Koleksiyon, Koleksiyonerlik ve Müzecilik

Bugünkü kitap tanıtımımızı kentlerde gidip ziyaret ettiğimiz, beğendiğimiz ya da beğenmediğimiz, beğendiğimiz için defalarca gidip ziyaret ettiğimiz, orada olmaktan, o havayı solumaktan keyif aldığımız bir mekâna; müzelere ve o müzelerdeki koleksiyonlara ayırmak istedik…

Bunun için de kütüphanemizdeki biraz eski ve ama yararlı bir kitabı alarak işe başlamak istiyoruz… Tanıtmak istediğimiz kitap, çoğumuzun tanıdığı ve halen İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin direktörü sanat tarihçisi Levent Çalıkoğlu‘nun ‘Çağdaş Sanat Konuşmaları‘ adlı dizinin dördüncü kitabı olarak düzenlediği ve 2009 yılında Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ‘Koleksiyon, Koleksiyonerlik ve Müzecilik‘ adlı kitap.

Roplam 166 sayfadan oluşan bu güzel kitap Levent Çalıkoğlu‘nun “Yeni Bir Dikkat Alanı: Koleksiyon-Koleksiyonerlik ve Müzecilik” bölümü ile başlıyor. Çalıkoğlu bu bölümde koleksiyon olgusu ile koleksiyonculuk arasındaki ilişkiyi sorgulayarak koleksiyonların müzelere dönüşümünü anlatıyor. Ardından da bir iktidar aracı olarak ortaya çıkıp müzelere dönüşen koleksiyonların ve müzelerin iyi yönetilmesi için bizlere ipuçları veriyor:

“...sağlıklı bir koleksiyon yönetim politikası oluşturmadan önce dikkat edilmesi gereken durumları şöyle özetleyebiliriz:

Bir koleksiyon yönetim politikası oluşturmadan önce müzenin vizyon ve misyonu, tütü ve çalıştığı sahanın iyi tanımlanması gerekir. Koleksiyonun kapsamı (ne, nerede, ne zaman ve neden) ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır.

Koleksiyon yönetim politikası hem müzenin toplumsal statüsünü belirleyen hem de olası sonuçları ile tüm müze çalışanlarını ilgilendiren disiplinler arası bir içeriğe sahiptir.

Yasal düzenlemeler bir koleksiyon politikasının oluşturulmasında kritik rol oynar. Edinim ve elden çıkarma teşebbüslerinde yasaların getirmiş olduğu düzenlemeler iyi etüt edilmeli, geri dönüşümü mümkün olmayan bir koleksiyon politikası oluşturulmamalıdır.

Hedefleri doğrultusunda müze-toplum ilişkilerinin iyi tespit edilmesi, karşılıklı güven duygusunu oluşturacak kültürel atılımların net bir şekilde tarif edilmesi gerekir. Özellikle sanat müzelerinde sanat ile izleyici arasında estetik ilişki her zaman için eş bir beğeni duygusu taşımaz. Bu durumlarda sanat eseri ile toplumsal beğeni arasında ara yollar bulunmalı, her iki sahanın birbirini ezmesi veya önüne geçmesi engellenmelidir.¹

İyi bir koleksiyon yönetim politikası ancak bu politikayı etik kurallara bağlı olarak uygulayacak deneyimli ve sorumluluk sahibi bir kadro ile mümkün olabilir. Bu durumda hazırlanan politika planından kim veya kimlerin sorumlu olacağı ve bu planların kimler tarafından uygulanacağı ancak doğru bir personel politikası ile belirlenebilir.

SCX-3200_20170330_10243001Kitabın diğer bölümlerinde ise ülkemizin sanat tarihi ve kuramları, koleksiyonculuk, müzecilik, küratörlük gibi alanlarda önde gelen isimleri Ali Artun, Tamur Atagök, Yusuf Taktak, Serhan Ada, Burçak Madran, Bedri Baykam, Genco Gülan, Şeniz Atik, Şennur Şentürk ve İpek Duben ile yapılan söyleşilerle koleksiyon olgusunun tarihsel gelişimi ile kendi deneyimleri çerçevesinde koleksiyonerler ve müzeler konusu üzerinde durulmakta, bu söyleşilere katılanların soruları yanıtlanmakta; böylelikle kuramcı, tarihçi ve uygulayıcı gözüyle geniş bir dünya önümüze serilmektedir.

Bence her sanatseverin, her müze ziyaretçisinin ve kentle ilgilenen herkesin alıp okuması ve kütüphanesine yerleştirmesi gereken bir kitap… Hele ki henüz “tükendi” aşamasına girmeden…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s