YORGUN ÇARŞI
Bakışların Arap atı
Yüreğin göğsüne yük
Cumbalarında gülen
Yaşlı yüzler
Uzun çarşılarından büyük
Mevlüt ve teravi
Kokar aktarları
Çekmecelerinde
Az karanfil, bol hüzün
Mağazaların gecekondusu
İşporta
Çay kaşığı, limonluk ve bardak
Kimbilir, şu sabun satıcı
Ve terlik çağırtkanı
Eski bir meddah
Uzun bir alacakaranlık
Ve eski bir sudur Kemeraltı
Yıkıntısından
Yeni rüzgarlar doğacak
HİDAYET KARAKUŞ / Kemeraltı Şiirleri
İZMİR
Kan kardeşi hayatın
armağanı anıların
yasemen kokar
Ay dolanır şavkı vurur
meltemin sabahına
akşamın imbatına
İzmir yaşar ve yaşanır
ömrüm,İzmir misali
yasemen kokar
Ay çıplaktır,ışığı da
İzmir hem ay
hem ayın ışığı kokar
REFİK DURBAŞ
ÜÇ ANI ÜÇ ŞEHİR
sığırcıkların altından geçiyorduk,kara
bir güneşle beraber ve caddelerde
yalnız kuş ölüleri,yıkık evler,büyük
düşlerim,güz yaprakları,sinema afişleri
eski
bir çınar
yağmura duruyordu kalabalıklar
‘avare yıllar’ı imzalıyormuş
sergi kitabevinde
orhan kemal.
bin dokuz yüz altmış sekizdi, ankara.
puslu bir gündü, yıldönümü nagazaki’nin
ve taşıyordum yanımda tıp kitaplarıyla
radyoaktivite’yi
genişletiyordum gülüşünü
güzelim bir kız çocuğunun
sarışın, gözleri çimen yeşili
bu çocuk da ölebilirdi
kalırdı sadece
yeşil bir çuhada kırmızı kan
izleri.
anlatmalıyım
başkalarına
anlatmalıyım
radyoaktivite’yi.
yağmur hızlandı,sığınsam yağmur duraklarına
ah,sevgilimse sevdiğim bir dize gibi aklımda
belki nazım’dan
belki rembo, neruda.
bin dokuz yüz altmış sekizdi, ankara.
pia pastanesinde bekliyordum
güzel bir gelecek için mavi kenarlı düşlerimi
karanlık yüzlü
bir adam
her an,gelip götürebilirdi beni
düşünüyordum yaşayanları sur kovuklarında
düşünüyordum neler olup bitiyor dünyada.
işçi bir kızı bekliyordum, sevgilimdi
içimde grev fırtınalarının estirdiği
uğultularla.
bin dokuz yüz altmış sekizdi, istanbul.
koşarak binlerce ayak pasaporta
denize doğru,sütliman bir denize
koşarak.
nasıl da
düşenler üst üste yığılıyordu
ve uzakta yabancı bir filonun çelikleri
parlıyordu
ve kalbim derin çarpıntılarla
bir sürü şeyi üst üste yığıyordu.
yukardan
çığlık çığlığa
bir martı sürüsü geçiyordu.
bin dokuz yüz altmış sekizdi, izmir.
BEHÇET AYSAN / 1978, tivoli birahanesi, izmir
GEL HADİ PARKA GİDELİM!
Gel, hadi parka gidelim.
Aylardan mayıs olsun
İlk günleri,en başları
Ara sokaklardan gelen ıhlamurların erken kokusunu duy
ve gülümse.
Parkına bak ve gülümse.
Sen istedin,
yarısı aydınlık yarısı karanlık oldu.
Genç kadınlarla genç erkeklerin ağız ağıza öpüşmelerinin
kokusunu duyabiliyor musun?
Dil dile vuruyor,
Diş dişi kamaştırıyor
Kadınların koltukaltları terli, apışaraları da
Ve erkeklerine sımsıkı sarılıyorlar.
Sen istedin,
Sen böyle istedin ve böyle oldu.
Karanlık, ağaçlar…
Tedirginlik duymayan puhu kuşlarının göğüs geçirmeleri…
Bir kadın iç çekip inliyor,
mutlu.
sen istedin ve böyle oldu.
Çok uzaklarda,diyelim Grand Otel’in bahçesinde bir kadın şarkıcı şarkı söylüyor.
Parka kadar uzanan sesini duyuyor musun?
Ne diyor?
Diyor ki… Evet,biliyorum; hep aynı şarkı…
Kadın ve erkek… Ayrılık…
Onmaz bir tutku,
Ah, sevmek!
TARIK DURSUN K.
SMYRNA BLEUS
inga pee yudum yudum erimeden
sabahın yıldızlı aydınlığında
dudaklarından kaldırımlara dökülen
senin kanın mıdır bilemem
yalnız çığlıkların hatırımda
rıhtımda pazartesi sularında
gözlerinde bir rakı bulanıklığı
bir uğultu cigaranın dumanında
mermer dişlerinin soğukluğu
bıçağımın üstündeki korkak buğu
oyulmuş bileklerin hatırımda
rıhtımda pazartesi sularında
gece mavisine boyalı saçların
devler hıçkırır şarkılarında
dönük bir deniz gibi tutarsın
nefesin hem erkek hem kadın
ökçesiz pabuçların hatırımda
rıhtımda pazartesi sularında
kıvırcık kirpikli bir çocuk bağırır
yıkılmış inga pee’nin burnunda
küpeştenin demirlerini ısırır
ellerim kelepçeli,kulaklarım sağır
yalnız smyrna bleus hatırımda
rıhtımda pazartesi sularında
ATİLLA İLHAN
BADEMLİ
Eşref saatiyle badem uyanıp er-erken
O acemi mevsimi günevveli baştan çıkarmaya
Baharlar açmış tekmil,Bahara nispet veriyor
Aşkın ocağından tüten o esirik Buhur
-Bilmez mi evvelsi yıl nasıl aldatıldığını!
Yine de başı bulutlarda ya siz ona bakın
Böyle başladı işte Romen bir bademin Romanı
Boş yaprağa körpe körpe yapraklar yazdı Yeşilistan
Çağla diye dallara üşüşen çocuklar kadar çocuktur
Çağlalar ki onlar bademin yeşile çalan çocukluğu
Dolanır dururlar çingene sofralarının çergilerinde
Kilosun ağır satsalar da gavurun İzmir’inde…
Öbür ağaçlar da katılmış zaten ferah-feza ahengine
Saçılıp saçılıp döküldükçe gayrı bahçe değil o bahçe
Pembe açsa da kimi,günlerce ağarmaz o “beyaz gece…”
CAN YÜCEL
Blgn ahenkli saçların saçıldıkca saçakları perçem düşmüş alnına hayat dolu bakışları
BeğenLiked by 1 kişi
Blgn saygı duyuyorum hala sabır sükut sebat öğrenebildiklerim saygıyla. Eğiliyorum hala
BeğenBeğen
Blgn bugün 9 nisan oldu 12 yi geçti tarih geçti 8 nisandı 9 nisan oldu tabiki 2018 yani Zaman geçti baya olmuş yazmayalı bugün Haldun Taner’in eşeğin gölgesi adlı eserini Petkim kültür merkezinde sergiledik
İ
BeğenBeğen
Blgn bugün akşam arkadaşın oğlunun narlıbahçede yemekli düğünü var yarın sabahdabelediye Alaçatı Çeşme llgına gezi düzenliyor geziciyiz hyrlısı olsun
BeğenBeğen
Blgn bugün günlerden cuma bitelaştır gidiyo biz tiyatro etkinliği yapanikiliyiz kızımla herşeye kızmam ben tiyatro hocamız hayata bakış için öneriler öğretti mağlupltagalipte olabiliyor insanoğlu makul karşılarım hayatta olabilecek olumsuzluklarıda insanoğluyuz herihtimaller olabilir hayatımızda
BeğenBeğen
Blgn bugün 7 eylül 2018 eylülde yapraklar sararsada mevsimin özelliğidir her mevsim aklımdan geçersin ss r.f.kc.ğ.m
BeğenBeğen
Blgn bugün 30 Mart yarın seçimgünü 31 Mart 2019 hepimiz için hayırlısı olsun
BeğenBeğen
Blgn o derin gözlerine baktığımda o sensin o
BeğenBeğen
Blgn sessiz sedasız sesimdeki sessiz çığlıklarında haykırabilmek ss r.f.kc.ğ.m
BeğenBeğen
Blgn hayat bir yaşam kavgası acı kederde olsa yaşanabiliyor Arkadaşımızı kaybettik yaşama son verdi baya hüzünlüyüm rüyamda bile gördüm kabrinde ışık yanıyordu benim için çokdeğerli bir arkadaşımdı mekanı cennet olsun Neşe Arkadaşımızın
BeğenBeğen
Blgn 20 Aralıkta Tüpraş Halkeğitimler Merkezinde Aziz Nesin’in Başarımı Karılarıma Borçluyum Oyununu Sergiliyeceğiz Çok Heyecanlyız Ahengimle
BeğenBeğen
Başarılar diliyorum…
BeğenBeğen
Blgn sizce haklı haksız kim Nasibi gelince birgençkızın söz Hakkı’nın olmaması hastaysa görümcesi psikolojik tedavi görüp çocuklara geçer deyip kesidir sakın vermeyin kızcağız yazık edersiniz demelerine rağmen babanın damat adayı çalışkan ilerisini gerisini yok ırsimiş boşver diyorsa babası bu kızcazın günahı nedir evleninceye kızında ırsilik çıkınca bu kızcazın günahı suçu ne suçlu annemiidir acaba
BeğenBeğen