Ali Rıza Avcan
Eminim sizlere, 10 Nisan 1880 tarihinde Basmane‘nin Tilkilik semtinde doğup maceralı bir yaşamın sonunda 29 Mayıs 1965 tarihinde Tire‘de vefat eden heykeltraş ve ressam Fuad (Fuat) Mensi Dileksiz’den söz etmeye kalksam, büyük bir kısmınız onun Osmanlı padişahı adına casusluk yapan bir kahraman olduğunu, Tire’de yaşayıp cesedinin ölümünden birkaç gün sonra bulunduğunu söylerdi. Yaptığı tabloları da benim gibi İnternetteki müzayede sitelerinde ya da Tire Belediyesi Kent Müzesi’nde kısıtlı olarak görebilir, İzmir Milli Kütüphane girişindeki Vidinli Tevfik Paşa büstünden de haberdar olduğunuzu söylersiniz.

Ama hanginiz, tüm eserlerinin İzmir’deki, ona layık bir kültür merkezinde toplanıp korunduğunu, onunla ilgili ulusal ya da uluslararası bir serginin düzenlenip kataloğunun hazırlandığını, adına bir yarışma düzenlendiğini, Pietro Canonica ile birlikte yaptıkları Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Heykeli kaidesindeki restorasyondan kaynaklanan tahribat ve hırsızlığın neden bugüne kadar telafi edilmediğini, üniversitelerde bugüne kadar onu konu alan bir yüksek lisans ya da doktora tezinin; hatta bir makalenin bile yazılmadığını, bugüne kadar Emir Sultan Türbesi‘nin arkasındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi‘ne ait boş dolgu alana “Fuat Mensi Parkı” adı verilmiş olmasına karşın, bugün çöple dolu olan bu alanın ne zaman bakımlı bir park haline getirileceğini söyleyebilirsiniz? (1) (2) (3)


Evet, bu uyarı ya da eleştirimde yerden göğe haklıyım. Çağdaş, demokratik ve kültür sanata adanmış bir dünya kenti olmaya niyetlenen İzmir’de Fuad (Fuat) Mensi Dileksiz gibi bir sanatçıyı hangi yönetici hatırlayıp korumuştur, bu eksikliği hangi danışman hatırlatıp başkanına iletmiştir, bakımsız bir park yerine adını hangi kültür merkezine, hangi önemli bir binaya vermiştir?


O nedenle, bu kentin değerlerine vefanın; özellikle de bu kentin sahip olduklarına vefa göstermenin, onlar adına mücadele etmenin önemli olduğunu söylüyorum ve bu büyük sanatçıyı bir iki gazete yazısı ve kitapla sansasyonel kişisel özelliklerini öne çıkararak anlatanlardan farklı olarak, onu ve sanatını araştırma, tez, makale ve kitaplarla daha iyi tanıyıp onun bize bıraktıklarına sahip çıkalım, koruyalım ve elimizdeki bilgi, belge ve eserleri herkesle paylaşalım diyorum. İşte o nedenle ben, bu kentin malûmatfüruşlarından farklı olarak ne kadar bilgili olduğumu göstermek amacıyla sadece yazıp çizerek anlatmaya değil; onun eserlerine sahip çıkıp korumak adına, onun adını yaşatmak adına sizleri mücadeleye çağırıyorum.

Yapacağımız araştırmalarda Fuad (Fuat) Mensi Dileksiz’in hocası ve ünlü heykeltraş Auguste Rodin‘in asistanı olan Charles Despiau (1874-1946)’nın diğer öğrencileri İzmir doğumlu Yunan heykeltraş Athanase (Thanasis) Apartis’in ve heykeltraş Hadi Bara ile orada, Despiau’nun atölyesinde birlikte çalışıp çalışmadığını araştırıp o ünlü Fransız heykeltraşın ayrı ülkelerden gelen bu iki heykeltraş üzerindeki etkisini ya da aralarında Türk olarak sadece kendisinin bulunduğu 250 öğrenci ile birlikte çalıştığı ustası Viktorya Markozi (V. Marcussi?) isimli İtalyan heykeltraşın kim olduğunu ve heykel sanatı adına neler yaptığını öğrenip Mensi üzerindeki izlerini araştıralım veya 1938 yılında Aydın‘ın Köşk nahiyesindeki ilkokulun bahçesine konulmak üzere yaptığı kültür heykelinin izlerini sürelim. Bütün bunları yapamıyorsak, en azından hayatta olup olmadığını bilmediğimiz oğlu Samim‘le eşinin izini sürerek ailenin elindeki tablolarla bu tabloları müzayedelerle edinmiş diğer koleksiyonerlerin ve müzelerin elinde bulunan tabloları bir çağrı yapıp bir araya getirerek İzmir‘de sergilenmesini sağlayalım.

Örneğin gerek Fransa’da gerekse İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk heykelinin yapımında birlikte çalıştığı İtalyan heykeltraş Pietro Canonica ile ilişkisini, onunla yaptığı işbirliğini, hangi işlerin Canonica’ya, hangi işlerin de Fuad (Fuat) Mensi Dileksiz’e ait olduğunu, ustası ile benzer ya da farklı yanlarını, 1,5 yıl süreyle Canonica’nın asistanlığını yapan ilk Türk kadın heykeltraş Sabiha Ziya Bengütaş ile mesleki ilişkisini, birlikte çalışıp çalışmadıklarını bilelim derim.





Örneğin İzmir İktisat Kongresi’nin yapıldığı Hamparsumyan Hanı’nı önce yıkıp daha sonra aslına uygunluğunu dikkate almadan yenisini yapan yöneticilerimizden, Fuad (Fuat) Mensi Dileksiz’in 1915 tarihli Çanakkale Savunması’nda şehit düşenleri anmak amacıyla yaptığı ve Poligon semtine yerleştirilip Yunan işgalinin ilk günlerinde yıkılan Mehmetçik Heykeli’nin görsellerine ulaşmayı ve onun bir benzerinin yapılmasını, sanatçının Aydın’ın Köşk nahiyesinde yeni kurulan Cumhuriyet’in kültür yaşamını temsil etmek amacıyla yaptığı heykeli bulup yeniden sergilenmesini talep edelim.

Ayrıca İzmir Milli Kütüphanesi’nde olmakla birlikte gözlerden uzak yönetim odasına konulup halkla paylaşılmayan Vali Rahmi Bey ile “Linear Algebra” isimli kitabın yazarı Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa büstlerinin restore edilip tescillendikten sonra kentin görünür bir yerine, örneğin Buca’daki Vali Rahmi Bey Mahallesi’ndeki bir meydana ya da İzmir Valiliği hizmet binasına konulmasını isteyelim.

Böylelikle; sanatçının heykel, büst ve tablolarını görerek onu tanımayı, sahiplenip içselleştirmeyi başarmış oluruz. Aksi takdirde, yüzyıllardır sahip çıkıp içselleştiremediğimiz ve sadece İzmir’de nerede doğup yaşadığını tartışıp bir türlü sonuca varamadığımız Homeros’a sırf daha fazla turist gelsin düşüncesiyle binlerce yıldan sonra sahip çıkmaya çalıştığımızda, yaşadığımız samimiyetsizliğin başka bir türünü yaşamış oluruz.
Sanatçının yaşamı ve ilginç kişiliği ile ilgili aşağıdaki yazıları okuduğunuzda ise onu biraz daha iyi tanıyacak ve bir dilek ya da talep olarak dile getirdiğim konuların sahibi ve mücadelecisi olarak Basmane, Tilkilik doğumlu ve “Ayvalık küskünü” bu İzmirli sanatçıya hak ettiği değeri vermiş olacağız diye düşünüyorum.






















Heykeltaş ve ressam Fuad (Fuat) Mensi Dileksiz‘i daha iyi tanımak amacıyla okumanızı önerdiğim yazıların linkleri:
https://www.tirekentmuzesi.org/ressam—fuat-mensi-dileksiz#:~:text=Ünlü%20ressam%20Fuat%20Mensi%20Dileksiz,.Marcuchi%27nin%20atölyesine%20geçti.
İzmirli kahraman-heykeltıraş Fuat Mensi Dileksiz unutulmasın
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/orhan-besikci/yolu-basmaneden-gecenler-6773584?sessionid=2
https://eksisozluk1923.com/fuat-mensi-dileksiz–6940696
https://www.yeniasir.com.tr/sarmasik/yazarlar/ali_kocatepe/2017/03/26/fuad-mensiyi-takdimimdir
https://hyetert.org/2021/09/12/savas-esaret-sanatla-gecen-firtinali-bir-omur/
(1) İzmir Büyükşehir Belediyesi 2016 Yılı Faaliyet Raporu, s.101.
(2) Bozkurt, B., Kutlu, H. G., Özlen, A. B. “Emir Sultan Türbesi ve Çevre Yapıları Restorasyonu ile Çevre Düzenlemesi”, 5. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu, s.470, 474
(3) Ürük, Y. “Zaman İçinde İzmir’de Müslüman Mezarlıkları”, KNK Dergisi, İlkbahar, 2017/31, s.57, 59

Abi merhaba, sen bu yazıyı kaleme almadan önce kitabevine uğradığın iki ayrı zamanda Fuat Mensi Dileksiz’in İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde retrospektif bir sergisinin açıldığını söylemiştim. Ben Karataş Lisesi’nde okurken bu sergiyi iki kez gezmiştim sana bundan sözettim. Benim verdiğim bu hazır bilgiyi İzmir Resim Heykel Müzesi’ne giderek teyit edip varsa ek bilgi alabilirdin yerel tarih şehirde yaşayan insanların tanıklıklarını bilgilerini süzgeçten geçirip kullanarak şekillenir ve gelişir…
BeğenBeğen