HÜSEYİN ALEMDAR
(1 Mart 1962 , Araklı / Trabzon – )
Ortaöğrenimini Araklı’da tamamladı. 1979 yılında İstanbul’a geldi. Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’ndeki öğrenimini yarıda bıraktı. Reklam ajanslarında çalıştı. Varlık ve Tasarım dergilerinde düzeltmenlik yaptı. Sinema sektöründe yönetmen yardımcısı, senaryo yazarı, kast sorumlusu ve yapım koordinatörü olarak çalıştı (1983-1992). Aralıklarla ofis yönetiminden editörlüğe, yayıncılıktan reklamcılığa, hayvancılıktan seracılığa çeşitli işlerde çalıştı. 2004 yılından bu yana bir reklam ajansında “düzeltmen” olarak çalışıyor.
Şair ve sinemacı Orhon Murat Arıburnu anısına 1990 yılında şiir,sinema ve fotoğraf dallarında verilmek üzere Arıburnu Ödülleri’ni kurdu. 1995 yılından bu yana kurucusu olduğu Hera Şiir Kitaplığı’nın editörlüğünü yürüttü. Şair ve denemeci Cemal Süreya anısına kurulan Cemal Süreya Kültür Derneği’nde kuruculuk, Cemal Süreya Şiir Ödülü’nde ödül sekreterliği yaptı.
İlk şiiri ‘Rıhtım’ 1982 yılında Kasımpaşa Subay Orduevi’nde askerlik görevini sürdürürken Oluşum dergisinde çıktı. İlk senaryosu ise başrolünü Müslüm Gürses’in oynadığı “Yıkıla Yıkıla” adlı bir Yeşilçam filmidir (1986).
Şiirleri, yazıları ve söyleşileri 1982 yılından bu yana Ada, Adam Sanat, Afrodisyas Sanat, Akatalpa, Aşkın e Hali, Ay, Birgün, Broy, Cumhuriyet Kitap, Edebiyat Ortamı, Esmer, Göçebe, Gösteri, Hayâl, Hayvan, Hece, Milliyet Sanat, Mor Taka, Oluşum, Öküz, Öteki-siz, Parantez, Poetik’us, Poyraz, Rüzgâr Şiir Yaşam, Şairin Atölyesi, Şiirlik, Şiir Ülkesi, Şiiri Özlüyorum, Taraf, Temrin, Uç, Ünlem, Üryan, Varlık, Yaratım, Yasakmeyve, Yedi İklim, Yeni Düşün, Yeniyazı, Zalifre Yazıları vb. gibi dergi, fanzin, gazete ve eklerinde yayımlandı.
Şiirlerinde aşk, ayrılık, hüzün, ölüm ve yalnızlık gibi temaları coşkulu bir dille işledi. Son şiirlerinde Yeşilçam filmlerinin ve hayatında önemli bir yer tutan artistlerin dünyasını hüzünlü ve incelikli bir anlatımla yazmaya çalıştı.
Ödülleri: “Toplanmış Sevgi Ölüleri” adlı şiir kitabıyla 1985 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü’nü, “Cemal Süreya İçin On Beş Prelüd” ile 1990 yılında Yunus Nadi Ödülleri kapsamında bir kez verilen Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü, “Vakitler İncelikler” adlı dosyasıyla İş Bankası Kültür Yayınları tarafından verilen 2007 Attilâ İlhan Şiir Ödülü’nü ve “Vakitler İncelikler” kitabıyla Ergin Günçe Şiir Ödülü’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazandı.
Yapıtları:
Şiir kitapları:
* Toplanmış Sevgi Ölüleri (1986, Broy Yayınları, İst.)
* Gecede Gülümseme (1987, Cem Yayınevi, İst.)
* Aşk ve Prelüdler (1993, Broy Yayınları, İst.)
* Ten Kitabı (1998, Hera Şiir Kitaplığı ,İst., 88 sy.)
* Hüzün Kitabı (1999, Hera Şiir Kitaplığı , İst.,80 sy.)
* Sinema Kitabı (1999, Hera Şiir Kitaplığı, İst., 80 sy.)
* Vakitler ve İncelikler (2008, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İst.)
Deneme Kitapları:
* Kalpzaman Yeşilçam (Heyamola Yayınları, İst.
BEKLE PENCEREDE
Kente iniyorum camlarına gölge düşmüş
pencerelerden
sevinçler dondurulmuş bir okul çocuğunun gözlerinde
hüzün ve acıları göğsünden sarkıyor esmer bir adamın
paslı kilitler vurulmuş karşı yüreklere açılan kapılara
pencereleri değil tüm kapıları da açsanız
sığmam ki bu yürekle bu kente
Kentin değil çiçeklerin rengini unuttum, yüzünü
sevdiklerimin
ey çiçekçi! hangi renk gül giderdi acılarevindeki
sevgiliye
ey postacı! zarfın hangi yüzüne yazılırdı adresi
alıcının
bağışlayın her ikiniz de bağışlayın
edindiğim yeni kimliğim de sorulmadan
nasıl kaçılır ki bu yürekle bu kentten
Ne çabuk değişti bu kent bu insanlar
ey kent bekçisi!
paslı kilitlerin paslı anahtarlarını kıran
bu gece kaçacağım bu yürekle bu kentten
Bu kentten bu yürekle!..
(1983 — 1984 (1984])
TUTUKLUYUM
Sevinçlerine el konulmuş kentlerde yaşıyorum
kötü sözediyorlar benden
saçlarını okşadığım sarışın çocuklara
en hüzünlü anlarımda omuzuma konuyor
yaralı bir serçe
zor sığıyorum sokaklara!
Kuşlarına kurşun sıkılmış kentlerde yaşıyorum
saçlarıma dökülüyor kanlı kuş kanatları
her kanlı bir kanat kanlı bir bıçak
kanlı bir nefesle geçiyorum
bir sokaktan diğer bir sokağa
Karanfillerine kırağı çalınmış kentlerde yaşıyorum
ey zaman bilgini bilmiş ol
gündoğumu ile günbatımı donduruldu
sevdanın ne karasını ne de akını arama
bu tek kesit yaşamda
ellerime tutuşturuluyor
kundaklara sarılı kırmızı gül ölüleri
Anne, unuttum mu sanıyorsun
senin hüzünlerin bile gülümserdi
her uçurum başlarında
söyle şimdi, nasıl dönebilirim ki sana
— Ey oğul, hayırsız oğul gittinde gider oldun…
Her gündoğumu kentler tutukluyor beni
tutukluyum
anla!…
(1985)
KENTLERE YAKIN OTURDUM
Pencerelere yakın oturdum
görebilmek için alnımdaki gökleri
ekmek kırıntıları attım güvercinlere
kuş kanatlarına düştü yüreğim
alnımdaki göklere uçtu güvercinler
Kapılara yakın dikildim
çağırabilmek için acıları sokaktan
canım diyebilmek için yeni bir cana
canevimde konukladım acıları
canlar tokalaştı benimle
Sokaklara yakın yürüdüm
bulabilmek için yitik gölgemi
elinden tuttum bir okul çocuğunun
gövdem yaptım kentleri
göğsümde kenetlendi kentin yükleri
Kentlere yakın oturdum
yüzümdeki kentlerle!
(1985)
YARALI
Yüzüm yaşama kırgın
yüreğim yaralı şimdi
— dağlarda hüznün rüzgârı —
uçuşur gider yalnızlığım
kör bir kuş esrikliğinde
kırlangıç zamanı ardıçlara
Yaralı bir kuştur şimdi o
zoraki yükselir
taş kovuklarına
Dönüp gelir delice bir kuş
kanatlarını yaşama çırparak
— dağlarda hüznün şarkısı —
uçuşur gelir yalnızlığım
ak kanatlı bir kuş duyarlığında
güvercin zamanı harmanlara
Yarası savmış bir kuştur şimdi o
iner sessizce
konar yüreğime.
(1981-1985 [1985])