Mahalle örgütlenmeleri üzerine… (1)

Ali Rıza Avcan

Bugünden itibaren kentlerimizde, semtlerimizde ve mahallelerimizde halka daha kolay ulaşmak ya da yaşadığımız yerlerle ilgili talep, ihtiyaç ve sorunlarımızı örgütlü bir şekilde daha kolay ifade edip sonuca ulaşabilmek amacıyla oluşturmaya çalıştığımız mahalle örgütlenmeleri ile ilgili düşüncelerimizi, bu düşüncelerle ilgili önerilerimizi sizlerle paylaşmaya, sizlerden gelen tepkilerle de bu paylaşımları zenginleştirmeye çalışacağız…

Mahalle örgütlenmeleri ile ilgili her arkadaş sohbetimizde her parti üyesi, her belediye yönetici ya da çalışanı, her kent konseyi katılımcısı ya da her siyasi gruptan, her ideolojiden arkadaşımız mahalle örgütlenmelerinin önem ve gerekliliğini yola çıkıp o güne kadar yaptıkları çalışmaları ve elde ettikleri başarıları anlatmaya başlar… Ama çoğuz kez yapılan başarısızlıklar, bu uğurda yaşanan hezimetler anlatılmaz.

VLUU L200  / Samsung L200

Geçtiğimiz yıllarda üyesi olduğum siyasi parti, çalışanı veya yöneticisi olduğum halkla ilişkiler şirketi ya da  danışmanı olduğum belediye başkanları adına ben de mahalle çalışmalarına katıldım. Bu işi ilk kez yapmanın acemiliğiyle ve adeta karanlıkta yürüyerek birçok başarı ya da başarısızlığın nedeni oldum. Tabii ki, bu arada mahalle örgütlenmelerinin nasıl olması gerektiği konusunda daha fazla düşünmeye, bu konudaki ulusal ve uluslararası deneyimleri incelemeye çalışarak…

Evet, o anlamda bilgili ve deneyimli olduğum; yaptığım hatalardan ders çıkardığım, bazı hataları bile bile yeniden yaşadığım ve yaptığım güzel şeylerden de keyif aldığım doğrudur…

1994-1997 döneminde İstanbul’da Bahçelievler, İzmir’de Balçova, Çiğli ve Güzelbahçe, Bursa’da Osmangazi belediyeleri gibi büyük küçük birçok belediyede yöneticisi olduğum ya da koordine ettiğim Semt Danışma Merkezleri (SEDAM) ve Kent Bilgi İşlem Merkezi (KEBİM) projeleri nedeniyle mahalle örgütlenmesinin ne olduğunu ya da olmadığını birebir yaşayarak deneyimledim.

Bu dönemde, daha sonraki yıllarda kendisine iktidarın yolunu açacak olan mahalle örgütlenmelerinin mimarı olan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle diğer ilçe belediyelerinde yaptıklarını izleme ve irdeleme olanağına da kavuştum.

Ardından İzmir’e yerleştiğim ilk yıllarda hiçbir belediyenin desteği olmaksızın aynı bölgede bulunan derneklerin, vakıfların, meslek odalarının ve mahalle halkının katılımı ile oluşturduğumuz “Alsancak Sivil Katılım Platformu” ile onu izleyen “Alsancak Bölge Kurulu“nun 2,5-3 yıllık deneyimi ile bu sorunun diğer bir boyutunu, tümüyle sivil olma boyutunu deneyimledim.

Şimdi hem o deneyimler, hem de daha sonraki mahalle çalışmalarım ya da izlediklerim; ayrıca ulusal ve uluslararası literatürü izleyerek okuduklarım itibariyle bu konudaki görüşlerimi ve önerilerimi sizlerle paylaşmak isterim.

Öncelikle mahalle örgütlenmeleri konusundaki anlayışla, yani başka bir deyimle bizi bu çalışmalara yönlendiren amaç ve hedefin ne olduğunu soruşturmakla yola çıkmak istiyorum:

Niçin mahalle çalışması yapmak istiyoruz? Amacımız ve hedeflerimiz nedir?

Bunu bir partinin mahalle düzeyinde örgütlenmesi için mi yapmak istiyoruz yoksa bir ideolojinin, bir siyasetin mahallelerdeki kılcal damarlarını oluşturmak için mi yapıyoruz? Yoksa arkamıza mahalle örgütlenmelerini alarak belediyelerde, kent konseylerinde, belediye meclislerinde etkin ve etkili mi olmak istiyoruz? Yoksa gerçekten mahalle halkının, mahallede yaşayan ve çalışanların kendi aralarındaki beraberliklerini güçlendirip geliştirmek, onların sorunlarının çözümüne yardımcı mı olmak istiyoruz? Şayet yardım ediyorsak ya da katkıda bulunuyorsak, bunu niçin, niye yapıyoruz?

İşte bu sorunun cevabının hem kendimize hem de bu konu ile ilgili olanlara ve mahalle halkına çok iyi anlatılması gerekiyor…

Kendim, partim, siyasetim ya da gerçekten mahalle halkı adına mı?

Tabii ki, bu soruyu yanıtlarken her şeyin siyah-beyaz mantığıyla kesin çizgilerle birbirinden ayrıldığını düşünmemek gerekiyor. Kendim, partim ya da siyasetim dediğinizde işin içinde bir miktar mahalle ve halkından yana bir pay olduğunu veya “ben bu işi mahalle ve halkı için yapıyorum” dediğinizde de sizi bu işe yönlendiren kişisel egonuzun, üyesi olduğunuz partinin ya da sahip olduğunuz ideolojinin, siyasetin etkili olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor.

Ama en azından hangisinin daha ağırlıklı ve etkileyici olduğunu kendi kendimize sorma ve dürüst bir yanıt alma imkanımızın da olduğunu düşünüyorum.

Bence bu işin en iyi ölçülerinden biri, sizin o mahalle çalışmasını kimlerle çalışmak istediğinizdir. Şayet yanınıza parti çalışmalarında iyi anlaştığınız ya da iyi mahalle çalışması yaptığını gördüğünüz birini alıyorsanız veya daha önce o mahalleye hiç gitmemiş, sırf toplumsal olaylarda yer almak ve görünmek için çırpınan birini kendinize yol arkadaşı yapmışsanız sizin o çalışmayı niye yapmak istediğinizin cevabı açık bir şekilde ortadadır.

Evet, mahalle örgütlenmelerinde yer almak için, gerçekten böylesi bir çalışmaya ihtiyaç duyan, böylesi bir örgütlenmenin getirdiği şeylerden yararlanacak olan biri olmanız gerekiyor öncelikle… Bu da sanırım, “önce kendi evinin önünü süpüren” anlayışıyla önce kendi mahallemizde, önce kendi çevremizde bir araya gelip kendi sorun ve ihtiyaçlarımızı karşılayan bir beraberliğin oluşturulması gereğini ortaya çıkarıyor. Ta ki, bu işi kendine meslek edinen bir halkla ilişkiler profesyoneli olmadığınız sürece…

Kent 104

Önce kendi mahalleni örgütleyecek ya da o örgütlenme içinde yer alacak ve çalışacaksın ki hem kendi özgüvenini oluşturabilesin hem de başka mahalle örgütlenmelerine örnek olabilesin… 

O mahallede yaşamadığın ya çalışmadığın, oraya hep dışarıdan bir misafir gibi gittiğin sürece, oranın sorunlarını yaşamadığın sürece “oralı” olman, orayı benimsemen ve benimsenmen, örnek alınman, sözünü dinletmen ne yazık ki mümkün olmaz…

Evet, bu yazımızın sonucunda, “mahalle örgütlenmeleri o semtte ya da mahallede yaşayan ya da çalışanlar tarafından yapılırsa daha başarılı olur” gibi aslında herkesin bildiği bir noktaya geldik diye bizi yadırgayanlar olabilir; ama bu basit gerçek çoğu girişimdeki heyecan, umursamazlık ya da cehalet nedeniyle dikkate alınmadığı veya umursanmadığı için “mahalle örgütlenmeleri tarihimiz” (!) sırf bu nedenle kaybedilen birçok başarısızlık, birçok yenilgiyle doludur…

Devam Edecek…

Mahalle örgütlenmeleri üzerine… (1)” için bir yanıt

  1. Mahalle örgütlenmelerine günümüzdeki en önemli örnek, Niğde Bor Kemerhisar belediye başkanı sayın BEYTULLAH KİRAZCI ve ekibi tarafından yaklaşık 5 yıldır uygulanan sistemdir. Lütfen inceleyiniz.

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın