Belediyelerin tarımsal destek hizmetlerini bekleyen büyük tehlikeler; farkında mıyız?

Ali Rıza Avcan

6 Mart 2019 tarihinde kaleme aldığım “Ciddi bir uyarı” (1) başlıklı yazı ile, Sayıştay‘ın İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilgili 2016 yılı Denetim Raporu‘nun “Mevzuata Aykırı Olarak Tarımsal Yardımların Yapılması” başlıklı maddesinde dile getirilen “kooperatiflere, kooperatif birliklerine, meslek odalarına ve çiftçilere yapılan büyük tutardaki tarımsal yardım ve ödemelerin mevzuata uygun olmadığı” ile ilgili bulgunun, CHP‘li belediyelerin tepesine asılmak istenen “Demokles’in kılıcı” benzeri bir tehdit olarak ciddiye alınmasını, şimdilik bir uyarı olarak dile getirilen bu durumun herhangi bir şikayet durumunda şimdiye kadar yapılan yardımların tazminine konu olabileceğini belirtmeye çalışmıştım.

Nitekim daha sonraki tarihlerde yardım amacıyla başında Neptün Soyer‘in bulunduğu Köy-Koop İzmir, İzmir Tarımsal Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği‘nden yapılan büyük miktardaki doğrudan alımlar nedeniyle düzenlenen özel bir Sayıştay raporu neticesinde, hem bu tür yardım adı altındaki ödemelerin önü kesilmiş, hem de yapılan ödemeler tazmine konu olmuştu.

O tarihlerde dile getirmeye çalıştığım belediyelerce gerçekleştirilen tarımsal yardımların neler olabileceği, bu yardımların ne şekilde yapılacağı, bu yardımlar konusunda merkezi yönetimle belediyelerin nasıl bir işbirliği yapabileceğini, belediyelerce yapılan tarımsal yardımlarla merkezi yönetim birimlerince yapılan diğer tarımsal hizmetlerin il ve ilçe boyutunda nasıl bir bütünlük oluşturacağı gibi temel konuların Tarım ve Orman Bakanlığı‘nca düzenlenecek özel bir yönetmelikle belirlenmesine ilişkin önerimiz, aynı belirsizlikten yararlanan iktidar belediyelerini rahatsız etmemek, onların Tarım ve Orman Bakanlığı‘nın kırsal kalkınma destekleriyle birlikte her şeyi yapmalarını mümkün kılmak amacıyla geçen zaman içinde dikkate alınmamış; bu konularda birtakım akılcı çözümler önerilmesine karşın, tarımsal yardımlar konusundaki belirsizlik bilerek ve isteyerek sürdürülmüştü. (2)

Ancak aradan geçen zaman içinde CHP‘li belediyelerin tarımsal yardımlar konusunda “İzmir Modeli” ve “İstanbul Yaklaşımı” gibi uygulamalarla öne çıkması üzerine AKP iktidarı bu konuyu tarımsal faaliyet ve üretimin planlanması boyutunda Tarım Kanunu‘nda değişiklik yaparak ve bu değişiklikle ilgili bir uygulama yönetmeliği çıkararak “tarımın planlanması” adı altında kendi kontrolüne almayı tercih etmiş; böylelikle belediyelerce yapılan tarımsal yardımlar için özel bir yönetmelik düzenlenmesine gerek kalmamıştır.

Buna göre, 5488 Sayılı Tarım Kanunu‘nun 23 Mart 2023 tarih, 7442 sayılı kanunun 2. maddesi ile değişik 7. maddesi ile “tarım sektörü ile ilgili politikaların tespit edilmesi, planlanması ve koordinasyonu ile ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak uygulanmasındanTarım ve Orman Bakanlığı yetkili olup; bakanlıkça belirlenen ürün ve ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce bakanlıktan izin alınması gerekmektedir. Bu madde hükmüne göre bakanlık, “tarımsal üretimin planlanması, gıda güvence ve güvenliğinin sağlanması, verimliliğin artırılması, çevrenin korunup sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için” “arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını” belirleyecek, aksine hareket edenleri aynı maddede yazılı yöntemlerle cezalandıracak ve buna ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla bakanlıkça bir yönetmelik çıkaracaktır.

5488 Sayılı Tarım Kanunu‘nun 7. maddesinin verdiği yetkiye göre düzenlenip 14 Eylül 2023 tarih, 32309 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Tarımsal Üretimin Planlaması Hakkında Yönetmelik“, planlama çalışmasının ayrıntılarını ortaya koymuş ve tarımsal üretimin planlanması görevini bakanlığın ilgili merkez ve taşra örgütleri ile ‘Kurul‘, “Teknik Komite‘, ‘İl/İlçe Tahkim’‘, ‘İl/İlçe Keşif ‘ ve ‘İl/İlçe Tespit‘ komisyonlarına vermiştir.

Aynı yönetmeliğin 6 ve 7. maddelerine göre merkezde oluşturulacak ‘Tarımsal Üretimin Planlaması Kurulu‘na bağlı olarak il ölçeğinde valilik oluru ile oluşturulacak teknik komitelere vali yardımcısının başkanlığında 1 adet bakanlık il müdürü, il müdürlüğünün tarımsal üretimden sorumlu en az 3 şube müdürü ve tarımsal üretim planlama birim sorumlusu, bakanlık araştırma enstitüsünden 1 temsilci, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü‘nün ilde bulunan birimini temsilen 1 temsilci, büyükşehirlerde ve büyükşehir bulunmayan illerde büyükşehir belediyesinden ya da il özel idare genel sekreterliğinden 1 temsilci, ildeki üniversitelerin bünyesinde ziraat, veterinerlik ve su ürünleri bölümü bulunması halinde her fakülteden birer temsilci, ziraat odalarıyla ticaret borsalarından 1 temsilci, ilde bitkisel üretim, hayvancılık ve su ürünleri alanında faaliyet gösteren en fazla üyeye sahip üretici birliği, yetiştirici birliği, kooperatif ve derneklerden her bir faaliyet alanı için 1 kişiden fazla olmamak üzere en fazla 3 temsilci katılacak, bakanlık gerekli gördüğü takdirde teknik komite toplantılarına temsilci gönderebilecektir.

Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, tarımsal faaliyetlerin il ölçeğinde planlanması için oluşturulan teknik komitelere TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası temsilcisi alınmadığı gibi, İzmir özelinde 16 kişiden oluşan bu komitede sadece 1 adet büyükşehir belediyesi temsilcisi bulunacaktır.

Asıl önemli değişiklik ise, aynı yönetmeliğin belediyeleri bu yönetmelik hükümlerine dahil eden 13. maddesinin 8., 14. maddesinin 3. ve 16. maddesinin 2. fıkrası hükümleridir:

Madde 13, Fıkra 8:Kamu kurum ve kuruluşları ile bağlı ortakları, belediyeler ve il özel idareleri bitkisel üretime yönelik proje veya uygulamalarında bu yönetmelik hükümlerine tabidir.

Madde 14, Fıkra 3:Kamu kurum ve kuruluşları ile bağlı ortaklıkları, belediyeler ve il özel idareleri hayvansal üretime yönelik proje ve uygulamalarında bu yönetmelik hükümlerine tabidir.

Madde 15, Fıkra 2:Su ürünleri üretiminin planlaması ile ürün veya ürün gruplarının belirlenmesine ilişkin iş ve işlemler, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde yapılır.

Bu üç fıkra hükmünü dikkate aldığımızda, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanıp 14 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe giren yönetmeliğe göre, bitkisel ve hayvansal üretimle su ürünleri üretimiyle bunlara ilişkin destekler tümüyle Tarım ve Orman Bakanlığı‘nın istek ve iradesine bağlanmış; böylelikle bundan böyle büyükşehir belediyeleriyle ilçe belediyeleri tarafından yürütülen tarımsal destek hizmetleri, bitkisel ve hayvansal üretimle su ürünleri üretimi bundan böyle planlanıyor adı altında Tarım ve Orman Bakanlığı ile illerdeki komitelerin iradesine bırakılmış, belediyelerin tarımsal yardım ya da destek adı altında yapacağı bütün faaliyetler plan bütünlüğü içinde bu komitelerin tercihlerine teslim edilmiş, aynen büyükşehir belediyelerine bağlı ulaşım koordinasyon kurullarında (UKOME) olduğu gibi iktidardan yana kurum ve kuruluşların çoğunlukta olduğu kurul ve komiteler eliyle ve bu komitelerin izin vermediği konularda yardım ya da destek yapılmasının önü kesilmiştir.

Bu ise, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu‘nun 7. maddesinde yazılı tarımsal desteklerin nasıl yapılacağını gösteren bir yönetmeliğin Tarım ve Orman Bakanlığı‘nca düzenlenmesi gerektiği şeklindeki o eski önerilerimin artık bundan böyle geçerli olmadığını, bakanlığın bundan böyle bu sorunu ya da belirsizliği hepimizin olumlayıp desteklediği ‘tarımsal üretimin planlaması‘ boyutunda, büyükşehir belediyeleriyle ilçe belediyelerini planlama faaliyetlerinin içine dahil etmek suretiyle ve kendi temsilcilerinin çoğunlukta olduğu teknik komiteler eliyle gerçekleştireceğini, teknik komite tarafından uygun görülmeyen ve planlanmayan tarımsal desteklerin engelleneceğini, bu engellemelere karşı çıkan üretici ve işletmelerin cezalandırılacağını göstermektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin yazısı.

Öte yandan, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı‘ndan aldığım 6 Ekim 2023 tarih, 532825556/622.01 sayılı yazı ile 22 Nisan 2024 tarihinde CHP Anayasa Mahkemesi Koordinatörlüğü ile yaptığım telefon görüşmesinden edindiğim bilgilere göre, CHP tarafından Tarım Kanunu‘nun 23 Mart 2023 tarih, 7442 sayılı kanunla değişik 7. maddesi altıncı fıkrasındaki “bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir” hükmünün iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle yapılan başvurunun E. 2023/96 sayılı dosyada incelendiği anlaşılmakla birlikte; basında, sosyal medyada ve CHP‘ne ait kurumsal web sitesinde bu başvuruya ilişkin herhangi bir haber ya da bilgiye rastlanmadığı gibi, CHP‘lilerin, belediyelerin, belediye başkan adaylarıyla seçilen belediye başkanlarının ve asıl önemlisi halkın bu konuda bilgilendirilmediği anlaşıldığından kamuoyu bilgisi ve desteğinden yoksun bu başvurunun önümüzdeki günlerde nasıl bir sonuca ulaşacağı bilinmemektedir.

Ayrıca CHP, Anayasa Mahkemesi‘ne yaptığı başvurunun gerekçelerini, parti olarak aldıkları prensip kararı uyarınca benimle ve kamuoyu ile paylaşmamakla birlikte; 5488 sayılı Tarım Kanunu‘nun 7. maddesinde yapılan değişikliklerin iptalini ve yürütmesinin durdurulmasını, sadece bu maddenin uygulanması ilişkin usul ve esasları düzenlenmek amacıyla çıkarılacak/çıkarılan yönetmelikle sınırlayıp bu yönetmeliğin düzenlenmesine gerekçe oluşturan diğer madde değişiklikleri için, örneğin aynı madde hükmü uyarınca planlama kararlarına uymayanlara verilecek cezaları gösteren 3, 4 ve 5. fıkra hükümleri için talepte bulunmamasının idare hukuku açısından gerçekçi ve sağlam bir dayanağı olmadığını; ayrıca, tarımsal faaliyetlerin nasıl planlanacağını gösteren böylesine bir yönetmeliğin çıkarılmasının elzem olduğunu düşündüğüm için bence böylesine zayıf gerekçelere dayanan bu talebin Anayasa Mahkemesi tarafından reddedileceğini, bu konuda asıl yapılması gereken işin, anti demokratik hükümlerle dolu söz konusu yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması için belediyeler eliyle idare mahkemelerinde dava açılması olduğunu düşünmekteyim.

30 Eylül-2 Ekim 2022 tarihlerinde İstanbul’da yapılacağı duyurulan; ama yapılmayan tarımsal kalkınma zirvesi…

O nedenle de, ‘tarımsal üretimin planlanması‘ adı altında ortaya çıkan bu tehdit ortadan kalkmadığı sürece belediyelerin ve yeni belediye başkanlarının bundan böyle izlemek isteyecekleri tarım politika ve, stratejileriyle uygulamaların ne olacağını merak edip araştırmanın, bunun için değişik adlar altında toplantılar düzenleyip tartışmanın ve tarımsal yardımları planlamanın fuzuli ve anlamsız bir çaba olacağını, bu konuda yapılacak ilk işin 5488 sayılı Tarım Kanunu‘nun 7442 sayılı kanunla değişik 7. maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmelik hükümlerine göre, büyükşehir belediyeleriyle ilçe belediyelerini oluşturulacak komitelerde azınlıkta bırakan, etkisiz kılan hükümlerinin bir an önce yürütmesinin durdurulup iptal edilmesi için kamuoyunu bilgilendirip arkasına alarak belediyeler eliyle mücadele etmek olduğunu düşünüyorum.

…………………………………………………………………………………………………

Alıntılar

(1) https://kentstratejileri.com/2019/03/06/ciddi-bir-uyari/

(2)Büyükşehir Belediyelerinin ve İlçe Belediyelerinin Tarımsal Destekleme Hizmet Standartlarının Geliştirilmesi Projesi Mevcut Durum Raporu“, Haziran 2021, Yerel Yönetim Reformu Projesi (YYR III), https://www.lar.org.tr/wp-content/uploads/2022/06/A.2.2.1.-Tarimsal-Destek-Hzm_MDA.pdf (Erişim Tarihi: 18.04.2024)

https://anayasa.gov.tr/tr/mahkeme-gundemi/genel-kurul/31-mayis-2023-genel-kurul-gundemi-ve-sonuclari

Yararlanılan Kaynaklar

Gökçe, S., Titiz, T., Özden, F., Işın, F., “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kırsal Kalkınmaya Yönelik Hizmet Kalitesinin Değerlendirilmesi: Bergama ve Ödemiş İlçeleri Örneği, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 2022, 59 (3), s.513-527.

Gözler, K. ,”6360 Saylı Kanun Hakkında Eleştiriler: Yirmi Dokuz İlde İl Özel İdareleri ve Köylerin Kaldırılması ve İlçe Belediyelerinin Büyükşehir İlçe Belediyesi Hâline Dönüştürülmesi Anayasamıza Uygun mudur?, Legal Hukuk Dergisi, Cilt 11, Sayı 122, Şubat 2013, s.37-82.

Lehimler, H. M. “Köylerin Mahalleye Dönüştürülmesinin Sosyal Etkileri Saha Araştırması Bulguları ve Hukuk Sosyolojisi Açısından Değerlendirilmesi“, Belediyelerin Geleceği ve Yeni Yaklaşımlar 3. Cilt, Aralık 2017, s.306-316.

Taşkan, G., Görmüş, S., “6360 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası’nın Kırsal Alan Üzerindeki Etkilerinin Okunması, TÜCAUM 2022 Uluslararası Coğrafya Sempozyumu, 12-14 Ekim 2022, Ankara, s.159-171.

Yalçın, A. Z., “Yerel Kalkınma Bağlamında Kooperatifler ve Belediye Etkileşimi, Maliye Araştırmaları Dergisi, Cilt 8, Sayı 1, 2022 Haziran, s.1-20.

Yenigül, S.B., “Büyükşehirlerde Tarımsal Alanların Korunmasında Kentsel Tarım ve Yerel Yönetimlerin Rolü, Megaron Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi E-Dergisi, Cilt 11, Sayı 2, s.291-299.

Zengin, O., “Büyükşehir Belediyesi Sisteminin Dönüşümü – Son On Yılında Değerlendirmesi, Ankara Barosu Dergisi, 2014/2, s.93-116.

Büyükşehirlerde Tarım ve Kırsal Kalkınma, “Büyükşehir Belediyelerince Sunulan Tarımsal Desteklemelere Yönelik Usul ve Esasların Belirlenmesi “, Türkiye Belediyeler Birliği, Ankara 2021, s.114-115.

Yorum bırakın