Turgay Gönenç ve şiirleri

Turgay Gönenç: Şair, yazar ve ressam. 1939, Tokat doğumlu. Haydarpaşa Lisesi (1959), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (1963) mezunu. İzmir İstatistik Bölge Müdürlüğü yaptı ve bu görevden ayrıldıktan sonra (1968) sonra Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalıştı. Resim çalışmaları yaptı ve ilk sergisini 1955’te İzmir’de açtı. Özel dersler verdi, TRT İzmir Radyosu’nda “Ege’den” (1955) ve “Şiir Tadında” (1998) adlı programları hazırladı.

1955’te Gece Postası gazetesinde haftalık yazılar yazmaya başladı. Şiir ve yazıları 1968’den itibaren Yelken, Pazar Postası, Seçilmiş Hikayeler, Dost, Papirüs, Sanat Olayı, Gergedan, Gösteri, Değişim, Adam Sanat, Türk Dili, Yazko Edebiyat ve Hürriyet Gösteri gibi dergilerde yer aldı. 1996’dan itibaren Yeni Yüzyıl gazetesinde yazdı. İngilizceden şiir kitapları çevirdi. Bazı şiirleri Arapçaya çevrildi. Yüzün Senin adlı kitabı Natıroğlu Yazın Ödülü birinciliğini (1984), 1998’de TÜYAP İzmir Kitap Fuarı Eleştiri Onur Ödülünü kazandı.

“Gönenç’in denemelerinde çocukluk yıllarının anımsamaları, duyumsamaları, esintileri görülmektedir. Uçurtma ve bisiklet, her zaman belleğindedir. (…) İzmir’de dolaşırken, bazen, düşlerine giren eski sokakları da buluverir, içinde bir sevinç kıpraşır. Böylece, eski bayramların sevincini, güzel sokakların güzelliğini anımsar. ‘Bıçak’ adlı denemede, annesiyle geçen günlerdeki bir durumu dile getirmiştir. Kasap oyununun yarattığı korkuyu annesine anlatmış, onun güzel sözleriyle teselli bulmuştur.” (Muzaffer Uyguner)

Eserleri

Şiir: Bozgunda (1962), Ben Severek Büyürüm (1973), Yüzün Senin (1983), Gece ve Genç Kız (1994), Kuşların Göçerken Çizdikleri (Toplu Şiirleri, 1994)

Deneme-Eleştiri: Zamanın Sularında-Tarihsiz Günlükler (1989), Beni Irmak Boylarına Götür Anne (1998), Taşın İçinde Gizlenen (2000), İskelenin Altındaki Deniz (2004).

Monografi: Nedim Gündür (1993).

Yıllık: İzmir İl Yıllığı (1969).

Antoloji: İkinci Yeni Şiir Antolojisi (Mehmet H. Doğan ile, 1969), Hoşbulduk Selim Dede.

Çeviri: Öfke (J. Osborn’dan), Oza (A. Voznesenski’den, Mehmet H. Doğan ile), Şiirler (Abdülvahap el-Beyati’den), Baile Kıyılarında (W. B. Yeats’den)

Hakkında: Mücellidoğlu, Ali Çankaya / Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler (C.VII, 1970), Yurt Ansiklopedisi (C. X, 1984), Vitrindekiler (Cumhuriyet Kitap, 19.11.1998), Muzaffer Uyguner / Lirik Esintili Denemeler (Cumhuriyet Kitap, 1.4.1999), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. Bas. 1999), ŞÜkran Kudakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (6. Bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), Saime Ercan / Turgay Gönenç’ten Yeni Denemeler: İskelenin Altındaki Deniz (Cumhuriyet Kitap, 20.1.2005)

13) 4-2-1951

Turgay Gönenç, Annesi Sırrıye Hanım, Ablası Mübeccel Hanım

DAĞLARDA O KENTLER

Güneşin gitmesiyle gizlenen yollarından

Çağsız görünüşlü o dağ yapılarının

Geceden kaçırılmış yalınç odalarında

Gülerek duvarlara yaslanıp kadınların

Suskun tutkularından arta kalan bir suyu

Bölüşüp, alışkın adamlarla.

Yadsınan dünlerime uğrak olan bu kentte

Kanat vurup düşünce eskil soluk bir anı

Vurduğu bir kuş olan avcının bakışıyla

Nasıl tutar vurmadan çok severse kuşları

Her sevgiye varışta bir ölümdür kutlanan

Alışıp, ölüme sevgilerle

Gecenin inmesiyle yolları gizlense de

Çözülen buzullardan arta kalan taşları

izleyince varılır dağlardaki o kentler

Sularının dınmayıp ırmakların aktığı

o günlerden, yaşamış bir avcı gülüşüyle,

Ve “hüzün, dinmiş bir coşkudur der”

03

KUYULU GEÇİT

Sızan isli sularla çok kirli duvarlardan

Usul incelir boynu öpmeye yosunları

Çoğaltan adamların ve hiç korkmadıkları

Çocuklar geçitlerde büyür unutmaktan

Çocuklar Geçitlerde büyür unutulmaktan

Bir ağıt öpüşüyle dönüşen yosunları

Yağmurdur sokakların sönünce yangınları

Acısıyla bir tayın hep taşlarda koşmaktan

Ölüm bir çocuktur kuyulu geçitlerde

Usul incelir boynu içmeğe sularından

Unutulmuş bir sokak ve koştukça daralan

Kaçırılmış gözleri ağan tay sesleriyle

Yükselince suları kuyuların yüzüne

Gün sonu çocukların birlikte ağıtları

Belirtir yüzü sular ıslanır ağızları

Ölüm bir çocukken kuyulu geçitlerde

DSC_0193

SUR

Bir dalgın alın bizi ansızın ortalıkta

Ağışıyla birlikte rüzgar hortumlarının

Bırakır sevmelerin hüzünlü kıyısına

Korkusuyla gecede yol kesen adamların

Korkusuyla gecede yol kesen adamların

N’olur bırakılsak o yalınç ormanlara

Duyarlar devrimini o suskun kadınların

Belirgin bir seviyi anlatmaz anlatışla

Belirgin bir seviyi anlatmaz anlatışla

Bırakıp bir kuytuya öpülmüş ekmek gibi

Hüzünlerle adamış yaşamını bir SUR’a

Dokununca ansızın dışta kalan bir sevi

Dokununca ansızın dışta kalan bir sevi

İşliyorken usulca yağmur gibi surlara

Dökülmüş bir sıvayla simgeler ikimizi

Güç benzeyen bir yüze bir muma karanlığa

DSC_0208

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s