İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan birinin birinci dereceden akrabası olmak istiyorum… (2)

Ali Rıza Avcan

Bu kadar uzun bir başlığa neden olan yazımın dünkü ilk bölümünde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmir Körfezi‘nde yolcu ve taşıt aracı taşımak amacıyla kurulmuş olan İZDENİZ İzmir Deniz İşletmeciliği ve Turizm Ticaret Anonim Şirketi‘nin kuruluş tarihi, sermayesi, yönetimi, çalışanları, mali yapısı ve Sayıştay denetim sonuçlarını sizlerle paylaşarak, devamlı zarar etmesi üzerine tüm harcamaları İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nce üstlenilmesinin neden ve sonuçlarını ortaya koymaya çalışmıştım.

Yazımın bugünkü son bölümünde ise, bu temel bilgiler üzerinden, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan birinin birinci dereceden akrabası olmak istiyorum” şeklinde ifade ettiğim dileğin asıl nedenini açıklayacağım.

Ada, acaba kime göründü?

Bildiğiniz gibi İZDENİZ A.Ş. 2022 yılının başında bir karar alarak İzmir-Midilli arasında turizm amaçlı seferler düzenlemeye başladı.

Bu konu ile ilgili haberlerde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Midilli Belediyesi arasındaki anlaşma uyarınca, yaz ayları boyunca her Cuma günü saat 09.30’da Alsancak Limanı’ndan kalkacak 404 yolcu kapasiteli İhsan Alyanak yolcu gemisinin 2 saat 45 dakikada Midilli‘ye varacağı, geminin Pazar günleri saat 17.30’da Midilli‘den hareketle İzmir’e döneceği, bu yolculuk için yetişkinlerden gidiş-dönüş bedeli olarak 85 Avro, tek yönlü yolculuklarda 50 Avro alınacağı, 7-12 yaş grubunda % 50 indirimin uygulanacağı ve 0-6 yaş grubu çocuklarda ücret alınmayacağı duyuruldu ve ilk sefer 17 Haziran 2022 tarihinde yapıldı.

Bizler ise, o tarihlerde İzmir‘e 120 kilometre uzaklıktaki Dikili ile 150 kilometre uzaklıktaki Ayvalık‘tan Midilli‘ye üç ayrı firma tarafından yapılan yolculukların daha ucuz ve yeterli olduğunu; böylelikle, Dikili ve Ayvalık‘ın turizm boyutunda gelişimine katkıda bulunulduğunu, bu iki ayrı yerleşim ya da iskelede bunlar yapılırken devreye girecek olan İZDENİZ‘in Dikili ve Ayvalık‘tan Midilli’ye gidecek yolcu sayısını azaltarak haksız rekabete neden olacağını ve çift gövdeli katamaran gemilerin hırçın Ege Denizi için uygun olmadığını ifade ederek, bu kararın “uygulanabilir” ve “sürdürülebilir” olmayışı nedeniyle yeniden gözden geçirilmesini istemiştik.

Çünkü Dikili-Midilli ya da Ayvalık-Midilli arasındaki yolculuklar üç ayrı firma (Jale Tur, Jalem Tur ve Turyol) tarafından hem deniz otobüsü hem de feribotlar marifetiyle yapılıyor. Bu yolculuğun asıl merkezi Ayvalık olmakla birlikte, Bergama turizmine katkıda bulunmak amacıyla 2019 yılında başlatılıp Pandemi nedeniyle ara verilen ve 2022 yılında yeniden başlatılan Dikili-Midilli seferlerinde, en azından haftada bir gün sefer düzenleniyor. Deniz otobüsü ile yapılan yolculuklar 45, taşıt aracı taşıyan feribotlarla yapılan yolculuklar ise 90 dakikada gerçekleştiriliyor, deniz otobüsü ve feribotlarla yapılan yolculuklarda yetişkinlerin gidiş-dönüşünde 35 Avro, tek yönlü yolculuklarda 25 Avro, 6-12 yaş grubundaki çocukların gidiş-dönüşünde 17,5 Avro, tek yönlü yolculuklarda 12,5 Avro, 0-5,99 yaş grubundaki çocukların gidiş-dönüşünde ya da tek yönlü yolculuklarında ise 5 Avro alınıyor.

Görüldüğü gibi ortada Dikili ya da Ayvalık üzerinden daha kısa sürede, daha kolay ve ucuz bir alternatif varken ve bu alternatif, Dikili, Bergama ve Ayvalık gibi merkezlerin gelişmesine katkı koyarken; ayrıca, Midilli seferleri konusunda ortada ek bir talep yokken İzmir üzerinden Midilli seferleri düzenlemek öncelikle para kazandıracak, arkasından da sürdürülebilecek bir iş değildi.

İZDENİZ‘in Facebook‘taki resmi sayfası üzerinden derlediğimiz bilgilere göre düzenlediğimiz aşağıdaki tabloya göre, İZDENİZ 17 Haziran-9 Eylül 2022 tarihleri arasında İzmir Alsancak Limanı‘ndan Midilli‘ye gidip gelen 15 sefer düzenlemiş; daha doğrusu, bu seferlerin 6’sı Midilli Limanı‘na, geriye kalan 9’u Midilli adasının güneyinde, 2011 yılı sayımına göre 3.276 nüfusa sahip ufak bir kasaba olan Plomari İskelesi‘ne yapılmış. Anlaşılan o ki, ya Midilli Limanı‘ndaki seyrüseferin yoğunluğu ya da İzmir-Plomari arasındaki mesafenin deniz mili itibariyle daha kısa olması bu değişikliğin gerekçesi olmuş. Ancak, Plomari-Midilli arasında 1 saat 16 dakika süren 40 kilometrelik zorlu virajlarla dolu yol ya da Plomari-Molivos (Mithimna) arasında 1,5 saat süren 78 kilometrelik yol, Midilli‘ye gidenlerin, hem gidişte hem de dönüşte bir araç kiralamak zorunda kalıp ayrıca ödeme yapması (Midilli-Plomari arası taksi ücreti 50 Avro) nedeniyle yoğun şikayetlere yol açmış.

Yukarıdaki tabloyu incelediğiniz takdirde 17 Haziran-9 Eylül 2022 tarihleri arasında 404 koltuklu İhsan Alyanak gemisi ile 6 kez Midilli Limanı‘na, 9 kez de Plomari iskelesine yapılan yolculuklarda, o tarihlerde Avro ya da TL üzerinden geçerli olan gidiş-dönüş ücretleri üzerinden tahsil edilebilecek olası maksimum tahsilat tutarını hesaplayarak, bunun 5.521.884,12 TL olabileceğini ortaya koyduk.

Ancak hem İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZDENİZ içinden, hem de bu şekilde Midilli‘ye gidip dönen yolculardan aldığımız bilgilere göre, bunun hiç de böyle gerçekleşmediğini, gemideki tüm koltukların hiçbir şekilde tam olarak dolmadığını, yolculukların çoğu kez 20-30 kişi ile yapıldığını öğrendik. Daha doğrusu, İzmir-Midilli seferleri ile ilgili fizibilite (yapılabilirlik) hesaplarının doğru olmayışı ya da böyle bir hesabın hiç yapılmaması nedeniyle İhsan Alyanak gemisinin, tıpkı 1. Kordon‘daki “Nostaljik Tramvay” ismi verilen lastik tekerlekli otobüsler gibi boş gidip boş geldiğini tespit ettik.

İzmirli olan ya da olmayanlar için 890 lira, belediyeciler için 200 lira…

Bu yetmezmiş gibi, elimize İzdeniz A.Ş.‘nin 18 Ağustos 2022 tarih, E-35199552-000.99-1793 sayılı yazısı üzerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenip belediyedeki tüm birimlere gönderilen 23 Ağustos 2022 tarih, E-11455660-900-912974 sayılı bir yazı geçti.

Bu yazıda, İzmir Büyükşehir Belediyesi İzdeniz A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen İzmir Alsancak-Midilli seferleri kapsamında, Ağustos ve Eylül aylarında devam eden sefer programı dahilinde, gemi yolcu kapasitesinin uygun olması koşuluyla belediye personeli ve 1. derece akrabaları ile belediye iştiraki şirketlerin yönetim kurulu üyeleri ve personeliyle 1. derece akrabalarının İzmir-Midilli seferlerine gidiş-dönüş 200 TL bedel ödeyerek katılabilecekleri belirtilip verilen telefon numarasını arayarak ya da e-posta adresi ile yazışarak rezervasyon yaptırabilecekleri belirtiliyordu.

Yani İhsan Alyanak gemisi, Midilli‘ye boş gidip boş gelmesin düşüncesiyle ve boş koltukları doldurmak için dahiyane bir çözüm bulunmuş ve böylelikle İzmirliler bu seyahati 890 liraya yaparken belediye ve şirket yöneticileriyle çalışanları ve onların 1. derece akrabaları bu yolculuğu 200 liraya yapabilecekler; böylelikle, ödeyecekleri 200 lira gibi komik bir bedelle söz konusu şirketin zararını kapatmaya çalışacaklardı!!!

Evet, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU ve ESHOT gibi bağlı kuruluşlar ya da belediye şirketleri İzmirlilerin bir sorunu çözülsün ya da ihtiyaç ve talepleri karşılansın düşüncesiyle her zaman ve her koşulda herhangi bir yatırım ya da hizmet yapılabilir; ama, yapılacak bu yatırım ve hizmetlerin kentte yaşayan ya da çalışanların taraf olduğu bir sorun, ihtiyaç ya da talep doğrultusunda “gerekli“, “yapılabilir” ve “sürdürülebilir” olması koşuluyla… Bunu gerçekleştirmek için de, en tepedeki yöneticinin yapması gereken tek şey, bu tür doğru ve isabetli kararları alacak olanlardan oluşan bilgili, birikimli, deneyimli, becerikli ve yetenekli bir ekibe sahip olması ve bu tür yatırımların bu nitelikli ekip tarafından incelenip analiz edilerek geliştirilmesi, kamu zararına yol açmamasıdır.

İşte o nedenle de, içinde bulunduğumuz Eylül ayında önüme gelen bu değerli fırsatı değerlendirip, belediye kasasındaki milletin parasıyla Midilli’ye gidip tatil yapabilmek için, beni 1. derece akrabası olarak kabul edebilecek bir belediye yöneticisi ya da çalışanını, Antik Dönem filozofu Sinoplu Diyojen gibi elimde lamba ile arıyorum.

Ama diğer yandan da, çalışan işçi ve emekçilerin tüm çabasına rağmen bilgisiz, deneyimsiz, beceriksiz ve yeteneksiz yöneticilerin elinde bir oyuncağa dönüşen İZDENİZ‘in niye devamlı zarar eden bir şirket olduğunu daha iyi anlıyorum…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan birinin birinci dereceden akrabası olmak istiyorum… (2)” için bir yanıt

Alptekin Duven için bir cevap yazın Cevabı iptal et