Plansız, programsız işler…

Ali Rıza Avcan

Yapım sürecinde defalarca plansız programsız olduğunu, yeterince düşünülüp danışılmadan yapıldığını söylediğimiz Karşıyaka Tramvayı uzun bir “ön işletme” dönemi sonrasında açıldı.

Ön işletme” adı verilen ve yolcuların ücretsiz bindiği  dönemde işletme maliyeti ve kar/zarar gibi unsurlar dikkate alınmadığı için, işletmeci açısından gündeme gelmeyen müşteri bulma gibi çok sıkıcı bir sorun, gündemin tam ortasına gelip oturdu.

Çünkü yapılan tramvay hattını ayakta tutacak yeteri kadar yolcu yoktu (!) Bunu sağlamak için de yolcuların 2 ya da 3 aktarma yapmasını gerektirecek şekilde, otobüs hatlarının kaldırılması gerekiyordu. Ayrıca uzun yıllardır halka hizmet eden taksi dolmuşların devreden çıkarılması uygun görülmüştü. 

Bütün bunlar tramvay projelerinin hazırlandığı süreçte, diğer ulaşım sistemlerinin olumlu ve olumsuz etkileri dikkate alınarak hesaplanmamıştı. Aynı hatta çalışan belediye otobüsleriyle taksi dolmuşların yeterli olup olmadığı, olmadığı takdirde özellikle otobüs seferlerini arttırmak suretiyle yeterli düzeye çıkarılıp çıkarılmayacağı da hiç dikkate alınmamıştı.

Çünkü tramvay teknolojisini satan şirketlerin, yabancı ajansların, belediyeye not veren kredi derecelendirme kuruluşlarının ve yabancı ülke başkentlerinde konferanslar ayarlayan şirket mi yoksa sivil toplum kuruluşu mu olduğunu belli olmayan odakların etkisinde kalınmıştı. Onlara göre tramvay demek nostalji demekti, temiz enerji demekti, en az karbon salınımı yapan ulaşım türüydü, filandı falandı.

O nedenle kent, yabancı kredi kuruluşlarından, bankalardan alınan faizli borçlarla acilen tramvay hatlarıyla döşenmeli, İzmir bir an önce köy ya da kasaba olmaktan çıkıp kentleşmeli, ikinci bir İstanbul olmalıydı.

Bu konuda öylesine ileri gidildi ki; sırf bu işi Türkiye’de ilk yapan belediye olmak adına son derece masraflı olan monoray projeleri bile hazırlandı. Neysek ki akl-ı selim devreye girerek bu monoray işinin pahalı ve gereksiz olduğunu ortaya koyarak bu işten vazgeçilmesini sağladı.

Oysa biz bir süre önce bu kentte, tartıştığımız tramvay projesine de örnek olabilecek şekilde, iç körfezde kullanılmak üzere alınacak gemilerle ilgili bir tartışmayı yaşamıştık.

trv1

Anımsarsanız, polikarbon olması şart koşulan teknelerin yapım işi neredeyse bu konuda tek üretici olma niteliğine sahip Hollandalı bir firmaya verilmiş iken, bunun doğru olmadığını, polikarbon yerine alüminyumdan yapılacak gemilerin Türkiye’de daha ucuza mal edilebileceğini söyleyen TMMOB Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı ve bu konularda uzman bir bilim insanı olan sevgili dostum Emrah Erginer, sırf polikarbon tekne yapımına karşı çıktığı için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından alüminyum lobisinin adamı olarak ilan edilmiş ve TMMOB İl Koordinasyon Kurulu’nun ağır dilli ortak bildirisi ile layık olduğu cevabı almıştı. Ardından da sonuç itibariyle oldukça yararlı olan bu tartışma sonucunda gemilerin ülkemizde yapılması yoluna gidilerek hem İzmir’in hem de Türkiye’nin daha kazançlı çıkması sağlanmıştı.

Rahmetli demiryolcu bir babanın oğlu olarak tren vagonlarının bir zamanlar TCDD’nın Adapazarı Arifiye fabrikalarında yapılabildiğini hatırlıyorum. Ayrıca ülkemizdeki sanayinin, tramvay ulaşımında kullanılan birçok imalat ve aksamı yapabildiğini bilen bir araştırmacı olarak, bu tramvay vagonlarına her bindiğimde bunun tümünü ya da bir kısmını, bizim ülkemizde, bizim sanayicimizin olanaklarıyla yapmak mümkün değil miydi diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Hele ki kendi gemilerimizi, hatta uçak gemimizi bile kendi imkanlarımızla yapabileceğimizin söylendiği günümüz koşullarında…

Velhasıl Karşıyaka tramvayı herhangi bir gerçek ihtiyacı karşılamayı düşünmeksizin plansız ve programsız bir şekilde, bu teknoloji ve imalatı yapan yabancı sanayi kuruluşlarıyla onları destekleyen yurt dışı kredi kuruluşlarının desteği ile yapılmış, böylelikle İzmir halkı ağır bir dış borcun altına sokulmuş; bu nedenle de halka sorulmadan yapılan bu hatta yolcu bulmak amacıyla mevcut otobüs hatlarıyla taksi dolmuş hattı kaldırılmıştır.

tramvay

Artık bundan böyle Karşıyaka İskele’den Çiğli’ye, Güzeltepe’ye ya da başka bir yere gitmek isteyen yolcunun önce Bostanlı İskele’ye kadar tramvay’a binmesi, ardından da ikinci bir araca binerek evine ya da işine ulaşması sağlanarak İzmirli’nin rahat, kolay ve konforlu yolculuk yapması engellenmiş, taksi dolmuş hattından ekmek yiyen onca sürücü ve ailesinin ortada bırakılması sağlanmıştır.

Sonuç olarak, belediyenin plansız programsız bir şekilde halka sormadan yaptığı bu işten her zaman olduğu gibi yine halk zararlı çıkmış, böylelikle bu teknolojiyi satan yabancı kuruluşlarla bunun finansmanını sağlayanlara yeni kazanç kapıları yaratılmıştır.

 

Plansız, programsız işler…’ için 3 yanıt

  1. Üç beş seneye kalmaz o tramvaylarda talep olmayacagından kaldırılmassa bunu hep birlikte görücez devam etse bile çok insan magdur olacak özellikle işe giden gelen mavişehir selçuk pamukkale albatros a ve b blok flamingo blokları tramvaydan kesinlikle faydalanamayacak şemikler dolmuşlar atakent top sahasından dönecek dolmuş taksi kalkacak ayrıca mavibahçede egepark ta çalışan personeller işine neyle gidecek gelecek çalışanların oraya ulaşması için önce karşıyakaya oradan tramvaya binip işine ulaşması gerekiyor buda zaman ve para demek bu işin sonunda eminimki bu insanlar böyle magdur olursa sayın kacaoglu bir dahaki seçimde sen ve ekibinbüyük izmir halkı sana ve ekibine hak ettiğiniz maglubiyeti yaşatacaktır çünkü sizler bunu hak ettiniz vatandaşa sormadan kendi bildiğinizi okudunuz ama herşeyin bir sonu var çok ahhhh aldınız almaya da devam ediyorsunuz

    Beğen

  2. Bu kadar plansız iş olurmu? Hadi tramvay koydunuz !! Alternatif ulaşım olan taksi dolmuş, neden iptal edildi!! Benim tramvay da kaybedilecek zamanım yok,isteyen tramvay a binsin,isteyen de taksi dolmuşa!!bu kadar basit.. ayrıca tramvay bütün karşıyakanın trafiğini şu yaz ortasında bile felç ediyor..gerisini siz düşünün….!!?

    Beğen

  3. yaaa is te mi yo rum tramvay. MUSTAFA KEMAL sahil yolunun durumuna bir bakın lütfen. Daralan şetiler, taşıt güvenliğine uygun olmayan yollar vs vs.
    Bu inşaat süresince yol sebebi ile hayatını kaybeden insanların hesabını kim verecek ?
    Ana caddelerde dahi bozuk asvaltta arabalarımızla hoplaya zıplaya gidiyoruz. Mülki amirler son model arabalarının arka koltuğunda konfor içinde bunları fark etmiyor olabilirler ama çok rica ediyorum artık biraz halka karışın.

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın