikle doğa ile iç içe bir yaşam sürmek isteyenlerin tercih ettiği; küçük boyutlu, işlevsel küçük ev modelleri ve bütün bu araçların en büyüğü olarak karşımıza çıkan sabit ya da mobil konteyner evler…

Karavan, “tiny-house” ve konteyner evler…

Ev yaşamını deniz kıyısında, dağda bayırda, doğanın içinde, hiçbir sabit konaklama tesisine bağlı olmaksızın ve konaklama için herhangi bir ödeme yapmaksızın tatil yaparcasına keyif sürme arzusundan kaynaklanan bu araçlar bugün burada, yarın orada olma gibi göçmen bir yaşamı mümkün kıldığı için, çoğu kez gelir düzeyi yüksek varlıklı kentli kesimlerle okumuş beyaz yakalıların amatör heveslerini tatmin ediyor.

Hatta bu yeni heves ya da alışkanlığın, değişik cins ve fiyatlardaki karavanları seçmeyi konu alan televizyon dizilerinin Bloomberg, TLC ya da DMAX gibi televizyon kanallarında yayınlanması suretiyle olası tüketicileri özendirip teşvik ettiğini, diğer yandan da bu tür karavan, minik ev (tiny-house) ya da konteynerlerde kullanılan farklı araç ve gereçlerin satış pazarlaması ile ayrı bir sektörün yaratıldığını söyleyebiliriz.

Ancak bu motorlu ya da motorsuz araçların hem kentlerdeki hem de gittikleri yerlerdeki varlıkları, taşıt araçlarının parkından kaynaklanan sorunlara ek olarak yer yer ve zaman zaman daha önce karşılaşılmamış yeni sorunların çıkmasına neden oluyor. Aynen insanın hareketliliğini arttırdığı iddia edilen e-scooter kullanıcılarıyla motosiklet ya da bisiklet kullanıcılarının yarattığı yeni sorunlar gibi…

Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin yetkileri ve İmtiyazları” başlıklı 15. maddesinin (p) fıkrası hükmüne göre, “kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek“ belediyelerin yetki ve imtiyazında bulunmakta olup; bu yetki ve imtiyaz, büyükşehir belediyelerinde 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu‘nun “Ulaşım hizmetleri” başlıklı 9. maddesi ve bu maddeye göre düzenlenen “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği” uyarınca Ulaşım Koordinasyon Merkezleri (UKOME) eliyle kullanılmaktadır. Bu çerçevede İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi, kurulduğu 14 Temmuz 2004 tarihinden bu yana aldığı binlerce kararla İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki araç park yerlerinin yer ve sayısını belirlemektedir.

Karşıyaka sahilindeki denize nazır otoparklardaki karavanlar, 28 Mayıs 2023.

Belediyelere verilen bu yetki ve imtiyazların kullanımı İzmir‘de İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME)‘ne ait olup, 2004 yılından bu yana kent içindeki park yeri ve sayılarıyla ilgili binlerce karar alınıp uygulanmasına; ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından “İzmir Büyükşehir Belediyesi Otopark Yönetmeliği Uygulama Esasları” ve “İzmir Büyükşehir Belediyesi Kıyı ve Sahil Şeridi, Yol, Meydan ve Yeşil Alan Yetki ve Görev Uygulama Yönetmeliği” ismiyle iki ayrı yönetmelik düzenlenmiş olmasına karşın; bugüne kadar mülkiyeti İzmir Büyükşehir Belediyesi‘ne ait araç otoparklarının kullanım esas ve usullerine ilişkin herhangi bir yönetmelik düzenlemesi yapılmadığı görülmektedir. Çünkü bu otoparklar, hem büyükşehir hem de ilçe belediyelerinde ticari bir anlayışla belediye şirketlerine verilmekte ve araç otoparklarıyla ilgili her türlü düzenleme bu şirketler tarafından yapılmaktadır.

Öte yandan Danıştay‘ın değişik tarihlerde aldığı kararlarda da belirtildiği üzere, trafiğe tahsis edilmiş olan cadde ve sokakların kenarında park eden araçlardan, park edilen alan trafiği engellediği ve araçların buraya girişi, çıkışı ve güvenli bir şekilde park edebilmesi için gerekli park işaretlemeleri yapılmadan park ya da işgal ücreti alınamayacağı da bilinmektedir.

İzmirlilerin şikayeti üzerine zabıta marifetiyle gerçekleştirilen çözümden uzak müdahaleler… 28 Mayıs 2023.

Ancak bütün bunlara rağmen, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerine ait birçok araç parkı kamu kaynakları kullanılarak inşa edildiği, giriş ve çıkışları belirlenip araçların park etmesini kolaylaştıran park yeri işaretleri konulduğu halde, buralarda park eden araçlardan hiçbir ücret talep edilmemekte, bu parklara bu işi yapmak üzere bir görevli verilmemekte ya da ücret tahsilatını sağlayacak bir sistem geliştirilmemektedir. Özellikle de yol kenarlarında ya da mahalle aralarında yapılan yeşil alanların, parkların içinde veya mevcut kaldırımların daraltılması, hatta yok edilmesi suretiyle sırf bu amaçla yaratılan otoparklarda yıllarca park eden araçlardan hiçbir ücret alınmamakta, bu nedenle de belediye eliyle yaratılmış bu sahipsiz otoparklar motorlu ya da motorsuz karavanların, minik evlerin ve konteynerlerin park yeri olarak kullanılmaktadır. İşte o nedenle, kamu kaynakları kullanılarak motorlu araç sahiplerine sunulan bu tür “bedava” otoparklar araç sahibi olmadığı halde düzenli olarak vergilerini ödeyip kendilerine düşen yükümlülükleri yerine getiren hemşerilerin aleyhine, karavan, minik ev ve konteyner sahiplerinin de lehine olacak şekilde kullanılmakta; böylelikle mevcut kamu zararının daha da artmasına neden olunmaktadır.

Her ne kadar 2022 yılı Kasım ayında İnciraltı Ormanı‘ndaki 259, 28 Mayıs 2023 tarihinde de Karşıyaka sahilindeki 122’si çekme, 52’si motorlu olmak üzere toplam 174 adet karavanın zabıta eliyle toplanarak belediyenin gösterdiği alanlara götürüldüğüne ilişkin belediye basın bültenleriyle gazete haberlerini görsek de okuduğumuz haberlerde belediyenin bu karavanlar için “ücretsiz“; yani, “bedava” park alanlarının belirlendiğine ilişkin bilgiler, bu işin yine araç sahiplerinden ücret almaksızın geçiştirildiğini göstermektedir. (1, 2, 3)

“Bedava” parklardan bir örnek: Karşıyaka, Yalı Mahallesi 6484 sokaktaki Manolya Parkı.

Bu durumda da, milyonlarca lira verilerek alınan özel taşıtlar, kendilerine belediyeler tarafından bağışlanan bu bedava otoparklardan yararlanarak tüm cadde, sokak ve parkları doldurarak araç sahibi olmayan yurttaşların aleyhine bir durum yaratmakta, “bedavacı ayrıcalıklı yurttaş” olmanın tadını sonuna kadar çıkarmaktadırlar. Hele ki, TÜİK’in 2023 Kasım ayı verilerine göre 2022 yılı nüfusu 4.462.056 olan İzmir’de, trafiğe kayıtlı araç sayısının 1.785.932, bu araçlara sahip kişi sayısının da toplam nüfusun 40,03’ünü oluşturduğunu öğrenip geriye kalan 2.676.124 kişinin; yani, % 59,97’sinin araç sahibi olmadığını düşündüğümüzde…

İşte o nedenle, 2023 Kasım ayı itibariyle İzmir’deki 1.785.932 taşıt aracına park yeri bulmak zorunda olup bulamayan İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinin bu sayının üstüne eklenecek binlerce motorlu ya da motorsuz karavanı, “tiny-house“u ve konteyneri düşündüğümüzde; hem mevcut araç otoparkı kapasitesinin yetmediğini, hem de giriş ve çıkışı düzenlenip otopark çizgileri çizilen bedava otoparkların kamuyu nasıl bir gelirden ettiğini düşündüğümüzde…

Öte yandan, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Otoparklar” başlığını taşıyan 37. maddesi ile Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği hükümlerine göre, her düzeydeki imar planlarının düzenlenmesinde beldenin ve bölgenin koşulları ile gelecekteki ihtiyaçları göz önünde tutularak gerekli olan yeşil alanlarla otopark yerlerinin ayrılması gerekmekte olup; imar planlarının yapılıp kabul edilmesi ile ilgili süreçlerde motorsuz karavanlar, “tiny-house“lar ve konteynerler dikkate alınmadığı için zaten 1.785.932 adet motorlu taşıt aracına yetmeyen otoparkların bu yeni oyuncaklara yetmeyeceği ortadadır.  

Diğer yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Tanımlar” başlığını taşıyan 3. maddesi  “kamp taşıtı” olarak tanımladığı karavanları, “yük taşımasında kullanılmayan; iç dizaynı tatil yapmaya uygun teçhizatlarla donatılmış, hizmet edebileceği kadar yolcu taşıyabilen motorlu taşıt” olarak kabul edip, motorlu olmayan çekme karavanları, “tiny-house“ları ve konteynerleri kanun kapsamı dışında bıraktığı için kanun kapsamında olmayan bu araçların motorlu kara taşıtları için yapılan otoparklara almak, hele ki bunlardan herhangi bir şekilde ücret almamak motorlu araç, motorlu karavan, motorsuz çekme karavan, “tiny-house” ve konteyner sahipleriyle hiçbir şekilde bu araçlara sahip olmayan büyük çoğunluk arasındaki eşitsizliği ve adaletsizliği daha da büyütecek, zaten mevcut olan kamu zararını daha da arttıracaktır.

İlgili madde ve diğer kanun ve yönetmelikler uyarınca planların yapılmasında ve kentleşmeye esas imar planlarının düzenlenmesinde esas olarak alınan bölge nüfusuna ve yapılaşmaya esas yeşil alan ve otopark alanlarının hesaplanması ve tasarlanması noktasında öngörülmeyen çekme karavan, “tiny-house” ve konteynerlerin geçici ya da uzun süreli konaklama amacıyla kullanımı, bölgede yerleşik düzende yaşayan yurttaşlara ait diğer taşıt araçlarının parkı açısından sıkıntılara neden olacağı için bu araçların zabıta marifetiyle toplanıp yine ücretsiz parklara yerleştirilmesi uygulamasından vazgeçilerek İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki tüm otoparkların nasıl işletileceğine ilişkin bir yönetmeliğin düzenlenmesi, bu yönetmeliğin kapsamına yeşil alan ve parkların içine ya da kenarına yapılarak bedelsiz kullanılan otoparkların da dahil edilmesi, tüm araçlarla yazımızın konusunu oluşturan motorlu ya da motorsuz tüm karavan, “tiny-house” ve konteynerlerin şahsın birinci, ikinci, üçüncü araç sahibi olup olmadığına bakılarak kademeli olarak ücretlendirilmesi, karavan, “tiny-house” ve konteyner evlerin parkına ayrılan alanların yerleşim yerlerinin dışında seçilmesi yerinde ve doğru olacaktır.

14 Ocak 2024 tarihinde yazarak ifade etmeye çalıştığımız bu sorunu yerinde görmek amacıyla, genellikle motorlu ya da motorsuz karavan, “tiny house” ve konteyner ev sahiplerinin oturduğu Atakent, Şemikler, Mavişehir ve Bostanlı gibi sosyo-ekonomik durumu yüksek mahallerinde, özellikle de Karşıyaka sahilinde yaptığım gezide fotoğraf çektiğim noktaları gösteren Google Earth görüntüsü ile onu izleyen aşağıdaki fotoğraflar, bu sorunun belediye zabıtası marifetiyle çözümlenmekten uzak olduğunu ve otoparklardaki işgalin halen devam ettiğini açık bir şekilde göstermektedir. Hatta karavana dönüştürülmüş koskocaman bir otobüsün bir somut gerçeğe dahil edildiğini dikkate aldığımızda…

Bostanlı-Atakent-Mavişehir hattındaki otoparklarda halen kışlamakta olan karavanları haritada işaretlediğimiz 6 ayrı noktada görebilirsiniz…
4. Nokta: Atakent önünde, Bostanlı Pazar Yeri’nin arkasındaki otopark…
4. Nokta: Karavana dönüştürülmüş otobüs… Acaba işgal ettiği yere kaç adet otomobil park edebilir?
3. Nokta: Karşıyaka Belediyesi’nin boşuna ve sonuçsuz çabası… Zira, Karşıyaka Belediyesi’nin “Bu alana karavan park etmek yasaktır. Karavanlarınızı kaldırmanız rica olunur” afişin asıldığı yerin 100 metre ötesinde onlarca karavan park etmiş durumda…
2. Nokta: Atakent Venedik Evleri arasındaki otoparkı işgal eden karavanlar…
1. Nokta: Yalı Mahallesi, 6440/1 sokakta belediye tarafından düzenlenen yeşil alanda park etmiş olan motorsuz karavan…
5. Nokta: Bostanlı Deresi ağzındaki otoparkı işgal eden karavanlar…
6. Nokta: Bostanlı Balıkçı Barınağı arkasındaki yaya yoluna park etmiş karavanlar…

Bütün bu yazıp çizdiklerimle dışarda yaşanan mevcut durumu fotoğraflarla sergileyip gösterdikten sonra çözümlendi sanılıp çözümlenmeyen bu sorunun gerçekten çözümlenmesi için görevli, yetkili ve sorumlu olanların bir şeyler yapılması gerekiyor… İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri ile birlikte belediyelerin ya da belediye şirketlerinin elindeki tüm otoparkların, otopark niteliğindeki bulvar, cadde ve sokak kenarındaki ya da yeşil alan, park içindeki tüm otoparkların düzenlenecek bir yönetmelikle disiplin altına alınması, yönetmelik uygulamasının her bir otoparkta otomatik sistemlerle ya da görevlilerle takip edilmesi, bu düzenlemede aynı şahsa ya da kuruma ait birden fazla araç olması durumunda ücretin kademli olarak arttığı bir tarifenin uygulanması, motorsuz karavan, “tiny house” (minik ev) ve konteynerlerin kesinlikle bu otoparklara alınmayarak bu tür araçlar için yerleşim alanı dışında ücretli parkların açılması…

Düşünmesi, araştırıp incelemesi ve önermesi bizden; bu önerilerden yararlanarak uygulaması ise belediye başkanlığı ve meclis üyeliği koltuğunu elinde bulunduranlarda ya da bu koltuklara aday olanlarda olsun diyelim…

…………………………………………………………………………………………………………………

(1)Karşıyaka’da karavan işgaline müdahale“, https://www.izmir.bel.tr/Haberler/karsiyaka-da-karavan-isgaline-mudahale/48557/156

(2)İzmir Büyükşehir Belediyesi Karavanlara Yer Buldu“, https://gelismeler.com.tr/genel/izmir-buyuksehir-belediyesi-karavanlara-yer-buldu

(3)İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Karavan Parklarına Düzenleme!“, https://www.kampyerleri.org/izmir-buyuksehir-belediyesinden-karavan-oarklarina-duzenleme/