İzmir’in unutulan sanatçıları 21 – “Macar Tevfik” veya “Venedikli Tevfik” ya da nam-ı diğer Alessandro Voltan

Ali Rıza Avcan

Macaristan’ın Avusturya-Macaristan Habsburg İmparatorluğu’ndan ayrılması için 1848’de Macarların başlattığı isyan kanlı bir şekilde bastırılmış ve bu isyanı yöneten Macar milliyetçilerinin Osmanlı topraklarına girerek sığınma hakkı istemeleri üzerine Sultan Abdülmecit kendisine sığınan mültecileri, Rusya ve Avusturya’nın savaş tehditlerine rağmen geri vermemiştir. Polonya, Macaristan ve çevresindeki bölgelerden gelen ve çoğu iyi öğrenim görmüş bu subaylar o dönem devam etmekte olan ıslahat hareketleri içinde modernleşme sürecine destek olmuştur. Müslümanlığı kabul eden bu subaylardan biri de daha sonra Mehmet Ali Paşa adını alan ve o zamanlar Prusya Krallığı’ndaki Magdeburg‘da doğup Ayşe Sıdıka Hanım‘la evlenen Mareşal Ludwig Karl Fried Detroit adındaki bir askerdir. (1)

Bugün ele alıp hatırlamaya çalıştığımız sanatçı ise, uzun yıllar İzmir‘de yaşayıp yaşamının son demlerinde kendisini İstanbul‘daki Darülaceze‘ye götüren Anadolu Gazetesi muharriri Orhan Rahmi Gökçe‘ye “ben Macar Mehmet Ali Paşa’nın yeğeniyim, bunu kimse bilmiyor” diyen “Macar Tevfik” veya “Venedikli Tevfik” diye tanıdığımız Alessandro Voltan‘dır. (2)

Tarihin tozlu sayfalarından çıkarıp hatırlamaya çalışacağımız bugünkü sanatçımız Alessandro Voltan‘ın yaşamı, aristokrat bir ailenin konforlu ortamında başlamakla birlikte, son yılları yaşlılıktan ve yoksulluktan dolayı hazin bir şekilde sonlanmıştır. Yaşlandığı için kendi bakımı yapamayan besteci ve piyanist Alessandro Voltan, 60 yıl yaşadığı İzmir‘de “Macar Tevfik” ya da “Venedikli Tevfik” adıyla tanınmış, Romanya ve Osmanlı saraylarında geçen yaşamının sonunda İstanbul‘daki Darülaceze‘ye yatırılan ve ölümünden sonra kimsesizler mezarlığına defnedilen bir İzmirlidir.. İleri yaşında İzmir‘den kopmak istemeyen, gittiği İstanbul‘dan devamlı olarak İzmir‘e dönmek isteyen bir sanatçıdır…

Alessandro Voltan‘ın toparlayabildiğimiz bilgilere göre soyağacı, aşağıdaki grafikte gösterilmiş olup bu soyağacında eksik ve yanlış bilgiler varsa, arkadaş ve dostlarımızın uyarılarına açık olduğumuzu ifade etmek isterim.

1853 yılında Rusçuk‘da doğduğu bilgisi kesinlik kazanmamış olsa da, 1941 yılının Nisan ayında Darülaceze‘de vefat ettiği bilinen sanatçı, aristokrat bir ailenin oğludur. Annesi Kontes Allegri, babası 1877 Osmanlı-Rus Harbi’nde şehit düşmüş süvari komutanı İzzet Bey, amcası da Müşir Mehmet Ali Paşa‘dır. Anne ile babası bir süre sonra geçinemedikleri için ayrılmışlar. Sayın Yaşar Ürük‘le Can Dündar‘ın verdiği bilgiye göre de amcası Müşir Mehmet Ali Paşa Macar değil, o dönemin coğrafyasına göre Prusyalı, babası İzzet Bey ise Sicilli Osmani‘de “Mızıkacı” olarak kayıtlı ve işin daha ilginç yanı Nazım Hikmet‘in annesi tarafından büyük dedesi olmaktadır. Nazım Hikmet‘in annesi Celile Hanım, Ayşe Sıdıka Hanım ile Müşir Mehmet Ali Paşa‘nın kızı Leyla Hanım‘ın Enver Paşa (neyse ki, bu bizim bildiğimiz malum Enver Paşa değil) ile yaptıkları evlilikten doğan dört çocuktan biridir. Nazım Hikmet ise daha sonra Enver Paşa ile Leyla Hanım‘ın oğlu Mustafa‘nın kızı Münevver ile evlenmiştir. Nazım Hikmet bu durumu yazdığı bir şiirde çok iyi anlatmaktadır.

Sevgilim, dayı kızım, Memed’imin anası /
dedelerimizden biri, / 1848 Polonya muhaciri/
belki ben bu yüzden böyle sarı bıyıklı / böyle uzun boyluyum/
oğlumuzun gözleri böyle kuzey mavisi/
Lehistan’dan gelmiş dedelerimizden biri,
Gözlerinde karanlığı yenilginin/ Saçları al kana boyalı.
Uykusuz geceleri Borjenski’nin/ Benimkine benzer olmalı.
Tıpkı benim gibi o da/ çok uzaklarda kalan bir ağacın altında/
Unutmuş olabilir uykusunu/ Onu da benim gibi deli etmiştir, deli.
Her solukta alıp da memleket kokusunu/
Memleketi bir daha görmemek ihtimali.
” (3)

Bugünkü sanatçımız Alessandro Voltan‘ı anlatmaya devam ettiğimizde ise;

Çocukluk yılları Venedik ve Viyana’da geçen Voltan, ilk piyano derslerini piyanist annesi Kontes Allegri’den almıştır. Oğlunun besteci olarak yetişmesini önemseyen annenin sosyal çevresini, evlerine gelen Franz Liszt (1811-1856), Richard Wagner (1813-1883), Kolbert ve İgnacy Jan Paderewski (1860-1941) gibi isimler oluşturmaktadır. O müzisyenlerin etkisiyle büyüyen Voltan, küçük yaşta konserler vermeye başlamıştır.

Macaristan’da askeri okul eğitimi sırasında Franz Lizst ekolününün en iyi temsilcisi olarak kabul edilen Carl Tausig (1841-1871)’le piyano çalışmış, Emil von Sauer (1864-1942)’den dersler almıştı. 1855–1859 yılları arasında Liszt’le piyanonun yanı sıra orkestrasyon, kompozisyon ve kontrpuan çalışmış, birlikte konser turnelerine katılmıştır.

Voltan, İstanbul’a gelmeden önce, iki yıl boyunca Romanya Kraliçesi, Carmen Sylvia adıyla da bilinen Maria Elizabeth’in piyano öğretmenliğini ve saray müzisyenliği yapmış, ardından Nemse‘deki Avusturya Deniz Okulu‘nda eğitim alarak topçu subayı olarak diploma almıştır. 1877 yılında İstanbul’a gelerek yaveri olduğu İngiliz asıllı Tuna Donanması komutanı Hubart Paşa sayesinde, kendisi de iyi bir piyanist olan Sultan II. Abdülhamid’in sarayına piyano öğretmeni olarak atanmıştır.

Alessandro Voltan, Osmanlı Sarayı’nda piyano öğretmenliği yaptığı yıllarda, Muzıka–ı Hümâyûn sanatçılarından Haydar Bey’in “Pembe Kız” operetinin armonisini ve orkestrasyonunu yapmıştır. 1877 tarihli Osmanlı-Rus Savaşı sırasında bütün yabancı subayların İslam dinini kabul etmeleri emredilince bu emri yerine getirerek Müslüman olmuş ve Tevfik ismini almıştır. Düzenli konserler verdiği İstanbul’dan iki sene geçirdikten sonra Hobart Paşa ile birlikte Girit‘e gitmiş ve oradan dönüşünde 1879 yılında İzmir’e uğramış, Alsancak (Punta)’taki büyük bir konser salonunda verilecek Chopin konserinde hastalandığı için gelemeyen piyanist Perro‘nun yerini alarak Chopin‘in konçertolarını çalmış, orada 40 altın aylıkla çalışmaya başlayıp İzmir’e yerleşerek bir Türk kızı ile evlenmiştir. Bu süre içinde yaşamını İzmir‘in Kokaryalı (bugünkü Güzelyalı) semtindeki evinde sürdürdü, piyano konserleri verdi ve öğrenciler yetiştirdi. Franz Liszt’in piyano öğrencilerinden ısrarla istediği kompozisyon çalışmalarında da bulunan Tevfik Bey’in eserleri Macaristan, Fransa, İtalya ve Avusturya’da yayımlanmıştır.

Macar Tevfik Bey’in yetiştiği müzik kültürel ortam ile hocası Carl Tausig üzerinden kurduğumuz Franz Liszt Ekolüyle ilişkisini ders verdiği Osmanlı öğrencileri üzerinde de görmek mümkündür.

Macar Tevfik’in öğrencileri ünlü Ermeni asıllı besteci Stephan Elmas (1862-1937), besteci İsmail Zühtü Kuşçuoğlu (1877-1924) ve müzik kariyeri Cumhuriyet yıllarıyla özdeşleşmiş piyanist ve besteci Ahmet Adnan Saygun (1897-1991)’dur. Saygun, hocası Macar Tevfik Bey’le her hafta düzenli sürdürdüğü derslerinde iki piyanoda Batı Müziği repertuarını, özellikle de Beethoven’nın uvertür ve senfonilerini sık tekrarlarla çalışmıştır. Saygun’un müzikalitesinde ve senfonik müziğe yönelmesinde eğitim tekniğinin etkili olduğu Alessandro Voltan’ın, öğrencileriyle zaman zaman paylaştığı Liszt‘e dair anıları ve İzmir’deki evinde bulunan fotoğraflar Liszt ekolünü temsil ettiğini doğrular niteliktedir.

Orhan Rahmi Gökçe

Tevfik Bey, ileri yaşlarında yoksul düşmüş, Darülaceze’ye yerleştirilmiştir. Son yıllarında 200 kadar eseri olduğunu, çok sevdiği Nicolo Cappsi isimli operasının Venedik‘te Mestre‘de oynandığını belirtmiştir. Bükreş‘te ve İstanbul’da saray müzisyeni olarak başlayan müzik hayatı, Anadolu gazetesi muhabirlerinden Orhan Rahmi Gökçe tarafından vapurla götürüldüğü Darülaceze‘de 1941 yılının Nisan ayında doksanlı yaşlarında, yapayalnız sona ermiş, Kimsesizler Mezarlığı’na gömülmüştür. Darülaceze‘deyken sık sık İzmir‘e dönmekten söz eden bu sanatçının mezarının bugün nerede olduğu bilinmemektedir.

……………………………………………………………………………………….

Özel Teşekkür: Bu yazının hazırlanmasında hem Mahmut Ragıp Gazimihal‘in “İzmir’de Musiki başlığını attığı defterindeki notlarını, hem de hastalığım nedeniyle ulaşamadığım Evren Kutlay Baydar‘ın “Osmanlı’nın Avrupalı Müzisyenleri” kitabını benimle paylaşıp hazırladığım ilk metin taslağı ilgili görüşlerini ileten Yaşar Ürük‘e teşekkür etmek isterim.

………………………………………………………………………………………..

(1) Kutlay Baydar, E., Osmanlı’nın “Avrupalı” Müzisyenleri, Kapı Yayınları, Nisan 2010, İstanbul, s.79,

https://www.geni.com/people/Hayriye-Detrois/6000000177001926839

https://www.geni.com/people/Osmanl%C4%B1-Detrois/6000000177001926827

(2) Çiçekoğlu, F., “Tevfik Beye Ait Bir Hatıra, Macar Tevfik, Akşam Gazetesi, 30 Eylül 1947, Sayfa 5.

(3) Dündar, C., “Nazım’ın dedesi de bir Osmanlı paşasıydı“. Milliyet Gazetesi, 12 Aralık 2001, Erişim Tarihi: 06.12.2023, https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/can-dundar/nazimin-dedesi-de-bir-osmanli-pasasiydi-5268753

Yararlanılan Kaynaklar

Aracı, E., Ahmed Adnan Saygun, Doğu-Batı Arası Müzik Köprüsü, YKY, 2. Baskı, İstanbul, Mart 2007.

Birkan, Ü., “Saygun ve İzmir“, https://www.muziklopedi.org/?Kitap/31

Çiçekoğlu, F., “Tevfik Beye Ait Bir hatıra, Macar Tevfik“, Akşam Gazetesi, 27 Eylül 1947 ve 30 Eylül 1947.

Fenmen, M. Piyanistin Kitabı, Doğuş Matbaası, Ankara 1947.

Gazimihal, M. R., Musiki Mecmuası, Sayı: 4, Haziran 1931.

Haluk Tanju, Z., “Bir Sanatkarla Başbaşa Macar Tevfik, Eserlerimi Halkevine Vermek İstiyorum Diyor“, Anadolu Gazetesi, 19 Ocak 1938.

Kutlay, E., Fodor, G.,Osmanlı Sarayında Bir Macar Piyanist: Geza Hegyei, Max Weber STiftıng, Bonn, 2023, https://www.oiist.org/perablatter

Macar Tevfik Bey, https://eksisozluk1923.com/macar-tevfik-bey–1263487

Okan, S. Çağdaş Türk Müziği“, http://www.turkishmusicportal.org/tr/turk-muzigi-turleri/cagdas-turk-muzigi-tarih

Önen, Y. R.,”916 İnsanın Barındığı Şefkatli Müessesemiz Darülaceze“, Vakit Gazetesi, 22 Ocak 1944, Sayfa 5.

Önen, Y. R.Darülacezede Kimler Var?“, Vakit Gazetesi, 28 Ocak 1941, Sayfa.5

Özünal, M., Ahmed Adnan Saygun, Dar Köprünün Dervişi, TUDEM Yayını, İzmir, Aralık 2008.

Say, A., “Savaş ve Müzik (3)“, https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/ahmet-say/savas-ve-muzik-3/410/

Ürük, Y., “Eğitim Müziği ve İzmir“, İzmir Kültür ve Turizm Dergisi, https://www.izmirdergisi.com/tr/sanat/1426-egitim-muzigi-ve-izmir

Ürük, Y., “İsmail Zühtü’nün öğrencilik günleri“, Yenigün Gazetesi, 14 Şubat 2023, https://www.gazeteyenigun.com.tr/ismail-zuhtunun-ogrencilik-gunleri

Yorum bırakın