Kevin Lynch, Kent İmgesi adlı kitabında, bir kentte yaşamanın aslında bir imgede yaşamak olduğunun altını çizer. Kentin caddelerinin, bulvarlarının, tarihi binalarının, köprülerinin ve birçok mekânsal kurgunun algılanışının kişiden kişiye değişmesi, içinde yaşadığımız kentin yapısı hakkında bilgiler vermektedir. Kitap bu çerçevede kentsel görünümlerin algılanması, hatırlanması ve zevk alınması sorunlarını üç Amerikan kenti üzerinden, Los Angeles, Boston ve Jersey City’yi merkeze alarak aramaktadır. Kentlerin görünümü hakkında olan bu kitap, bu görünümün önemini ve değiştirilebilir olup olmadığını ele almaktadır.
Şehir plancılarının yaptıkları değişikliklerin insanların kenti algılayışlarında ne gibi farklılıklara yol açtığından sokak görüşmelerinden çıkan sonuçlara kadar pek çok ayrıntıdan oluşan kitap, bir kentle kurulan ilişkinin aslında hiç de basit bir şey olmadığının en önemli kanıtlarını ortaya koymaktadır. Çünkü aslında içinde yaşarken fark etmiyor olsak da ne kentin kendisinin ne de sahip olduğumuz imgenin durağan olduğunu söylemek mümkün değildir. Kafanızda yaşadığınız kentle ilgili hâlâ bir imge yoksa Kent İmgesi kitabı size bu konularda rehberlik yapacaktır.
Görünüş ne kadar sıradan olursa olsun, kentlere bakmak insana özel bir zevk verebilir. Her bireyin zihnindeki kent imajı birbirinden farklıdır. Kentlerin görünümleri hakkında olan bu kitap insanların akıllarındaki imaj öğeleri hakkında sorular sorar. Bir kentte akılda kalan şey nedir? Aynı kentte iki defa kaybolmak mümkün müdür? Hareketli bir yaşamın olduğu kent insanları nasıl etkiler?
Kevin Lynch, Kent İmgesi kitabında mekanın akılda kalıcı olmasını önemsemekte, mekanların ve binaların bütünlük içinde olması gerektiğini yani kimlik ve yapılaşma bütünlüğünü vurgulamaktadır. İnsanın yatay düzlemde bir çevreyi betimlerken hangi kent elemanlarını kullandığını ortaya koymaya çalışmış ve kentlerin görünümlerini ve akılda kalıcılığını 5 temel görsel algılama öğesine ayırmıştır. Lynch’e göre izler (paths), kenarlar (edges), bölgeler (districts), düğümler (nodes) ve işaret öğeleri (landmarks), kentin kişiliğini ve mekânsal karakteristiğini bizlere sunan başlıca imaj öğeleridir.
Kent İmgesi Bileşenleri
İzler
Evlerin arasından giden bir yaya yolu, 15 metrelik bir taşıt yolu veya demir yolu, insanların hem çevrelerini algılamaları için araç hem de onları yönlendiren bir objedir. Yollar kimi zaman eşik, kimi zaman da bölgeler arası geçiş için elverişlidir. Kevin Lynch okunabilir bir kentin ücra köşesine bile konsanız yolların hiyerarşik yapısından kent merkezine ulaşabileceğinizi öngörür. Yeşillendirilmiş ve yayalaştırılmış yollar yayaları ister istemez içine alır ve onlar için bir güzergah belirlerken, bir taşıt yolu yaya için sınır oluşturabilir.
Kenarlar
Konut bölgesinde yürüyorsunuz; evler, parklar, otoparklar belki ilkokul ve küçük bir market. Bir süre aynı doğrultuda yürümeye devam ettiğinizde yolun karşısına geçiyorsunuz ve küçük sanayi alanı başlıyor. Yollar kadar somut olmayan sınırlar öğesi genellikle iki farklı bölge arasında kalan geçiş alanıdır. Kent ve deniz arasında kalan kumsal alan, konut ve sanayi arasındaki yol veya duvarlar iyi birer örnektir. Kişinin kendine özel psikolojik sınırları da mevcuttur ve alanı tanımasında büyük rol oynayan etmenler arasındadır. Soyut lineer bir eşik gibidirler.
Bölgeler
Bazen içinde bulunduğunuz konumda etrafınıza baktığınızda; yollardan, bina tipolojilerinden, alanın mekânsal karakteristiğinden nerede bulunduğunuzu anlayabilirsiniz. Ticaretin yoğunlaştığı, meydanların ve bir heykelin bulunduğu veya hizmet binalarının olduğu yerde direk aklınıza gelen ‘’ben şehir merkezindeyim’’ olacaktır. Konutlar ile çevrili bir yerde konut bölgesi, gürültülü ve tek katlı imalathanelerin bulunduğu yer ise sanayi bölgesi olacaktır. Bölgeler kişiden kişiye büyüklük ve şekil değiştirebilir.
Düğüm/Odak
Bu noktalar gözlemcinin kente girebilmesini sağlayan stratejik noktalar veya bir noktadan diğerine yolculuk etmesinin en akılda kalıcı olduğu yerlerdir. Kavşaklar birçok yolun birleştiği nokta olduğu için bağlı olduğu yol sisteminin özelliğine göre işlevsellik alır. Yaya yollarının birleştiği bir düğüm meydandır, kapalılık hissiyatı verir, insanların kentsel yaşama katılma alanları olduğu için odak noktası adı verilir. Bir dört yol ağzı, meydan veya park olarak örnekleyebiliriz. İnsanların kesişme, kaynaşma ve dağılma noktalarıdır.
İşaret Öğeleri
Bir heykel, farklı bir bina, herhangi bir işaret levhası, dükkan veya büyük bir dağ olabilir. İşaret öğeleri noktasal referans kaynağı oluşturur. Genellikle kolay tanımlanabilen fiziksel oluşumlardır. Herkesin hem fikir olduğu işaret öğelerinin yanında (mesela Paris, Eiffel Kulesi) yine kişiler arası özel işaret öğeleri olabilir (Yaman Market gibi). En belirgin özelliği ise fiziksel ve/veya içerik yada unutulmaz objeler olmalarıdır.
Kitabın içindekiler
1. Çevrenin imgesi
Okunaklılık
İmgeyi Oluşturmak
Yapı ve kimlik
İmgelenebilirlik
2. Üç Şehir
Boston
Jersey City
Los Angeles
Ortak Noktalar
3. Kent İmgesi ve Bileşenleri
Yollar
Kenarlar/Sınırlar
Bölgeler
Düğüm/Odak Noktaları
İşaret Öğeleri
Öğeler Arası İlişkiler
Değişken İmge
İmgenin Kalitesi
4. Kent Formu
Yolların Tasarımı
Diğer Öğelerin Tasarımı
Formun Nitelikleri
Bütünü Algılamak
Metropoliten Form
Tasarım Süreci
5. Yeni Bir Ölçek
Ekler
Ek A: Yön Bulmaya Dair Bazı Referanslar
Ek B: Kullanılan Yöntemlerin Esasları
Ek C: İki Örnek Analizi
Kaynakça
Dizin
Reblogged this on tabletkitabesi.
BeğenBeğen