İzmir’in unutulan sanatçıları 26 – Henry John van Lennep

Ali Rıza Avcan

İzmir’in unutulan sanatçıları” adını verdiğimiz yazı dizimizin bugünkü 26. bölümünde sizlere ilginç bir İzmirli‘yi tanıtmak istiyorum. Daha doğrusu, yaşadığı dönemde İzmir‘i ve Anadolu‘yu çoğumuzdan; hatta bu topraklara hükmeden Osmanlı sultanı ve saray çevresinden daha fazla araştırıp tanıyan Hollanda kökenli bir Levanten‘den söz etmek istiyorum.

Ama ondan önce size yıllar yıllar önce, Safranbolu Belediyesi‘ni denetlediğim 1989 yazında Safranbolu ve yakın çevresinin tarih ve arkeolojisiyle kültürünü öğrenmek amacıyla hafta sonlarında yaptığım gezilerde kendimi bilgi açısından yeterli bulmadığım için bir hafta sonu İstanbul‘a giderek ziyaret ettiğim Beyazıt Kütüphanesi‘nde karşıma çıkan bir kitap nedeniyle yaşadığım şaşkınlığı anlatmak isterim.

Sözünü etmeye çalıştığım o kitap, kütüphaneye 1. Dünya Savaşı’nda Medine‘yi savunduğu için Osmanlı’nın “Çöl Kaplanı” unvanıyla onurlandırdığı Yemen cephesi komutanı Fahrettin Paşa tarafından armağan edilmişti ve arkasındaki cepte beş altı tane büyük ve ayrıntılı harita bulunmaktaydı. Almanların Bağdat Demiryolu yapımı öncesinde hazırladığı 1902 tarihli o koskocaman kalın ciltli Almanca kitap, demiryolunun yakından geçeceği antik Paphlogania; yani, bugünkü idari dağılım itibariyle Kastamonu, Sinop, Çankırı, Karabük ve Bartın illeriyle Çorum, Bolu, Zonguldak ve Samsun illerinden bazı alanları kapsayan bölgesinin coğrafyası, jeolojisi, hidrolojisi, jeolojisi, depremselliği, meteorolojisi, yerleşim yerleri, tarihi, arkeolojisi ve kültürü hakkında çok ayrıntılı bilgi ve görsellerle doluydu. Hatta fotoğrafı çekilip kitaba konulan birçok tarihi eser benim o bölgeyi gezdiğim tarihlerde -ne yazık ki- ortada yoktu! Eminim bu kitaptaki bilgiler, o tarihlerde hafiyelerin jurnallerini okumakla meşgul ve hakimiyeti altındaki toprakları çektirdiği fotoğraflarla tanımaya çalışan İstanbul‘daki sultanın ve saray çevresinin bildiklerinden çok daha fazlasını içeriyor, iktidarın; özellikle de emperyalizmin elinde bir silaha dönüşen bilimsel bilginin nasıl ayrıntılı, titiz bir araştırma ile ortaya konulacağını somut bir şekilde gösteriyordu.

İşte bugün ele alıp hatırlatmaya çalışacağım isim de, İzmirli bir Levanten olmasına karşın gezdiği hatta yerleşip yaşadığı İstanbul, İzmir, Tokat, Amasya, Sivas, Samsun, Ege Bölgesi, Anadolu, Suriye, Filistin ve Mısır‘ın insan coğrafyası hakkında hakkında buna benzer ayrıntılı bilgileri çizip toplayarak yayınlamış ve bu bilgileri yaptığı misyonerlik çalışmalarında kullanmış bir sanatçı.

Yazar, pedagog, ressam ve misyoner Henry John van Lennep, 18 Mart 1815 tarihinde, bilim insanlarıyla sanatçılar yetiştiren Hollanda kökenli seçkin bir tüccar ailesinden gelen Richard Jacob Van Lennep (1779-1827) ile Adele Marie von Heidenstam Van Lennep (1792-1867)’in ikinci oğlu olarak İzmir‘de doğdu. Ailenin 1738’de, ilk önce yerleştiği Konya (İkonia)’dan sonra İzmir‘in Seydiköy‘üne yerleştiği bilinmektedir. Ailenin diğer oğulları Gustave, Edward, David, Richard (1811-1890), Augustus, kızları ise 1822’de İzmir‘de doğup 1909’da Seydiköy‘de vefat eden Eulalie Catherine‘dir. Ailenin Seydiköy (Gaziemir)’de ve Seydiköy‘e 12-13 km güneyindeki Malkacık‘ta (1928’den sonra Bulgurca adı verilip 1997 yılı sonunda Tahtalı Barajı yapımı nedeniyle Pancar Ovası‘na taşınan yerleşim) çiftlikleri, tütün ve afyon tarlaları bulunmaktaydı.

Henry John Van Lennep (1815-1889).

Henry John Van Lennep, Amerikalı misyonerlerin tavsiyesi üzerine 15 yaşındayken misyoner eğitimi almak amacıyla Amerika‘ya gitti. Massachusetts‘de Dr. Hawes‘in yanında “Hıristiyanlık hizmeti için dindar ve yetenekli yoksul genç erkeklerin klasik eğitimi için mezhepçi olmayan bir kurum olarak” tanıtılan Amherst College ile Hartford Public School‘da eğitim gördü. 1837’de Andover Teoloji Semineri‘ne katıldıktan sonra 27 Ağustos 1839’da Amherst‘teki Kongregasyon Kilisesi tarafından kongregasyon delegesi olarak atanmış, 1840 yılında da American Board of Commissioners for Foreign Missions (Amerikan Yurtdışı Misyonerliği Masası) adına misyonerlik yapmak için İzmir‘e dönmüştür. 1840-1844 yılları arasında İzmir‘de, 1844-1854 yılları arasında İstanbul‘da, 1854-1856 yılları arasında Tokat‘ta ve 1863-1869 yılları arasında yeniden İzmir‘de misyonerlik yaptı. Eş zamanlı olarak Bursa, Tokat, Amasya, Sivas, Gaziantep gibi Anadolu kentleriyle Mısır‘ı gezdi. Bu çalışmaları sırasında çok ilginç bir ırk olarak tanımladığı Ermeniler üzerinde yoğunlaşmıştır. BU amaçlar doğrultusunda 1840 ile 1869 yılları arasında Anadolu, Suriye, Filistin ve Balkanlar‘daki Katolik Ermenileri Protestan yapmak amacıyla yeni bir misyonerlik örgütü kurmuş, kendisinden sonra gelen misyonerler ve dini kuruluşlarla bağlantı kurarak seyahatler yapmış, seyahat ettiği coğrafyalardaki halkın tarihi, coğrafyası, yerleşim ve kültürü konusunda kapsamlı araştırmalar yapmıştır. Yine bu dönemde önceleri Tokat‘ta Amerikan Koleji, daha sonraları ise İstanbul‘daki Robert Kolej‘de dersler vermiştir.

Van Lennep ailesinin Malkacık (Bulgurca)’daki malikhanesi.

1869 yılında fanatik bir Ermeni Katolik, Tokat‘ta kurduğu Protestan kilisesi ile 2.000 kitabın yer aldığı kütüphaneyi yakınca umutları yok olan Van Lennep hem karşılaştığı mali sıkıntılar hem de katarakt nedeniyle görme yetisini kaybedince American Board‘un talebi üzerine istifa ederek Amerika‘ya dönmüş ve 1876-1878’de New York‘taki Ingham Üniversitesi‘nde doğa bilimleri ve modern diller profesörü olarak çalışıp Massachusetts Great Barrington‘da oğlu ile birlikte kurduğu Sedgwick Enstitüsü‘nde öğretmenlik yapmıştır.

Sedgwick Enstitüsü, Great Barrington, Massachusetts.

Başlıca kitapları;

1) 1862’de John Murray tarafından yayınlanan “The Oriental Album: Twenty Illustrations, Oil Colors, People and Scenery Turkey” (Doğu Albümü: Açıklayıcı ve Betimleyici Metinle birlikte Türkiye İnsanları ve Manzaralarının Yağlıboya Renklerde Yirmi İllüstrasyonu),

2) 1870’de yayınlanan “Travels in Little-Known Parts of Asia Minor, With Illustrations in Biblical Literature and Researches in Archeology” (İncil Edebiyatındaki İllüstrasyonlar ve Arkeoloji Araştırmalarıyla Küçük Asya’nın Az Bilinen Bölgelerine Seyahatler),

3) 1874’de yayınlanan “Ten Days Among Greek Brigands: A True Story” (Yunan Eşkiyaları Arasında On Gün: Gerçek Bir Hikaye” ve

4) 1875’de yayınlanan “Bible Lands: Their Modern Customs and Manners Illustrative of Scripture” (Açıklayıcı Metinlerle İncil: Kutsal Kitap Ülkeleri, Modern Örf ve Adetler) isimli kitaplardır.

Ayrıca Edward Hitchcock‘un “Massachusetts Jeolojisi” (1841) ve “Yüzey Jeolojisi Resimleri” (1860) adlı eserlerinde de çizimleri yer almaktadır.

Henry J. Van Lennep ve kardeşleri Gustave, Edward, Augustus, Henry J., Richard ve David (1820-1914). Charles ve Alfred fotoğrafta yok.

Van Lennep başta Türkçe, Yunanca ve Ermenice olmak üzere 10 Doğu dilini biliyor ve bu dillerde vaaz verebiliyordu. Misyonerlik amacıyla gittiği yerlerde gözlemlediği manzaraları kurşun kalem, tükenmez kalem ve mürekkeple kağıda çizen bir sanatçıydı.

Henry John Van Lennep’in 1843 yılında evlenmekle birlikte bir yıl sonra tifüsten ölen eşi Mary Elizabeth (Hawes) Van Lennep (1821-1844).

1839 yılında Massachussetts‘de Henry Bliss‘in kızı Emma Luceba Bliss (1839-1840) ile evlendi ve ama Emma ertesi yıl 20 yaşındayken vefat etti. Bunun üzerine 1843’de Mary Elizabeth Hawes (1843-1844) ile evlendi ve birlikte misyonerlik yapmak amacıyla Osmanlı topraklarına geldiler ve İstanbul‘a gitmeden önce kısa bir süre İzmir‘de kaldılar. Mary da, bir önceki eşi gibi ertesi yıl tifüsten öldü. Evlendiği iki kadını bir yıl sonra kaybeden Van Lennep, 18 Nisan 1850 tarihinde İsaac Bird‘in 27 yaşındaki kız kardeşi Emily Ann Bird ile evlendi ve bu kadınla evli kaldığı 39 yıl içinde altı çocuk sahibi oldu. Bu çocuklarından İstanbul‘da doğan William Bird Van Lennep (5 Aralık 1853-1919), 26 Temmuz 1856’da Tokat‘ta doğan Edward James Bird Van Lennep (1856-?), ‘dir.

Henry John Van Lennep’in kullandığı Osmanlı Pasaportu, 9 Aralık 1866.
Tokat, 1812, Çizim: R. K. Porter.

11 Ocak 1889’da 74 yaşındayken Massachusetts, Great Barrington‘da öldü. Mezarı Amerika Birleşik Devletleri’nin Berhshire County ilindeki Great Barrington şehrinin Mahaiwe Mezarlığı‘ndadır.

Henry John Van Lennep’in Mahaiwe Mezarlığı’ndaki mezarı.

Yazı dizisinin bugünkü bölümüyle gündeme getirip hatırlatmaya çalıştığım yazar, pedagog, ressamve misyoner Henry John Van Lennep‘le ilgili tek dileğim ise, bizlerden önce İzmir‘i ve tüm bir Anadolu‘yu araştırıp anlattığı kitaplarının bir an önce Türkçe’ye kazandırılmasıdır. Özellikle de eşi dost, tanıdıklara ait yersiz ve gereksiz yayınları yapmakla meşgul Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM)‘ın, yeni bir belediye başkanının hizmet vereceği önümüzdeki dönemde asli görevlerini yapmaya başlayarak bu büyük eksikliği gidermesi dileğiyle…

Henry John Van Lennep‘in henüz Türkçe’ye kazandırılmamış iki ciltlik “Travels in Little-Known Parts of Asia Minor, With Illustrations in Biblical Literature and Researches in Archeology” isimli kitaplarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Yararlanılan Kaynaklar:

Branning, K., “Boyalar ve Dualar“, http://www.turkishhan.org/vanlennep.htm. (Erişim Tarihi: 06.01.2024)

Erol, M. “All We Hope is a Generous Revival”: The Evangelization of the Ottoman Christians in Western Anatolia in the Nineteenth Century“, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Osmanlı Araştırmaları Dergisi, Sayı 55, İstanbul, 2020, s. 243-280.

Hanilçe, M. “Tokat’ta Medfûn Meşhur Bir Misyoner: Henry Martyn, Tokat Sempozyumu, 1-3 Kasım 2012, Tokat, s.151-182.

H. de Groot, A., “Hollanda Basınında Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Milli Hareketi” 1919-1923, Kebikeç, Sayı 25, 2008, s.183-209.

Henry J. Van Lennep, “Doğu albümü : açıklayıcı bir metinle birlikte Türkiye insan görünümlerinden yirmi yağlı boya resim (Oriental Album: Twenty Illustrations in Oil Colors), Çeviren Pars Tuğlacı, İstanbul, 1985, Yelken Matbaası.

Karabulut, M. “Osmanlı İmparatorluğu’nda XIX. Yüzyılda Değişim Süreci, Sosyal ve Kültürel Durum, Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, Güz 2016, Yıl 1, Sayı 2, s.49-65.

Kocabaşoğlu, U., Anadolu’daki Amerika, Kendi Belgeleriyle 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Amerikan Misyoner Okulları, Arba Yayınları, İstanbul, 1989.

Kuş, A., “Henry John Van Lennep’e Göre Amasya, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, Yaz 2016, 11/1: 253-276.

Kuş, A., “XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Amerikalı Misyoner H. J. Van Lennep’in Tokat İzlenimleri“, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 52, Haziran 2014, s. 125-140.

Önal, M., Amerikan Board Kayıtlarına Göre Protestan Misyonerlerin Bursa ve Çevresindeki Faaliyetleri 1833-1883, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bursa, 2012.

Rodop, M. “Mary van Lennep, İzmir Life, Haziran 2018,https://www.izmirlife.com.tr/yazi/metin/3220/mary-van-lennep (Erişim Tarihi: 06.01.2024).

Sonbaş, A., Sağıroğlu Demirci, Ö., “Amasya Kırsal Mimarisinin Seyahatname ve Gezi Notları Üzerinden Tartışılarak Örneklendirilmesi, Dünden Bugüne Türk Mimarlığı Sempozyumu E-Bildiri Kitabı, 22-24 Mart 2023, Ankara, s. 103-112.

Şahin, G., ”Amerikalı Bir Misyonerin XIX. Yüzyılın Ortalarında Türk-Ermeni Kültürel İlişkileri İle İlgili İzlenimleri Üzerine Bir Değerlendirme“, Sosyal Bilimler Dergisi, s. 208-239.

The Van Lennep Genealogy Smyrna Branch, Levantine Heritage Foundation (Erişim Tarihi: 05.01.2024), http://www.levantineheritage.com/pdf/The_Van_Lennep_Genealogy_Smyrna_Branch.pdf.

The Van Lennep Family Archives İmages, Levantine Heritage Foundation, http://www.levantineheritage.com/van-lennep.htm, (Erişim Tarihi: 05.01.2024).

Tozkoparan, N., 19. Yüzyıl Sonunda Sivas’ta Amerikan Protestan Misyoner Faaliyetleri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2014.

Tural, E. “Bir Bürokrat ve Seyyah Gözüyle Canik (Samsun)“, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 17, Sayı 1, Ocak 2008, s. 75-91.

Van Lennep, “H. S., Genealogy Levantine Branches Van Lennep, De Hochepied, De la Fontaine, Leytstar“, December 2018, http://www.levantineheritage.com/pdf/Genealogy-Levantine-Branches-Van-Lennep-de-Hochepied-de-la-Fontaine-Leystar_Henrick-van-Lennep.pdf (Erişim Tarihi: 05.01.2024)

Yücel, İ., Anadolu’daki Amerikan Hastaneleri ve Tıbbi Misyonerlik 1880-1930, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 2011.

Henry John Van Lennep, https://tr.wikipedia.org/wiki/Henry_John_van_Lennep, (Erişim Tarihi: 05.01.2024).

Mary E. Van Lennep, https://en.wikipedia.org/wiki/Mary_E._Van_Lennep, (Erişim Tarihi: 05.01.2024).

De Relatie Tussen Nederland en het Osmaanse Rijk in de… s. 1-104, (Erişim Tarihi: 04.01.2024), https://dspace.library.uu.nl/bitstream/handle/1874/23263/Super%20versie%2005-07.doc%3Bsequence=1

Smith, G., The Project Gutenberg eBook of Henry Martyn, , https://www.gutenberg.org/files/35873/old/orig35873-h.htm (Erişim Tarihi: 06.01.2024)

The Oriental Album, Twenty Illustrations, Oil Colors, People and Scenery of Turkey kapağı.
The Oriental Album, Twenty Illustrations, Oil Colors, People and Scenery of Turkey ilk sayfası.
İllüstrasyonların listesi.
Turkish and Armenian Ladies (Abroad), “Türk ve Ermeni Hanımları Sokakta“.
A Turkish Effendi, “Bir Türk Efendisi“, Mehmet Efendi “Tilkioğlu”.
Armenian Lady of Constantinople (At home), “İstanbullu Ermeni Hanımı (Evde)“, Kandilli.
Turkish Scribe, “Türk Katibi“.
Turkish Lady of Rank (At home), “Kibar Türk Hanımı (Evde)“, Ayşe Hanım.
A Turkish Cavass (Police Officer), “Türk Kavası“, Ahmed Ağa.
Turkish Woman (Unveiled), “Türk Kadını (Peçesiz)“, Çerkez.
Armenian Piper, “Ermeni Gaydacısı“, Püsküllü Artin (Harutyun). Niksar’ın Deunekseh (Şimdiki Dönekse) Köyündeki düğün, Kızılbaş Köyü.
Armenian Ladies (At Home), “Ermeni Hanımları (Evde)“, Zümrüt Hatun ve Markrit Hatun (İnci Hanım).
Armenian Marriage Procession, “Ermeni Evlilik Töreni“.
Albanian Guard, “Arnavut Muhafız“.
Armenian Bride, “Ermeni Gelin“.
Armenian Peasant Woman, “Ermeni Köyü Kadını“, Elizabet Hatun.
Jewish Marriage, “Yahudi Evliliği“.
Gypsy Telling Fortune, “Çingene Falı” Sivas, Gürün.
Jewish Merchant, “Yahudi Tüccarı“, Mordekay (Murat).
Bandit Chief, “Baş Eşkiya“, İçerli Oğlu.
Circassian Warrior, “Çerkes Savaşçısı“.
Druse Girl, “Dürzi Kızı“, Deir-el-Kamer Köyü.
Baghdad Mercant (Travelling), “Bağdatlı Tüccar (Gezginci)“.
Yaşmaklı kadın, Suluboya, 26X17 cm.
Henry John Van Lennep’in tasarladığı Amerikalı misyoner Henry Martyn’e ait mezar taşı.
Amerikalı Misyoner Henry Martyn’in mezartaşı. Çizim: Henry John Van Lennep.
Şimdi Tokat Müzesi olarak kullanılan Tokat Bedestenindeki Henry Martyn’ye ait mezar taşı, 2017.
Bebek’ten Manzara, İstanbul, 1851.
Kale kalıntıları.
Müftünün Tokat yakındaki bağ evi, 23 Haziran 1864.
Bina önündeki kadın, Suluboya, 24X26 cm.
Tuğla yapı, yağlıboya, 1840-1969 arası.
Ayaktaki adam, suluboya, 26X17 cm.
Kılıçlı ve tüfekli adam, Suluboya, 26X17 cm.
Tepsi taşıyan adam, Suluboya, 26X17 cm.
Kılıçlı adam, Suluboya, 26X17 cm.
Nargile içen adam, suluboya.
Çubuk tutan kadın, suluboya.
İstanbul, Bebek sahili.
Travels in Lİttle-Known Parts of Asia Minor” kitabının kapağı, “Ayı Avı“.
Kolye çizimi.
Çizim taslakları.
Oğlu Edward James Van Lennep, 1856-1862 arası.
Seccade Deseni
İstanbul, Suluboya.
Kirpi, Suluboya, 31X39 cm.
Manzara.
Oturan mavi elbiseli adam, Suluboya, 24X17 cm.
Köy, Suluboya, 27X20 cm.
Amerikan gemisi “Ionia“, Kaptan King Boston Körfezi’ne giriyor, 1849.
Oturan Genç kız, 1834.
Çubuk tutan kadın, karakalem.

Hitit kaya kabartması.
Hitit kaya kabartması.
Aslan heykeli, Yozgat.
Antik aslan heykeli, Ankara.
Antik sütun, Ankara.
Ankara tiftik keçisi.
Antik Pessinus tiyatrosu kalıntıları.
Antik Pessinus kabartmaları.
Seydiler köyü ve mazgallı doğal kule.
Seydiler köyü yakınındaki doğal ponza taşı kuleleri.
Medusa başı, mermer kabartma, Afyonkarahisar.
Karaman koyunu, Afyonkarahisar.
Kırkılmamış Karaman koyunu.
Kuyruk şeklini gösteren tamamen kırkılmış Karaman koyunu.
Dört boynuzlu koyun.
İki hörgüçlü erkek deve.
Gediz (Hermus) nehri üzerindeki köprü.
Kula yanardağı yakınındaki su kuyusu.
Kula (Kara Devlit) volkanı.
Türk resmi örneği.
İzmir (Smyrna) ve körfezinin uzaktan görünümü.
Niobe (Ağlayan Kaya) Anıtı, Manisa.
Uyuyan Türk kadınları.
Ahır kapısı.
Samsun yolundaki han.
Amasya.
Tokat mezarlığı.
Tokat kalesi ile Tokat’ın kuzey-doğu görünümü.
Bağ bekçisi.
Eski cami, medrese ve han, Tokat.
Ermeni düğün töreni.
Türk mezarı.
Ermeniler.
Ermeni kadın başı.
Aziz Chryaostoni’nin Mezarı veya Hücresi, bir kayaya oyulmuş.
Niksar’ın Deunekseh (Şimdiki Dönekse) köyü, Kızılbaş köyü.
Şimdiki Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Dönekse köyü.
Antik Hitit Tapınağı.
Yıldız Dağı, Sivas.
Yıldız Dağı’nın zirvesindeki kale kalıntıları.
Keuhneh (*) yakınındaki kaplıca.
Hitit kaya kabartmaları.
Hitit kaya kabartmaları.
Hitit kaya kabartmaları.
Hitit kaya kabartması.
Sağ geçitteki kabartma.
Sol geçittieki kabartma.
Euyuk kabartması.
Hitit kaya kabartmaları.
Hitit kaya kabartmaları.
Hitit kaya kabartması.
Hitit kaya kabartması.
Hitit kaya kabartması.

İzmir’in unutulan sanatçıları 18 – Marko Melkon Alemşeryan

Ali Rıza Avcan

ABD’ne seyahat eden yabancıları gösteren listenin 7. sırasındaki 33 yaşındaki “Melkon Alemsherian”
Amerika Birleşik Devletleri’ndeyken 47 yaşında aldığı 104 numaralı kayıt kartı…

Konuştuğu Türkçe, Ermenice ve Rumca dillerinde geniş bir repertuara sahip olan Marko Melkon Alemşeryan 1937 yılında “Oğlan oğlan” şarkısı ile ilk plak kaydını yapmıştır.

Dönemin ünlü firmaları Re, Kaliphon, Metropolitan ve Balkan‘dan bir dizi plak çıkardı. 1960 yılında, Jules Dassin‘in Pazar Günü Asla (Pote tin Kyriaki) filmi için Manos Hacıdakis‘in bestelediği “Ta pedia tou Pirea” şarkısında ud çalması için ünlü orkestra şefi Don Costa‘dan teklif almış ve bu cazip teklifi kabul etmiştir. Film, 1961’de bu şarkıyla En İyi Müzik Oscar‘ını almıştı.

Marko Melkon Alemşeryan (Μάρκος Μελκόν) Amerika Birleşik Devletleri‘nde Orta Doğu ve oryantal dans müziğinin önemli bir erken dönem figürüydü ve çoğu şarkısını Türkçe söylüyordu.

Şimdi gelin isterseniz, Marko Melkon Alemşeryan‘ı, 26 Ekim 1929 doğumlu kızı Rose Hagopian-Moziyan-Alemşeryan‘ın ağzından dinleyelim:

Babam Melkon Alemşeryan, 2 Mayıs 1895’te İzmir’de (İzmir), Ermeni ebeveynler Garabed ve Hripsime Alemşeryan’ın çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi gençliğinde gitar dersleri almasını istiyordu ama bulabildikleri en yakın şey uddu. Yani tesadüfen bu onun enstrümanı oldu. On yedi yaşında Türk ordusundaki görevini yerine getirecekti. Babasının onun adına cizye ödeyip askerlikten muaf olmasına gücü yetmediği için Yunanistan’ın Atina şehrine kaçtı ve burada taverna ve kahvehanelerde çaldı. İzmirli olduğundan akıcı bir şekilde Yunanca konuşuyor ve şarkı söylüyordu. 1921’de müzisyen arkadaşı ve meslektaşı Achilles Poulos ile birlikte Amerika’ya gitti. New York’a vardığında gemide tanıştığı bazı Yunan denizciler onu doğrudan bir kahvehaneye götürdü. Bütün gece elinde ud çalmış ve sonunda ertesi sabah cepleri parayla dolu olarak kız kardeşinin evine varmış. Ailesi onu bu kadar parayla bulunca şok oldu. Kimse Melkon kadar şok olmadı. Amerika’da müzisyen olarak çalışabileceğini bilmiyordu. Böylece kariyerine kabare sanatçısı olarak başladı. Marko Melkon sahne adını aldı. Yunanlılar, özgün tarzı nedeniyle onun Yunan olduğunu iddia ettiler. 1923’te ailesi Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı ve Yunanistan’a kaçtı. Marko’nun biriktirdiği parayla Amerika’ya geçiş masraflarını karşıladı.

1928’de Marko evlenmek için Yunanistan’a döndü. Selanik’te bir hafta içinde İzmirli Ermeni kızı Azad Karnoogian ile tanışıp evlendi. Eski arkadaşı Achille Poulos sağdıç olarak görev yaptı. Düğünden önceki gece Marko, genç gelininin ağladığını görünce onunla evlenmeye zorlandığını sanıp oradan kızgınlıkla ayrıldı. Achille onu bunun doğru olmadığına ikna etmeye çalıştıysa da tartışma alevlendi ve zavallı Achille sonunda Marko’nun udunu kafasına yedi. Yine de Marko ve Azad ertesi gün evlendiler. Çift, Marko’nun Mt. Auburn Bulvarı’nda bir müzik ve plak dükkanı işlettiği Watertown, Massachusetts’e yerleşti. Benim ve ağabeyim Garabed’in iki çocukları vardı. Buhran sırasında babam işini kaybetti ve biz de New York’a taşındık ve orada yeniden kulüplerde çalmaya başladı. Kırklı yıllarda MeRe, Kaliphon ve Metropolitan plak şirketlerinde yapılan bir dizi plağın yayınlanmasıyla popülaritesi arttı. İlk albümü “Oğlan, Oğlan” ülke genelinde büyük beğeni topladı. 1950 yılına gelindiğinde Marko’nun kayıtlarının bulunmadığı bir Ermeni hanesi neredeyse yoktu. Grubunda kemancı Nişan Sedefliyan veya Nick Doneff, ünlü kanun sanatçısı Garbis Bakırcıyan ve genellikle gece kulübündeki kadın dansçılardan biri olan bir dümbelek sanatçısı vardı.

Babamın beni bir kayıt seansına götürdüğünü hatırlıyorum. “Püsküllü bela”yı kaydediyorlardı. Mühendis, bunun ana kayıt olacağını her söylediğinde, dümbelek çalan zavallı kadın sinirleniyor ve ritmini kaybediyordu. Hepsi kontrol odasında kayıttan müziği dinliyordu, bu yüzden beni duyabildiklerinin farkına varmadan dümbeleği alıp ona eşlik ettim. Babam dışarı çıktı ve ben de sinirleneceğini düşünerek dümbeleği hemen bıraktım. Bunun yerine, “Sen çal!” dedi. Onun dünyasının bir parçası olmak çok heyecan vericiydi ve genç bir kız olarak, kayıt başına 5 dolarlık bir servet kazandım! Yaz aylarında, otellerin Doğu Yakası’nın her yerinden gelen Ermeni göçmenlerle dolup taştığı Catskill Dağları’na giderdik. Marko, Tannersville Bar, Washington Irving Hotel ve Clinton Hotel’de çaldı. Bir yıl babamın annemi, teyzemi ve beni yazın çalacağı Tannersville Bar’a götürdüğünü hatırlıyorum. Biz geldiğimizde başka bir udçu, babamın şarkılarından birini çalıyordu. Bitirdikten sonra babam bana ud sanatçısı hakkında ne düşündüğümü sordu. “Bir amatör için hiç de fena değil” dedim. Marko güldü ve besbelli benim hayranlığımdan etkilenmişti. Onun dünyadaki tek profesyonel ud çalan olduğunu sanıyordum! Sahnedeki varlığı ve Ermenilerin “kef zamanı” (iyi, keyifli zamanlar) dedikleri şeyi yaratma yeteneği gerçekten dikkate değerdi. “Kef-making” (keyif yapma) işini sanata dönüştürdü ve bence bu onun en büyük yeteneğiydi. Muhtemelen daha bilgili veya teknik açıdan daha yetkin ud çalanlar vardı ama hiçbiri Marko olamadı. Efsanevi kör ud sanatçısı Udi Hrant’ın İstanbul’dan New York’a gelişini hatırlıyorum. Akşam yemeği için evimize geldi ve sonrasında bizim için çaldı. Teyzem, Marko’ya “Çok güzel çalıyor değil mi?” dedi. Marko şöyle yanıtladı: “Ben bu tür müzik çalmıyorum. İnsanları dans ettiriyorum.” Hiçbir şey bundan daha doğru olamazdı. Konu kabare tarzı çalmaya ve iyi vakit geçirmeye geldiğinde Marko tartışmasız kraldı. Her hayranının sadece ismini değil aynı zamanda en sevdikleri şarkıyı da biliyordu. Hangi şarkıyı ne zaman çalacağını ve zevklerine göre özel olarak nasıl çalacağını biliyordu. Herkese sanki tek başına oynuyormuş gibi hissettirdi. Hiçbir müzisyen Marko kadar bahşiş kazanmadı (müzisyenlerin üzerine dolar banknotları atılırdı). Club Zara ve Club Khyam’ın açılışında Boston’a gitti ve haftalarca Philadelphia, Chicago veya Detroit’e giderek onların kulüplerinde ve kahvehanelerinde çaldı.

New York’taki 8th Avenue orta doğu kulübü sahnesi giderek daha popüler hale geldikçe, Marko’nun izleyicileri arasında Amerikalılar da yer almaya başladı. En tanınmış kulüpler olan Port Said, Britania, Mısır Bahçeleri ve Grecian Palace Cafe, Leonard Bernstein, Melvin Douglas, Ann Sheridan ve Dave Brubeck gibi ünlülerin uğrak yeriydi. 1950’de Mısır Bahçeleri’nin giriş ücreti 3,50 dolardı; bu Copacabana’dan elli sent daha fazlaydı! Sahibi çekingen bir adamdı, bu yüzden Marko konukları selamlamak ve dağıtmak için sık sık sahneden atlıyordu. Annem gündüzleri şapkacı olarak çalışıyordu. Babam balık tutmayı severdi ve kulüp randevusundan sonra genellikle sabah 4.00’de doğrudan Sheepshead Körfezi’ne giderdi. Yemek yapmayı çok seviyordu ve Yunanistan’da öğrendiği balık yemeklerinde uzmanlaşan olağanüstü bir şefti. Kabare hayatı gece saat 10.00 sıralarında başladığından günleri serbestti. Vodvile gitmeyi seviyordu ve benim okuldan eve gelip ona eşlik etmemi sabırsızlıkla bekliyordu.

1960 yılında “Pazar Günü Asla” filmi çekildi. Annem de babam da bu filmi çok sevdiler çünkü onlara Atina’da tanıdıkları insanları hatırlattı. Marko, Amerikalı orkestra lideri Don Costa filmin şarkısında ud çalmasını istediğinde çok heyecanlandı. Hatta konseri gerçekleştirmek için Müzisyenler Birliği Yerel 802’ye bile katıldı. 1957’de caz trompetçisi ve prodüktörü olan kocam Roger Mozian, babamın Decca plakları için tek uzun süreli çalma albümünü kaydetti: Hi-Fi in Asia Minor. Bu büyük bir başarıydı ve Marko’nun Ermenice, Yunanca ve Türkçe şarkı söylemesini sağladı. Roger daha önce Dance Band ve Ud için Asia Minor adlı bir eser yazmıştı. Birlikte kaydettiler ama asla yayınlanmadı. Kayıt sırasında Marko’nun etrafına özel duvarlar örmek zorunda kaldılar çünkü Marko tüm enstrümanlar çalarken udunu duyamadığını söyledi! Babam mükemmel bir şovmendi, sahne dışında bile performans sergiliyordu ama müzik onun gerçekten ilk aşkıydı. Nick Kenny ile yaptığı röportajda udun metresi gibi olduğunu hissettiğini söyledi. Göz ardı edildiğinde soğuk tepki verdi. 1952’de kalp krizi geçirdiğinde doktorları en az bir yıl süreyle çalışmayı bırakması konusunda ısrar etti. Kendisi ve tüm aile için en zor yıldı. Hayranlarından alışık olduğu alkışa ve ilgiye çaresizce ihtiyacı vardı. İyileştiği yıl boyunca kendisi ile ne yapacağını bilmiyordu ve biz de onunla ne yapacağımızı bilmiyorduk! Bazen huysuz olabiliyordu ve hayal kırıklığı hepimiz tarafından hissediliyordu. Başlangıçta bahçe işleri ve evdeki ufak tefek işler ile meşgul olmaya çalışsa da Marko böyle bir aile hayatına uygun değildi. Ruh halindeki değişimler aşırıydı ve keskin alaycılığı bazen yakınındakileri incitiyordu. Şöyle derdi: ‘Beni kimse anlamıyor. Belki Rosig beni biraz anlıyor olabilir.” Marko yılı idare etti ancak yaşam tarzını tamamen değiştirmek zorunda kaldı. Hayatının geri kalanında içki ve sigarayı tamamen bıraktı. Ancak kalbi zayıfladı ve sonraki on bir yıl boyunca bir dizi küçük kalp krizi geçirdi. Kulüplerde çalmaya devam etti ama genellikle sadece hafta sonları. Kalbi nihayet 1963’te Astoria, Queens’teki evindeyken dayanamadı. Kayıtları hayatta kaldığı için minnettarım. Bu koleksiyonun derlenmesinde birçok anı hatırlandı. Kemancı Nişan Sedefliyan’ı sigarası ağzının kenarından sarkarken görebiliyorum… ve ilk anılarım babamın taksim (doğaçlama) çaldığı anılar. Kızının dansa gideceğini nasıl duyurduğunu ve bir yabancı ya da genç bir adam benimle dans etmeye cesaret ederse müziğin nasıl soğuyacağını hatırlıyorum.” (1)

1. Music From Turkey, LP, Mono, Fiesta, FLP 1418, 1965.

🔴 Ali Dayı

🔴 Cemo Vay Cemile

🔴 Hastayım Yalnızım

🔴 Trabzon Yalı Boyu

🔴 Bekledim Günlerce

🔴Yüce Dağ Başında

🔴 Açmam Açamam

🔴 Su Dere Yonca

🔴 Sen de Leyladan mı Öğrendin

🔴 O Günkü Gördüm Seni

2. Marco Melkon, CD, Traditional Crossroads, CD 4281, 1996.

🔴Yandım Yandım, Keman: Nişan Sedefliyan

🔴 Oğlan Oğlan

🔴 Allan Gel – Keman: Nick Doneff

🔴 Ekinim Harmanım Yok

🔴 Hicaz Taksim

🔴 O Asil Gözleri

🔴 Gideceksin Gurbet Ele, Keman: Nick Doneff

🔴 Çifte Telli, Keman: Nişan Sedefliyan

🔴 Aman Arap Kızı, Kanun: Kanuni Garbis, Keman: A. Zervas

🔴 Oğlan Yalanlar Düzme

🔴 Nazlı Kadın

🔴 Çapkın Çapkın

🔴 Hanım Oyunu, Keman: Nişan Sedefliyan

🔴 Hüzzam Taksim

🔴 Mecnun Oldum Bir Güzele, Kanun: Kanuni Garbis, Keman: A. Zervas

🔴 Bahçelerde Ben Gezerim, Keman: Nick Doneff

🔴 Püsküllü Bela, Kemal: Nick Doneff

🔴 Kadifeden Kesesi

🔴 Bu Gece Çamlarda Kalsak

🔴 Seviyorum Ayıp Mıdır?

🔴 Asia Minor

3. I Go Around Drinking Raki: ca.1942-1951 NYC Recordings, (30XFile, FLAC), Canary Records, 2019.

🔴 Rakı İster İster

🔴 Hanım Oyunu

🔴 Hüzzam Taksim

🔴 Çapkın Çapkın Bakarsın

🔴 Yandım Yandım

🔴 Halis Arap Kızı

🔴 Çiftetelli

🔴 Beyazın Adı Var

🔴 Anapsate Kai Sbusete Ta Sparmasete (Mumları Yak ve Söndür)

🔴 Trigurizo San Tin Nuxterida (Yarasa Gibi Dolaşıyorum)

🔴 Oğlan Oğlan

🔴 Yanakların Gül Olsun

🔴 Püsküllü Bela

🔴 Nazlı Kadın

🔴 Nihavent Taksim

🔴 Dokumacı Kız

🔴 Bahçe Duvarını Aştın, Victoria Hazan & Marko Melkon

🔴 Martinim Omuzumda, Marko Melkon & Victoria Hazan

🔴 Bir Gül Gibi

🔴 Gözlerinden Bellidir

🔴 Şeker Oğlan

🔴 Ta Oula Sou (Olduğun Her Şey)

🔴 Ethela Na’Rotho To Vradu (Bu Gece Sana Gelmek İstedim)

🔴 Rast Taksim       

🔴 O Nasıl Gözler

🔴 Kadife Kantosu

🔴 Gideceksin Gurbet Ele

🔴 Galata’da Todoraki Doldur Doldur Ver Yanaki

🔴 Rixe Ta Mallia Sou Piso (Saçlarını Geri At)

🔴 Karcığar Taksim

4. Hi-Fi Adventure in Asia Minor (12XFile, FLAC, Album), Canary Records, 2020.

🔴 Eam Cheanar Yaren        

🔴 Rommpi Rommpi            

🔴 Tchomiko

🔴 Jezayire

🔴 Kasop

🔴 Depkey

🔴 Hanım Oyunu

🔴 Zeybekiko

🔴 Soodeh Soodeh

🔴 Kalamantiyano

🔴 Finjohn 

🔴 Bar Dasnehchors

1. “Değirmenci” ve “Bahçe duvarını aştım, Victoria Hazan ve Marco Melkon, (Shellac, 10″, 78 RPM), Meyropolitan Phonıgraph Record Co., No.2004.

2. “Çapkın çapkın bakarsın, Hanım oyunu, (Shellac, 10″, 78 RPM), Balkan Phonograph Records, No.4002.

3. “Nihavent taksim“, “Yandım, yandım, yanıyorum ben, (Shellac, 10″, 78 RPM), Metropolitan Phonugraph Record Co., 2006.

3. “Pınara varmadın mı“, “Fincanı taştan oyarlar, Nick Doneff ve Marko Melkon, (Shellac, 10″, 78 RPM), Metropolitan Phonograph Record Co., 2010.

4. “Hicaz neva“, “Bursa’nın ufak tefek taşları, Garbis, Marko Melyon ve Nick, (Shellac, 10″, 78 RPM), Metropolitan Phonograph Records, 2017.

5. “Galata’da Todoraki, doldur doldur ver Yanaki“, “Vurma avcı, vurma kalbim yaralı”, (Shellac, 10″, 78 RPM), Kaliphon Phonograph Records, No.D-715.

6. “Gideceksin gurbet ele“, “Şu dere baştan başa, Marko Melkon, (Shellac, 10″, 78 RPM), Kaliphon Phonograph Records, No.D-714.

7. “Aman Memo“, “El aman karşılama, Kanony Garbis, Nick Doneff ve Marko Kelkon, (Shellac, 10″, 78 RPM), Kaliphone Phonograph Records, 706.

8. “Uşak taksim“, “Şedaraban taksim, “(Shellac, 12”, 78 RPM), Pharos (2), P806.

9. “Sacramento, Boston, New York“, “Deniz kadar derin”, (10″, 78 RPM), Balkan Phonograph Records, No.822

10. “Hicazkar kürdi“, “Bu gece çamlarda, (Shellac, 10″, 78 RPM), Metropolitan Phonograph Record Co., No.2007.

11. “Hicaz taksim“, “Rakı içer içer, (Shellac, 10″, 78 RPM), Kaliphone Phonograph Records, 702.

12. “Çiftetelli“, “Olmaz ilaç, (Shellac, 10″, 78 RPM), Kaliphone Phonograph Records, 703.

13. “Chiakpina Americana“, “Sparmachetta’yı açın ve kapatın, (Shellac, 10″, 78 RPM), Kaliphon Phonograph Records, D-751.

14. “Oğlan oğlan“, “Çiftetelli, Melkon Alemşeryan ve Klarinet Şükrü, (Shellac, 10″, 78 RPM), RCD Victor, 26-2053.

15. “Püsküllü bela“, “Hüzzam taksim, Marko Melkon, Nick Doneff, (Shellac, 10″, 78 RPM), Kaliphone Phonograph Records, 700.

16. “Gözlerinden bellidir“, “Rast taksim, Marko Melkon, Nick Doneff, (Shellac, 10″, 78 RPM), Kaliphone Phonograph Records, 701.

17. “Hüzzam şarkı, endamın“, “Garip, Hicaz taksim, Hanende Melkon, Harry Eff., (Shellac, 10″, 78 RPM), M.G. Parsekian, 516.

1. The Most Popular Turkish Songs Last 30 Years in U.S., Marko Melkon, Roza Eskinazi, Balkan, 1955.

2. The Most Popular Turkish Songs Last 30 Years In U.S., (LP, Derleme), Balkan Balkan, LP 4006, N-LP-4006, US, 1955.

3. The Most Popular Turkish Songs Last 30 Years In U.S., (LP, Derleme), Balkan Balkan, LP 4006, US, 1955.

4. Marko Melkon, 1988.

5. Marko Melkon, Falerian Kardeşler, Yunanistan, 1988.

6. Amerika’daki Yunan Halk Şarkıcıları, Markos Melkon, Lyra, Falirean Kardeşler, Yunanistan, 1992.

7. Anestis Delias, Markos Melkon, Anestis Delias 1912-1944, (CD, Derleme), Lyra, Falirean Kardeşler, CD 4642.

8. Amerika’nın Yasak Rebetikaları, Markos Vamvakaris, Marika Papagika, Tetos Dimitriadis, Amalia Vaka, Virginia Magidou, Markos Melkon, George Katsaros, Kostas Dousias, Rosa Eskenazi, (5XCD, Derleme, Özel Baskı, Kutu set, FM Records, FM2554.

……………………………………………………………………………………..

(1) https://rembetiko.gr/t/markos-melkon/5968

(2) https://www.discogs.com/fr/artist/3624062-Marko-Melkon

İzmir’in unutulan sanatçıları 1 – Boğos Tatikyan

Ali Rıza Avcan

İzmir‘i, özellikle de Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi İzmirini ele aldığımız bu yeni yazı serisinin konusu, bu topraklarda doğan ya da eserlerini bu topraklarda vermiş olmasına karşın bizlerin unutup hatırlayamadığı İzmirli sanatçılar… Özellikle de Osmanlı döneminde bu kentte resim yapıp şiir yazan, beste yapıp şarkı söyleyen, fresk yapıp heykele şekil veren, güzel binalar yapan Rum, Ermeni, Yahudi, Levanten ve Türk sanatçılardan, çoğumuzun hafızasında yok olmuş olanlardan söz edeceğiz. İlk elde aklımıza gelen Boğos Tatikyan, Alphons von Cramer, Ovide Curtovich, John Dabour, Nicolas-François Dracopolis, Evelyn Purdie, Christian de Marinitsch, Theofrastos Triantafillides, Jean Eritzian, Athanase Apartis, Samuel Sinai, İzak Algazi, Alberto Filstern Akaer, Raymond Péré, Henry John van Lennep, Marko Melyon Alemşeryan, Nusret Ayetullah Sumer, Santo Şikari, Max Maxudiyan, Giulietta de Riso, Magali Noel ve Fuat Mensi gibi unutulan sanatçıları ele alıp hem yaşam öykülerini hem ortaya koydukları sanat eserlerini sizlerle paylaşıp unutulmamak üzere hafızalara yerleştirmeye çalışacağız.

Bu kapsamda bugün ilk ele alacağımız sanatçı, 1820 İzmir doğumlu Ermeni sanatçı Boğos Tatikyan. 19. yüzyıl İzmirinde önemli sanatsal çalışmalara imza atan Ermeni asıllı Boğos Tatikyan (Tatikian) litografi (taş baskı) ağırlıklı çalışan bir ressam ve aynı zamanda matbaacı idi. 1840’lı yıllarda resim çalışmalarına başlamış, Kevork Pamukciyan‘a göre 1859 yılında İzmir‘de ilk fotoğrafhaneyi açmış ve aynı yıl litografhanesini kardeşi Bedros‘a teslim etmiştir. İzmir’de yayınlanan birçok ticaret yıllığında ad ve adresinin yer alırken Cumhuriyet döneminin İzmir ile ilgili ilk ticaret rehberi olan 1926 tarihli Ticari ve İktisadi İzmir Rehberi‘nde yer almaması dikkat çekicidir.

3 Nisan 1852 tarihli “Nuh’un Güvercini” adlı Ermenice gazetede yayınlanan bir reklam, Ermeni gravürcü Tatikyan Boğos’un, Osmanlı Sultanları’nın renkli ve altın yaldızlı gravürlerini hazırladığından ve bunların İzmir ile İstanbul’da satılacağından söz etmektedir. Farklı dil ve cemaatlere ait yayınları basan Tatikyan Matbaası’nda, Boğos Tatikyan tarafından oluşturulan taş baskı resimler de çoğaltılmıştır. Tatikyan’ın gravür çalışmaları, Osmanlı padişah portreleri dışında büyük ölçüde İzmir’de yaşayan farklı etnik kimlikler ve mesleklerden kişileri mesleklerini tanıtıcı biçimde ve farklı giyim-kuşamları ile betimlemektedir. American Board’un (American Board of Commissioners for Foreign Missions) misyonerleri olarak İzmir’de görev yapan anne ve babası ile birlikte çocukluğunda bir süre İzmir’de yaşayan ve ileriki yıllarda diplomat ve yazar olarak Amerika’yı temsil eden Samuel G. W. Benjamin, anılarında, Tatikyan’dan resim dersleri aldığını belirtmektedir. Benjamin, Tatikyan’ın İzmir konulu tanıtıcı resimlerinin, kente gelen yabancı turistler için hazırlandığını söyler. Sanatçının, II. Abdülhamid Dönemi’nde Birleşik Devletler Kongre Kütüphanesi için hazırlatılan 1893 tarihli taşbaskı albümlerinden biri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı’nda bulunmaktadır. Bu albümde, İzmir’in sokak satıcılarıyla Rum, Ermeni, Yahudi ve Türk kadın ve erkek tiplerini, giyim ve kuşamlarını gösteren sonradan renklendirilmiş taş baskı resimler yer almakta, kentteki çok yönlü renklilik adeta Tatikyan’ın resimlerinde hayat bulmaktadır.

Sanatçının 1922 yılında ya da daha önce İzmir‘den ayrılıp ayrılmadığı, nereye gittiği, hangi yıl nerede öldüğü gibi bilgilere ulaşılamamış; ayrıca, İzmir’de ilk fotoğrafhaneyi açmış olduğu iddia edilmekle birlikte kendisine ya da fotoğrafhane isminin basılı olduğu bir fotoğrafa rastlanmamıştır. Nail Moralı, “Mütarekede İzmir, Önceleri ve Sonraları” isimli kitapta Türklerin Tatikyan Matbabası‘na, özellikle de ihtiyar Tatikyan‘ı sevdiklerini belirtip kendisinin onu sık sık ziyaret ettiğini, Boğos‘un ölümünden sonra matbaayı kardeşi Bedros‘un devraldığını belirtmiş olsa da, sanatçının yaşamı bugün itibariyle belirsizdir.

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Sanatlar Bölümü öğretim görevlisi Ömer Durmaz tarafından kaleme alınıp İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından 250 adet basılan “Yüzyıl İzmir’inde Ressam Boğos Tatikyan, Tatikyan Matbaası” isimli eser, sanatçıyı hatırlayıp tanıtma açısından yerinde bir girişim olmakla birlikte; baskının sadece 250 adetle sınırlı tutulması ve onların da protokole dahil olan zevata verilmesi nedeniyle İzmirlilerin ve diğer geniş kitlelerin bu kitaba ulaşması mümkün olmamış, o nedenle söz konusu kitap şimdiden müzayedelerde açık artırmaya konu olan bir nesneye dönüşmüştür.

Şimdi gelelim sonradan renklendirilmiş 53 adet taş baskı gravür ile 31 padişah gravüründen oluşan Padişahlar Albümü‘nden 4 adet gravür olmak üzere toplam 57 adet güzel eseri izlemeye… Böylelikle 19. yüzyıldaki hemşerilerimizi, kadınları, satıcıları, değişik meslek mensuplarını daha iyi ve daha yakından tanımaya…

Akhisarlı Kadın, 1848
Arnavut, ALB. 265/15, 26X19,6 cm.
Badana Yapan Yahudi Kadınlar, ALB. 265/21, 27,1X20,3 cm.
Basra Mevlevihanesi Mutriban Heyeti
Bedeviler, 1850
Berber ile Tütün ve Kahve İçen Ermeni Tüccar – 1850
Çöpçü, ALB. 265/28, 26,5X20 cm.
Ermeni – ALB. 265/4 – 26,5X20,2 cm.
Ermeni Ekmek Satıcısı, ALB. 265/19, 25,4X20 cm.
Ermeni Kadın Nakış İşliyor, 1850
Ermeni Saka. ALB.265/23, 23,2X16 cm.
Evde Yahudi Kadın, ALB. 265/5, 26X20,3 cm.
Evdeki Ermeni Kadın, 24,5X19,5 cm.
Evdeki Ermeni Kadın
Evdeki Türk Kızı – 1840 – 34X25,5 cm
Fasulye Satan Siyahi Kadın & Pelte Satan Erkek Satıcı, ALB. 265/6, 26X20,2 cm.
Hamal – 1840 – 28X21 cm.
İki Rum Erkek – ALB. 265-10 – 26,2X20,5 cm.
Acem Dansöz, ALB. 265/18, 26X20 cm.
Acem Kadın, ALB. 265/29, 26,5X19,7 cm.
İzmirli Börek Satıcısı Siyahi Kadın, ALB. 265/3, 26,8X20 cm.
İzmirli Şerbet Satıcısı, 1850
Kavas (Konsolos Koruması) – 24X34, İzmir.
Kavas (Konsolos Koruması), ALB. 265/27, 25,5X21 cm.
Kavas (Konsolos Koruması)
Manisalı Türk Kadın, ALB. 256/16, 24X34 cm.
Maymun Oynatan Çingene ve Maşa Satıcısı Karısı, ALB. 265/20, 25,7X20 cm.
Mısırlı Türk Kadınlar Terasta, 1850
Mısırlı Türk, ALB. 265/8, 27X20,1 cm.
Çubuk İçen Müslüman Tüccar ALB. 265/7, 25,8X20,2 cm.
Nefir Üfleyen Bektaşi Dervişi, 1850
Rum Dansöz – 1850’liler – 33X24
Rum Nohut Satıcısı – 1850
Simitçi ve Börekçi
Sırık Hamalları, ALB. 265/26, 25,5X21 cm.
Sokakta İzmirli Türk Kadın, ALB. 265/17, 27X20,3 cm.
Sokakta İzmirli Rum Kadınlar, 1893, “the Sultan Abdul Hamid II to the National Library of the USA” albümünden, Atatürk Kitaplığı, İstanbul
Sokakta Smyrnalı Yahudi Kadın, ALB. 265/13, 26,8X20,2 cm.
Sokakta Müslüman Kadın
Sokakta Smyrnalı İki Müslüman Kadın – ALB.265-22 – 26,5X20 cm.
Sokaktaki Ermeni Kadın
Sokaktaki Rum Kadın
Dragoman (Tercüman), ALB. 265/25, 26,2X20,8 cm.
Türk Arzuhalci, 1850, ALB. 265/2
Türk Kahveci, ALB. 265/9, 26,5X20 cm.
Türk Meyve Satıcısı, ALB. 265/1, 22,5X15,8 cm.
Türk Ulak (Postacı)
Yahudi Din Adamı, alb. 265/11, 25,5×20,1 CM.
Yahudi Sabun ve Yağ Satıcıları, ALB. 265/24, 26X19,8 cm.
Yahudi Şekerleme Satıcısı, ALB. 265/14, 27,3X20 cm.
Zeybek – 25X34 cm.
Mevlevi Şeyhi, 21X25,5 cm.
Deveci
Abdülmecit – 1839 – 1861. Sülale-i Seniyye-i Devlet-i Osmaniye. Chronologie des Empéreurs Ottomans. O. O., um 1860 (Smyrna 1852)
Mahmut, Gavur Sultan 1808 – 1839. Sülale-i Seniyye-i Devlet-i Osmaniye. Chronologie des Empéreurs Ottomans. O. O., um 1860 (Smyrna 1852).

Yararlanılan Kaynaklar

1. Daşçı, S. (2011) 19. Yüzyılda İzmir’de Dünyaya Gelen Bazı Gayrimüslim Sanatçılar ve Sanatsal Etkinlikleri Hakkında Bir Değerlendirme, Sanat Tarihi Dergisi, C.XX, Sayı 2, Ekim 2011, s.37-44.

2. Daşçı, S. (2013) İzmirli Ressam Boğos Tatikyan ve ABD Ulusal Kütüphanesi’ne Hediye Olarak Hazırlanan Gravür Albümü, The Journal of Academic Social Science Studies, Volume 6 Issue 1, p.531-568, Ocak 2013.

3. Daşçı, S. (2012) “1893-1896 İzmir Ticaret Yıllıklarında Adı Geçen Sanatçılar ve Sanatla İlgili Meslekler Üzerine Bir Değerlendirme, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, Cilt 1, Sayı 3, s.17-52.

4. Murat Bardakçı, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayınladığı bu kitap, kültürümüz bakımından yerli otomobil projesi kadar önemlidir!“, https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/3445649-sanayi-ve-teknoloji-bakanliginin-yayinladigi-bu-kitap-kulturumuz-bakimindan-yerli-otomobil-projesi-k#:~:text=2022%20-%2012%3A47-,Sanayi%20ve%20Teknoloji%20Bakanlığı%27nın%20yayınladığı%20bu%20kitap%2C%20kültürümüz%20bakımından,basılmış%20ilk%20kitap%20olarak%20bilindi

5. Durmaz, Ö. , Dereli, İ. (2021) 19. Yüzyıl İzmir’inde Ressam Boğos Tatikyan, Tatikyan Matbaası, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İzmir Kalkınma Ajansı Kültür Yayını, Aralık 2021, İzmir.

Kitabı indirmek için: https://kulturyayinlari.izka.org.tr/tatikyan/

6. Moralı, N. (1976) Mütarekede İzmir, Önceleri ve Sonraları, İstanbul, 1976, s.85.

7. Özmakas, Y., “İzmir’de Ermeni matbaacılığı“, https://www.academia.edu/85809942/İzmirde_Ermeni_matbaacılığı