Ödemişli Muzaffer Şerif’in Bilimsel Mirası

Ali Rıza Avcan

12 Haziran 2025’de başlayan Ödemiş‘teki arşiv çalışması, geride bıraktığım 8. hafta ile devam ediyor ve her bir hafta karşıma çıkan keşiflerle önüme yeni hedefler, yeni heyecanlar koyuyor, böylelikle yaptığım işin daha keyifli olmasını sağlıyor…

Bu haftanın; daha doğrusu son iki, üç haftanın keyif veren keşfi ise 1940’lı yılların sonunda hüküm süren faşist, zorba bir iktidarın küstürdüğü, sahip çıkmış olsak ülke olarak yüzümüzü ağartacak bir bilim ve dünya değeri, sosyal psikoloji alanında önemli bir kuramcı olan Ödemişli Muzaffer Şerif Başoğlu ile ilgili…

İki bilim insanı: Muzaffer Şerif ve Amerikalı eşi Carolyn Wood…

Ödemiş doğumlu Muzaffer Şerif Başoğlu,

📌Her ne kadar, İsmet İnönü‘nün cumhurbaşkanı, kendi memleketlisi Şükrü Saraçoğlu‘nun başbakan, Can Yücel‘in “hayatta en çok sevdiği” babası Hasan Ali Yücel‘in milli eğitim bakanı olduğu (1) 16 Mart 1944’te Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi‘ndeki yakın arkadaşları Nabi Dinçer, Asım Akşar, Nezih Fıratlı ve Sefer Aytekin‘le birlikte “Komünizm propagandası ve milli menfaatlere düşmanlık yaptığı” iddiasıyla gözaltına alınıp yargılandığı sıkıyönetim mahkemesince 27 yıl hapis cezasına çarptırılmış, bunun üzerine daha önce birlikte çalıştığı Amerikalı bilim insanlarının talebi ve ABD hükümetinin baskısı sonucu 40 gün tutuklu kaldıktan sonra askeri bir uçakla ABD‘ne gitmek zorunda kalmışsa da,

📌Her ne kadar, gittiği ülkenin dünyaca ünlü Princeton, Yale, Oklahoma ve Pensilvanya Eyalet üniversitelerinde sosyal psikoloji alanında araştırmalar yapıp “Otokinetik Etki Deneyi“, “Gerçekçi Çatışma Kuramı” ve “Robbers Cave” gibi dünyaca ünlü deneyleri gerçekleştirerek 60’dan fazla makale ve 24 kitap yazmışsa da,

📌Her ne kadar, 1947 yılında yeniden ülkesine dönüp eski görevini yapma talebi, 1945 yılında evlendiği Amerikalı eşi Carolyn Wood nedeniyle reddedilmişse de,

📌Her ne kadar, ailesinin Ödemiş‘te sahip olduğu mülkler üzerindeki yasal miras hakkı, daha sonra Ödemiş belediye başkanı olan kardeşi Mutahhar Şerif‘in, kardeşlik hukuku ve ahlakına aykırı gayretleri ile ortadan kaldırılmışsa da,

📌Her ne kadar, Kendisine yapılan bütün bu kötülükler sonucunda “Başoğlu” olan soyadını kullanmaktan vazgeçip “Şerif” olan ikinci ismini “Sheriff” olarak değiştirmiş olsa da,

📌Her ne kadar, gitmek zorunda kaldığı ABD‘nde bile senatör Joseph McCarty tarafından örgütlenen komünist cadı avı sırasında FBI tarafından soruşturulup Komünist olduğuna ilişkin bir delil ya da tanık beyanı olmaması nedeniyle peşi bırakılmışsa da (2),

📌Her ne kadar, çocukluğumuzdaki bulmacalarda karşımıza çıkan “borcu olmayan ilçe” sorusuna “Ödemiş” şeklinde cevaplar vermiş olmakla birlikte; büyük bir vefasızlıkla ülkemizde, İzmir‘de ve Ödemiş‘te unutulup hakkı ödenmeyen, en doğal hakkı olan miras hakkından bile yoksun bırakılan Muzaffer Şerif‘in değeri 3-4 Kasım 2013’de Ödemişli diplomat sevgili dostum Ülkü Başsoy ile Ödemiş belediye başkanı Bekir Keskin‘in önderliğinde düzenlenen “Uluslararası Muzaffer Şerif Sempozyumu” (3) ile hatırlanıp bu girişimin devamı getirilmemiş (neyse ki, önce Ankara Üniversitesi DTCF Psikoloji Bölümü 2014 yılının Nisan ayında “Muzaffer Şerif: Mesleki ve Sosyal Yaşamıyla Bir Aydının Portresi” isimli paneli (4), ardından da Eskişehir Okulu ve Türk Psikologlar Derneği 14 Aralık 2019’da Eskişehir‘de “Muzaffer Şerif’in Gözünden Bugün” adını verdikleri diğer bir paneli (5) düzenlemişler) ,

📌Her ne kadar, YÖK süreci ile birlikte YOK olup çöken üniversitelerin hiç birinde, güncel YÖK Tez Merkezi kayıtlarına göre Muzaffer Şerif üzerine tek bir yüksek lisans ya da doktora tezi yazılmamış olsa da,

📌Her ne kadar geçtiğimiz yıllarda araştırıp kaleme aldığım ve İzmir‘de doğmuş ya da yaşamış 35 sanatçı ve bilim insanından oluşan “İzmir’in Unutulan Sanatçıları” başlıklı yazı dizisinde bu değerli bilim insanını ben de unutup dikkate almamış olsam da,

3-4 Kasım 2013’de Ödemiş’te düzenlenen Muzaffer Şerif Sempozyumu…

Ülke olarak kendisine büyük kötülükler yapıp unuttuğumuz ya da unutturmaya çalıştığımız büyük bilim insanı Ödemiş doğumlu Muzaffer Şerif‘in benim için asıl değeri, onun hayatı boyunca grup dinamikleri konusunda gerçekleştirdiği deneylerle ilgili bilimsel gerçekleri, 2001-2015 yılları arasında yakın arkadaş ve dostlarım Ayfer Aksüyek Yiğitler, Aykut Bayraktar ve Dr. Sami Dura ile oluşturduğum Ibexes Group Eğitim Danışmanlığı ekibiyle üniversiteler, şirketler ve sivil toplum kuruluşları düzleminde gerçekleştirdiğim grup odaklı eğitim ve etkinliklerde defalarca tekrarlayıp bilerek ya da bilmeyerek onun fikirlerinden yararlanmış olmamdır….

Hatta bu çalışmaları, 2002 yılında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi ile gerçekleştirdiğimiz ortak çalışma çerçevesinde, temel iletişim sorunlarını üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinden oluşturduğumuz grupların yarattığı oyunlarla çözmek için yaptığımız deneylerle sonuçlarını anlatan “Bir İletişim Modeli Olarak Oyun” isimli üniversite yayınıyla dile getirmeye çalışmış, bu tür çalışmaları daha sonra Manisa Celal Bayar Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi‘yle tekrarlamıştık.

Bu bağlamda, 2001-2015 dönemine isabet eden 14 yıllık süre içinde, açık alanlarda eğitim yapan İzmir merkezli tek eğitim firması olarak Bozdağ/Gölcük ve Mermeroluk, Kazdağları Padişah Pınarları ve Düden Alanı, Marmaris Bördübet ve Balıkaşıran, Kemalpaşa Dereköy, İzmir Yamanlar Dağı, Antalya ve Kemer Gedelme/Meşeçukuru gibi yeşil alan ve ormanlarda, Göcek-Bozukkale-Marmaris gibi açık deniz rotalarında, Alanya Beşkonak, Marmaris Bördübet, Balıkaşıran, Ildırı Yassıada, Köyceğiz Dalyan, Köprülükanyon, Çatalca ve Bafa gölü gibi akarsu, koy, körfez ve adalarda takım çalışması odaklı eğitimlerini gerçekleştirdiğimiz Arçelik & Beko, Aromel, Bosch, Cicikom Tekstil, Cognis-Henkel, Çimstone, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, EDAK Ecza Kooperatifi, Hilton İzmir, Hugo Boss, İkon Yapı, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi, Netafim, Pınar Et, Pınar Et, Rotary 2420, Tesco Kipa, Tetrapak, Torbalı Organize Sanayi Bölgesi, UNDP Türkiye Ofisi ve Unilever/Unipro gibi şirket ve sivil toplum kuruluşunun eğitime ihtiyaç duydukları iş süreçlerini “oyun kuramı“, “grup çalışması ve uyumu” gibi model ve tekniklerin ışığında yeniden canlandırıp iyileştirmeye çalışmıştık.

Ibexes Group Eğitim Danışmanlığı’nın Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi ile birlikte gerçekleştirdiği Kemalpaşa Outdoor Turnuvası’nın duyurusu…

Bu tür açık alan eğitimlerini tercih etmemizin nedeni ise, uzun yıllardır kapalı otel ya da şirket salonlarında anlatarak, göstererek yaptığımız, adeta kırk takla atarak öğretmek istediğimiz şeylerin bireyin tutum ve davranış değişikliklerinde pek de etkili olmadığını tespit etmemizdi. Oysa doğada; yani bireyin bilmediği, ancak bilmek için çaba gösterip kendisi üzerindeki kişisel kontrolü elden bıraktığı; hatta, orada bulunmaktan keyif aldığı belirsiz bir ortamda gruplar halinde tanıdığı ya da tanımadığı birileriyle bir araya geldiğinde bu grup ve bireylerin birbirlerinden ne ölçüde etkilendiklerini ya da yüzlerindeki maskeleri atarak kendi öz kişiliklerini ne düzeyde sergileyeceklerini ve bunun etkisiyle tutum ve davranışlarını olumlu yönde değiştireceklerini belirlemek; başka bir deyişle, kendi denetimlerinde olmayan, aksine korku, heyecan ve merakla kendilerini yalnız ve güvencesiz hissettikleri güzel; ama, yalıtılmış ve tehlikeli bir ortamda “yaparak, yaşayarak ve hissederek öğrenmelerini” sağlamaktı.

Bosch firması ile birlikte Kazdağları Düden Alanı yaylasında yaptığımız eğitimin hazırlıkları

Tabii ki bunu sağlamak amacıyla, eğitim öncesi yaptığımız (bazen 4-5 ayı bulan) hazırlık çalışmalarında eğitime katılacak her bireyi bire bir tanıyıp kendisine adıyla hitap edecek düzeyde tanışıklık kurmaya, bu tanışıklık üzerinden eğitim süresince birbiriyle rekabet edecek farklı gruplar oluşturmaya, bu grupların oynayacağı oyunları işyerinin kurumsal/geleneksel özellikleriyle yaşanan işletme sorunlarına göre yeniden şekillendirmeye, oyun sırasında ortaya çıkan her hareketin fotoğraf ve videolarla kayıt altına alınmasına ve bu görsellerin değerlendirmeler sırasında kullanılmasına; ayrıca, tüm eğitimlerin sonuçlarıyla ilgili değerlendirme ve önerileri ayrıntılı bir şekilde raporlamaya çalıştık.

Ibexes Group Eğitim Danışmanlığı’nın Kazdağları Düden Alanı Yaylası’nda yaptığı Bosch Üretim Birimi eğitimi

Böylelikle;

💥Uyumlu bir grubun oluşumu,

💥Grubun büyüklüğü ve demografik özellikleri,

💥Grup için söz birliğinin oluşumu,

💥Grup üyelerinin toplum ve grup içindeki konum ve saygınlığı,

💥Benliğin grup bütünlüğü içinde yok olması,

💥Gruba bağlılık, grup içinde kendini azınlıkta hissetme,

💥Kişiliğin bir üstünlük faktörü olarak kullanılması ve bireyin grubu kontrol arzusu,

💥Şans, tecrübe, beceri ve yeteneğin grup içi ilişkilerdeki etkisi,

💥Grup üyelerinin içinde bulunduğu kültürün grup performansı üzerindeki etkisi,

💥Grup içi ilişkilerle (arkadaşlık, dostluk, düşmanlık vb.) iletişimin yönetimi,

💥Grup içi güven, rekabet, çatışma, taraftarlık, fanatizm ve holiganlık dinamiklerinin yönetilmesi,

💥Grup içi karar alma süreçleri ve bunun üyeler üzerindeki etkisi,

💥Grup liderliği,

💥Planlı ya da kendiliğinden ortaya çıkan gelişmelerin grup ve lideri üzerindeki etkisi,

💥Grubun karşılaşabileceği risk, kriz ve tehlikelerin yönetimi,

gibi konuları hem çocukluğumuzda oynadığımız sokak oyunlarından elde ettiğimiz deneyimler, hem okuyup hem de sinemada filmlerini seyrettiğimiz ünlü yazar William Golding‘in “Sineklerin Tanrısı” adlı eserinden; ama daha çok, daha önce oynattığımız ya da kurduğumuz oyunu denemek amacıyla yaptığımız deneylerden öğreniyor, her seferinde daha iyi, daha bilgili ve tecrübeli hale geliyorduk… (6)

Evet, bu uzun ve ayrıntılı anlatımdan da anlaşılacağı üzere, bizler teoriyi oluşturanlardan haberdar olarak ya da olmayarak; hatta bazen bu konularla uğraşan bilim insanlarını dikkate almayan uygulayıcılar; yani pratisyenler olarak başlatıp üst üste getirdiğimiz bilgi, deneyim ve tecrübeler ışığında, yine bilerek ya da bilmeyerek kuramcının ortaya koyduğu bilimsel gerçekleri üniversite, şirket ve dernek yönetici ve çalışanları ile birlikte ve kendi aramızda gruplar kurup oyunlar oynayarak yeniden ve yeniden ortaya koymuş, o gerçekleri defalarca sınamış ve aynı sonuçlarda buluşmuştuk. Aynen teori ve pratiğin diyalektik birliğinde olduğu gibi… Kâh birbiriyle çatışıp ters düşerek, kâh birbiriyle uzlaşıp uyum içinde bir bütün oluşturarak…

İnsan hakikatinin pratikle kanıtlanması…

Yani bize anlatılandan, düşünülenden çok yaşamın içindeki insanlardan, onların çalışma yaşamı ile ilgili pratiklerinden ve asıl önemlisi büyük bilim insanı Muzaffer Şerif‘in bize gösterdiği yoldan devam edip onların gerçek yaşam süreçlerine dikkat çekerek teori ve pratiğin diyalektik birliği içinde bu sürecin bilincine ulaşmaya çalışıyoruz…

İşte bu anlamda hayata geçirdiğimiz bu tür eğitim faaliyetleri ile onun topluluk ve gruplar için söylediklerini tekrar tekrar kanıtlıyor, öz kardeşi Ödemiş belediye başkanı Mutahhar Başoğlu tarafından yangından mal kaçırırcasına yoksun bırakıldığı taşınmaz mirası yerine kitapları ve makaleleri ile oluşturduğu zengin bilimsel mirasını yaşatıp sürdürmeye çalışıyoruz…

Böylelikle Karl Marx ile Friedrich Engels‘in birlikte yazdıkları “Alman İdeolojisi“nde söylediği gibi, “Nesnel hakikatin insan düşüncesine atfedilip atfedilmeyeceği sorunu – bir teori sorunu değil, pratik bir sorundur. İnsan, hakikati, yani düşüncesinin gerçekliğini ve gücünü, bu dünyaya aitliğini [Disseitigkeit] pratikte kanıtlamalıdır. Pratikten yalıtılmış düşüncenin gerçekliği ya da gerçeksizliği konusundaki tartışma, tamamıyla skolastik bir sorundur.” (7)

(1) 17. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Wikipedia, https://tr.wikipedia.org/wiki/14._T%C3%BCrkiye_H%C3%BCk%C3%BBmeti

(2) Batur, S., “Muhalif Görüşleri Nedeniyle 1945’de Amerika’ya Giden Muzaffer Şerif Hakkında FBİ Soruşturması, Toplumsal Tarih Dergisi, Sayı 236, Ağustos 2013, s.18-27.

(3) “Muzaffer Şerif, Sempozyuma Konu Oluyor: Uluslararası Muzaffer Şerif Sempozyumu, SanalKültür, https://kanalkultur.blogspot.com/2013/10/muzaffer-serif-sempozyuma-konu-oluyor.html

(4) “Mesleki ve Sosyal Yaşamıyla Bir Aydının Portresi Paneli, https://psikoloji.humanity.ankara.edu.tr/muzaffer-serif-mesleki-ve-sosyal-yasamiyla-bir-aydinin-portresi-paneli/

(5) “Muzaffer Şerif’in Gözünden Bugün, https://eskisehirokulu.org/2019/12/muzaffer-serifin-gozunden-bugün/

(6) Kağıtçıbaşı, Ç., Dünden Bugüne İnsan ve İnsanlar, Sosyal Psikolojiye Giriş, Evrim Yayınevi, 16. Basım, 2014 İstanbul, s.67-100.

(7) Karl Marx – Friedrich Engels, Alman İdeolojisi (Feuerbach), Sol Yayınları, 7. Baskı, Ankara 2010, sh.22.