İzmir’i kimler yönetiyor?

Ali Rıza Avcan

Yönetmek” sözcüğü ya da “bir kenti yönetmek” deyişi tek başına iddialı bir durumu ifade eder… Çünkü bir ülkeyi, bir kenti ya da bir kurumu yönetmek aslında gücü elinde bulunduran tarafların iş birliğine, ittifakına, birlikte hareket etmesine dayanır… Kah seçilip gelenlerin, kah seçilmeyip elindeki maddi güç, zor ya da parayla yönetmeye soyunanların tek başına becerebileceği bir şey değildir… Yönetmek için birileriyle, kendini güçlü hissedip gücünü kabul ettirenlerle birlikte davranmanız, çoğu kez kendinizin ve çevrenizin, ittifak yaptığınız güçlerin çıkarlarını gözetip herkesin önüne sebepleneceği bir şeyler koymanız gerekir…

İşte o nedenle, bugünkü yazımda ele alacağım İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinin de tek başlarına ya da bir araya gelerek o kenti yönettiklerini söylemek yaşadığımız gerçeklere pek uymaz…

Evet, onlara demokrasi adı verilen siyaset oyunu içinde, ‘seçilmiş kişi‘ olarak yönetme yetkisi verilmiş, “burayı artık bundan böyle sen yöneteceksin” denilmiştir; ama, bunu tek başlarına istedikleri gibi yapmaları arzulanmaz; hatta, istenmez. Çünkü onlar da o seçimin öznesi olmadan önce bir yerlere, bazı kişi ve cemaat, dernek, lobi, loca gibi çıkar gruplarına sözler verip vaatlerde bulunmuş, onların rüzgarı ile ortaya çıkmışlardır. O nedenle de, kendilerini seçenlerden çok destekçilerine, seçim harcamalarını finanse edenlere karşı borçludurlar… Yoksa bu iş, seçim öncesinde ya da sonrasında açıklanan mal bildirimlerindeki küçük banka hesaplarıyla ya da eşlerin kollarındaki altın bileziklerle açıklanamayacak kadar karmaşık ve ahlak dışı bir konudur… Çünkü siyaset adı verilen oyunun kuralı, “fatih” rolü verilen seçilenin paylaştırdığı bir ganimet, “el koy ve üleştir” anlayışına dayanır.

Kalabalıklar içinde fark edilmenin yolu parlak renkli giysiler giymekten geçer… Aynen seçim dönemi ve sonrasında yeni belediye başkanlarımızın yaptığı gibi…

Gelelim bu kenti; yani İzmir’i yönetme konusunda belirli bir yeri ve payı olduğunu kabul ettiğimiz 2024-2029 döneminde bizlere hizmet edeceklerini varsaydığımız İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi yeni üyelerinin, kendi beyanlarına dayanılarak İzmir Büyükşehir Belediyesi İnternet sayfasındaki bilgilere göre, kimler olduğu konusuna… Hem de 2019-2024 döneminde hizmet eden İzmir Büyükşehir Belediyesi eski meclis üyelerinin profilini dikkate alıp mukayeseler yaparak, yapılan bu yeni seçimle neyin değiştiğini ya da değişmediğini ortaya koyarak… (1)

31 Mart 2024 tarihli yerel seçimler öncesindeki belediye meclisi üye sayısı 175 iken seçim sonrasında ortaya çıkan yeni belediye meclisinin toplam üye sayısı 184’e yükselmiş durumda… Bu üyelerin 1 tanesinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 30 tanesinin ilçe belediye başkanları olduğunu dikkate aldığımızda; geriye kalan eski mecliste 144 olan ilçe belediye meclisi üye sayısı 9 artışla 153’e yükselmiş durumda…

2019-2024 dönemi meclisinin son dönemlerinde mecliste toplam 5 parti (AKP, CHP, Deva, İyi Parti ve MHP) varken şimdiki mecliste sadece üç parti (AKP, CHP ve MHP) bulunmakta. Parti temsilcisi meclis üyelerinin toplam üye sayısı içindeki miktarı ve oranı ise şu şekilde bir dağılım göstermekte:

AKP, 2019-2024 meclisinde 46 (% 26,29) üyeye sahipken, 2024-2029 meclisinde bu sayı 7 üye azalışı ile 39 (% 21,20)’a düşmüş,

CHP 2019-2024 meclisinde 112 ( 64,00) üyeye sahipken, 2024-2029 meclisinde 27 üye artışı ile 139 (75,55)’a yükselmiş,

MHP de 2019-2024 meclisinde 8 (% 4,58) üyeye sahipken, 2024-2029 meclisinde 2 üye azalışı ile 6 (% 3,26)’ya düşmüş durumda. 2019-2024 meclisinde yer alan Deva ve İyi Parti üyeleri ise bu yeni mecliste kendilerine yer bulamamış vaziyette.

Bu haliyle 2024-2029 döneminde görev yapacak 184 yeni meclis üyesinden 30 (% 16,31)’u 2019-2024 döneminde görev yapan meclis üyelerinden oluşuyor ve bunun 20 (% 14,39)’si CHP‘ye, 8 (% 20,52)’i AKP‘ye, 2(% 33,34)’si de MHP‘ye ait üyelerden oluşuyor. Bu durumu tersinden okumaya kalktığımızda ise CHP‘ye ait meclis üyelerinin % 83,69 oranında, AKP‘ye ait meclis üyelerinin % 79,48 oranında, MHP‘ye ait meclis üyelerinin de % 66,66 oranında yenilendiğini söyleyebiliriz.

2024 seçimlerinde göreve gelen kadın meclis üyelerinin partiler arasındaki dağılımı şu şekildedir:

2019-2024 döneminde 21 (% 18,59) kadın üyeye sahip olan CHP‘nin bu sayıyı bu yeni dönemde adeta kendi partilerinin % 30’luk kadın kotasına uyarcasına 39 (% 28,06)’a yükselttiği, 2019-2024 döneminde 8 (% 17,40) kadın üyeye sahip olan AKP‘nin bu sayıyı bu yeni dönemde 4 (% 10,26)’e düşürdüğü, yine aynı dönemde 1 (% 12,50) kadın üyeye sahip MHP‘nin ise bu sayıyı 1, oranı ise azalan üye sayısı nedeniyle % 16,67’ye yükselttiği görülmektedir.

2024-2029 hizmet döneminde görev yapacak kadın belediye meclisi üye sayısının 30’dan 44’e çıkarak toplam üye sayısının % 23,92 oranına ulaşması olumlu bir gelişmeyi göstermekle birlikte; bunun, kurulmuş onlarca kadın örgütünün yaptığı mücadeleye rağmen bu çağda ve Avrupa; hatta dünya kenti ilan edilen İzmir‘de kadın üyelerle erkek üyeler arasındaki ideal dağılımı gösteren % 50-% 50 düzeyine ulaşılmamış olması üzücü ve üzerinde düşünülmesi gereken vahim bir durumu göstermektedir… Hele ki 9 kadın ilçe belediye başkanını öne çıkararak kadınların ağırlığını öne çıkaran CHP propagandasına rağmen kadınların CHP‘de % 28,06 düzeyinde yer bulması İzmir’in hem kadın hem de demokrasi mücadelesinde ne derece gerilerde kaldığının, erkek egemen anlayışın CHP’de ve İzmir’de ne ölçüde etkili olduğunun, 9 kadın ilçe belediye başkanının da bir “vitrin süsü” olarak kabul gördüğünün somut bir kanıtıdır.

Aşağıdaki iki ayrı tablodan da göreceğiniz gibi 2019-2024 döneminde görev yapan meclis üyelerinin eğitim düzeyi ile 2024-2029 döneminde görev yapacak olan meclis üyelerinin eğitim düzeyleri arasında üyesi oldukları siyasi partiler itibariyle fazla bir fark bulunmamakta olup; böylelikle, sahip olunan diploma ile meclis üyesinin eğitim düzey ve kalitesi arasında doğrudan bir ilişki kurmanın pek de anlamlı olmadığı bir ülke ve kentte, bu verilerin yerel siyasete bir katkısının bulunmadığı söylenebilir.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinin kişisel profilleri ile ilgili bilgileri değerlendirmenin en zor olduğu konulardan birinin de beyan ettikleri mesleklerle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü ülkemizde resmi ölçekte tüm meslekleri tanımlayan bir çalışma yapılıp kabul görmediğinden; ayrıca bu tanımlamalar yapılmış olsa bile herkesin yaptığı işi önemseyerek ve diğer işlerin/mesleklerin önüne çıkararak ve çoğu kez sahip olduğu meslek yerine yaptığı işi anlatması nedeniyle kafaların bu konuda bayağı bir karışık olduğu görülmektedir. İşte o nedenle çalışan herkes bir iş yaptığı halde kendilerini “iş adamı“, “iş insanı“, “iş kadını” veya “sanayici“, ya “ticaret“, “esnaf“, “serbest meslek” ya da “emekli öğretmen“, “emekli subay“, “öğretmen“, “eğitmen“, “akademisyen” gibi sahip olunan mesleğin anlaşılmasını zorlaştıran tanımlamalar nedeniyle asıl olarak aynı meslek grubu içinde olması gereken birçok meclis üyesini aynı gup içine alarak aşağıdaki mukayeseli tabloyu hazırlamaya çalıştım.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 2019-2024 dönemi ile 2024-2029 döneminde görev Yapan/yapacak üyelerinin mesleki dağılımlarına baktığımızda ise; avukat, mühendis, emekli, iş insanı ve sanayici gibi meslek gruplarının aynı şekilde ağırlıklı olduğunu, her iki dönem itibariyle toplumdaki diğer meslek gruplarının lehine bir gelişmenin ortaya çıkmadığını, hangi parti ya da siyasi görüş olursa olsun işçilerin ya da işsizlerin her zaman olduğu gibi kendilerine mecliste yer bulamadığını, daha doğrusu girmek istese bile giremediğini görebiliriz.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 2019-2024 ve 2024-2029 dönemi meclis üyelerinin mesleki dağılımını gösteren yukarıdaki mukayeseli tablo aslında bize serbest çalışıp büro açan “avukat“, “mühendis“, “mimar“, “şehir plancısı“, “hekim“, “eczacı“, “muhasebeci” gibi beyaz yakalılarla kendilerini “iş insanı“, “iş adamı“, “iş kadını” olarak tanıtmayı tercih eden sermaye kesimlerinin bu meclislerde söz sahibi olduğunu, bu meslek sahipleri dışındaki ev kadınlarına, toplumun % 25’ini oluşturan işsizlere, en düşük maaşı alan emeklilere ve asgari ücret alan milyonlarca işçiye, öğrenci gençlere kentlerin yönetiminde söz sahibi olma hakkının tanınmadığını, onlara sadece bu meclisleri uzaktan seyretme görevinin verildiğini, seçimlere “değişim” vaadiyle giren CHP‘de bile bu konuda kökten, esaslı bir değişimin gerçekleşmediğini göstermektedir.

Sonuç olarak;

Yazımın başında da belirttiği gibi, belediye meclisleri ve onların üyeleri bir kentin, özelinde de İzmir’in yönetimi açısından önemli bir yere sahip olmakla birlikte; bu kurulun ve üyelerinin İzmir’i yönetenlerden sadece biri olduğunu, İzmir’i bu kurul ve üyeleri dışında Cumhurbaşkanlığı’nın merkezi otoritesi ile ona bağlı bakanlıkların taşra örgütleri olan valiyle il müdürlerinin, oda, borsa, vakıf, dernek ve loca gibi sermaye örgütlerinin aralarındaki işbirliği ve çatışmalar çerçevesinde yönettiği unutulmamalıdır. Ayrıca halkın temsilcisi olduğu söylenen milletvekilleri ile belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin de halktan önce onları belirleyip öne çıkaran siyasal partilerin temsilcisi olduğunu unutmamamız gerekmektedir.

Evet, bugün kaleme aldığım yazı ile elimden geldiğince bu istisnaları dikkate alarak ve Yüksek Seçim Kurulu ile İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin verdiği bilgileri kullanarak İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 2024-2029 döneminde görev yapacak yeni üyelerini ad, soyadı, cinsiyet, eğitim düzeyi ve meslekleri ile listeleyip ortak ya da ayrıksı özelliklerini belirlemeye çalıştım.

Ancak halkın kendi temsilcileri eliyle yönetileceği iddiasında olan temsili demokrasi düşüncesinin, halkın artık kendi temsilcilerini kendi özgür iradesiyle seçemeyişi nedeniyle iflas edip çöktüğü böylesi bir ortamda bu siyasi parti temsilcilerinin halka daha iyi tanıtılması ve halkın o temsilcilerle daha kolay iletişim kurup görüş, düşünce, öneri, şikayet ve eleştirilerini iletebilmesi için aynen İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin yaptığı gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi‘ne ait İnternet sayfasının “Meclis Üyelerimiz” bölümünde bu üyelerin özgeçmişlerine, nerede ne zaman doğduklarına, medeni durumlarına, bugüne kadar neler yaptıklarına, hangi dernek, vakıf ya da kurumlara üye olduklarına; hatta telefon, e-posta ve sosyal medya adreslerine; ayrıca fotoğraflarına yer verilmesi gerekmektedir. Böylelikle hem bu üyeleri seçenlerin nelere dikkat ettiklerini öğrenebilmemiz, hem de yerel yönetimlerdeki başkan ağırlıklı anti demokratik yönetimlerin ortadan kaldırılarak meclis ağırlıklı demokratik yönetimlerin kurulabilmesi için halkla meclis üyeleri arasındaki ilişki ve iletişimin güçlendirilmesi sağlanabilir.

Tabii ki, hem halkın bilgi edinme hakkı, hem de meclis üyelerinin haklarını savunmak adına; İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerine seçilmek suretiyle hak ettikleri önem ve ilginin gösterilmesi, ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nde Cemil Tugay yönetiminin başlayışı ile birlikte, belediyenin Youtube kanalından canlı olarak yayınlanan belediye meclisi görüşmelerinde belediye meclisi üyelerinin dile getirdiği “dilek ve temenniler” bölümünün yayınına getirilen sansürün kaldırılması koşuluyla… Aynen muhalefet adına (RTÜK) Radyo Televizyon Üst Kurulu‘ndan istediklerimiz gibi…

(1) https://www.izmir.bel.tr/tr/MeclisUyeleri/52

Yorum bırakın