Ali Rıza Avcan
Bu yazı, 5 Eylül 2016 tarihinde oluşturup o günden bu yana yazdıklarımla hayat vermeye çalıştığım Kent Stratejileri Merkezi isimli kişisel bloğun 1.000nci yazısıdır…

Başlangıçta ben dahil birçok arkadaş ve dostumun istediği konuda yazdığı her yazıyı, resim ya da videoyu serbestçe paylaştığı bir kürsü olarak tasarladığım blog, -ne yazık ki- zaman içinde sadece benim yazdığım, zaman zaman da dostlarımın katkıda bulundukları bir platforma dönüştü.
Oluşturulduğu günden bu yana 325 abone ile toplam 607.496 kez okunan bu 999 yazı, haliyle kente dair her konuyla ilgiliydi…. Kamu yönetimi, yerel yönetimler, kent konseyleri, siyaset, yerel siyaset, seçimler, çevre, ekoloji, sivil toplum, kültür, sanat, kent ve çevre boyutlu toplumsal mücadeleler, basın, medya vb. vb.
Bu bağlamda, 8 yıl 6 ay 12 gündür yayında olan bu blogda 954 yazı ile en fazla yazı yazan benim dışımda 17 arkadaşımın (Seniye Nazik Işık 6, Salim Çetin 5, Mihriban Yanık 4, Levent Tuna 4, Hakan Kazım Taşkıran 4, Göker Yarkın Yaraşlı 4, Ertuğrul Barka 3, Çağrı Guruşçu 3, Aslı Menekşe Odabaş Kırar 2, Nurşin Altunay 2, Burcu Taner 2, Tanzer Kantık 2, Dr. Serdar Kesken 1, Güven Eken 1, Nizamettin Muhtar Karaca 1, Ruşen Keleş 1, Süleyman Gençel 1) toplam 46 yazısı yayınlanmış durumda…

Bugün ise, bloğa katkıda bulunan bu isimler dışındaki üç ayrı dostumla söz konusu bloğun 9 Eylül 2016 tarihli ikinci yazısını kaleme alan gazeteci dostum Süleyman Gençel‘in, başta İzmir olmak üzere İzmir’i çevreleyen diğer kentlerle başta Ankara, İstanbul ve hatta mesafe yönünden bizlere uzak düşen Edirne gibi yerleşimlerde olup bitenleri izleyip iyi yönetim ve kamunun; yani, toplumun yararı doğrultusunda politika, strateji, taktik ve uygulamalar geliştirip önermeyi amaçlayan Kent Stratejileri Merkezi‘nin bu 8,5 yıllık macerası hakkında görüşlerini sizlerle paylaşmak istiyorum:

Süleyman Gençel (Gazeteci): “Ali Rıza “senden bir paragraflık yazı istiyorum” dedi. “Ne yazabilirim, kendisini mi, kent stratejileri adlı bloğunu mu” diye düşündüğümde “Aslında onu kıskandığımı dile getirsem daha iyi olur” dedim kendi kendime.
Evet, herkesin bildiği beynelmilel bir tembel olarak adamı kıskanıyorum.
Bu kadar disiplinli, çalışkan birini bugünlerde bulmak zor. Bir konu üzerine bir şey istiyorsun, tarihsel arka planı da dahil olmak üzere tüm dokümanı eline tutuşturuyor hem de kaşla göz arasında.
Ne zaman okudun, ne zaman kaynakların tamamına ulaştın, ne zaman kaleme aldın. Anlaşılır gibi değil.
Çalışkanlık bir yana kentin hafızası olmak gibi önemli bir misyonu da üstleniyor. Üstelik İzmirli de değil. 35 yıl önce geldiği kenti belleğini yaşatmak bir sonraki jenerasyona tanıtmak için gecesini gündüzüne katıyor. Bunun için maddi bir beklentisi de yok. Hatta bu konuda öneride bulunanları “para verirlerse istediğim gibi eleştiremem” diyerek reddediyor.
Nevi şahsına münhasır dedikleri kimdir sorusuna verilecek en iyi yanıttır Ali Rıza.
A3haber katkılarının paha biçilmez olduğunu söylememe gerek yoktur sanırım.
İyi ki var hayatımızda.“

Orhan Beşikçi (Yazar, Kent Gözlemcisi): “Çöküntü alanı ilan edilmiş dezavantajlı mahallere yapılan hizmet eksikliği, çevre kirliliği, yeşil alanların yok oluşu, ulaşım ve altyapı ve diğer sorunların ortadan kaldırılmasıyla kentler yaşanılır hale gelebilir. Kentsel gelişimin önündeki engellerin kalkması şüphesiz ki kenti tanımaktan, içselleştirip sorumluluk almaktan geçer. Kurulduğu günden itibaren farklı birikim ve disiplinleri buluşturup, yeni fikirlerle dayanışma içinde olan “Kent Stratejileri Merkezi’nin” çözüm odaklı çalışmaları, kentte ilgiyle takip edilen konu başlıklarını içermektedir. Gelecek nesillere sorunsuz yaşam alanları bırakmak için verilen mücadelelerde yer alan, somut-soyut mirasla ilgili önerilerde bulunup eleştiriler yapan, yoksulluğa, yoksunluğa ışık olacak projeler üreten “Kent Stratejileri Merkezi’nin bundan sonraki çalışmalarında üreteceği projeler şüphesiz ki kentin ve kentte yaşayanların lehine olacaktır.“

Erol Şaşmaz (Araştırmacı, Fotoğrafçı): “BİR TEŞEKKÜR BORCU
Benim gibi bazı insanların kenti yönetenlerin ve yöntemleri hakkında pek bilgisi yoktur. Kent için bir şeyler yapmak, fayda yaratmak farklı bir konu olsa da benim belediyelerin icraatları konusunda yüzeysel bilgiye ulaşma sıkıntım vardı.
Bu açıklarımı Kent Stratejileri Merkezi grup sayfasından gidermeye başladım.
Kentin kültürel ve tarihi değerleri konusunda ilgili biri olarak, aksayan, düzeltilmesi gereken konuları hangi etkin departmanlar ve yöntemlerle gidereceğimi Kent Stratejileri sayfalarından faydalandım.
Tabii bu sayfanın moderatörü sayın Ali Rıza Avcan dostumun eğitimi, bilgi birikimi ile sorunları yorumlaması ve çözüm önerileri benim ve benim gibi olanlar için bir nimet olmuştur.
Selam ve sevgiler…..“

Serdar Öztürk (Gazeteci, Yazar): “Kent Stratejileri yayınlandığından bu yana kentleşme, sürdürülebilir kalkınma ve halkla birlikte yönetilebilir şehirler gibi konularda önemli analizler ve içerikler sunarak kentsel gelişime katkı sağladı. Yıllar içinde şehir planlamasından yerel yönetim politikalarına kadar geniş bir perspektifte değerli bilgiler paylaşarak, kentlerin daha yaşanabilir ve yenilikçi hale gelmesine yönelik farkındalık oluşturdu. Bundan sonra da şehirlerin geleceğine dair sağladığı bilgi ve ilham için Kent Stratejileri ekibinin üzerine düşeni yapacağına inancım tamdır.“
Bin birinci yazımda buluşmak üzere…

Nice 1ooo yazılara dostlarınla beraber olsun.
BeğenBeğen